6 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

İzmir de bir amele Hapis hummadan öldü! Otopsi neticesinde (tropiko) deni- len vahim şekil olduğu görüldü Hizmet gayesinde okundu- | Buna göret: Cumartesi günü saat 12de doktor Hatib oğlu Esat beye müracaat ameleden Narlı derede mukim Yunanlı 15-16 yaşlarıçda İzzet Hutbi ismile bir kenç dokto- run muayenehanesinde vefat | etmiştir. Hastayi biraderi getir: miş ve Esat beye müracaat etmişti. Esat B. vaki muayene- sinde İzzotin (Hummayi) babi- senin şekil dimağisine) müptelâ olduğunu görmüş ve birade- rine hastanın hastaneve kaldı- rılması lüzumunu ihtar etmiştir. Fakat biraderi hastaneye gö- eden | türmiyeceğinden bahisle şirin- ga yapılmasını istemiştir, Dok- tor Bey hastaya şiringa yap- mak üzere iken hasta vefat etmiştir. Bunun üzerine hasta- nın biraderi Müddeiümnmiliğe müracat ederek ( doktor kar« deşimi şırınga ile öldürdü ) de- miştir. Bu şikâyet üzerine dün Adli Tabip Mustafa Şakir B. tarafından ve bir heyet huzuru ile hastahanede ölüye otopsl yapılmış ve neticede Esat Beyin teşhisi gibi hastanın zamanında tedavisizlikten hum- mayi habisenin dimağı şekline müptelâ olduğu anlaşılmıştır. “İzmir tacirleri Yunanistana nasıl seyyahat edecekler ? İzmir tacirlerinin Yunanlı- tanajbir seyyahat tertip ettik- | leri bildirilmişti. Pire için tertip edilen bu tenezzühe evvelce Sıcilya ve Malta arasında seyrüsefer ya- pan ve Mudanya şirketi tara- fından milii vapurlar meyanı: na ithal edilen Bursa vapuru tahsis edilmiştir. Vapur lüküs kam rı ve banyoları havi- dir. Vapur İstanbuldan bare- ket edeceğinden İstanbul halkı da bu seyahata iştirak edebi- leceklerdir. Vapur Ağustosun on ikinci Çarşamba günü sabahleyin İz- mire muvasalat ve on üçüncü Perşembe günü saat 18 de Pireye müteveccihen hareket leyin Pire llmanında buluna- caktır. Cuma, cumartesi, pazar, pazartesi günleri Atinada ge- çirilecek ve pazartesi akçamı Pireden hareketle salı günü sabahleyin İzmire avdet edile- cektir. Ağustosun on beşinde Ati- nada yapılan ve her taraftan vapurlarla birçok halkın cel- bini mucip olan büyük panayır da bu suretle görülmüş olacak- tır. Tenezzühe — ecnebilerde | iştirak edebilir. Yalnız müba- diller ve esnaf erbabının iştira- ki mümkün olamıyacaktır. Pire ve Atinada görülmesi ve gezilmesi icap eden mahal- * leri ayrıca bir rehber şeklinde neçredilecek - ve tenezzühe İş- tirak edenlere birer tane ve- edecek ve cuma günü sabah- | rilecektir. aK Rasimin sol küreğine giren bıçak Evvelki akşam Namazgâh ta Türkler çarçısından kanlı bir vak'a olmuştur. Mehmet oğlu Mustafa ve İbrahim oğlu Rasim arasında iki lira alacak meselesinden kavga çıkmış, Mustafa - bıçaklı simi arkasından ağır surette yaralamıştır. Bıçak Rasimin sol küreği altından girmiş ve içerde kaldı kırılarak — içeride kalmıştır. Yaralı Rasime dün Memleket hastanesinde ameliyat yapıl: miş ve arkasında kalan sekiz #antimetre uzunluğundaki par ça çıkarılmıştır. Rasimin ha- yatı tehlikededir. Vak'a fatli yakalanarak adliyeye veril. İzmir Belediyesinde İzmirde üzüm para yok Belediye bu ay memurla- rıma maaş verememiştir. Buna #ebep kasada memurların ma- aşatına kifayet edecek kadar Jpara mevcut olmamasıdır. Ve- rilen malümata göre belediye memurlarının maaşlarını ancak ayın beşine doğru verebilecektir. -— — ——— — Ca civarından başlanacaktır. Alhımı başlıvor Müskirat inhisar — idaresi baş müdiriyeli 15 güne kadar yaş üzüm) mübayaasına başlı- yacatır. Haber aldığımıza göre mü- bayaata en evvel Bornava ve ENVER PAŞA ran İmparatoru! ] Hatıratını yazan: ./.L —Z7 Peşteye geldiğimiz zaman, Macaristanda bir bolsevik ihtilâlinin patlamak üzere olduğunu görmüştük Yalnız sâküt, yalniz boş göklerin manzarası. Yere bak- mak bile tehlikeli! Bir iki saat, oldukça mun” ftazam bir hat üzerinde gidi- yorduk. Fakat karpatlara yak- Taşır yaklaşmaz, hafif bir sis içine girdik, Artık, Enverin tayyaresini keybetmiş, — iki fayyare de tanklarına güve- Berek gidiyorlardı. Tayyareci, bu yolları bi- e AÂAra sıra, Tayyareci değildim. Hava tabakalarını da bir tayyareci gibi bilemezdim. Fakat tayya- recinin ilmine de emniyet ede- miyordum. Çünkü, sise girme, #isten çıkmak yollarını bula- muyordu. Öyleya, sisten kurtulmak içio daha fazla yükselmek kâ- fi değilmiydi, ne çareki, bir şyey söyleyemiyordum sözlerim- de sisler içinde kayboluyordu. Nihayet, birbirimizi görmiyecek bir hale geldik. Bu korkunç seyyahat, bir ikt saat kadar devam etti. Hâdise bir. kavgadan çıktı Sirkecide Osmaniye otelin- de sakin ressam İzmirli Sait B. dün, Taksimde İstiklâl cad. desinde perükâr Burhanettin Efendinin dükkânına - gitmiş, ufak bir munazas neticesinde Burhaneddin Efendiyi biçakla yaralamıştır. Eve girmişler Efendinin hanesine dün, jan- | darma namile maruf biri ile yankesici Apturrahman girmiş 13 Hira para alıp kaçarlarken yakalanmıslardır. Araba çarptı Dün akşam — saat 17 de Eminönüden geçmekte olan bir yük arabası, hüviyeti he- nüz anlaşılmiyan bir kadına çarpmış ve ayağından sakat- lanmasına sebebiyet vermiştir" Zabita arabacıyı yakalamıştır. Yangın Şehremininde saray mey- danında Adanalı İbrahimin hahvesinden dün yangın Zuhur etmiş, sirayete meydan veril- | meden söndürülmüştür. Tebancalı karı Sultanahmette cami içinde oturan Hatice Hanım evvelki gün, darğın bulunan zevci Fatihte kunduracı Mehmet Efendinin dükkânına giderek barışmak istemiştir. Mehrhet Efendi reddetmiş, Hatice Ha- nımda kızarak belinde bulu- man tabancasInı çekmiştir. Ateş edemiyerek yakalan mış, hakkında tahkikata baş lanmıştır. Otomöbil çarpmış Eminönü Eyüp arasında işliyen otobüslerden çoför İs- mailin idaretindeki otobüs, Küçükpazardan geçmekte iken duvara çarpmış, camları kı- nlarak içinde bulunan Bahar ve lski Efendiler de yaralan- mıştır. Yangına giderken Küçükpazarda — Demirtaş mahallesi bekçisi Osman Ağa aaakesasesas e aa sasecanaa. Meclisteki istizah takriri Celse zabıtları İ Meclisteki son matbuat münakaşalarının zabıtlarını aynen neşrediyoruz (£ inci sahifeden devam) etmek noktasındandır ki, ayrı- ca tetkika yalnız bizde değil, bütünicihanda dalma değmiş ve bundan tonrada — değmeğe liyakat — göstermiştir.. Onun içindir ki matbuat hürriyeti mevzubahs olürken onü ihya ederek, onu mülit kılarak mümkün olduğu kadar ma- zarratından çekinmek progra- mımizin muktazasıdır. Bu şe- kilde hareket etmezsek ne kar, tipl fırtına ,ları içinde Macar ovasına gl- rebildik. Şimdi, istediğimiz yere ine* bilirdik. Fakat, Enverin tayya- resi görünmiyordu. Ne olmuş lardı? Ufukların ne önünde * ne gerisinde böyle bit tayyare yoktu. Halbuki, bu tayyarenin bizim yolumuzu takip etmesi icap ediyordu. Bir kazamı olmuştu ? konuşa konuşa Peşteye geldik yere indik. Henüz, mütttefiklerin mu- vasala hatları bozulmamıştı. Fakat, Macaristanda bir kızıl isyanının hazırlandığı görülü- yordu. Macar tayyare hangarı ku- mandani binbaşı GyulaAndor diyordu ki: — Ordu. kendi kendisin! terhis ediyor. İstibdaller 1se, Sakızağçında oturan Aleksi | Ka Hakkındaki tahkikat| devam ediyor İdaresindeki — otomobille Ankara caddesinde 9 yaşında- ki bir yavrucuğun ölümüne se- bebiyet veren Giritli Vafi B. hakkında mustantiklikçe 25000 Hra kefaletle tehliye * kararı verilmiş ve serbest bırakık mıştır. Emin Vafi B. bu kefaleti yatırarak tahliye — olduktan sonra, mevkuflara iki kurban ve iki çuval patates gönder- miştir. | Tahkikat gayrı mevkuf ola- rak devam etmektedir. Karısını öldüren balıkcı Karısı Ayşeyi 10 yerinden bıçaklayarak - öldüren seyyar sebzeci Hikmet, evvelece 12 sene hapse mahküm edılmıştır. Temyiz mahkemesi verilen bu kararı bozmuş olduğu için yeniden muhakemesi yapıla- caktır. Dilsiz lisanile bu meseleyi | Galata cinayetinin muhaka- mesi başladı Geçenlerde Galata'da mey- haneci Yorgiyi öldüren ve Meh- met isminde bir müşteriyi de yaralıyan Nazmi lsmindeki şah- sın muhakemesine dün birinci ceza mahaemesinde başlamış ve ilk — şahitler * dinlenmiştir. Bunlar, Nazminin o gece sarhoşlukla yaptığı. cinayeti anlatmışlardır. Mahakeme gelmiyen şahit- lerin celbi için talik edilmiştir. —— ——— —— dün gece yangına koşarken ayağı taşa çarparak düşmüş- tür. Bu düşme neticesinde Os- man ağanın belinde bulunan tabanca patlamış, kurşun ada- meağızın hıe_ığııı ıııı)ııı et miştir. Agır yaralı olan Osman ağa hastahaneye götürülmüş- | tür. Elini kaptırdı Perşenbe Pazarında matbaa makınisti Haçik efendi dün elini makineye kaptırmış sol elinin üç parmağı kesilmiştir. aşakasaseşasasAARALAA inkılâp dediğimiz ve her ge- çen günü yeni bir hatvei terakkiyi ifade eden güzel mefhumun ne de hukuku am- me diye takdis ettiğimiz ve idamesine çalıştığımız mefhu- mun manatı kalmaz. Şu takdirde bizim, çok nazik ve çok güzel işletme ğe müsait bir esası çok ince bir teraziye koymayı hatırla- maklığımız lâzımdır. Ne kuv- vetli tesazüde taraftarlık ne enternasyonal şarkısını söyle- ye söyleye memleketlerine dönüyorlar ne olacağını bil. mek için kehanete lüzum yok, Sosyalistler, komonistliği Madde 1 — 1426 numaralı Vilâyet idaresi kanununun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde tadil edilmiştir: Vilâyet idare şube reisleri defterdar, mektupçu, maarif müdürü, nafia baş mühendis veya Mühendis hukuk işleri, sıhhat, tcaret, sanayi ve mesayi, orman maadin, baytar, evkaf, tapu,nüfus,z'raat,iskân, posta, telgraf ve telefon, rüsumat başmüdürleri ve müdürleri ile polis müdürü veya bunun va: vazifesini ifa etmek için yerine kalm olandan ve jandarma kumandarlarından ibarettir. Madd 2 — Mezkür kanu- nun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde tadil olunmuştur. Vali, 5 indi maddede zik. rolunan Vilâyet İdare şube Roisleri ve onların maiyetlerile 6 ncı maddede zikrolunan kaza idare şube relsleri ve maiyetle- ri ve kaymakamlar hakkında ihtar, tevbih cezalarını resen tatbik edebilir ve taltifi mucip ahvalde takdirname verebilir. İşbu tecziye vejtakdirlerden Şube İdare Reislerile nasbı ve tayini vekâletlere ait olan me- murlar hakkındakilere — dair Vali tarafından ait olduğu ve- kâletlere derhal malümat ve- rilir. Madde 3 — Mezkür kanu- nun 17 nci maddesi aşağidaki şekilde tadil olunmuştur: Valiler vilâyette Devletin ve her vekâletin mümessili ve ve- kâletlerin idari ve siyasi icra vaşıtası olup vilâyetin umumi idaresinden mes'üldürler ve bu itibarla vilây adli ve as- keri daireler haricinde bilcüm- le umurda nezaret, muraka- be ve teftiş hakkını haiz en büyük (amirdirler. Valilerin müddelumum! ile münasebeti 1426 numaralı vilâyet idaresi Bkşaşasesaseeesa ada sAsAAAAA de kuvvetli bir tesahübe ta- raftarlık mücerret davamızın hallinde saik değildir. Mantık ve adaleti, ilân edip tatbikini deruhde etti- ğimiz proğramla telif ettirdi- gimiz gün dürkü davayı esa- sından halletmiş oluruz. Hepimiz yaşımızın icabı, birkaç devrin adamlarıyız, ar- kadaşlar İstanbulda müste- miren devam eden idarel ürfiyenin yegâne — salki matbuatın sulistimalinin önüne geçmekten ibaret idi. On, on iki sene bu idarel - örfiye de- va metmiştir. Bunun yegâne saiki matbuatın böyle aşırı ha- reketlerinin önüne geçmek içindir. Sonra yine fevkalâde ahvalde olmak üzere çıkan takriri sükün kanunu yine matbuatın yapmış olduğu ha- rekâtın önüne geçilmek için bir manla idi. Fakat biz yüksek ifadelerle normal devirler içinde bulunduğumuzu, normal dev. rin normal kanunlarla idare ilân etmek üzeredirler, Belki şimdi, belki bir saat sonra, belkide yarın! Bu cevap, dakika kaybet- meden yolumuza devam et- memizi emrediyordu. Biz, hazırlanırken Enverin tayyareside geldi. — Onlarda kurkunç maceralardan sonra kurtulmuşlardır. Fakat, tayyarenin kanat- | ları zedelenmişti. Tamirsiz ha- reket etmenin kakânı yoktu. Vaziyet ise, hiçte fazla durmağa müsait değildi. Çar naçar beklemek mecburiyeti hâsl olmuştu. Macar Binbaşısı, mütema- diyen komonizim tehlikesini öne sürüyor, bu tamirin uza: matı ihtimallerini ortaya atı- yordu, Her halde, bizim kim olduklarımızı (Devamı var) plunacağını — ve binaenaleyh fevkalâde tedbirlere hacet olmadığını dün; bugün hatta bu günden evvelki büyük içtimaımızda ifade ettik. Şim- di bu ifadelerimizin arkasın- dan muhalif matbuatın in ikâ- satı başlayınca kalplerimizde çok merbut olduğumuz iman- ların sarsılması tehlikesi kar- psinda esaslı heyecanı, sami- mi duyguyu elbette duyduk. Duyunca kat'i bir vazife karşsında — bulunduğumuz da gördük ve bu müzakereler gördüğümüz bu vazifenin ted- birini almağa matuftur. Arkadaşlar; muhtelif şekilde beyanatta bulunanlara bak cak olursanız — bunların sıfatı barizleri milli mücadeleye iş- tirak etmemiş olmakla taay- yün eder. ( Devamı var ) a 6 Ağustos Vilâyet idaresi kanunu değişen yerleri Vali bir vilâyete şâıhı'l memu'rı:yellerı'n ancak kendi vilâyeti dahilindeki işlerini teftişe salâhiyettardır kanununun 38 inci maddesine tâbidir. Valiler — her vekile karşi ayrı ayrı mes'uldür. Vekiller kendi vekâletlerine ait işler için resen valilere emir ve talimat verirler ve icabında takdir beyan ve ihtar cezasını resen tatbik ederler. Takdirden veya ihtar ceza- sından derhal Başvekile ma- lümat verilr. Bundan maada her vekil vali hakkında İcra Vekilleri Heyetine teltif ve tecziye tek lifinde bulunabilir. Valiler İcra Vekilleri Heyeti kararile her zaman Vekâlet emrine alına- bilecekleri gibi tekaüde de sevk olunabilirler. Madde 4 — Mezkür kanu- nun 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde tadil olunmuştur. Vekâletin rücsayi memu- rin ile ve memuriyetleri daire leri bir kaç vilayet mürekkep diğer teşkilât memurlari ile resen muhabereleri icrai bir hükmü ihtiva etmiyen yalnız teknik ve hesabata ait hususlara mun- hasırdır. Şu kadar ki bu memurlar valilerin talep edecekleri her türlü malümatı teknik ve he- saba ait de olsa vermeğe mec- burdurlar. Madde 5— Mezkür kanu- nun 35 inci maddesı aşağıdaki şekilde tadil olunmuştur. Adli ve âskeri daireler müs« tesna olmak üzere — vilüyetle mevcut bilümum devlet |daire ve müessoseleri valinin teftiş ve murakabesi altındadır. Vali teftiş muamelesini bizzat yapabileceği gibi daire reisleri ve mensup olduğu ve- kâlet müfettişleri vasıtasile de icra edebilir. Vekâlet müfetlişi ile teftiş ettirmek için vekile müracaat olunmak lâzımdır. Vali bir vilâyete şamil me- muriyetlerin ancak ,kendi vi lâyeti dahilindeki işlerini tef- tişe salâhiyattardır. - Teftiş neticesinde vazifesi başında kalmasında mahzur görülen memurlara, mesuliyeti üzerine alarak, idareten işten el çektirebilir. ve keyfiyeli derhal ait olduğu vekâlete tabidir. ş Madde 6 — Mezkür kanu- nun 49 uncu maddesi aşağıda- ki şekilde tadil olunmuştur: Adli ve askeri daireler müs- tesna olmak üzere kaza da- hilinde bulunan bilamum Dev- let daire ve müesseleri kayma- kamın tefüiş ve murakabasi altındadır. Teftiş neticesinde vazifesi başında kalmatında mahzur görülen memurlara Valinin muvafakati alınmak şartile işten ol çektirebilir. Mâadde7 — Vali ve kaymaka- mlar, halkın aıkerlik muameleri hakkındaki müracaat ve şikâ- yetlerini kabul ve askerlik şubelerine yazarlar, cevabi kü. fi görmedikleri taktirde mın- takası fırka kumandanlıklarına ve Milli Müdafaa Vekâletine müracaa ederler. Bu makamlar tarafından lâzımgelen tahkikat yapılarak AKcabı kanunısl ifa ve - netice- sinden Valiler veya kayma- kamlar haberdar edilir. Madde 8 — Bu kanun neşri tarihinden mutebedir. Madde 9 — Bu kenun hü- kümlerini fcraya Başvekil va Adliye, Mdlli Müdafas, Dahi- liye, hariciye, Maliye, F, Nafia, İktisat, S.hbat ve İçti. mal Muavenet - vekilleri me- murdur. 26-7-931