13 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

13 Ağustos 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 A i ' Fırsat Düşkünü Mini — mini — bir cüsse- nin, mlni i ikt eline sıkışan | bir kalem parçası, sağını, solunu, | önünü, arkasını görmeden ay- gardanberi karalamalar - çizip duruyor. Bütün hedefi, bütün gözleri | biziz, yani (Yarın)cılar. | Evvelki gün başmuharriri- | mizin yazdığı — vedanameyi, dün kaleminin kırık ucuna doleyarak istediği gibi tefsir eden bu fırsat düşkününe artık acımaktan başka gülmek istiyoruz. Bugün, uğutlar olsun, bü- yük sefa geldin dediği Arif Oruç —-Beyin, dün, Anka - | rada — elini <eteğini —öpen ve Arif Oruç Beyin ( Yeni dünya ) sında muhbirlik ede- nin bu adamdan başkası ol- madığını kariler bilmelidir. Dün kendisi muhalifti, bu: gün bize çatıyor . — İetiklâl mahkemesihuzurunda yeminle kalemini kıracağını soylediği halde bugün hâlâ iki tarafa saldıran gene bu adamdır. Maksis fikirlerinin dalka- vukluğunu yaparak Arif “Oruç Beyin (Yeni dünya) sına sokul- mak isteyen de bu adamdır. Binaenaleyh, bu — zavallı «çocuğa şunuda — söyliyelim ki butarz hücum mertçe değildir. Elinden kalemi atan bir adama | çatmak, — silâhsız bir insana bançer sallamak demektir. BÜRHANETTİN ALI ““Tifo ne halde? Bağçeler nasıl sulanacak? İstanbulda Tifomun az ol- duğu, çok olduğu hakkındaki münakaşa “devam ede dur- sun Ögerek vilâyet, — gerek Belediye sıhhiye müdürlük- ierl “icap —eden — terlibatı mlmışlar ve Tifo mımtakasın- da da aşı tatbik etmişlerdir. Diğer taraftan, lağım — tula- vile karışan sülarla bahçe- lerin sulanması ve bu husu- sun men'i hakkında alâka- darana emirler verilmiştir. Talimatname İoap ederse tedil edilecek Belediye iktisat müdürlüğü yeni arabacılar talimatnamesi hakkında vükuübulan şikâyet- leri tatbik'ile meşguldür. İcap eden tetkikat bittikten sonra talimatnamenin tedil - edilip edilmiyeceği kurarlaştırılacak- tır. Adanada tayinler Medun blanan vilâyet tapu müdürü Talât Bey Üsküdar tepu baş memurluguna Üsküdar tapu baş memuru Seyfettin B. Adana tapu "müdürlüğüne ta- yön sedilmişlerdir. -- —— Tefrika No. 8 | KIRIK KALPLER Zorla bir bahsı bitirdi. Eli- | ni, yeleğinin cebine sokarak | saatini çıkardı baktı. Hayretle: — Saat, iki olmuş, — dedi. Güzide, helâ gelmedi Deli gibi soldu. XEvet, Haşım Efendi ne töy- tediğini bilmiyordu. Güzide, muhakkak bir felâketin kur. banı olmuştu. Melefona koştu. Acele ile bir hastanenin — numarasını sordu. Cevap vermediler. Başka bir hastaneyi sor- du. İsmini söyledi. Gece nöbet- cisl bir zaman sonra, sertabibe soracağını söyledi. | tardan | Motörlü bir gemi, | re yardım etmek üzere Tro- Yerde bulduğunuz bir şekeri yermisiniz? ? Siirtli Osman nasıl zehirlendi? Yerde gördüğü şekevrı yıyıp zehirlenen adam bir ay evvelde bacağını kesmiş, bela bela üstüne gelir Bizde hala devam eden bir takım huy ve tabiatlar varsa | o-da sokaklarda bulduğumuz abur cubur şeyleri ahp yenecek vey ise yemek, içilecek şey ise içmektir. İşte, bu gibi tabiat ve huy- çok defa — çocukla- Tımızın, hattâ büyüklerimizin dahi zehirlendiklerini gördük. Evvelki günd yine birisinin zehirlendiğini Işittik. Bu hâdi- senin nasıl olduğunu anlamak vebir ibret olmak üzere tah- kikat yaptik. Bu adam 35 yaşlarında Osman isminde biridir. Memleketi olan Silritte ba- cağını kırmış, tedavi için bir ay evvel şebrimizde bulunan ve Tophanede oturan amca- zadesi Apturrahman Efendinin yanına gelmiştir. yirmi gün mukaddem Etfal hastahanesine yatmış, baca- ğından tedavi edilerek bir hafta evvelde çıkmıştır. Dün talı!ıye edıldıler Yine amcazadesinin evine gelmiş, hem istirahat ve hem- de hergün için yavaş “yavaş şehrimızi gezmeğe başlamıştır. saf ve te- Ayni Osman Efendi, miz kalpli bir adamdır. zamanda sofudur, Evvelki gün, — sabahleyin kalkmış, abdestini alarak sabah namazını kılmak için Kılıcali camisine gitmiştir. Namazinı | kalış camiden çıkarak Gala. ta caddesinde gezinmeğe baş- mıştır. Bu sırada gözü yere ilişe- | rek şekere — benzer bir ihapı görmüştür. Gördüğü bu şey: Köpekleri . zihirlemeğe mahsus bir haptır. Üzeri zehirdir. İşte, Osman Eefadi bu ha. tatlımsı, — içeriside | pı görür görmez almış, ağzına” götürerek dilinin uculle tadına bakmıştır. Tatlı olduğunu görmüş “ne | güzel şeker, diyerek hemen )miı"r Ağzı biraz ırıh'lınq |Suiistimalden maznun olanlarla sah- te tahvilât maznunları beraet etti! Beyoğlu hastanesinde 700 liralık sulistimal işinden dola- yı tevkif edilen hasta memar- larıibrahim, Hamdi B.lerin mu- hakemeleri dün Birinci ceza mahkemesinde intaç'olunmuş ve asıl mes'ul firari Muhsin B, hak- kındakt davanın tefrikile, mev- kuf bulunan iki maznun be- raetlerine karar verilmiştir. Mevkuf Hamdi ve İbra- him B.ler akşam üzeril tahli- ye edilmişlerdir. Sahte tahvilât J Sahte Yunan tahvilâtıtabi | Denizaltı — gemisi Öslo, DI(ALA) — Saat 13 Gte Nautilus kıçın kıçın gitmek e idi. Cereyan — küvvetli, deniz fenatlır. Denizaltı gemisinin sular *tarafından #ahile atılma- #mdan endişe — edilmektedir, tahtelbah- mse'dan hareket etmiştir. daponlar — tayyarecileri teykif ettiler Tokyo, 11, (ALA.) — Mus- tahkem mıntakalar üzerinde uçmuş olduklarından tayyareci Pangborn ile Herndon hapise mtılmaşlardır. Yazan ; Hü.seyın Zeki Nihat Cemil birer birer bütün hastahanelere müracaat etti. Hiç bir felâketzede getir- memişlerdi. Saat sabahın dördü idi. O, hâlâ telefon ediyardu... Güzl- deden küçük bir 1z bileyok! Başi çatlayor, kalbi - ezili- yordu, Karısının sesrarengiz ve tevziinden dolayı zabıtaca tevkif olunan Yorgi ile, - alâ. kadar olduğu iddiasile gayrı mevkuf — olarak —muhakeme edilmekte olan Cemil Beyin muhakemeleri dün birinci ce- za mahkemesinde intaç olun- muştur. Müöddei umumi B. her ikk sinin de beraetini istemiş, he- yeti hakime de icabeden mü- zakereden sonra beraetine ka- | rar vermiştir. Mevkuf Yorgi dün akşam liye edilmiştir. Mürteşi terîy; nazırı Tokyo, 11 (A.A) — İstinaf mahkemesi irtişa fiiline iştirak töhmetile zanaltına almarak Enakdi ceraya ve 10 sene hapse mahküm edilmiş olan sabık Terbiye nazırı M, İnshida-Ko- bashi hakkındaki kararı nak- zetmiştir. Lindberg — nerede? Nev-York, TT (ALA.) — Çok kesif bir sis yüründan Lindberg ile zevcesi Nome Alastkaya - takriben 180 — kila metre mesafede bulunan - Se- vard yarımadasının şimal sa- * hilinde karaya enmişlerdir. sında bulunmaktan mütevel- hit bir hayretle gözlerini oğuş- turdu. Aldımı şdaşma irtapladığı zaman nevmidane bir feryat kopardı: — Güzide!... Heyecana — karşı — dalma ikendine hükim olan bu kuv- vetli adam, bir “çocuk gibi ağlamağa başladı. Güzlde!... Demek ki dağru idi, ken- disine bütün hayatını feda eden,onu delice seven kocasını gaybubetini halle çalışıyordu. Biraz #sonra, düşünceleri büsbütün karışti. Sonra ken- dinden geçerek — yere, alının #zerine uzandı — ve — güneş Alk aktın ışıklarını pençereden uzatırken uyandı... ğ Yargunluktan bütün wü- cudu kızık gibi olmuştu. Elan elektrikleri yanan mesai oda- ocağını bırakarak kaçmıştı.. 'Gözlerinin önünde, Güzi- denin genç kızlık hali, alil anasını — beslemek için daimi didinmesi, #flâs eden babasının “onra anmesinin —zatürreden ölümleri ve onunla evlenişle- rini canlattı. Evet, evlenmesine sebep, ona olan merhameti ve sevgisi İdi. fakat' aldırmıyarak evine doğ- ru yürümeğe başlamıştır. Evine gelmiş, içeriye gire- rek oturmuştur. Aradan beş on dakika geç- miş, Osman Efendide sancılar baş göstermeğe başlamıştır. Aman, zaman derken san- şiddetlenmiş, — Osmanı hoplatmağa — başla- cılar zplatıp. mıştır. O ara evin halkı uyanmış, pansuman — kacakarı - ilâçları yaparak sancıyı dindirmeğe gçalışmıştır. Fakat; duracağı yerde git- tikçe ziyadeleşmeğe ve gittik- çe Osmanı kıvraedirmağa baş- lamıştır. Bu sırada sebebini sor- muşlar, 'Osmanda yediği şeke risöylemiştir. Meseleyi zabıtaya bildir. mişlerdir. Zabıta da gelmiş, Osman ihammanoye kaldırarak tahkikata — başlamıştır. A. S Dunkü-trlma * Rasathane ne diyor? Kandilli raset merkezinden verilen malümata nazaran dün azami derecel hararet 28 ar- gari ise 21 olmuş ve ruzgâr sağnak halinde yıldızdan er- miştir. Rüzgârın sürati 14 met: reye kadar »çıkmışlır. Bugün hava ekseriyetle bu lutlu olacak ve rüzgür- Şimal! istikametimden esecektir. Amerika pamuklarında görülmemiş tenezzül! Londrafli(A.A) — Bir çok gazeteler Liverpol ve Mançes- vter piyasalarında pamuk fiat- larında — görülen duşüklüğün 30 senedenberi görülmemiş, olduğunu kaydetmektedirler, Tima gazetesi, Amerika pa- muklarının fiatlarında görü- len bu tenezzülün sebebini dekontolarını tevsi etmek — ve fiatları tutmak için hüküme- tin açmış olduğu mühim kre- dileri kullanan zirsat federal meclisinin bu siyasetinde gör- mektedir. Mezkür gazete, netice ola- rak diğer mahsullerin ve bil- hassa şeker, kahve ve ba- kır fiatlarını islâh için ya- gpılmiş olan bu, çeşit — teşeb- büslerin cihan iktmadiyatırın! bugün maruz kaldığı müşkül- lerin başlıca sebepleri oldu- günü yıııııkıı r. Güzide, bu meşhur, zengin we asil doöktorla evlenmeği kabul ederek minnet Çve şük- ranla, sözlerini dinlemişti. Ah! Genç kadın o zaman hamisini, kocesım ne kadar seviyor ve doktor bu ateşin aşka nasıl mukabele ediyordu! Altı senedeeberi ne bir bu- lut, ne bir şey saadetlerini ka- rartmıştı... Güzidenin birdenbire, bü- tün bu maziyi unutark aşkına hiyanet etmesi mümkün mü? Nihat Cemil, yeesle güldü. Aynada yüzünü görüyordu. — Belki, dedi çünkü on- dan yirmi yaş büyüğüm. “Belki, çünkü saçlarım be- yazlandı, elem, yaşımın — ve daima sâyimin semeresi olarak yurumuştu. “Ruhum genç, fakat wücu- dum ihtiyarladı. Güzide, minnet ve şükran Sahife 3 Adana'da sporcular arasında Muheyyıç bir içtima spor kulübü Akın'da yazıldığına göre: Adana'da, Adana mınta- | kası Spor kulüplarinin ve Mer- | sin gençler birliğinin işlirakile | Halk firkası salonunda, tütün müdürü umumisi Sırrı Beyin riyaseti allında loplanarak bir celse aktetmişlerdir. Kongrede - (Mersin İdiman yurdu murahbaslarının Genç: ler birliğinin kongreye iştirak etmemesi — için — serdettikleri noktai nazarı, Birlik reisi Et- hem ve eski reisi İhsan Ce- mal Beyler muradif müheyyiç ve esaslı fikirleri red ve cerh etmiştir. Kongrenin hemen hemen merkezi sikletini temin eden birliğin bu samimi bislerle mu- radif noktai mazarı kongre arasında derin bir hüsnü tesir uyandırmıştır. 308 | amele geleceği evvelce yazıl. mışti. Dün buhususta Sovyet sefaretinden Aaldığımız malü- mata göre: dmeleler Eylül bidayetinde şehrimize gelecek- | lerdir. Lâkin bunların İstan- bulda ne kedar kalacakları ve ne gibi içler Rusyadan çehrimize Güzel san'atlar Birliği Güzel san'atlar birliği Ede- biyat şubesinden: 13 Ağustos | perşembe günü (bugün) saat on yedide Birliğin Gülhane J parkı methalimdeki merkezinde aylıkı * toplantı — yapıdacaktır. Musiki; çay ve edebi hasbuhal wardır. “Azanın bu ilânı davet sayarak refikalarile birlikte teyrifleri rica olunur. toplanacaklar Adana Belediyesi İş Bankasından paramı aldı Yeni Adana yazıyor: Asri mezbaha - inşaatının yazım kaldığı malümdur. Be- lediye bunu ikmal için İş ve Maadin'bankalarına müracaat ettiği yazılmışti. 'Haber aldı- ğımiza göre Belediye nihayet İş Bankasından para almıya “muvaffak olmuştur. Diğer taraftan ğine göre bankadan para almak — keçen defa - ipotek edilen arsalar arasında eşhasa Belediye tarafından satılarak üzerine sahipleri tarafından bina yapılmış olan arsalarda Şmevcuttur. Dünkü yangın Cümüşsuyu caddesirde İzo. Ta apartmanında oturan 'Ma- dam Eleninin datresinden yan: gın çıkmış, soodürülmüştür. borcunu, güzel vücudü - ile ödediğini zannediyor, — şimdi isetekrar, kendine hâkim ve serbertisine nall oluyor. Saa- delimi bir an aydmlatdıktan sonr gene kendini düşünüyar. ““Ah! Ben #nsanların en betbahtı imişim! Göz yaşlar! iki misli olu- yordu. Doktor Nihat Cemil dağ- ru söylemişti:. O, insanların en betbahtı Maamafih, bütün bu ıztı- rap ve ümitsizliklerine rağ- | men mübhem bir ümidi war- di. Bu ümit, bayattan nasibi kalmamış kimselerin kalbin- den ağır bir bulut gibi geçen bir şeydi. Belki, güzide müc- rim değildi ye her hangi bir hüdiseden dolayı evine gel- | memişti. Şüphesizki buda pek | yakında kespikatiyet edecekti. Elendişinin —bütün gece ine tetkikatta | söylendi. | Mersinde resmen Gençler birliği tanınacaktır! Bu vaziyet karşısında mü- zakere ve meclisi terkeden İdman yurdundan, Muharrem Beye hitaben Eski reis İhsan Cemal Beyin. *Gençler — Birliği — sizlere karşı samimi hislerle mütehas- sistir. Sizlerinde aynı s#amimi hislerle mütehastis olmanızı #eca ederim, sözü aynen zap- ta geçirilmiştir. Netice itibarile mmtaka he yeti Idareti, fenni heyetler in- tihapedilmiş. Cenup mıntaka sından “Mersin namına birlik reisi Ethem -Bey mıntaka he- yeti: kseriyetle seçilmiştir. Gençler birliği Adana mın takasının #por gençleri üzerin de pek derin bir hüsnü tesir uyandırmıştır. Adana — Mersin - Gençler birliği ve murahhaslarını derin bir #evinçle karşılamışlardır. Rus amelesi Eylülde gelecek, programla hareket edecekler bulunacakları henüz - malüm değildir. sefarethane de makamı vilâ- yetle tanzim edecektir. Bir kaç gün sonra mezkür amele hakkında Esasen bunun içia görüşüp bir program sarih ve kat'imalümat sefa. rethaneden bildirilccektir. Nüfus müdürü Komisyon tasfiye edildi Adanadan bildiriliyor: Vilâyet nüfus müdürü Tev- fik Bey vilâyet inzibat komis yonu terafından gösterilen lü- zum üzerine tasfiyeye tabi tutulmuştur. Encümen başkâ- tibi Sırrı bey müfus dairesi idare işlerine vekâletten tayin edilmiştir. Zahire borsası Âzası kimler olcu ? Mersinden bildiriliyor : Odaca zahire borsasına inti- hap edilmesi lâziımgelen âza- lıklara Hekimoğlu Bürhan ve Numani Beyler intihap edi- mişlerdir. Mühim bir rapor Mersinden yazılıyor. Ticaret ve Zahire b ülk defa olmak üzere arpa ih- racatımız hakkında mühim bir rapor bazırlamaktadır. Pangaltıde yangın Pangantı'da Eskişehir ma- ballesinde Madam Farkoneti- min evinden yangın zuhur et- amiş, sirayete meydan verilme- deıı söndürülmüştür. uyumadığımı hisseden Hqııı Efendi, doktoru 6 6enada ra- batsız etmekten — çekinmiş, Hattâ, birazda korkmuştu. Sa« bahleyin erkenden muayene odasına girdi... Elinde, postacının gece ya- rısı getirdiği bir mektup vardı. Nıhat Cemil, merakla sordu : — Mektupmu? Çabuk ver! Mektubu, Haşim Efendinin eilerinden kaparcasına aldı. 'Üzerindeki yazıya dikkat bile etmedi. Zarfın içinden çıkan kâğıtda ancak şu bir kaç keltme vardr: Madem ki ilim ve hasta- larını bana tercih ediyorsun, | onlarla kalabilirsin. Ben, deni reven, benden başka hiçbir yey sevmeyen bir adamla yaşayacağım. Cüzlde (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: