15 Aralık 1949 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

15 Aralık 1949 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Sıyaıi meseleler ve muhabir mektupları Kahire mühabirimi Mısır 1950 seçimlerinin heyecanı içinde Mebus adaylarının — adedi” gimdiden 10101 buldu. Bunlar 15 milyon İlea teminat yatırdılar Kahire — (Hususi muhabirimiz Os- man H. Tat bildiriyor) 1980 seçimleri için adaylık müddeti dün akşam nihayet bulmuş ve bugün- den itibaren #eçim mücadelesi / fiilen başlamıştır. Adaylık için yatırılan te- Minat akçesi 1,5 milyon urayı geçmiy. tir, Her aday 1,500 Türk lirası teminat yatırmak mecburiyetindedir. 1010 hu seçime katılmakla adaylığını ilân etmiştir. Seçim Kanununa göre, de kazanamıyan aday teminat akçes ni kaybeder. Bu para hazineye varidat kaydedilir. Seçmen adedi çok yüksek tir. Şimdiye kadar görülmemiş bir a- Jâka ile seçmenler seçim listelerine isimlerini 1rarla kaydettirmektedirler. 3 ocak 1950 de yapılacak seçimler ferandum mahiyetini almaktadır. Ba- zi bölgelerde bir mebuslük için sekiz Kişi adaylığını koymuştur. - Bu adet Misir seçim tarihinde bir rekor teşkil etmektedir. Yeni Mecliste 919 sandal- ye bulunacaktır. Bu sandalyelerden 16 Sını İşgal edecek mebuslar şimdiden belli olmuştur. Bu belli olan mebuslar Takipsiz adaylardır. Mebuslukları ka- tidır. Rakpisiz 16 mebusun partı nis. beti şudur: 8 Vefdci (Vefd Fırkası re- İsl Nahas Paşa dahildir),. 2 Sa'dı, 2 Düsturi, 1 Vatani, 8 müstakik 3 ocak- a verilecek oylarla 303 mebus daha şeçilecektir. Vefd Fırkası Relsi seçim hakkında bir demeç vermiştir. Serbest bir seçim yapmak zaruretini belirttik- ten sonra demiştir ki: '— Seçim hakkı milletin en mukad- des haklarının başında gelir. Anaya- /Gamız meşruti bir seçim yapmak hak- kını millete vermiştir. Gayri meşrü bir #eçim, milletin hakkını gasbetmek de- mektir. Böyle bir. seçim karşısında Vefd'in durümu açıklanmıştı. BizVefd” ciler böyle bir seçime giremeyiz. Mey- Tülyet esasına dayanmayan - seçimleri Katiyen kabul edemeyiz. Beçim / mücadelesinin - başladığı bu Künlerde matbuatta çok kuvvetli mü- Rakaşalara tesadüf edilmektedir. Ba- garı sağlamak için her gazete takip ettiği prensiplere göre yazılar yaz- maktadır. Bütün gazetelerin müdafaa ettikleri nokta seçim serbestisinin te- min edilmesidir. Bu konuya dair yı bancı matbuatta temadüf edilen yazı- lar, Musir gazetelerinden bir kumını bir hayli sinirlendirmiştir. Bu arada Times gazetesinin muhabirinin yazısı Gikkati çekmiştir. Muhabir gazetesine gunu bildirmiştir: “Mısırda serbest se- Çim yoktur. - Seçim ya polisin ya €a kabadayıların tehdidi altında yapı- Jacaktır.,, Journal d'Eeypte gazetesi kuvvetli bir lisan kullanarak — “Mısırda seçim serbestisi aleyhinde yazı yazmak bü- yük bir. haksızlıktır,, diyor. Seçimin kutsiyeti uğrunla geçen seçimde kan-) Jarını feda edenlerin hatıralarını ve bu meyanda Salih Lamlum Paşanın g: hadetini ileri sürerek; “Mısırda seçli serbesttir,, fikrinde 1rar ediyor. Gi zete mütalâasını şöyle bitirmektedir : *1850 seçimleri tam mânasiyle serbest olacaktır. Ne polisin ve ne de kabadı yıların müdahalesiyle karşılaşmıyaca- Giz. Beçimde yegâne hâkim kuvyet, Millet iradesinin tecellisi olacaktır. Çe- gitli partilerin adaylarından yapılacax bu seçimin çok sert, çok heyecanlı ola- Cağını biliyoruz. Fakat her ne olursa olsun, bitaraf Hüseyin Sırrı Paşanin Kabinesi, milletin mukaddes haklarının bekçilifini tam mânasiyie ifa edecek- tirak Paris muhabirimiz bildiriyor Fransız kabinesi buhranlı günler geçiriyor Parls (Hurüst muhabirimiz Yusuf 1. Mutlu bildiriyor) — Meclisteki - bütçe Müzakereleri sırasında Bidault kabine- #i büyük gayretler — sartetmektedir. Kabine, mânlaları adım adım aşıyor; dün eski müharipler meselesi, yarın köllektif konvansiyonlar meselesi. Bü- tün bunlara, Maliye Komiayonunda ya- pılan mücedeleleri ve devletleştirmiz Olan — demiryollarının — sübvansiyonu Mevzuunda 20 milyonluk bir azaltma yapılacağı ilân edilmesi üzerine mey: dana gelen sofyal - kaynaşmaları da İlâve etmelidir. Radikal grupu kollek- tif konvansiyonlar meselesinde hükü. metle mücadele edecektir. Fakat daha başlangıcında olan bu yıpratma harbi hükümetin aksülâmelini - doğurmadan devam etmiyecektir. Kendisine tevcih eöllen hücumlar zayıflamaya — başlar başlamaz hükümet de itimat meselesi İ ortaya atmaya karar vermiştir. Bi davlt kabinesi için en kritik ânın Ha kem Meclisindeki münakaşalar ve as. gari Ücretlerin tayini şartlarının ko Bufulması - sırasında tahaddün edece: fi tahmin olunuyor. İn; Kıralı 54 yaşında Londra 14 (YİRS) — İngiltere Kı- Talı Altıncı George bugün — doğumu: 'nün S6 Üncü yıldönümünü kutiamak. dadır. Dünyanın her tarafından tebrik tel- rafları / Buckingham sarayına — gel mektedir. Bugün öğle Üzeri Hyde Parkta 41 pare top atılacaktır. Bir sahtekâr doktor mahküm oldu Btuttgard — "38, adı verilen ve bütün Günyadaki Up çevrelerini heyecanlar dıran vereme karşı yeni bir ilacın mul feviyatının, defne tohumları ve bal ol du, Dr. Von Bach nami müsteari ile fanınan mucldi Rudolf Granse'in saht Kârlık yüzünden 4 sene hapse mahküm YENİ İSTANBUL 18 Arahık 1900 E DERBİR D1 İ Çin dahili harbi sona ererken GÜNLER GEÇERKEN FRANSA, HİNDİCİNİ'DE DİKKATLE BEKLİYOR “Sefertası,,na Refik Halit Karay zön Safhasına gelmiştir. Çeng-Tu geh- ri de mülliyetçi hükümet tarafından bo- şaltılmış ve komünlet — küvvetleri bu şehre çok yaklaşmışlardır. Kuoming- tang hükümeti, son llticagâhı olan For- Mmoza'ya çekilmiştir. Eğer Amerika Hariciye Nezareti, A- merikan askeri erkânının - görüşünü benimseyerek / Formoza'nın, askeri üs olarak Amerikayı alâkalandırmadığı kararına varırsa, Amerika, adanın ko- münist kıtalar tarafından işgaline 1â- kayt kalacak demektir. General Mac Arthur, Formoza'nın cekiden Japonya| elinde / bulunduğunu ileri sürerek bu- Yasının “tarafsızlaştırılmasını. ısrarla talep ettiği halde, Washington'dan ge- den haberler, Amerikanın Formoza ile pek de alâkalanmıyacağını gösteriyor. Milliyetçi” Çin Hükümeti, Amerika- dan yardım görmezse, Formoza'da pek tutunabileceğe benzemiyor. - Formoza halkı bu hükümeti tutmuyor ve milli- yetçi Çin ordusunun denizde ve havs a halz oldukları hâkimiyete rağmen Formoza'ya yapılacak — herhangi bir komünlst ihraç hareketini. durdurabi- lecekleri ihtimal dahilinde — görülmü- yor. Kaldı ki, milliyetçi Çin deniz ve hava kuvvetlerinin hükümete sadakati de çok şüphelidir. Fransa, Hindiçiniye civar olup hi len milliyetçi Çin kuvvetlerinin elin- de bulunan Kvangsi ve Kvangtüng vi Jâyetlerindeki harekâtın inkişafını bil- hassa alâka ile takip etmektedir. Bu kuvvetler, Yünnan vilâyetine çekilmeğe galışıyorlar. Arazisi itibariyle müde faaya çok müsalt olan bu vilâyet, ko: münlet taarruzlarına daha bir müdde dayanabilir. Fakat milliyetçi kuvvetle- Tin, Yünnan'a geçebileceği çok şüphe- ildir. Çünkü — Kvangsi'nin batı. ucun. daki Tunglan, komünist kıtalar tara- fından işgal edilmiş ve bu / kıtalar Kvangal'nin merkezi Nanning'e doğ- u ileri hareketlerine devam etmekte Şam, 8 (Suriyedeki husust muhabi- rimiz LED bildiriyor) — Bugünlerde Ürdün Krallığı ile İsrall Devleti #ında ufak arazi parçaları mübadele edilirken, Kral Abdullah, bizzat işin başında bulundu. Geçen sene Kral, di ha müstakil hareket edebiliyordu. O zaman, Eriha'da köy muhtarlarını top- Jayarak, işgali altında bulunan Piliz 'tin topraklarının büyük kumını ilhak etti ve "Şark-ll Ürdün Emirliği,, , “Ür- dün Krallığı, oldu. Şimdi Hâşimi oğ- Suriye hususi " muhabirimiz bildiriyor İNGİLİZ POLİTİKASINDA ”ÜRDÜN” tulamıyarak yakalanıp imha edilme- deri çok mühtemeldir. Hindiçini - Çin hududu Üzerinde, Ka- obang ve Monkay arasındaki (4 nu- maralı yol) boyunca, — küvvetli istih- kâmlara yerleşerek hududu — muhafaza eden Fransız kıtaları, önümüzdeki gün- lerde, hududu geçen milliyetçi Çin ms- kerlerini silâhsızlandırmak ve gözaltı etmekle meşgul olacaklardır. Fransa- nin mütlak bir tarafsızlık muhafaza edeceği malümdur. Şu kadar ki, Fran- Sız katalarının vazifesi, ötedenberi bu mintakada, Kızıl Nehir deltası ile Çin hududu arasında dolaşan çetelerin yü- zünden çok güçleşecektir. Bu çeteler, Müliyetçi Çin askerlerini silâhsızlan- dırmak süretiyle bedavadan ve kolay- cacık #ilâh elde etmeye çalışacak- lardır. Mülliyetçi Çinlilerin silâhsızlandırı!- ması sırasında, herhangi bir hâdise çı- kabileceği zannedilmiyor. Fakat acaba asıl tehlikeyi teşkil eden komünlatler bunun karşısında ne tavır takınacak- dardır? — Mao-Tse-Tüng, — ordusunu Hindiçini hudutlarından - geçirmek sü- retiyle milletlerarası — meseleler ihdan letmeği göze alacak mi acaba? Daha mühim bir tehlike, menfaatlerine gt Te kâh şu tarafa, kâh öte tarafa mey- leden ve komünistler tarafından ici binda Jayan çıkarmak hususunda pek AA kullanılabilecek olan hudut boyu çetlerine mütemadiyen silâh verilme aldir. Bu mıntaka, çetecilik için ne kadar müsattse, büyük askeri kıtaların hare- Kâtı için de © derece elverişsizdir. Bu vahşi mintakadan / Çin — hududuna doğru ancak üç yol geçer. Bu yollar, oğudan gelen bütün istilâların istik İmetini tayin etmiştir. Fransızların yap- tağı (4 numaralı müstemleke yolu) her Üç geçidin nihayetini birleştirmekte ve bu itibarla milliyetçi olsun, komünist olsun, Çinden gelecek kıtaları karşıla- mağa imkân vermektedir. daki çorak çölde, son iki yildanberi on iki büyük yeşii vaha vücuda geldi: Yeni sulama tesislerinin enerleri!. Hükümet merkezi Amman'ın nüfusu 1936 da ancak beş bin kişiydi. Bugün bu rakam 20 bine yaklaşmıştır. Fa 'kat geniş ve yarı yuvarlak ova, di ha büyük bir şehrin kurulmasına im- kân vermektedir. Betonarme, modern inşaat tarzında, yüzden fazla yeni bi- 'na parlak bir istikbali işaret etmekter vey, kaplıyan . cilân mermerler, ne merdivenlere serili yol halıları, ne kenardaki. sevim- Y doldurur, zilmişlerin zevkini TELM SANAT Mu: i hayatımız Neden böyle ? İstanbul Radyomunun ramında Türk musikisine dönüş ariyat prog- Ankarada- Paris hususi muhabirimiz KS bildiriyor W Samale. FRL aN leğeclmı Te Yü BlUrİm. || İMAm S AADAN v GödelAn Şimdi bütün nazarlar hudutta dolaşan çetelerin hareket z &ee hd 'iri HİNDMİDA” kağıda tüldiyon . henasi | aa EaseN Dalesedan. Bir n tarzına çevrilmiş bulunuyor £ bin, apaçlmanın —açabadan / Ve sürdükleri vatafatiı || ger, Paris, — (Hususi — muhabirimiz K& | bulunmuşlardır. Bu itibarla Çin kuv: İçeriye girince — al e selertası yemeğiyle kifaf-ı | ";;'l'":ı' ,'"7;""/::;;;UL;";;:;';V ,’f,':“;,: te benim bugün Biras incelemek iste- diğim nokta budur. Ban heyetlerin radyo konserlerinde 'yemekler bir sofra sürler ve etrafına di fatmine yeter Hi asansör, ne de tavana asılı cici. Omif KEYFİYET itibariyle görülen aksak Vi blelli fener oldu. Yere dizilmis — Değil refahlısının, — geçim dıklar yalmız o heyetleri kusurlu. gös- tasına bakakaldım. — çiyle en darda kalmışının bi termekle kalmıyor, Türk musikteinin Çocukluğumda — bev. talebe ha tebe taşıdıkları fak ” bi mek tenceren mefhumuna İlisik kelimelerden bi tütmeli, de sönma halel getiriyor, bu sebepten kaynamalıdır. » PR D de bizlere söz hakkı veriyor. Eeki devirlerde kir Ti de “mutfak, tır. Yöze çarpan eksikliklerin Daşltoala- Gerintilerine giderken ökür araba — Mutfak elirde socuğa yakın de | |/ /irimce sunlardır. Sinin nevale kuminda düran do geee di bad se eee n e 1 — NOTASIZLIK : Okuyan ve ça- MELZAMUU Bolya Yarletirilmin ve- — Biran eocudun bevloğenu bils ga | | anların, hatta sollatlerin, arasında hiç dolu yolculuklarımda, bize hizmet düran Tüzümlü bir mesguliyet ola nota bilmiyenlere sık sık tesadüf edil dot yekuluklarında bize bitir. Ka ÇalişiMatar he İ | mekindir. Örür bl, Dir fek aöğein fler SaRat açi Ka eradlak, KİMİ hum bir evde mutfak İşlemelidir. — İ de birbirine benssmiyon lahinlerin er bestiryedike ee n Mutfaktaki ateş alle arasındaki Pişliği vâkidir. Yirminci asırda nota 'Bunların orada, o kontorlu ve modern apartman holünde Su yataklı vagon ve tayyar rinde neye yarayacaklar? Ti Üç yüz hayatlar mutfağı © mikyat metçi kiz ocağı Üzerine koj din Zu oüçlükle çözülecek. Sofra halı tabaklara aktarılarak cak yemekler bunlardır. Bur fahlı alle hem gıda ihtiyacını, hem yemek zevkini temin, tatmin edecekl üduktan sonra içine su katı- 'bir kabak dolme pillvin — pek de nefi den ne derece kaybedeceğini az çek damak zevkine sahip herkes 37 senede 2 milyar insan öldüren veba Sevaİnin hararetlni farttıran bi ra başında topi Üeder. Fakat haristen gelmin. ne kadar isitils: Yemeklerin sofrada değil. fikirdayan. tenci cak geti buduSU, rayihası İle isinmiş. seinil. İhmal eden Bileler köki ikrar bulmun ve yemek derdine — « et li Bunu vazifelerinin, hattâ zevklerir Gimiz sahneler, yar meklerin 9. re dayanmadıkça 'yen ve akşam yemeğinde toplana: bir allenin güvenmeyiniz. Zira d Çok defa talâk düvalar mutfak kapanıyor toplantısı dağiliyor. " bilmeden konser vermeye cesaretini — gösterebilenlere, hayret edilir. £ — PROGRANSIZLIK : Sanki eser kalkışmak doğrusu ır. Alle, ancak #of ndiği zaman tecel yine soğukluğu d Kanulduğu bir | | tliğ varmış gibi muhtelif - heyetler Bi dam nil mahdut bir çerçeve içinde hareket ede- relerden. sıcak rek beş on beste ve şârkılan — öteye emeklerin dumanı, geçemiyorlar. Birinin dün okuyup çak dığını öteki bugün okuyup çalıyor. Ba- zan bu hal aymı günde vukua geliyor. Halbuki / heyetler. programlara daha fazla dikkat etseler tekerrürlerin. ö nüne geçilebilir. 4 — ÇALIŞMAZLIK : Çok — defa eserlerin -humusl tabiriyle- henüz “pis- meden,, dinletldiği — intibar hâmi ol maktadır. - Beraberlikteki — woksanlar, doradaki acemilikler bunun şahididir. 4 — BİLGİSİZLİK : Güzeli çirkin- den / ayirdedemeyip bir kerpiçle bir pırlantayı yanyana koymak, makam- larda ve eserlerde yerleşmiş - duyou) Hevilerinden habersiz olarak rastgele musiki parçalarını — sralamak, birbir rinden uzak makamaları paldır küldür ardarda getirip aralarına Miç bir yak- Taştırıcı bağ koymamak — gibi geyler hep bilgisizlikten leri gelir. 5 — METOTSUZLUK : Ne vas ça- Jığta, ne de beste ve şarkı okuyyata tod bulunmadığı için birkaç hişi- nin bir yere gelişinden birlik değii, Ü lik ve üçlük doğmaktadır. 6 — ZEVESİZLİK : Bası heyetler pesrev Ve saz semaisi — gibi eserleri, aanki arkalarından biri kovalıyormuş- Çasına, zerre kadar / süküta yer ver. meksizin habire çalıp bir an önce, bi tirmek dater gibi dera ediyorlar. Di- der bazıları musikide “nians,, denilen. bir unsur bulunduğunu tamamiyle u- hutarak bir. düsiye “forte,, — halinde esver çalmaya inhimdk — gösteriyorlar. Daha başkaları ise “forte,, ve “plano,, nüanslarını en yakışmıyan yerlere (f ratla tatbik etmeyi bir maharet sanı- yorlar. Bir İngiliz - tanıdığımla ko- nuştuğumuz sırada söz musikiye (ti kal etti. Türk musikisini henüz işitme- miş olduğunu, fakat Fas ve Cesayir taraflarında uzunca memuriyetler yap- amiş e yılamaz. Ev ki — katlanmak ve ve muvakkat sebeple- mutfağı ( açılmadan Ve sofra 1 geri kalari eai mantakasını a res. |”, KAi binulardan müteşekkü ci HOL İÇin oralarıdaki musikiyi. dinlemia men ilhak arzusundadır. Fakat böyle ça Birleşmiş Mületler - Dünya Saklık folan veba salgınından 104748 sene. | bulunduğunu #övliyerek vordu: bir hareket, #u dakikada Arap Birliği | UKÇR kenarına - kayıyor. Neon işikli İareşkilâtı, 18 inci asırda Avrupada or- | sinde Çinde ve Hindistanda 95 bin ki- | | — Türk musikisinde de “es. vok mu- için çok çetin bir tecrübe olur. — |reklâm ve lüks otomobil; Ammanda tadan kaldırılan veba salgınının Asya İşi ölmüştür. — Vebaya tutulanlarda |dur/ Aranlar süküta hiç lüsum gör. Memleketin büyük / kısmı / dümdüz | artk Yağınganmıyor. Çöl arabı. ken |memleketlerinde bugün hAlâ “çok va- |ölüm nispeti umumiyetle/ vüzde elli- | müvorlar. Hem dalma “/Jorten çalıyor kum çölü, dağlar ve nihayetsiz taşlık- |i Payilahtının karşısında hayrandır. (mih bir mesele” teşkil etmekte oldu. | dir. 1808-1035 seneleri arasında 2 mil- | lar, Sisin musikide de böyle mi yapı- lardan / ibarettir. Büyük — müşkülâtla | YalnIZ Birkaç yabancı teknisyen, tüc | gunu bildirmektedir. 'yon Asyalı vebadan ölmüştür. - Güney |7 car ve diplomat Amman'ı pek iptidat lel - | Adamcağızın bamı Türk musiklsi ae aa © GOle el İ yaknakıtadı 1050 senesi başlangıcında / Hindatar |a a a aa aa de ba aslaa e L a el etlerini. dinlememiz olma- 'en yeni haritalarda bile gönterilmemiş- | Vu!maktadır. eg rlerineağken eee v YA Y ee heyetlerini dinlememi tir. Ürdün vadisinde, şimalden cenu- | " Fakat Ürdünün başlıca kıymeti or- pağeleye taşlıracık olan Dünya SA& | n Sü #0 sencler. zarfında keştedilen | Na içimden seviygiy — ba 180 kilemetrelik verimli bir arazi |dusu ile atratejik ehemmiyeti. büyük | aç “Toşkllair vondan asmra Paa, Bal İ Tüçlar, bu hastalığın tedavisinde enaae | | ŞU taydığım webeplerin coğu birbiri. parçası uzanır, Ürdünün 360 bin nü-|olan Akabe llmanından doğmaktadır. ve Çinde tü progtamın l aa a YaraL a Tana Daa a oğurduğu netcede ötekinin de Me- furunu besleyen ve hatta ihracat yapı | Ve belki de bu devlet mrf bu sebepten |ÇiKB Kongosu ve Çinde bu PrTOKTAMIN İtur. D, D. , nev'inden haşarat öldü. | dodurduğu “neticede. ötekinin de / his ma imkânını veren bütün mahsul bu- | kurulmuştur. Bu ordu ve bu liman| tatbikatına devam etmek tasavvurun. İçücü iaçlarla sülfamidli. iacların, ve | #9k bulunabilir. ” Lâkin e vasık bi rada yetişir, Fakat bağlarla / vahalar |Büyük Britanya'ya, kanal bölgesi ve | (*0iT etroptomicin'in keşfi " sayesinde / bu | Repsi Birden, kötü tesirler uyandır. gittikçe genişletilecektir. Memleketin | Kıbrıslk birlikte bütün Yakınşarkı | 14 ve 18inci asırlar arasında yüz | mes'um hastalığın yenileceği kuvvetle | Makta elbirliği ediyorlar. merkezi Amman ile Kizildeniz arasın- | kontrol etmek imkânlarını veriyor. - İ binlerce Avrupalının — ölümüne sebep | ümit edilmektedir LAİKA KARABEY ——— Yazan: Pat Frank — Neden mi? Btalin veya Churehili — kadar kolaylıkla tanınacak insanlardır da ondan, Hattâ daha da fazla. Nere- /den geçseler derhal tanılacaklar. Bahusus ki, bugün 8. D. Künü. Meselâ Cansas City'ye gittiklerini farzedin. - Biri çı: kıp: “Al B. Adam'la Kathy Riddel! diye bağıracak. 8. D. nin llk günü, Adam'ın Washington'da olması İcap ederdi!” 've derhal bir rezalet çıkacak. — Doğru, — Dofrudur, dedi 'Tex Root, ama Önceden halkı haber- dar etmemiz şartiyle, Haberi yayarsak altı aaate kalmadan onları ele geçirmemiz pek muhtemeldir. Gableman odada aşağı yukarı dolaşmaya başladı. — İyi ama, Adam'ın kayboldufu. radyo ile bildirilirse neler olacağını bir gözönüne getiriyor musunuz? Hey Ya- rabbim! Böyle bir ifşaatı takip edecek netice belirmiş gibi sesi kısıldı. Tex Root / düşünüyordu. kolu üstünde tıkırdatıyordu. — Onü bulmak, hem de kabil olduğu kadar çabuk bul. mak dalremizin vazifesidir, dedi. Tıpkı bir insan — kaçırma Hâdisesi karşısındaymışım gibi hareket edeceğim, Adam ge- Ce yarımı dönmiyecek olur Ve , hususl ” memurlarımız 'da izini bulamazlaraa işi açığa vurmak zorunda kalacağız. — Fena bir fikir değil, dedim. Oturdum ve Homer Adam'la Kitty hakkında bütün bil- gözünün önünde Zayıf parmaklarını — koltuğun diklerimi kaleme alıp ona verdim. Homer'le Kitty arasında. Ki telefon muhaverelerini de bildirmiştim. Otelin santralına indik, Memurlardan biri Mis Riddel'in bir gün evvel telefon ettiğini hatırladı. Uzaktan değil, gehirden telefon edilmişti. Ama nereden olduğunu bilmiyordu. Umumiyetle Mis Riddel, Washington'dan telefon etmiyordu. —Yalnız bu son günler müstesna. Yerimize dönerken Root: — Bir gey öğrendik, dedi, Kitty dün gece buradaymış. Washington'a geldiği zaman nerede kalır? Otelin ismini söyledim. Telefon etti. Kimse Mis Ridde görmemişti, bir şey bilmiyorlardı. Root: — Baklanıyor, dedi, Bu da işin bilerek hazırlanmış ol- duğuna delâlet eder. Onları bulmak için belki de çok zaman aarfedeceğiz. O, çok zeki bir kızdır, eldden zeki bir kızdır olduğu sada meydana çıkmıştır. ıa AERTENDE NGNDN LOEBA AA AA ; N RTAŞMAAAAN . S LASHY GD e İ—îlıîırıyetsız Dunya T B “Telefon çaldı. Jane Zitter cevap verdi; —M. Z. P. İâboratuvarından telefon ediyorlar, dedi. Doktorlar hazırmış, B. Adam'ı bekliyorlar. Vakit öğleyi geçmişti. Ben onları unutmuştum. — Söyleyin, dedim, söyleyin... Ne söylesin, Gableman? Gableman: — Aman Yarabbi, aman Yarafbi! diye inledi. Düşünmek Kit verin bana, e ortaya bir fikir attı: için — Acaba Milletlerarası bir güçlük çıktığını — söylemez misiniz? — Tamam, dedi. Gableman, Milletlerarası — bir. güçlük. Adam'ın, bir takım milletlerarası anlaşmazlıklar yüzünden bügün oraya gidemiyeceğini söyleyin. Jane, Taboratuvard bu haberi bildirdi. — Nedir bu Milletleraramı anlaşmazlık? dedim. Vesile ye biraz inanılır bir mahiyet vermek Jazım. — Kolay, dedi Gableman. Aydınlatılması gereken yüz: lerce nokta var. Dosyalarımız yığın yığın protestolarla dolu. Meselâ daha dün gece Ruslardan bir nota aldık. Fay Sum. mer'in Sövyetler Birliğine karşı düşmanca sözler söylemiş olduğunu iddin ediyorlar, zaten llstelerimiz içinde Sovyetler Birliğine taraftar tek kişi yok, onun için, topyekün her şeye İtiraz ediyorlar. Fransızlara gelince onlar da gücenmiş vazi- yette, Çinliler keza, Hepsi de, diğer milletlerin hakları tamıl: Mmadıkça, Birleşik Amerikanın tek taraflı bir politika takip etmediğinden emin olamıyacaklarını söylüyorlar. Bu vesile işimize yarar, dedim, hiç değilse şimdilik, olaa bu sayede gece yarısını buluruz. Gableman; — Pekâlâ, dedi, daireye gidiyorum, bir mühlet elde et- meye çalışacağım. Ökleden sonra telefon dürmadan — çaldı, her seferinde 'Tex Root'u aradıklarını umiyordum, ama ümldim hep boşa çıkıyordu. Yemek yedik. 'Tex Root, Marge ve Jane, tavuklü sand- viçleri mideye indirdiler ve sütlerini içtiler. Fakat benim iş tahim yoktu. Gece yarısı yaklaşıyordu. Başım dönmeye baş- Jamıştı. Az sonra dünyanın en sevilmiyen insanı haline ge leceğimi hissediyordum. aat onda “Tex Root, Umümi emniyete telefon etti. Hu- süst memurları bir iz bile bulamamışlardı. Dört gün evve N remeren Çeviren: " 4 l Yaşar Nabl —nenl Washington'a gelir gelmez, Kathy Riddel ortadan kaybolu- yermişti tıpkı Adam'ın kayboluşu gibi. Rock Creek Park akaçları arasına girişinden sonra ne olduğunu bilen yoktu. — Beklemekten ne fayda var? dedim. Derhal haber ver gek daha İyi ederiz... Belki de onu otomobille kaçırmıştır, ha- beri yaymakta ne kadar gecikirsek, onları bulmak ihtimalı © kadar azalır. Tex Root, dedi ki: — Hayır, gece yarısına kadar. bekliyeceğiz. Nasil olsa karanlıkta buranın polisi büyük bir iş göremiyecek. — Buranın polisi mi? fadan bir mecmua aldı ve kati bir tavırla — Evet, parkın araştırılması, derenin taranması lâzım, Yapılacak iş budür, Ne? Onu öldürdüklerine mi ihtimal veriyorsunuz? oot mecmuasından gözlerini kaldırdı. Pek mümkündür, dedi. — Kathy'nin böyle bir şey yapabileceğini sanmıyorum. Bu sözleri söylerken bir müddetten - beri şuurumda beli meye çalışan endişelere karşı son ve zayıf bir layanda bulun: maya kalkıştığımı hissettim. Tekrar hava meydanında yü- zünün aldığı şekli, beni Ürpertmiş olan © tanccüp İfadesini hatırladım. Nihayet Tex, dedim, Katlıy Riddel'in belki Jle Adam'ı öldürme yi aklına koymuş olduğunu / söylersem delirdiğime ml hük medersiniz. Bu maceranın göründüğü kadar basit olmadığı. hu, işin içinde, yaşatıldığı hayattan iğrenerek Kâthy'ye Aşık olduğunu sanıp omunla kaçan Adam'dan daha başka - geyler bulunduğunu söylersem bana deli der misiniz? Raporunuzda dürüstlüğünden ve vatanperverliğinden şüphe edilemiyeceğini söylemiş olduğunuza göre delirdiğime hükmetmez misiniz? — Ne demek istiyorsunuz? — Söyliyeyim! 'Tabil bu bir faraziyeden ibaret: Bir bil: ginler grupunun Homer Adam'ı değil, bütün medeniyeti orta- dan kaldırmıya — çalıştığını farzedin. Missisipi infilâkının bir kaza neticesi olmadığını farzedin. Bu infilâka — kasten mey- dan verilmiş olduğunu, Adam'ın felâketten kurtulmakla. bü. tün plânları altüst ettiğini farzedin. - Makaatlarınn erişmek için bilginlerin S.D.ye mâni olmaları, yani, Adam'ı ortadan kaldırmaları icabederdi. Root'un cıliz yüzünde çizgiler peyda oldu. (Devamı var) FŞ B | TER MKS Turizm bahisleri Turizm işlerinde en mühim nokta . SADIK DURUKAL İR memlekette — turistik trafik yaratmak ve yaratılan trafigi geliştirmek inhisarcılık zihniye- tine saplanmakla ve inhisarcı teşek- küller meydana getirmekle değil, bi- Jlki özel teşebbünleri teşvik etmekle, bu teşekküllere kıymet ve ehemmiyet verilmekle kabil oldugu başka mem- leketlerde yapılan. tecrübelerle anla- tılmıştır. Gerçekten Birinci Cihan Har- binden sonraki yıllarda harp dolayısl- de bozulmuş olan iktisadi vaziyetleri. ni düzeltmek İsteyen memleketlerden bazıları turizm işini ele almışlardı. Bu ige, “Organisme & monopole, adı Veri: den inhisarcı teşekküller meydana ge- teşekküllerden turizmin gelişmesi için fayda umdular. Vücude getirilen bu in- hisar Triyle serbest çalışan mcen- teler arasında şimendifer - biletlerinin İçin aracılık — vazifesi — veriidi. Müllt birer seyahat — müemsesesi nami altında faaliyete geçirilen bu inhis cı teşekkllller gerek tren biletlerini, ge- Tek diğer nakil vasıtaları — biletlerini nakliyat idarelerinden alarak antılmak lerine tevzi edecekler ve bilet hesap- darını da. tutacaklardı. Tabil bu a- Facılık hizmetinden — dolayı da seya- hat acentelerine verilecek komlsyon. Jardan pay alacaklardı. Alacakları bu pay ile bir taraftan Masraflarını karşılayacaklar, diğer ta- raftan da turizm lehine propoganda yapacaklardır. İşin en cazip noktası Ga parasız olarak yapılacak bu propa- ganda ile yabancı turimtler bu mües- aeselerin kurulduğu memleketlere akın edecekti. Bu arzu ve ümltle faaliyete geçiri- den bu müesseselerin aZ bir zaman zonra aldıkları komlayon — hissesiyle 4 furizm lehine propaganda yapacak yerde yaşamak için hükümetlerinden tahsisat istemek durumuna düştükle Ti görülür. Bu inhisarcı teşekktii. lerin yabancı — memleketlerden turist celbetmek hususunda başka memleket- lerde acenteler açmak veya 6 mem- dektlerdeki benzeri teşekküllerle işbir. İ yapmak gibi teşebbüslere giriş- meleri de müspet bir netice verme- di. Nihayet bu hususta yapılan tecrü. beler türistik trafiğin — inkişafı inhi- arcı zihniyete saplanmakla — değii, tamamiyle llberal bir zihniyetle, özel teşebbüsleri korumak ve teşvik etmek. le temin edilebileceği hakikatini meye dana koymuş oldu. Her ne ki Çekoslovakya, Yügoslavya, * Macı fan ve Polonyada Çedok, Puthik, İhuz, Orbis gibi bilet satışlarını inhisarları altında tutan milli müesseseler meve cut ise de, hariçten turist celöl işinde bunların tesirli bir propaganda cihazı olduklarına ve mühim rol oynadıkla- rına inanmak biraz güçtür. Buna mu. Kabil, Avrupa — memleketlerinden bu. gün aracılık yapan Inhisarcı teşekkcll. ler bulunmiyan Fransa, İsviçre, İtak ya, İspanya ve İngiltere gibi memle- ketlerin en çok dış turizmden İstifa. de ettiklerini görüyoruz. Bu memie- ketlerde yerli ve yabancı seyahat a- centelerine eşit muamele yapıldığı ve bunların faaliyetleri tahdit edilmedi. #i serbestçe çalışmak imkânları rildiği içindir. ki, bu acentelerin ça. lıştıkları memleketlere hariçten çok miktarda turist gelmesine - kiymetli yardımları dokunmaktadır. Başka — menileketlerde — yapıldığını sölediğimiz tecrübeler, milif servetle- rinin kaynağı olan turizmin gelişmesi hususunun daha ziyade bu aahada ö- zel teşebbüslerin teşvik — edilmesiyle kabil olduğunu artık, tamamiyle is- Pat etmiş bulunuyor. Bu- sebepla, memleketimizde turizm işlerine veri. lecek istikamet tayin ve tespit edilir. ken alınacak tedbirlerin bu esaslı nok- taya aykırı olmamasına çok dikkatli davranmalıyız. Şu veya bu şekilde in- hisarcılık zihniyetine dayanacak her hangi bir teşkilât kurulmasına heves, etmemeliyiz. Bansen, turizm. işlerinin başına getirilen sayın Şükrü Esmer, çok realist ve turizmin diğer memli ketlerde geçirdiği çeşitli şekilleri ya kından bildiği cihetle turizmi teşvik Maksadiyle hazırladığını geçenlerde ga zetelerdeki beyanatından öğrendiğimiz kanun projelerinde bu esaslı noktayı onun gözönünde bulundurmuş olacağı- 'a gphe etmiyoruz. Profesör Perroux'nun Ankaradaki konferansı Ankara 14 (Husüsi) — Memlel ümizde misafir bulunan Fransız Eko- 'nomi profesörü Françols Perroux bu. Bün “İktisadın — millileştirilmeni,, — ko- Dulü ikinci konferansını — Siyasal Bil- giler Okulu konferana salonunda vere İrinr. Konferansta — Ticaret Ve Ekonomi Bakanı, milletvekilleri, Üniversite de- kan ve profesörleri ile Fransu büyük . elçilik mensupları ve kalabalık bir dinleyici kütlesi hazır bulunmuntur. Profesör Perroux bugün amat 17.30 da ayni salonda “Mİlli gelir, hakkın- nsını. Verecektir. da Üçüncü kont YENİ KİTAPLAR * TÜRKİYE İKTISAT MECMUASI: Çıkaran: İatanbul Tüccar Dernegi, Aylık Dergi, sayı: 22, fiyatı 100 kuruş. ERBEST FIRKA HATIRALARI: Ahmet Ağnoğlu, Nebioğlu Yayınevi. 260 kuruş. * NASREDDİN HOCA: Nazma çe viren — Orhan Veli Kanık. Doğan Kardeş Yayıdevi, / Fiyatı 100 ku. Tuğ. tirmekle başladılar. Aynı zamanda bu. | Üzere serbest çalışan seyahat acente-- |

Bu sayıdan diğer sayfalar: