31 Aralık 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

31 Aralık 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | S ” S a gl D, - Amerikanın Buy ük Millet Meclisi nin dünkü içtimaı sesi XBaşmakaleden devatn) zanamıyacaklardır. Bunu almış olduğum en san ve en mevsuk | malümüta istinaden — söylüyo-| rum.,, diyor. Bu kantat ayni za- | manda Mr. Roosevelti bağlıyan bir tanhlüd kıymetini haizdir. Çünkü, böyle bir yarârm vâdin - ka için hayati İbir mecııruı-iye'ıW teşkil ettiği tasdik olunduktan ve elden gelen iher şeyin yapı- ması kararlaştığı ilân edildikten sonra Ümngilterenin mı_"hıbıw(u Amerikanm mağlübiyeti - olur. Mihver Devletlerinin — tehdidi karşısmda hürtiyet ve istiklülle- Ti için endişe hisseden Milletle- rin Repsi artık rahat bir nefes alabilirler. Çütkü Dmik ve adalet uğrundakı mütadelede Ameri- kanın aatimi yardım artak kat'i| ve nihai alarak temin edilmiş-| tir. Rooseveltin tütku İngiltere ve ve müttefikleri için büyük bir meydan — muharebesindeki gali- biyetten çok daha esaslı bir za- ferdir, nihai zaferin emin müğ-| decisidir | Mr. Roözevelt'in sözlerine bü- | yük bir ciğdiyet ve kıymet temin eden sebeb bunların — çabuk geçecek teessür ve heyecanlu- ilhamı olmamaları, Üerin bedihi hesab ve müta- istinad etmeleridir. | het pronsişilerini, gayelerini, | galebeleri takdirinde dünyanın | e bu anada Amenikanın başı- | na gelecek felüketleri pek gü- zel anlatmştar. — Nutkunda da bimi rı dmlatıyor : | Büyük Britanya mağlüb öl- duğu takdinde bütün dünya için gok Tfeci bir devre başlayacaktır. Mihvet devletleri nt dün- yayı kendi hâkimiyetleri altma | almak istiyorlar. Müteağrız devletlerin -boyun- duruğu altına girmiş olan mem- | leketlerin misali ağni viZE Te Talbik edileceğini termek için idfidir:— larle anlasmak icin ancak | bir tek gere vardır: Onlara tes- lim olmak'! | İşte ortadaki bütün dava bu- | dur. Harbe tekaddum eden ay-| Tardan itibaren İbu sütunlarda her gün müdafaadan hâli kalma- mız tez de budur. Birleşik A- rika gibi bir devlet denizaşırı bir kıtada mühteşem donanma- usu içinde kendisini hissederse, Avrupa - daki celimsiz, ciliz ve pısırık ba-| zi devletlerin kendileri emmi-| yet altında imiş gübi Mihvere yardakcılık eimeleri haysiyet, | vatan ve üstiklül mefhumların - dan makrum #lâuklarından baş- 'ka bir şey isbat etmez. | Hüseyin Ostüd YALÇIN -— —| Yüksek tahsil tale- besine yurd leminw (Baştarafı 1 inci sayfada) | limizde yüksek - Gkul talebeleri-| nin yatması ve yemesini temin | edecek Tesmi ve hususi mahi- yette birgok yurülar varsa da bunlar günden güne artmakta Olan yüksek tahsil talebelerini barindırmak ,ve ihtiyaçlarını te- Brin önek hududlarıcın çöki dünümüz kalmıştır. Bunün için yurülar we ilâveten Yey-cek ve BÖös-. kısmen' acak , yerler tesis etmek megelesi bu- günün düşünülecek - işlerinden | biridir Bu j için bir müzakere temin | etmek ve halli imkârilarını araş. darmak yoluna gidilmiştir. Bilhassa —ünivereitenin muh- telif fakültelerinde birer cemi- yet kurulduğu gu anda, ya-| prlasak yardım teşkilâtım bu ce- miyetlerin bünyeleri ile müvazi | —e olarak yürütmek lüzum ve z Tureti de nazarı itibara .uıııanık* çareler bulmak iktıza eder, | Bugün (dün) valinin ve Üniversite rektörünün huzur-| lariyle bir toplantı yaptık. Top- '& davet olunan — Emniyet Müdürü Müzaffer Akalından, Mevcud hususi talebe yurdları- am vaziyetleri — hakkını | yannamesiyle birleştirilmek ü- |-cadelede çalıştığımıza | üzerinde daha dikkatle usulün —- (Baş tarafı 1 inclde) B. M. Meclisi, Riyaseticüm - hur, Divanı Muhasebat 1939 yılı hesabı kat'isine aid mazba- ta devlete ait mutabakat — be- zere hükümete tevdi olunmuş we B. M. 1940 birinci ve ikinci teşrin ayları hesabına aid maz- bataları kabul edilmiştir. Gene Gdünkü meclis müzake- ratı esnasında sıtma mücadele- Si etrafındaki bir suale karşılık olarak da Sıhhiye Vekili demiş- tir ki: Kısmen mücadeleye - tâbi o- lan veya tamamen mücadele muntakasına dahil olan yerlerde mebus arkadaşlarımız — bilirler ki intihab dairelerinde mücadele memurlarımız tek tek çalışıyor- Tar. Fakat bizi zayıflatan vazi-| yetler olmuştur. Mücadelede ça- lışan mücadele reisi, lâboratu - var şefi, şube tabibleri askere alındıktan sonra üç ayda kurs- tan çıkmış olan sıtma memurla-| riyle mücadele yapıldığı zaman | elbette mücadele zayıflayacak- tır. Bunların askere alınması ması hakkında teşebbüsler yapıl | mıştır. Fakat eksiklikler — de-| vam ediyor. | Herhangi bir arkadaşımız bu | memlekette — sıtma muıadelo.nw tamamiyle yoluna girmiştir. de- mesini yerinde görmedim. Bu- mu ayrıca 'radyoda — öğreni: bakalım kim söylemişti Mü-| kuvvet -| lendirdikten, artüpdıktan sonra | dahi sıtma müçadelesi bitmiş olmıyacaktır. S—>lerce ve dai-| ma bunun etrafında çalışacağız. | Herhangi bir nehir taşkını, şu veya bu eksiklikler bu mcvzular! bizi ça- lışmağa sevkedecektir. — Bütçe| vaziyetimiz malümdur. Bir çok| Habeş — isyamı — büyüyor karargâhının 206 numaralı teb- liği: | lgıı;ıııgıııi hududu mıntakasında Bardia etrafında topçu faaliyeti devam etmektedir. *Müstahkem hatlarımıza yaklaşmak — teşeb-| büsünde bulunan makinceli Çük İngiliz müfrezeleri geri püs-| kürtülmüştür. Biribirini takib eden taarruz hareketleri esnasında tayyare- derimiz ufak çapta bombalar at- rezelerine mitralyöz ateşi mıştır. Birçok makineli hasara uğratılmış ve tahrib e- dilmiştir. | Giarabub mıntakasında düş- manın bir taarruzu geri püs- kürtülmüstür. İngilizler üsleri- mizden bir kaçını bombardıman | etmişler ise de hasar yoktur. — | Napoliye hücum Londra, 30 (a.a.) — Bu gece İngiliz hava kuvvetlerinin Na- poliye hücum ettikleri haber a-| Tmmıştır. i | İngiliz tayyareleri bombalar-! dan başka beyannameler de at- mışlardır. Bu beyannamelerin| B. Churchill tarafından söyle »| men nutkun metnini ihtiva etti-| ği zannedilmektedir. B. Chur-| ehili, mezkür nutkunda B. Mr n egi ne adam olarak itham etmişti, Habeşistanda isyan Londra, 30 (aa.) — Habeşis- genişlemekte — ve| lar mütemadiyen — yerli-| lerin çete harbi ile taciz edil -| mektedir. | | Dpily Telegraph gazetesinin | hosusi muhabirinin Nairobiden| Bönderdiği bir telgrafa binlerce asi Habeş, Habe: hududuca civar mıntaka faaliyettedir. eee KA ASA Tümat aldık. Bu hususi yet Müdürü Muzaffer da bize kendi Sahası dahilinde yardım edecektir. Bu ihzari toplantıyı müteakib, vaziyeti daha iyi bir şekilde ted- kik ettikten sonra ikinci bir top- lantı yapacağız. Ve derhal tat- bik olunmak üzere kat'i kararımızı v bu hususda | mekle kendi yerlerde —sıtma mücadelesine ihtiyaç olduğu halde — başlıya- madık. Bugün kininin tedariki — me- selesi de, dünyanın bu. haliyle, bize çok sıkıntı - vermektedir. Bunları Cavadan. getirtmek za- | ruretinde düştük. — Dünyanın vaziyeti dolayısiyle kinin an- cak Ağustos sonunda elimize gelmiştir. Biz evvelce dünya vaziyetini düşünerek, elimizde stok kinin' bulundurmuştuk. Bugün 61 liraya çıktı. Tahsi- satın bittiğini meclisi âliye ar- zettik. Müsaade buyuruldu. Ye- niden aldığımız tahsisatla kinin alıyoruz, Bize sıkıntı veren bir cihet de ötedenberi bu işlere a-| lışmış ve halini bilen arkadaş- Tarımızın elimizden alınmış ol - Müzakerelerin senunda mec kanunun - birinci müzakeres tamamlamıştır. Meclis gelecek Cuma günü toplanacaktır. Yunanlılar cenubda | ilerliyorlar ÇBaş tarafi 1 inci sayfada) mektedirler. Bu. hal, askerleri -| mizin söyledikleri her sözde, | yazdıkları her kelimede kendini gösteren müşterek — bir — ruhi| hâdise şeklini almaktadır. | ftalyanların bunu-anlamamala-| rıhi mazür görürüz. Çünkü ev- velâ hâdiseleri kendi manevi -| yatlarına göre muhakeme et -| Mmektedirler. 'Sonra ika ettikleri | Gürmün — şuursuzluğu — içinde| Yunanlılarda tevlid ettikleri in- fialin dörecesini henüz takdir edememislerdir. Bu Yunn ham-| lesi ancak Adriyatik sahillerinde durabilecektir. Rarma her gün İtalyan kıtalarının ma- neviyatr bozuk bir düşman ta-| İeudüğini addia - et- davası aleyhinde hureket ettiğinden &min olabi - lir 4 yadyosu, arLepe Yunan bahriyelilerini taltif Atina, 30' ta.a.) —Hükümetçe neşredilen bir. kararname Papanikolis,, denizaltı gemi: nin süvarisi korvet kaptanı Yat- s bir derece terfi edilmiştir. ayni zamanda altın iya: verilmiştir. Papanikolisin, zabitleri ikinci sınıf harb madalyası, küçük za- efradı üçüncü sınıf harb ile bit vı madalyası ile taltif edilmisler - dir. Bundan bir ay evvel bir düş- man denizaltısını batırmış olan ,muhribinin süvarisi konomu Guras'a - birinci — sımf harb madalyası veı'ilmi.mr etos, Fransız - Alman | gerginliği — <Baş tarafı 1 incide) mak ve başarmak kabiliyetinde olduğunu zannediyorlardı. Şim - di B. Hitler “Fransa ile işbirli-| Zini, vesile Etinetek bu meseleyi halletmeğe gayret' etmektedir. B. Laval bu siyasetin âleti idi. Mareşal Petainin kat'i bir hare- ketiyle bu âletin kırılmış bu - lunması Almanyayı müşkül bir ete sokmuştur. Mütareke, mareşali şeref ve menfaat mef- humlarından mahrum bırakma- mıştir. - Mareşalden — büsbütün kurtulmak için B. Hitler ta fından yapılacak her teşebbüs tehlikelidir. Çünkü mareşalden başka ancak general Weygand Fransada zahiri bir birlik ve şi- mali Afrikanın Vichy'ye dürüst hareketinin “devamını temin edebilir. General Wey gand ise Alman bakımından mareşala tercih edilemez. Toulouse halkına , 30 (aa.) — karşı ceza Londr n gün- ler 'oulouse radyosunun bil dirdiğine göre Alman al ma- kamları Orleans şehri ahalisine 1.000.000 franklık bir Ceza k mişlerdir. Bu ceza, askeci bir| telefon hattını kesmiş olanların | meydana çıkarılmaması üzerine| verilm | mışlardır. | halbuki | mum küremize götüren Okyanu: SON HABERLER— Roosevellt'in | nutku (Baş tarafı 1 Incl sayfada) rınızın torunlarını son harb çu- kurunun dışında tutmaktır. Roosevelt sözlerine şöyle de- vam etmiştir: Amerikan milleti, 1933 buh - ranına realizm ile karşı koymus- tur. Bu yeni bührana milletimi- zin emniyetine karşı bu tehdide de, ayni cesaret ve ayni realizm ile karşı koyalım, James - Town | ve Plymouthrock'dan beri, Ame- Tikan medeniyeti, hiçbir. zaman | bugünkü kadar tehlike altında kalmamıştı. Roogevelt, bündan sonra, 27 eylül 1940 Berlin anlaşmasın - dan bahsetmiştir. Bu tarihde, demiştir, iki rupalı ve bir Asyalı millet, A-| Av-| | merika Birleşik Devletleri bu üç milletin genişlemesi programı - na engel olur ve yahud bu ge- nişlemeyi bloke ederse, Ameri ka Birleşik devletlerine — karşı birlikte harekete geçmek tehdi- di ile, birleşmişlerdir. Avrupada hâkim n: L nız Almanyada hayata ve fikir- lere hükmetmek değil, fakat" Avrupanın - heyeti ümümiyesi ni rametmek ve o zaman dün; nım geri kalan kısımlarına iler da âkim olmak üzere Avrupanın gelirlerini kullanmak niyetinde rih surette anlat- Sizlere, Hitlerin, son defa, nazilerin demokrat dün - ya ile hiçbir zaman uzlaşmıya - cağinı söylemiş olduğunu hatır- latırım. Başka kelimelerle bu, Mihvetin, kendi - hükümet fel - sefesi ile bizim hükümet felse- femiz arasında nihaf bir sulh olmıyacağını ilân etmesi de - mektir. Roosevelt, burada dle devam etmiştür: Mantıki bir surette- ve kat'i- yetle şu/tihet tevit olumabilir ki mütecaviz “mümlekatlarin-dün——. yaya hükmetmek ve, dünyayı fethetmek hususunda her türlü düşünceleri terkettiklerine dair olduklarını sözlerine sarih. niyetlerinin — gözükeceği gün gelinciye kadar, Amerik Birleşik devletlerinin sulh si lerini teşvik etmesi için hiç bir hakkı yoktur ve 'bu bahiste bir sebeb mevcüd değildir. Hürriy karşı — birleşmiş kuvvetler, Amerikan sahillerin- den uzakta tutulmaktadır. Bu kuvvetler, İngilizler, Yunanlılar ve ramedilmiş memleketlerden kaçan askerler tarafından ab- loka halinde tutulmakta, taraftan Japonlara karşı da Çin- liler başka büyük bir müdaf ya girişmiş bulunmaktadır. Bazı Amerikalılar, Avrupada ve Asyadaki harblerin bizleri alâkadar etmediğini sanıyorlar, Avrupa ve Asyadaki harbleri çıkaranların bizim hiç diğer ların kontrolünü elde etmemel ri, bizim için en hayati bir me- seleyi teşkil eder Roosevelt, burada Monroe ka- idesini bahis mevzuu etmiş ve müteakiben demiştir. ki: Amerika Birleşik - Devletleri ile İngiltere arasında, her ihtilâ- fi sulh yoluyla halledebilecek iki komşu hissiyatı mevcuttur. Hür bir İngiltere en kuvvetli deniz komşumuz - kaldıkça, -bi- zim bir hücumdan korkmamıza mahal bulunduğunu sanan bir kimse acaba var mıdır? Mihver Devletleri Okyanuslarda — kom- şularımız olursa, bizim rahatta kalabileceğimize — ciddi surette inanan kimse acaba var mıdır? v İngiltere ezilirse, Mih- ver, Avrupayı, Asyayı, Afrikayı, Avustralyayı ve Büyük Okya - nusları kontrol edecektir. O za- man, mübalâğasız denebilir ki, bizler, Amerikada hepimiz, ge- rek ekonomik sahada, gerek keri sahada, alnımıza bir - ta - bancanın hem de infilâk — kur şunları ile dolu bir tabancanın namlusu -dayanmış bir halde yaşayacağız. O bizim | | dan yeni İngiltereye merhalesiz | derek demiştir ki: | vahameti hakkında bütün ha- | de bundan bahsedilmesini kendi yarım küremiz de dahil o- duğu halde bütün dünyanın ce- bir kuvveti tehdidleriyle idare edildiği yeni müdhiş bir devreye, girmiş olacağız. Ve böyle bir dünyada hayatta durabilmek için, kendimizi, daimi surette harb ekonomisi esasına dayanan ir militarist” devlet haline kalb- etmemiz icabedecektir. Eğer Okyanusların hülâ em- niyet ifade ettiğini — Güşünenler varsa onlara derim ki bu Okya- nuslar, yelkenliler devrinde ol- duğu kadar geniş değildir. Hat- tâ bugün, biz, Büyük Britanya - gidip dönebilecek tayyarelere malik bulunuyoruz. Roosevelt, sözlerine devam e- Bu son hafta içinde, bir çok kişi bana, bu akşam vaziyetin kikatı tamamiyle çıplak bir su- rette bildirmemi arzu ettiklerini öylediler ve kendileri için de hakikati bütün — çıplaklığiyle dinlemek cesaretli arzusunu iz- har eylediler. Vâkıa - küçük bir ekelliyetin hattı hareketini bil- diren bir telgraf da almış bulu-| nuyorum. Bu ekalliyet, hastalı- ğın mevcudiyetini kalben bildi- gi halde ne bunu görmek — ne işit- mek istiyen küçük bir ekalliyet- tir. Bu telgraf şöyle diyordu: Rica ederim bay reis, hakikatle- ri söyliyerek bizi korkutmayı- niz. Açıkça ve sarih bir surette söyleyeceğim ki bizim için bir tehlike mevcuttur ve pek iyi bi-| liyoruz ki yatağımıza girmek ve | kafamızı yörganin içine — sakla- makla, tehlikeden ve bu 'tehli - kenin korkusundan kendimi kurtaramayız. Şu ciheti hatır- | latmak isterim ki aktedilen ade- | mi tecavüz paktlarına rağmen, bir-çok Avrupa milletleri istilâ | olunmuş ve esaretin yeni şekli | altına alınmıştır. Bu milletlerin akibe bize nnzı tabal UN ida yaşamanın ne demek olduğunu bildiriyor . Naziler hareketlerini, dahilde nizamı tesis etmek ve yahut bir tecavüze karşı himaye eylemek için bir memleketi işğal ettikleri gibi sarih yalanlarla haklı teremeğe çalışıyorlar, Acaba Al- manya, herhangi bir cenubi Ame | rika memleketine, “memleketini- | zi Amerika birleşik devletlerinin tecavüzünden himaye için işgal ediyoruz,, demekte tereddüt e- | decek mi? | Şu cihete derin imanım vardır | ki Amerikan milletinin büyük ek | seriyeti, çizdiğim yolun hal için | en az tehlikeyi ve istikbal için | en büyük dünya sulhu ümidini | ihtiva eden yolu teşkil - ettiği| üzerinde müttefikdir. z kimseler, mihverin hiç bir zaman garb yarım küresine hucum temek niyetinde bulun- mamış olduğu firindedir. Fakat | bu, mağlub edilmiş bir çok mem- | leketlerin mukavemet kudretini ! mahveden zihniyetin aymı tehli- keli görüş ve düşünüş tarzıdır. | Naziler, bütün ırkların — kendi| arklarının madunu olduğunu ve binnetice bütün arklara emrede- bileceklerini söyliyorlar. Bundan başka en ehemmiyetli cihet de şudur ki bizim yarım küremizin geniş gelirleri, bütün dünyanın en ziyade cazib ganimetini teş-| kil etmektedir Rooset vam etmiştir | İt, sözlerine şöyle de-| İnkâr kabul etmiyen gu haki-| kata gözlerimizi artık daha faz- la yummıyalım ketleri yıkmış, bozmur miş olan fena kuvvetl birçok memi kemir- den kapularımızın iç tarafında | bulunuyorlar. Bunlatın gizli mü- messilleri, memleketimizde komşu memleketlerde faalh tedirler. Bu iğtişaşçıların bir tek hedefi vardır ve bu da milleti- mizi biribirine muhasım gurub- lara ayırmak, birliğimizi bozmak : ve müdafaa azmimizi yıkmaktır 1 Bazı Amerikalılar var ki bunl aynen Nazilezin istedikleri vı zifeyi görerek bu gibi ajanlara, yardım etmektedirler. ve bu A- merikalılardan birkaçı diyor ki biz mihver devletlerinin dostu ve şeriki olmalı imişiz ve onla- rın Diktotörlük usullerini taklid etmeli imişiz. Fakat tecrübe is- bat etmiştir ki hiç kimse nazile- ri teskin edemez . Hiç bir insan kaplanı ehlileş- tiremez ve kaplanı okşıyarak 0- nu küçük kedi kadar munis ya- pamaz. Gaddarlık — karşısında teskin, yangın bombası karşı -| sında mantık bahis mevzuu ola- maz. Şunu biliyoruz ki milletler | ancak tam teslimiyet bahasına, nazilerle sulh elde cdebilider.w Hattâ İtalyan milleti dahi nazi- cürüm şeriki olmak mec -| lerin buriyetinde kalmıştır ve bugün | İtalyan milleti, bizzat kendisinin | nazi müttefikleri tarafından han gi yakın istikbalde — ölçünciye kadar. sıkılacağını — bilmemek- tedir. . | Teskin taraftarı Amerikalılar, | Çekoslovakyanın, Avusturya -| nın, Polonyanın, Norveçin, Belçi- | kanın, Holandanın, Danimarka- | nın Ve Fransanın akibetlerinin | teşkil ettiği ikazı nazarı dikka- te almamaktadırlar ve bu Ame- rikalılar, size, Mihver her halde| kazanacaktır, Amerika Birleşik Devletleri nüfuzunu dikte edil len bir sulh lehine istimal edebilir ve “müzakere edilen bir sulh,, | tesmüye ettikleri bu sulhtan en fazla faydalar elde edebilir yorlar. Bu ne budalalıktır.. Kanun ha- | rici canilerden kkeb — bir| çete sizin cemaatinizi sarar ve yekedilmek tehdidi altında ca- nınızın kurtarılması için sizi bir | cizye vermeğe mecbur ederse, buna müzakere edilen ;bir sulh mu denir? Böyle bir sulh, tarih- te misli görülmemiş muazzam silâhlanma Şarışına ve en tah-| rib edici ticaret harbine giden | bir mütarekeden başka bir se), olmıyacaktır. —TT VC TSU di- mül e a te alarak, doğrudan doğruya A-| merikan milletine hitaben şunu diyorum ki Mihverin hücumuna karşı kendilerini müdafaa eden milletlerin mağlübiyetine muva- fakat edecek. Mihverin zaferine muti bir tarzda başeğecek ve bilâhare başka bir harbde hü- cum sırasını bekliyecek - yerde, şimdiden Mihverin hücumları- na karşı kendilerini müdafaa e- den milletlere müzaheret için | yapabileceğimiz — herşeyi * ya parsak, Amerika Birleşik Dev letlerinin bu mücadeleye girm ihtimalleri o kadar çok azala-| caktır . —Eğer kendi kendim ze karşı tamamiyle namuskâr davranmak istersek, takibedece- ğimiz her yolun bazı muhata- raları ihtiva ettiğini kabul eyle- | mekliğimiz lâzımdır. Fakat şu- na imanım var ki milletimizin | büyük ekseriyeti benim teklif et- | tiğim yolun şimdi” için en az muhataralı ve âtideki — dünya sulhu için en çok ümidli yol ol- | duğumna kanidir. Milli siyasetimiz, h: daf etmemektedir. Milli tin hodefi, harbi memleketimiz- | den uzak - tutmaktır. Amerika | Birleşik devletlerinin silâhlar ması ve yokluğunu hissetmi ü ceğimiz her ons ve her ton mü- himmat ve iaşe maddesinin ceb- helerde bulunan müdafilere yar- dım için gönderilmesi, demokra- sinin dünya hâkimiyetine karşı büyük nisbette yardım etmektir. İsveçin, Rus- yanın ve Almanyaya konmşu ıli-w ğer mömleketlerin Mihver mem- leketlerine her gün çelik, maden, | | -| Si bi istih-| mücadelesine petrol ve diğer harb malzemesi | göndermesi — nasıl bitaraflığa muhalif değilse, bizim de “böyle | mu- | hareket etmemiz bitaraflığ pilacaktı: Tel İ hikleril “atları ilân olunur, kilâtimizda münhal tütün zir rant mektebi “me; birlikte um halif değildir. İngiltereye yar- dım, bir Hissiyat meselesi değil, fakat askeri mütehassıslarımı- zın mütalealarına dayanan bir realist askeri siyaset meselesi- dir. Roosevelt, — hükümetin, en- düstrinin ve işçilerin fevkalâde mükemmel iş birliğinden sitayiş- le bahsetmiş ve göyle demiştir : Saat yapan işçiler, ziraat ma- kineleri, matbaa makineleri, o- tonrobil, dikiş makinesi ve loko- motif üzerinde çalışan işçiler, şimdi aydınlatıcı fişekler, bom: ba kasaları, obüsler, tabancalar ve tanklar imal ediyorlar. Fa- kat bugünkü gayretler kâfi de- | ğildir. Daha fazla gemimiz, da- | ha fazla tayyaremiz, daha fazla topçumuz, herşeyden daha fazla miktarda istihsalimiz olmalıdır. Amerikahlar, şimdiye kadar a- lıştıkları çalışmak zihniyetini ter ketmelidirler . Müdafaa gayret- leri, endüstri istihsalinin Tfazla- laşmasının istikhalde doğura - cağı neticelerden korkanlar ta- rafından kötürüm bir bale ge- tirilmemelidir. Müdafaa gayret- lerimizin muvaffakıyetsizliğinin istikbalde doğuracağı neticeler, bugün, çok daha ziyade korku- lacak mahiyettedir. Amerikanın istikbali hakkında hiç bir bed- bın siyaset, müdafaa için esaslı endüstrilerin derhal genişleme- sini tehir etmiyecektir.Sarih su- rette şunu anlatmak istiyorum ki milletin hedefi, müdafaa le- vazımı yapmak için ihtiyacımız olan bütün makineleri, tezgâl- ları ve fabrikaları mümkün ©- lan bütün sür'atle inşa etmektir. Bunun için insanlarımız vardır, zekâmız vardır, servetimizi var- dir ve her şeyin fevkinde azmi- miz vardır. Endüstri fabrikaları sahiblerini, direktörlerini ve i$- | gilerini bu mühimmatı sür'atle ve hiç bir tahdide tâbi tutma - dan istihsal için mümkün olan bütün . gayretlerini - sarfetmeği davet ediyorum. Biz, demokrasinin büyük'tez gâhlarım ve mühimmat fabiilca- larını teşkil edeceğiz. Bu, bizim için, bizzat harb kadar ciddi Tev kalâde bir — vaziyettir. Aynen sanki harbde imişiz gibi, ayni azimle, ayni sür'atie ve ayni va- tanperverlik ve fedakârlık h yatı ile vazifelerimize sarılma - mız - dâzimdır. İngiltereye büyük maddi yar- dımda bulunduk ve istikbalde daha büyük yardımda buluna cağız. İngiltereve yardım —az- minde hiç bir durgunluk vakua gelmiyecektir. Hiçbiz diktatör, diktatörlerin hiç bir kombinezo- nu, bu azmimizin tefsiri ile alâ kadar - tehdidlerle bu azmimizi | zayıflatamıyacaktır. MihverDev- letlerinin bu harbi kazanamı - larına inanıyorum. Bu ima- nım, en sön ve iyi haberlere da yanmaktadır. Bozgunculuk icin elimizde hiç bir mazeret mev- cud değildir. Ümid için çok iyi sebebler vardır. Derin surette e- minim ki bugün Amerikan mille- ti, demokrasi imanımıza — karşı tehdidin önüne geçmek için bü- tün müdafaa malzemeleri istihsa limizi arttırmak üzere hiç bir 2a- man yapmadığı kadar muazzam bir gay apmağa azmetmiş bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Reisi sıfatiyle sizlerden bu milli gayreti taleb ediyorum. Bu milli gayreti sizlerden, sevdiğimiz ve hürmet ettiğimiz ve hizmetinde bulunmakla iftihar —duyduğu - muz bü millet adına taleb odi yorusa, Ve bu talebde bulunur- ken müşterek gayretimizin bü- yük muvaffakıyetle tetevvi deceğini mutlak bir imanla meş- bu olarak, milletimizi şahid tu- tuyorum. nhisarlar Umum Müdürlüğünden at tahrir ve kontrel met nlarından matlup evsafı haiz m — müldüzlüğümüz 30: 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: