21 Ocak 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

21 Ocak 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TI A ©O Lângazalı, künteyi üst üste tazcleyip uğraştığı halde — bir türlü emeline muvaffak olama- dı. Ümidsiz olarak tekrar sar- Güreş, çok heyecanlı oluyor- du. Yüzde yüz galibiyet ve mağ- İübiyet içinde dolaşıyordu. Her iki taraf ta tetikte idi. Lüngazalı, hasmım yenemiyeceğini anlayınca, İa ve garantili bir oyunla yen- künte ile meğe karar verdi. Kemaneye geçecek, sonra kurt kapanma girecek altmış beş okkalık mol- layı yüz okkalık gövdesi altına | alıcak ve boğa boğa yenecekti. Lângazalı Barmayı boşalta... ti man birdenbire kendisinin ha- valandırarak hasmının — üzerin- iden mâni atlar gibi ileri uçtuğu- su gördü. Az kalsın yeniliyordu.. Bere- ket versin ellerinin üzerine dü- gerek önleyip — köpeklemesine koşarak kaçıp ayağa kalkarak kurtuldu. Lüngazalı, neye uğradığını gaşırmıştı. Yüzde yüz yeniliyor- Gu. Molla, hasımına güzel bir kılçık atmışt. Eğer bu kılçık “yerini bulmuş olsa idi muhak- * kak mağlüb olmuştu. Bângazah, hasmından uzak- laşıp ayağa kalkabilmişti. Mol- la, çok tetik bir pehlivan - oldu: Hunu hasmının dört elli yere dü Süp kaçtığını görünce peşinden seğirtmişti. Fakat, yetişeme- mişti. İki pehlivan tekrar ayağa kalktılar. Fakat, mollanın alt- ta kalışı epeyce sürmüştü. Her- kes anlamıştı ki, mollayı altta| mağlüb etmek mümkün değil- di.. Hele, üstten hic!. Güreş dördüncü saate yak- Taşıyordu. Kambur Halidle Os- man da boğuşuyorlardı. Fakat bu iki pehlivanın güre- gi monoton bir hale gehııigüıî Kimse onları seyretmiyordu Herkesin gözü mollada, Lân- gazalı da idi. İhtiyar Cazgır, mollanın us- talığına hayran olmuştu. Hele, son kılçık atışı şaheserdi. İhtiyar cazgır heyecanlan - muıştı. Elinden gelse meydana Koşup mollaya sarılarak alnın- (dan öpecekti.. Müderris efen- '&, büyük ve küçük mollalar se- winç içinde idiler. Müderris efendi, cazgıra dö- nerek: — Usta, hep dediklerin doğ- ru.. Ne yaptı Lângazalıya ! — Dür hele hoca efendi.. Gü- reş bundan sonra olacak!. — Öyleye benziyor.. Fakat, bizim molla çok nefeslidir. — Orası muhakkak ... — Bakalım, Lângazalı gene — Benim ınıadı,,mı, Lânga- galı ne şekilde güreşirse gü- reşsin molla. Onu meydandan gıkaracak!.. — Hay ağzını öpeyim usta! Evvel Allah böyle olacak Ân iş!.. Dedi. Çolak, ayağa kalkar kallımaz Aasmına bir elense ve tırpan vurarak güreşe girdi. Lânga- galı da hücuma geçti. Değme keyfine, güreş tam kavamını — bulmuştu. — Davulcu gingenelerden birisi hıza gele- rek meydana kadar yürümüştü. Berifçi oğlu, öyle güzel ve kı- zağtırıcı bir davul çalıyordu ki, yalnız iki pehliyanı değil, —bü- flin halla heyecana getirip gü- TİYATROLAR — | Şehir tiyatrosu temsilleri HMepebaşında Dram kısmında akşam saat 20;30 da APDAL “Yazan: Dostoyefski BON HAFTA 7,0]—W LAK —VAZAN M SAMl Ki x:._ı'iW""L güreşiyor gibiydi. F Hivan olan bu davulcu - çok hi lenmiş ve heyecan — duymuştu mollanın güreşinden.. Zurnacı çingene de, davu! cudan aşağı kalmıyordu. — Yı nık, yanık Hüseyniden pehlivan havası öttürüyordu. Zurnası çingene, galeyana gelmişti ki, fdeta| Zarnasının sesiyle pehlivan- — | lara oyun sırlarını ifşa ediyor- | du. Birarahi, Çolak Mella, has-| minin ensesini bırakıp | Bir iki adım atarak çırpındı ..| Ve pehlivanca perende attı: i | | © derece acıldı. | — Haydi usta bel.. Mollanın bu, nârası mânidar- d. Lângazalıya şu ihtarı y'ıp-â mak istediği belli idi — Artık yetişir, bitirelim şu’ içi.. Hakikaten de öyle oldu. Nâ- rayı atan molla, ikinci çırpın- ma ile hasmının üzerine dim dik gelirken, birdenbire hasmı- nn topuklarma kadar daldı. Mollanın bu dalışı, müdhişti. Belki beş metreden dalmıştı. Yı- lan gibi süzülerek bir anda has- mamın topuklarına el atmıştı . Eğer, Lângazalı tetik davra- mup da bir anda kendisini dönüp yüzükoyun yere atmamış ol- saydı, sırtı yere vuracaktı. Molla, işi bitirmeği göze al- mıştı. Tez elden bitirecekti. Hasmı yere düşer, düşmez toplanıp kalkmasına — meydan vermeden derhal üzerine kos- tu ve altıma alıp bastırdı. Lângazalı sersemlemişti. Ye- milmekten kurtuluş korkusu yü- wmh.wmmwmg D çökmüştü süştÜİn Herkes paç ise topuklara t küntesini ince toparlandı. — Canhev hteden kurtul koyu tilıyordu, hasmının Boğuşma elini İhtiyar cazgır, kararını ver- miçti. Mollamır son el güreşe yenici bir girişti. İhtiy: müderrise güler yüzle: — Hoca efendi, molla, işi bi- tiriyor.: — İnşallah... — Bitiyor bu — İnşallah... Küçük mollal; i$.. rın sabrı - tü- —Hamolla!.. — Ha Çolak Davulcu, zurnacı hamleden hamleye sevkediyor- lardı. Çingene davulcu, davula öyle tokmak atıyordu . ki, her vuruşunda galibiyet sadası his- sediliyordu. Nihayet Molla, çolak koluryla yüz okkalık hasmını şak kün- tesiyle astı, havalnadırdı. Lân- gazalı, iki eli yerde - kalmıştı.. Şaşkınlıkla molların paçalarma el atıyordu. Falat, iş işden geç mişti. Molla, bir eüse budamasiyle hasmını sırt üstü yere vurmuş- tu. Oldu idi, olmadı idi denile- cek yerini bırakmamışu. (Arkası var) Satie davası Temyizin nakzından sonra davaya yeniden bakılmağa başlandı (Baş tarafı 1 Incide) idare beyeti azasından Sedad | Uruğ ve Cemal Şahingiray ilei avukatları mahkemede hazır bu- hmuyorlardı. Celse açıhr açılmaz sırası ile 'Temyiz birinci ceza dairesinin nakz ilâmı, temyiz baş müddci- umumiliğinin buna itiraznamesi ve temyiz ceza umumt heyetinin ekseriyetle verdiği nakz kararı okundu. Bunlardan birinci ceza daire- sinin nakz ilâmı suçluların u-! mumiyetle lehinde Ve cezanın | indirilmesi sadedinde bıılınuyur du. Ve sebeb olarak da gu ci- hetler ileri sürülüyordu: | “Denizbankın İktısad Vekâ-| Jetine danışmadan hareket etti ği söyleniyor ise de banka hi mi salâkiyetlere sahip bulun- makta idi. Binaenaleyh esas di- rektiflerin ana hatlarından ay- yılmamak şartile bu hükmi sa- âhiyetimden istifade edebileceği agikâr bir hakkıdır. Sonra; kesşif raporları yekdi- Zerine uygun olmamakla — bera- ber binanın vasıflarmı ve hakiki vaziyetini hangisinin gösterdiği İş Bankası Umum' Müdürü 'Yusuf Ziya Öniş bir tüccar gibi hareket etmiş ve Denizbankı ızrar edecek gekilde ve gayri meşru menfaatler temini maksa. dile bir iş yapmamıştır. Binaen- Denilmekte idi. Temyiz müd- deiumumiliği ise bu bozma ka- rarına itiraz etmiş ve umumi heyete havale etmiş bulunu- muyordu. Müddeiumumiliğin iti- raznamesi ise suçluların tama - de belki de sahtekârlık unsuru- nun bile mevcud bulunması ihti malini ileri sürüyordu. Bu iti- razaamede: “Binanın bizatihi laymeti ve getireceği kira hakilsatten çok | fazla gösterilerek vekâlet iZfal edilmiş ve hattâ Nafıa Veküle- ti bu binayı kendileri alacağımı İktsad Vekâlesi kaenliyle Bankası umum müdürlüğüne bildirdiği; 15 106 000 lira olduğunu ilüve ey- Tediği halde İş Barlası bu tat- rirata — ve tobliğata cevab ver- meyi geciktirerek Satie binası alış verişini sür'atlendirmiştir. Üstelik hükümete 106.000 — li- raya malolması imkânı — bulu- nan bu binaya 250.000 lira kiymet — biçilerek — ha: rekettir ve bunda — sahtekârlık | yan verilmiştir. Bu hareketler devlet kazancı aleyhinde bir ha- rekettir ve bunları sahtekârlık | da mevzuu bahsolmaktadir. ,, Deniliyordu. Bu itirazname - den sonra - ceza umumi beyeti tarafından verilen karar ilâmı okundu. Bu karara göre temyiz divanı: “İdare meclisinin hareketini cezayı müstelzim bulmakta - ve yeniden muhakeme açılmasiyle devlet hazinesinin ne kadar za- Tar ve ziyana soltulduğunun ted kikini ve tesbitini istemekte, ayrıca devlet zavarının tedki- kiyle birlikte- işde bir sahtekâr- lik olup olmadığnın da tesbiti.,, istenilmekte idi. 40 sayfa tutan temyiz evra- kı tam 1 saat 40 dakikada okun du. Müddeiumi muavinine tem- yizin bozma kararma — uyulup uyulmaması hakkında mütalca- sı soruldu. İddia. makamımı iş- gal eden maavin Übeyd tem - yizim naltız. kararına - uyulma- Smı istedi. Suçlu avukatları mahkemeden karar suretlerini gözden geçirmek için mehil is- tediler. Riyaset bu talebi kabul ile muhakemenin 17 şubat 1941 saat 10 a talilr edildiği kararını bildirdi 'Tek tük bağrışıyor -| mollayı | BEl a bulunacak akla Alman ı te ik edece yıııııjrwı müt- ktir. O t edecektir. etli bir tahn ne gö- Rumanyadaki hazırlığı, Balkanlarda bir İn- giliz rüüdahalesini önlemek için dir. İtalyaya karşı mevküni sağlamlaştırmış olan İngiltere, tasarruf edecek kuvvetleri Se- lâniğe çıkaracak, burada bir cebhe kuracak ve Avrupa kıta- sında — Almanyaya karşı bir harb sahası vücuda getirecektir. Almanya bunu ciddi surette mülâhaza ettiği için böyle bir cebhenin tesisine ilk adımda müni olmak üzere Rumanyaya ayak basmış, hazırlığnı yavaş yavaş genişleterek müstakbel İngiliz plânını suya düşürmeğe karar vermiş. Vâka İngilizlerin 1914 har- binde de Makedonyada bir ceb- heleri vardı. Ve harbi bitiren bu cebhe olmuştu. 1914 harbin- de Belçikayı, Rumanyayı, birer lokma gibi yutan ve buna ben- zer bir çok toprakları işgol e- den Almanya, Sırbistamı - çiğ- neyip geçtikten sonra, Selânik üzerinden Makedonyaya doğru açılan Fransa, İngiliz ve Yunan cebhesini bir türlü yaramamış, ©o zamanki müttefikleri bir tür- lü denize dökememişti. Nihayet bu debhe, © zaman- ki Alman — milttefiki Balgaris- tanı tazyik ede ede, 1918 de sulha icbar etmiş ve büyük, yekpare — Alman - Avusturya, Bulgar - Türk cebhelerinde ge- dik buradan açılmıştı. Bulgaristanın yıkılması, daha, doğrusu merkezi devletler ceb hesinin burada yarılışı bizi de| sulha mecbur etmiş ve nihayet bu binlerce kilometre uzunlu - ğundaki harb hattı bir iki hafta içinde, baştan başa çözü Selânik — şimalindek nün aksi Paris karşısmdaki Al- man cebhesinde lmüştü. Bugün Almanlar — ayni oyu- nun gene başlarına geleceğin - den belki endişe ediyorlar ve pek multemeldir, ki — binlerce Amerikan tankı ve tayyaresi yetişmeden, İngiltere Akdeniz- de tam serbestiye kavuşmadan bu işi önlemeğe çalışıyorlar. Beliçet SAFA B POLİSDE (| Bir baca tuluşması Kasımpaşada İskender cadde- sinde Çaylak sokağında 9 nu- marada kiracı clan Yako Arko- ya &id eşyası sigortalı bulunan evin bacası tutuşmuş ve itfaiye yetişevek ateşi söndürmüştür. Elini makineye kaptırmış Vakit gazetesi matbaasında makine silicisi Yaşar Çatar sağ. elini makineye kaptırmış ve eli- nin derileri kâmilen sıyrılmiş- tır. Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılan Yaşarım — müdavatı yaptırılırıştır. Düşürerek yaralamış Sirkecide İçden lokantası gar sonlarından Said Demirak Çiçek palas oteline yatmak üzere gel- diği sırada otel sahibi İstepan tarafından yere itilmek suretile elinden yaralanmıştır. Tedasivi yapılmış olup suçlu hakkında ta- kibate başlanmıştır. Yakalanan dilenciter Muhtelif sematlerde dilendik- leri görülen 6 kişi altıncı şube memurları tarafından yakalan- mışlardır. Bunlar hakkında za- bıtlar tutulmuş ve müddeiumu- miliğe teslim edilmişlerdir. | bir b mınwınnm | hat in büyük kalbimde liyor, emektar |Ş kapısından ken Ahmed a, çağıran ka ni düy Ço talebeyi ümpedinin de canlanıyor; y geçen hafta Hüsameddin Bütün bunları | sert adımlar, etr: | trampet ve Boru ımı..me Ctm-| | sına kadar ellerimiz par' casına alkışlıyarak teşyi ettiği- miz günleri ve seneler geçtik. ayni yollarda bizleri alkışlıyan | küçükleri hatırlıyorum. Gazetemizin her hafta bir mektebin spor faaliyetine —sü- tunlarmı açması memleketin s: Yık'ilim ve irfan ocağı Galata-| Sarayı seneler geçtikten sonra| tekrar ziyaretime vesile oluyor. * Spor odasındayım.. Mektebin | jimnastik muallimi bay İbrahim karşıladı. Ziyareti kısaca anlattım. başladıl. — Talebenin mektepte spora karşı alâkasının derecesi nedir — Galatasaraylı; spor sevgi-| sini an'anesinden alır. İdare Vew hocalar tarafından talebeye spo- | Konuşmaya | j demi | derek seçeceğimiz | rinde çok - titiz eri her fir ndir ki en diğim, rici disipli, veuddi arzu et — En fazla mektebinizde han- ora ehemmiyet veriyorsu- — Faaliyetlerimiz ehemmiyet verdiğimiz piânda atletizmdir. Büti şubelerinin esasını teşkil etmesi | s itibariyle atletizme azami ehem- | miyet vermek zaruridir. — Talebe en fazla hangi spo- ru seviyor?. — Memleketimizde spor de - i akla gelen fudbol- dur. Bu tesir uzun seneler mev- küni kaybetmedi. Mektepleri - Mmizde talebelerin her şeyden ev- vel fudbola döğrü akmalarının sebebi bu tesirin dağımından başka bir sey değildir. Müca- dele sporlarının -başinda gelen fudbolu mektebimizde yaparken Maarif Vekilliğinin her fırsatta verdiği direletiflerle hareket e- ler üze- vranıyoruz. Tam neşvü nema ânında fazla enerji sarfını istiyen yorucu fudbolun yerine yavaş yava: ğer münasib ve faydalı olacak sporlar konacak olursa mektep-| lerimizde daha fayda görebilece- ğimiz kanaatindeyimn. İhtil Mürakaha teşkilât bir kontrol hareketine başladı (Baş tarafi 1 incide) kibat yapılmak üzere adliyeye verilmişlerdir. Bunların - başın- da züccaciye işi yapan Karako | Mmüessesesi gelmektedir. — Bu müessese milli sanayilmiz ma- | mülâtından olup 60 - 80 ku-| ruşa satın aldığı züccaciye par- | çalarını 150 kuruşa — satarak| ihtikâr yapmaktan — suçludur. | Diğer taraftan gene İstanbu- lun tanınmış firmalarından Bey | kârla mü ca&eğe ! piyas ada geniş tir. Şehrin en uzak mahallerin- de bulunan dükkânlar da dahil olmak üzere perakendetoz şe- kerin kilosu 27, ktesme şekerin kilosu 40 — kuruşa satilacaktır. Ada ve kömür sat Adalara kömür nal ğından buradaki kömürcülenrin 40 pora fazlaya fiyatla kömür ekibimi: Milli atletizm n ea genç elemanı Cezmi clere kültürfizik yaptırıyor. Geçem nenin Marmara yelken şamgi- yonasını kazanan — Mahmod, Vecdi de bu grupun - içinde. | Genç sporcularla konuşuyorum. İ nasıldir. maçlara Ve hangi ıyorsunuz? — Voleybolda 939 - 940 meâr- tepler unu hiç ye nilmeden kazandık. Bu sene de Özdemir, Muvakkar, Ekmel Mahmud, Abid, İrfandan mülme- şekkil takımımız iyi randımas vermektedir. — Fudbolden nasılsınız ? — Geçen sene — fudbolde dae mektepler şampiyonu idik. B sene bazı iyi oyuncuların meza olmasiyle takımımız zayıflamaş- tır. Maçlara şu kadro ile çıka yoru: F ll Bası Mahmud, Esad, Naim, Nuri, Şe hap, İlhan, Mehmed. Henüz maçların başındayız. Bu sene de neticeden eminiz. — Diğer spor şubelerindeki faaliyetinizden bahseder misi - niz? — Mektebimizde memleketi mizde yapılan bütün — sporları oruz. Basketbol ekibimin kuvetlidir. Boks, eskrim, güreş, e çalışan bir çök arkadağ- Te eam 10 kişilik tenis ekipimiz mez- cuddur. Geçen sene “Robert kıi lej,, de yapılan tenis müsabaka- larında- :Vedad Kontay, Suad Ali, Nejad Celâl'den müteşeklali takımımız — bütün maçlarında galip gel Çocukları — fazia rahat çek - bahçı Ayni- korid; kapısına doğru etmekten çekiniyor, ç- hususta mükemmel hazırlanan sarı kırmızılılara gıbta ediyo - ligesi ği Galatasaray kaynağıdır. sporun oğlunda Hacapulo — müessesesi 160 santimetrelik divitin ku- ( maşlarını ikiye taksim ederek |i miş ve bu parçaları komisyonun 80 santimetrelik kumaşlar tesbit ettiği mıktardan yüksek , fiyatla — satmıştır. Beyoğlunda | Kalimnos müessesesi muşamba | ihtikârından Ebuhaf Benjamin mücssesesi gemici fenerlerini yüksek fiyatla - sattığından, Üs- | küdarda Kasab Hüsnü Mustafa. Hancı, İhsan Valter, karaman etini 75 kuruşa sa- tarak ihtikâr yaptıklarından, Beşiktaşta Ali oğlu Enver 25 kuruşluk pilleri 30 kuruşa sata- rak ihtikâr yaptığından müddei- |) umumiliğe verilmektedirler. Komisyon bugün de elde bu-| lunan daha bir çok ihtikâr| vak'alarını — neticelendirerek itahkikat evraklarını müddeiu- mumiliğe- verecektir. W Şeker fiyatları | Komisyon dün perakende şe- | ker fiyatlarını da tesbit etmiş-| ————LLEİEÖ | | BELEDİYEDE Vali Ankaraya gitti Vali ve Belediye Reisi Doktor' Lâtfi Kırdar hükümetle muhte-| lif meseleler hakkında temaslar | yapmak üzere Ankaraya gitmiş- ) tir. Va linin Ankarada ne kadar L ğ malüim değildir £ sav'atkârlarınm- iştirakiyle 4 Pek Yakında TAK SIM sinemasında " j fından sevinçle karşılanması... ŞOT NUN K Türke mulzabbet.. Turkı) eye ar (—,ı ve emsali "nru!menıı— İrrusazam bir san'at harikası.. | Memleketimizin en büyük musiki üstadlarının ve en güzel Bu akşam SU M E RR sineması büyük filmi olup 1940 harbinin ilk ve hakitki MİREİLLE BALİN ERİC V. STROHEİM ve JEAN GALLAND Tarafından emsalsiz bir tarzda yaratılan TEH Harb... Casusluk ve ir eden harikulüde şaheseri takdim ediyor, ÇOK MÜHİM BİR İLAVE: TAYY Londranın bombardumanı - Lonrdada- düşürülen Bay Çörçil'in müdafaa, tertibatını teftişi. leri ve Atinada yapılan şenlikles., ke sevkiyatı.... Yunanlıların. * için hücum levazımı. torzn B Bayranlık mevzulu büyü Türkçe tertip olunmu E ile gelen YAKIN ŞARK Di Arnavutluğa mütemadi Yunan as- onavutlukta. « Yunan ordusunun Göriçeye girişi ve halkt tara- Yunanlıların şam. için yerlerinizi evvelden aldırınız. tahassür ve Türk inlılâbma K bir şark filnâ Turk musikili tur. DİT Halihazır vak'a ve hâdiselerini Programa HARB HAVADİSLERİ Alman tayyareleri.. Atinaya gelen İtalyan esir- ilerlemeleri... — Göriçenin İtelyanlardan — aldıkları

Bu sayıdan diğer sayfalar: