21 Ocak 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

21 Ocak 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ikincikânun 1941 AÂsker ailelerine yardım işi TERCEME EDE. Asker ai x bi VA hiz vermek yalnız bir vatan va- Hüseyin Cahid YALÇIN | aRaniyeE. EeLRNSİ | am akıllı âdeta — bir Bernard Newman tırdığı şu insaalık 5 almış- takdim etmekten geri kı Jnı.ıı—w lar. Bunlar işleri sadeleştirmek Böyle hareket edilme- | se Almaplar için İngiliz harita larını, İngiliz! haritalarını etseler umurunda değildi. Ca- susluk etmişti, bir çok malümat toplamıştı ve bunları iki sigara kâğıdının üzerine yazmıştı! Fa- kat aleyhindeki delilleri kendi- sini tevkif etmiş olan polis me- murunun gözü önünde kül ha- line kalbetmeğe muvaffak ol- muştüu!. Scout'lar şefi tarafından ya- ulmış olan bu küçük kitab şim- Vi muhakkak ki bir çok Avru- pe dillerine terceme. edilmiştir. k bir adam casusluk şüb- hesi altında tevkif edilir de si- içmek için müsaade - is- hmak bir polis muru - bile ne yapacağını bilir sigaraları yakalamak çok casus, kanununun ikinci emrini ihmai ettifinden dolayı idam cezasına çarpılmıştır. Birinci emir: vermiyeceksin,,; “Evvelce keşfedilmiş olan bir | usulü kullanmıya: Aşağıda Almanlar pek muhafazakâr ol- dukları için mukabil casusluk hizmetinde bulunan kimselerin işlerini bu yüzden kendileri ko- laylaştırmışlardır. içindir. işin de Alman hak icab edecek- Vükm bu y hususunda d vocfbenini oda | olduğu | makamlarda da | riyet mevcuttar. Tüzk vataı rülerde ahid kendi- | Y .ılıuıl; şeylerden — bir| İyi ve zeki bir mü: sine söyleni bizzat gördüğü çok hakiki malümat toplayabi- lir. Bunlar tefsir edilmeğe ve iş anlaşılmağa malümattır. manevralara davet â biye zabiti ina eklen | zami sür'atle | başarabilmek için hiç bir feda- kaçınmamaktır. tığı mukaddes v yardımı eden şeyli verilir. Böyle © bir kaç mü | rinden bütin bütün başka sey-| lerin cereyan pek mümkündür. Böyle bir va- şısında kal militerlerin gayri T ve müracaat ettikl Bir Alman ataşemiliter terse en a v dkü uzakta, casusluk kârlıktan olması | büyük bir büsnü yete ve payansız temiz istel samimi arzunun , çi derecede tahak- hürüne kırtasiyeci- ziyet ka “Kendini çönlün istedi uk ve tez lik âfetinin şekle, bin bir formalite: engel teşkil etmeli aidatım seve sev zaırdır. Memur şu kara kış gün- lerinde erkeğini sınır bekçi ne göndermiş yardıma muhtaç Türk ninesine, Türk yavrusuna Kkadar mi caksın,, dır. rısında meşkür olmuştu. 'a yardımı iktifa etmiyerek di müşahedelerini itmam etmek | üzerede bizzat casuslar tedarik | eylerdi. Casusluğun biri itaat ettiği müddetçe rahat kal- Fakat iş kaçtı. Alâk. ci kanununa Kusursuz bir dünyada servis pek lüzumsuz bir şey ©o- turdu. Maatteessüf bizim dün- yamız kusursuz olmaktan çok uzaktır. Musanın Kenan diyarı- na casuslarını gönderdiği gün- lerden Wellingtonun tepenin ö- te tarafında neler cereyan etti: ğini bildiğini söyleyerek övün- düğü güne kadar casusluk her zaman lüzumlu bir şey olmuş- tur. Yirminci asrın ilk seneleri casusluk sahasında bü aliyetlere şahid 1914 - 18 casusluğu bunları pek geride bıraktı. Harb zamanında pek hayati bir iştir. olmazsa bir ordu dimağsız kalır. Askeri ve bahri Entellijens za- bitlerinin, sansörlerin ve casus- ların sırtına ne ağir yükler yük | lendiğini pek az kişi der. Dünya Harbi muhtelif memleketlerde Entel- lijens işleriyle meşgul olan kim- yarım — milyonu tahmin içinde el- Türk eşine elden geldiği essir ve seri bir su- rette yardıma koşmıya can at- maktadır, Bu iki başlı arzu ve diğerendişliğin matlüb bir an evvel ve saniye kaybetmeden vermesi için orta- da hiç bir engel lâzım gelir.Bu meseleyi bu za- viyeden tedkik edince asker ai- kelerine yardım işinin çok mun- tazam işler bir mekanizma hali- ne gelmiş olması icab eder. Bi- yukartda işaret etti- kırtasiyecilik ve formali- teye aid bir iki pürüzü ortadan kaldırmak için yapılması lâzım hükümet Al-| “Buna tahammül e- . “Çünkü ataşemi diplomasi ma | demeyi literiniz aramı: samimi neticey yaşıyor. Fakat sünün direktör ibi hareket et- ten hiç bir zaman hâli kal- l bulunmaması O zamanki Alman şansöl şu cevabı — Ah azizim, ne c dam! Ne kötü bir iş! Sizi min ederim ki bütün bunları bi- mulümatımız olmadan Tabildir ki ük fa- Entellijens Casusluk | ZH bic yapmıştır. vazifesi h bunlar ve tamamen Çünkü | gayet dostane eylerdir . memleketlerimi münasebetler idarne etmektedir. Kendisini böyle harekete fartı acağını Maamafih, takdir e- münasebetsi esnasında, sevket - nnediyorum . derhal geri alınacak ve kabahatinden dolayı şiddet- cezalandırılacaktır. ,, | Derhal geri çekilmişti. Fakat gelen şeyler de bir an evvel in- taç edilince mesele esası halledilmiş olur ki, bundan başka bir şey değildir. A. C. SARAÇOĞLU matlüb da selerin sayısı mütecaviz — bulunduğu edilmiştir. Bunların YENİ SABAH ae zea n YETDE Paris Alman iyali -İtna ar- nalıdan beri “Işık beldesi,, diye anılan bu neş'e diyarından esas- h bir haber alınamaz oldu. Zi- ra giddetli ve âmansız bir san- gür en küçük ve ehemmiyetsi: bir haberin hile harice sızına sına müsaade - ctmemektedir. Ancak bir müddet Psrisde bulu nup bilâhare (Lizben) sehrine çekilmiş, yani Frusız hududla rından dığarıya çıkmış bir ka ecnebi gazete muhabirinin şaatı sayesinde bugün Fransız payitahtının ne halde bulundu gu ve Parisdeki hayat hakkın da bir fikir peyda etmek im a1 hâsıl olmuştur. İlk işgal güulerinda Pazis Alman işgali altına düşmüş olduğu ilk günler fında şaşırmış bir belde Herkes düşmanın şiddetli şehrin harab kendini o ka hükümet son dakikada değiştirip şehri müdafaadan isi açık olup hayrete düşürmüştü. Paralı den süratle dikleri bir tikleri gili harab olmamas: harbin nihayete erivermesi rislile di. O tu. Ev diği askeri Pari ile Fransızlara karşı beslemediklerini dan aldatılmış olduklarını dikkat ediyorfardı. İlk hayal sukutu Maahaza ilk değisiklikler ken göstermekte gecikmedi -| ler. Almanlar şehre girer gir-| dini raklı zar- idi. bir hava bombardımanları altında | gideceğine| lar alıştırmıştı ki fikrini si derin bir Bi- uzaklaş-| mma canları kadar sev- şehrin öyle zannet- ve| Pa- bidayette çok sevindir- kadar ki bu sevinç ve mem nuniyet hisleri düşman tarafın- dan zorla kabul ettirilmiş ağır bir mütarekenin, gerefsizlik ve mahcubiyetini bile unutturmuş- alin ük günlerinde Paris-| de normal hayatın avdet etmiş olduğu bile iddia olunabilirdi. | adını pazar yerlerinde iste- ği malı bulabiliyor, gıda mad- deleri sıkıntısı cekilmiyordu.Va- kıâ şehir Alman askerlerile do- lup taşmıştı amma hususi e- mirler almışa benziyen düşman | lere karşı çok na- zik ve dostca davranıyorlardı. Almanlar her vesileden istifade husumet öylüyorlar ve Framsızların İngilizler tarafın-| ileri irerek halk arasında İngiliz düşmanlığı hislerinin peyda ol- masına ve yayılmasına bilhassa B Parisite hayat K Alman işgalinden sonra şehrin de- ğişen yüzü Bir Amerikan gazete- cisinin İngiliz mMacmua- sında çıkan mektubu L gğ mez mevcüd . petrol ti şimendil yalnız yi caddelerinde bisikletler, balardı. Bu müddet zarfında Parisli o ptallaşmış, o derece şaş kına dönmüştü ki haziran sonla-| rına doğru Almanların, işgal| kuvvetleri otoritesine işlenecek meselâ Almanyaya muzir neşri- yat, yabancı telsiz istasyonları- ni dinlemek, Almanlar aleyhin- de faaliyette bulunmak gibi cü- rümlerin ölüm cezasile cezalan- dırılacağı hakkında ısdar ettik- leri şiddetli emirler ve beyanna- meler bile bir aksülâmel vücude getiremedi. Parislinin hissiyatı sanki uyuşmuş, duyguları kör- düşman ses çıkara- mıyorlardı. Parisde çıkan Fran- sız gazeteleri de Alman propa- gandası ile dolu idi. Bir taraf- dan matbuat diğer tarafdan du- varlara yapıştırılmış afişier ve beyannameler Parislileri Büyük Britanya «leyhine tahrik edip duruyordu. Almanlar tarafından idare edilen Paris radyosuna ge- neşriyat Fransızla- rın mağlübiyetini bir emri vaki için ne kadar Parisliler karşısında lemişti. tazyiki Jince büti olarak kabul etmeleri ve mayi mahrukla madeni makine yağla- rına el koymuşlardı.Bu halin ilk neticesi olarak da nekadar hu- susi otomobil, taksi, otobüs var- sa ortadan kalkmış oldu. Hal- kın ihtiyacını karşılamak - için i kal - mıştı. Lükin bu nakil vasıtasın- da da izdiham o kadar fazla, o derece tahammülsüz idi ki ara- dan çok vakit geçmeden Pari M“M beygir arabaları peyda olmaya başladı. Parisde rastgelinebilen yegâne otomobiller Alman işgal kuvvetlerinin kullandıkları ara- ahisler | yapmak lâzım gelirse hepaini yapayordu. Paristi esnafın başına gelenler Almanlar Parise — girdikleri zaman Paris esnafı çok iş yap- maya başlamıştı. Bütün dükkân- lar sabahdan akşama kadar Al- raarlarla dolup boşalıyor, kapalı alış veriş ediyordu. Tü il rdı. Bilha tan dü alıyor! gerleri tığı eşya ve mal düş- man zabitleri ve askerleri gözü Al- ıların cepleri para ile dolu idi. Bunlar çoluk ve çocukları için ince iç çamaşırları da dahil olduğu halde ne bulurlarsa satın sa san'at e| kkânlar pek kı- sa bir müddet zarfında bütün | mallarını düşmana satmış ve bunlar da Almanyaya gönderil- mis bulunuyordu. Bu alış veriş harareti içinde Parisli esmaf sat-| mukabilinde Sayfa : 8 AY | Ökulların Hava Kuru- muna yardımı Hava Kurumu gehrimizde bu- “lunan mekteplerde kuruma aza kayıd ve yardım temin etmek maksadile bir teşkilât kurmak- tadır. Şimdiye kadar 130 okul bu teşkilâta ithal edilmiştir. Okullardan toplanan para ile bir kültür tayyaresi orduya he- | diye edilecektir. l —— ——— patates, geker gibi malzemenin | Almanyadan gönderileceğini zan ediyordu. Halbuki Almanların Almanyadan erzak getirtmek şöyle dursun Fransadaki erza- kın bir kısmını Almanyaya gön- derdiklerini zaman gösterdi. Yukarıda da söylemiş oldu- ğumuz gibi esnafın elinde malt kalmamıştı. Bunlardan büyük | bir kısmı dükkânlarını kapamak | mecburiyetinde kaldılar. Buna | Mukabil Almanlar otel ve lokan- talarda vur patlasın, cal oyna- sın eğlenceli bir hayat geçiri yorlar ve ucuzca tedarik ettik- aldığı düşman parasının hemen İeri şampanyayı su gibi sarfe- hemen kıymetsiz bir şey oldu-| diyorlardı. ğunu kavrıyamamıştı. O Alma- pazarlık- etmeden verdiğini memnuniyet- | Lâkin düşman| hususi ganj fiyatlarile franga | öyle bir kıymet tesbit etmişti ki Alman müşteri kendisine arze- nın istenilen parayı le görüyordu. dilen bütün Paris pek ucuza almış oluyordu. Parisli esnaf elindeki verişde kıymetsiz kâğıd parca larından başka hiçbir şey elde etmemiş olduğunu takdir ile| kapamak mecburi-| dükkânını yetinde kaldı. Pariste açlık başlıyor Ağustos ortalarına doğru Pa- buhranı | başladı. Süt, tereyağı, yumurta, kahve ve çay gibi maddeler or-| tadan tamamile kalkmıştı. Şe-! risde gıda maddeleri ker, ekmek ve kömür ise ve: ka ile dağıtılıyordu. Bu madde- leri satan dükkânların önünde| halk bekleşmeğe, sıra gözetme- | sizlık kaim olmuştur. ğe baçladı. Yalnız Parisdeki Al-| man askerinin sayısı (250.000) buluyordu. tiğinden Fransa hükümeti gün (400.000.000) kümeti Fransız hububatı malı Almanya haricinde herhangi bir | iştira kıymeti olmayan Alman| markı mukabilinde itlâf ettiğini anlamakta gecikmedi ve bu alış| Bütün Fransadaki | Alman işgal kuvvetlerinin mık- darı ise (2.000.000) u geçiyor- du. Her şeyden evvel hu milyon-| larca mideyi doyurmak icab et- her frank öde- mek mecburiyetinde idi. Vichy Almanların — yalnız alacaklarını | Haber alamamak işkencesi Parislinin en büyük derdi, ea derin ıztırabı işgal altında bu- lunmayan Fransadaki akraba ve taallükatından hiç bir haber a- amtiasını | yamamaktı. Alman sansürü Pa- | yisden kuş uçurtmuyordu. Esir lerden de hiç bir haber alına- mıyordu. Almanlar Vichy hü- kümetine Dakardaki “azimkâr hareketin,, bir mükâfatı olmak üzere esirlere matbu kartlar | gönderilmesine müsaade etti. Maamafih bir rivayete göre bu kartlardan on milyon tanesi hu dudun muayyen bir noktasında beklemekte ve mürselileyhle- rine hiç bir zaman varmamış bu lunmaktadır. Hülâsa aylar geçtikçe Alman işgali alttında bulunan Parisde hayat zahiri bir tabiilik içinde gittikçe güçleşmekte ve taham- mül edilmez bir hal almaktadır. Geceleri Parisin bütün dünyaca meşhur olan neşesi yerine ses- Zira Al- manların şehirde tatbik ettikleri i| askeri ve örfi idare yüzünden halk akşamları saat dokuzdan sonra dışarıya çıkamamaktadır. Parisi müdafaa etmeyip açık gebir ilân eylemek kararı belki şehrin tarihi binalarını Alman bombalarından korumuştur am- ma bugün bu binaları kurtar- mak lüşmanın taleb ettiği fedakârlığın acısı da yakından duyulmaya başlamıştır. li binden fazlası fiili surette ca- suslukla meşgul idiler. k Harbden sonraki Avrupada bine düştü. muhtelif kıtalara Harb zamanında, amatör casus hizmete a- Harb esnasında Bel- çikanın ve Fransanın işgal edil- havalisinde her vatanper- ver insan ımemlekete çalışıyordu. O tarihde bu hava- li casuslarla âdeta — dolmuştu. Bunlar amatör otmakla ber çok kere pek mahirane ha- reket ediyorlardı. Sulh zama- nında muvaffakıyetli casuslar profesyonel olanlardır. İlk safta, mühim sefaretha - nelerdeki askeri, bahri ataşeleri gelir s adı verilebilir. Derhal söy- bunların vazifele- ndilerini casusluğun fena taraflarına doğru azifeleri | cezalandırılacak yerde terfi dildi ve başka bir tarafa gönde- rildi. Çünkü hakil işler görmüştü. Konsoloslar da resmi casus - lar sınıfına idhal edilmek zimdır. Bunların leri malümatın çoğu Fakat bu malümat re askeri yahud bahri mevzular | kadar ehemmiyeti haizdirler. A-| taçelerde olduğu gibi, konsolos- ların da çapı, topladıkları mi malümatlarla deği, hu res- mi malümattan temin ettikleri istifade ile ölçülür. Almanlar konsoloslaraı bir surette kullanmakta hiç bir zaman teraddüd göstermemiş- Dünya Harbi Alman konsolosu te çok iyi tta bir nu « tuk söylemek istiyordum. Uls- ter'in merkezinde şiddetli galeyan vardı. Fazla tezahüra- ta meydan vermemek icin şeh- rin kenar mahallelerinde bü yük bir çadır kuruldu. Şura- » şiddetli tehdidler ve tezahürler görüldüğü sükünu tesis elmek üzere tak- k. riben 10.000 asker bulunduru- luyordu. r Belfastta her şey yolu- na girerse ertesi gün Glaskova giderek orada bahri vaziyeti - miz hakkında, niyetlerimi sa - rih bir surette anlatacak bir nutuk söylemek istiyordum 'Tam İrlandaya hareket ede- cek trenin hareketini bekler - ken akşam gazetelerinin tabılarında Rayiştağın açılma- 1 münasebetiyle Alman impa- ratoru tarafından nutku okudum, Bu nutuk Al- unun ve donanması- altılmasına aid kanun B casusların Benlar | dağılmışlar- on - bin nelerde, bir ihsal ettik-| ktısadidir. | da çok ke-| lınmıştır. da burada hizmete için Bunlara resmi | Madriddeki üyük bir casusluk idarede ataşanava! yapmıştır. Bu teşkilât bilhas yoi sahillerinde sı arayan deniz altı vazım temini il n son ile işbirliği sevketmez . tamamen na- şübhesiz ki bir centilmene lâyık bir işdir. Ataşeler her memlekete, rek muhtemel dostlara muhtemel düşmanl: lir. Bunlar askeri kuvvetleri de- rinden derine tedkike memur- durlar, Mensub oldukları asker- lik şubesinin bütün inkişaflarını göz önünde bulundururlar. Kendilerine bir çok malümat arzolunur. Muhtelif memleket - harbiyeleri ırasında ne kadar çok fikir te- atisi vukua geldiğini meslekten slmuyan kimseler mezler. Bu sö; miş fikir ve kanaatlerle bir te- zad teşkil ettiğini Bir çok masal kitabları vaziye- tasvir ederler. ablarda me- irad edilen zınacak yer ilerine le meşgul Berndeki Alman kon esi de Avrupanın o mana kadar tanımış olduğu ca- tlarının en büyi lerinden birine merkez hizmetini görüyordu. nın çoği projesini ihtiva ediyordu. iyanın yeni deniz kanunu, ler için olduğu kadar Al- lar içinde bir sırdı. vüs'atmı, mulünü bildiğim, ordu kanu - nunun da ne olabileceğini 'ur ettiğim için susluk t ta- sırada tehlikeyi Fransada toj tın pek çoğu, şel bu fevkulâde diyordu. icindeki binaya kac bina muhayyilesi geniş bir romancının hülyala na lâyık bir surette tanzim e- dilmişti. İttihaz edilen sakınma birleri pek hayret ver receye varmıştı da habersi: riliyordu, Bu nutukt; erin aske Alman şu cümle canlandırıyordu “Silâh taşımakta kabiliyetli olmiyan da ve de- üdretini vi- N benim bir talımin ede- teersüs et- Alman milletinin k: nizdeki müdafaa viye etmi Bahçe kapısın. alarm iş Bir adam biliyorum. için bir vazi mesgaledir., Bu bir h gittikçe azalan ve istihkâmla - - tir. rının ötesindeki büyük Alman topraklarına endi Fransada silâh biliyetli genç adamların sayısı düşünülen bir mesele idi. manyada ise onların da vardı. İrlandada denbire zil Glaskov ti başka türlü Bu gibi uydurma k selâ Alman harbiye nezareti asılmış bir haritayı ekle mek için bir çok zahmet, * fedakârlık ihtiyar ed muayyen © bir yolu takib etmiyecek olursa hazırlanmış - tuzaklara düşmesi Ö muhakkatı. taç etme zahmet verirlerdi. kırmızı şua âleti ber medhalıni himaye e çeride tedbirler tırılmıştı taniın Üzerine muhtelif raklar çalma; za odasına bir yabancının miş olduğunu muhafızlara ilân (Arkası vur) vısu rafından Bunlar her halde “infira,, bakan — me: ka- aşımağa Al- silâhları Halbuki böyle ve üzülmelerine hiç hacet yok- bir harita İngiliz memurları sını Alman ataşemili ne hediye ederler. Bunur. Almanlar da Berlindeki İngiltz staşemiliterine askeri eserleri | uğraşmalarına Döşemede bir t basarsanız taraflarında basıldığı | den gilin- imparatorun tehdidkâr nutkuna bazı cevab- ŞÖD II IYAREOIEERREORİREAĞE | ederdi, lar verebileceğimi başladım: Ti tahakküme karşı halâ: rını bir adada bulabilecektir. eksik olmıyağaktır. İmparatora cevab ledir fikri yoruz ve beslemedik. büyük milletlerin de yoruz. Bununla beraber İngi- liz deniz kuvetleriyle büyük ve sülhperver Almanya devletinin - evet, şuna kanilm ki Alman ya —uzun müddet büyük ve Belhperver olarak kalabilir deniz kuvvetleri arasında bi fark vardır. — Britanya kuvveti Britanya için bir rettir. rdan Almanya Almanya için daha zi 6 mahiyetindedir. Bizim deniz kuvvetimiz Büyük Bri- tanyanın mevcudiyeti demek- zim için bir mevcudiyet slesi olan şey Almanya için bir inkişaf, bir genişleme meselesi olmuştur. Bahrıyemi- zin tefevvuku ne derece olursa olsun, Avrupanın bir köyü- nün bile sükünetini tehdid e- şayed, ğumuz tehlikeye girer ve ası: düşünmeğe Bir defa daha Avrupa aske- Bu adada mazide olduğu gibi istikbalde de çocukluklarından beri deniz hizmetinde tecrübe görmüş cür'etkâr bahriyeliler İrlandadaki işimi bitirdikten sonra Glaskovda şunları siiy- “İngiliz deniz kuvvetlerinin beslemi- Başka tecavüz fikirleri olduğunu iddia etmi- zaru- Halbuki bir çok noktai bahriyesi ade bir demeyiz. Fakat buna mukabil bizim — tefevvukumuz tehlikeye girerse imparatorlu- -Yazan: LV Cörçil lardanberi biriktirdiğimiz na- Bri- millet ya- Fakat harb gemisi- ne sahib olmadan da bütün ünyanın hürmet ve tazimine mazhar olmuş büyük bir dev- zineler heba olur. tanyayı büyük bir pan onun bahriyesidir. Almanya bir tel Büyi dü bulunanların vaziyetine de şunları söyledim: “Kraliyetin gerek bahriye -« sinde ve gerek deniz ticaretin- pek çoktur. dada deniz hizmeti için ta- de ihtiyatlarımız Bu lim ve terbiye görmüş gemiciler hıç bir zaman e€ olmadı ve asla kıtasındaki hâdisel Isın, buradı lümetleri gözükmiyecek kimse yardım ve imdada İstikbali gibi endişes bü bütün bır: karşılayan ev- er olacağız. Bu tahdidi ırdı ile değil, filiyat ile ya- Ğ kuvvetlerde bir artış görülecek — 0- memleke- mu- almakta De- â bi: Eğer buna timizin — memnuniyetini cib surette tedbir asla güçlük çekmiyeceği arşı dair nanma: kelimesi Alınanyada dolaşıyor, herkes olmiyacaktır. layı bana ecda- Gi zakereye giden harbiye mişti. ne aid toplandı. deki müzakerelerinde, fımdan Glasl nutkun kendisine racak yerde vazif (YENİ SABAH)IN SÜYÜK SİYASİ TEFRİKASI ı adedini çoğaltmakla kalmıya- cağız, belki de diğer büyük devltelerin deniz kudretlerine nisbetle bahri kuvvetlerimizi tefevvukumuzun daha - ziyade artmasını temin edecek dere- cede arttıracağız. Bu suretle diğer dewiz kuvvetlerinin bizi yeni retlerle mağlüb etme- leri ihtimali, aldığımız bu ted- birlerle bertaraf edilmiş — ola- caktır.,, Luxus Flotte Benim bu nutkum Alman- yada büyük girültülere sebeb oldu. Bu gürültüler geniş m yasta İngiliz matbuatına aksetti. Nutkumda Alman do- için kaydettiğim lüks Almanyada fena tef- Luxus Flotte tabiri herkesin ağzında buna fena sir olundı Gla an Londraya dön- düğüm zaman mesai arkada larımı da muğber buldum. ki nutkumdan do- yapılan — iltifatlar, skovdaki nutkumdan — do- işittiğim tekdirler yanın- da kayboldu, gitti. mü- müs- e de avdet et- bine, onun vazifesi- aporu dinlemek üzere İki gün sonra Berline Harbiye Berlin- tara - ovda ırad edilen orluk çıka- sine yardım müsteşarı niz rekabetinin çok iddetli ettiğini s öyledi. Alman başve- olması dolayısiyle yalnız inşa etmekte olduğumuz zırhlıların S UDOT RTURR DA R TTT RLORI kilini ikna için o da benim iddi- rıma yakın del. det - ——— ——— miş. Hattâ Betman Holvege demiş ki: — Eğer Almanya kendi do- nanmasına üçüncü bir filo da- ha ilâve ederse biz İngiltere sularında beş veya altı filo bu- hunduracağız. Belki de takviye için Akdenizden zırhllar ge- tirteceğiz. Şayed mevcud prog- rama Almanya yeni gemilen> ilâve ederse inşa edeceği her gemiye mukabil biz, iki gemi yapacağız. Nihayet İngiliz mil- İeti kazanç vergisine, bahriye için ilâve olunan şilinlerden dolayı asla şikâyet etmiyecek- tir. Mösyö Haldane Alman im- paratoruna ve büyük amiralı Tiripitz'e nutkumun kendi söz- lerini teyid eder mahiyette olan kısımlarını nasıl bizzat o- kuduğunu anlattı. Pazarlık devam ediyor Mösyö Haldane, memleketi- mizin Almanyaya karşı muha- rebeye hazırlanmasına aid bü- tün meseleler üzerinde her za- man cesur ve doğru bir rol oy- namıştır. Bu sözler onun, be- hakkımda da nim cesur. ve doğru olmasının misalini teş- kil eder. (Arkası var) Bir izah V. Churchill'in bi ese- rinde karilerimiz için hatırda ilmıyan isimlere bazı izahlar ilâve —olunmaktadır. Anoak dünkü tefrikamızda bu izah- lardan biri yanlış - çıkmıştır. Sir Edvar Grey başvekil ola- rak gösterilmiştir. Halbuki Grey Hariciye nazarı idi. Diğer bir yanlış da tertibe aiddir. Aslvit ismi eskinin ola- rak dizilmiştir. İtisar ederiz. (Dün başladığımız bu mü- him eseri takibe imkân bula- mıyan okuyucularımıza bir ko- laylık olmak üzere dünkü kıs- mı bugün altıncı sahifemize tekrar koyuyoruz.)|

Bu sayıdan diğer sayfalar: