13 Haziran 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

13 Haziran 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hayvanın ayak izlerinin görü- nür şekilde kalmasına mâni ol- muştur!.. Fakat dışamda, her sofada, merdivenlerde mutlak Hpse izlerinin kalması lâzım!. de dışarıyı dikkatle gözden geçirelim!.. Dedi. — Evet, evet, Hacı Bey!.. Bu mütalean doğru!. Bakalım! Ve hemen dışarıya çıktık. Köşkün bu tarafındaki sofa - larında hiç kimseler yoktu. O: nun için derhal eğilerek merak ve dikkatle sofa döşemesini göz Sofanın öbür tarafında damın, bizim geldiğimizi görün- ce süratli adımlarla kaçtığım ikimiz de farketmiştik. Hacı Bey helecanından sarar- miş olduğu yende donmuş kal -| mış, yalnız gözlüklerinin altında hayreğe parlıyan gözlerle yü- züme bakıp duruyordu. Hemen fırladım. Sofayı döndüm. Bir adamın dolapların arkası- na doğru kaçtığını görmüştüm. — Hacı Bey! Sen kımılda- kr ugmı- e tabancamı Diye ve pldx:ım süratile çıkarıp dolap- lara doğru koştum. Sofaya eski biçim büyük bir dolap konmuştu. Adam bu do- labın arkasına, her halde, stirat- le gizlenmek istemişti. Fakat benim Hacı beye h;yg— canla bağırdığımı ve oraya doğ- Tu koştuğumu duymamış olması kabil değildi. Nitekim ben büyük dolabın önüne yetiştiğim zaman geri dönüp bize doğru gelen adamın yüzünü gördük. Hacı bey hay - retle bağırmaktan kendini ala- madı: — Kerami Beyl.. Kerami Bey asık bir yüzle bize doğru ilerliyerek : — Evet, benim!.. Ne var, bir şey mi var?. Diye homurdandı. Benim, sapsarı bir yüzle, ta- bancamı cebime koyduğumu gö- rünce yüzüme şimşek gibi bir nazar fırlatarak — Ne o, silâha davranmışsı- mz?. Dedi © vakit, sinirlerim yerinden oynamış bir halde ve sapsarı bir yüzle ona doğru ilerledim. Biribirimize çarpacak kadar burun buruna geldik. Hiddetimden dişlerimi yiye - cek gibi sıkarak sordum: — Burada işiniz ne? Kerami hayretle yüzüme bak- tı ve sert bir sesle: z Yeni Sabah ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnsbl BENELİK — 1400 Krş. 2700 Keg. BAYLIK — 760 » 1450 » B AYLIK — 400 » B00 » TAYLIK — 180 18 Haziran 1941 CUMA 17 Cemaziyelevvel 1380 31 Mayee 1857 Gün 164, Ay 6, Yi D4 - Hızir 39 Güneş — Öğle — İkindi BAT 432 883 — Ezani 428 — 12lk — 1618 Vasati Akgaim — Yatsi — lmsak 1200 — 208 — 626 — Ezant 42 — 2144 — 208 — Vasati BEF DİKKAT — «Yeni Sabahs a gönderilen yazılar ve evrak neşredilsin edilmesin iade olunmaz ve bunların kaybolmasın. dan dolayı hiç biz mesuliyet kabul edilmez. ini — Ne demek?. .Burası benim anamın evi!.. İstediğim yerde o- labilirim!.. Siz nedemek istiyor- sunuz, anlıyamadım!. | (— Anlıyamıyacak bir şey yok, Kerami Beyl. Anmenize karşı yapılacak son vazifeleri- niz yok mu?. Onlarla meşgul ol- bağırdım. — Komedya kâfi!.. Bilmemez likten gelmeye lüzum yok!.. &- fendi!.. Siz bizi takip ediyordu- nuz!.. Odanın içinde ne yaptığı | mızı anlamak istiyordunuz!.. Benim kendimden geçmiş bir hiddetle bağırdığımı gören Ke- | raminin yüzü birdenbire kireç gibi kesildi. İ Sanki neye uğrfadığını şaşır- mış bir halde bir, bize yaklaş - mış olan Hacı Bey, Bir benim su ratıma bakarak son derece hu- şunetle: — Evet!. dedi. Sizin, Calibe- nin odasında ne yaptağının an- | lamak istiyordum!.. doğrudur!. — Ya?.. Demek bunu gizle - meye lüzum görmüyorsunuz öy- le mi?.. Peki, ne diye merak &- diyordunuz?.. | gitmemenizi ihtar ederim!. An- | lyorum ki bunu teessürüni şiddetindetin. . yapıyorsunuz!.. Fakat ben de şiddetli teessür i- L. Fazla ileri gitmeyi- | masın!.. O anda mosmor kesilmiş olan | Kerami, karnına tekme yemiş bir ayı gibi müthiş bir homurtu ile bağırarak ve yumruklarmı | boks vaziyetine alarak, üzerime | fırlamak Üzere geriledi. Araya birdenbire sapsarı ke- gilmiş yüzile Hacı Bey girmişti. Hacı Bey: — Deli misiniz?. diye bağırdı. Ortada bir cenaze var!. zin anası, diğerinin kaynanası!. kaybolmuş ve hayatı tehlikede bir genç kız var!.. Birinizin kız | kardeşi, birinizin yarın karısı 0- | lacak nişanlısı, sevgilisi!.. Bu- rası ne mahkemedir, ne harp meydanı!.. Sizlere rica ederim, evvelâ hayatı tehlikede olmasi | gok mümkün olan genç kızı, Ca- | Hbeyi, kardeginizi, nişanlınızı| kurtaralım!. Bu yersiz dalaşma- yı bırakınız, ayağınızı öpeyim!. Hacı Bevin sesi titriyerek vic- | danı yırtıcı bir şekilde söylediği | bu sözler musaraa vaziyeti al- | mış, solumakta olan Keramiyi | durdurdu. Şimdi tamamile vahşi bir ka- til yüzü almış olan Kerami, şaş- kın bir halde Hacı Beye dönerek nefes nefese: | — Fakat, beyefendi!. Bu zat tosamı canf edebilir!. dedi. Hal-| buki ben anamın acısı Üüstüne | kız kardeşimin ardına düşmüş bir haldeyim!.. — Yalan!.. diye bağırdım. Ya- lan!. Sen ne Calibenin kardeşi-| sin, ne de biçare Fatiha hanımın oğlu!.. | Kerami tekrar o canfce bakış! üzerime atlıyacak bir pars gibi geriledi ve korkunç bir se: le gürledi: | —— Hacı Bevefendi! Sustur bu | adamı!. Yoksa.. öldüreceğim!. Hacı Bey kollarıma yapışarak ra yakara £ | —— Öldürdüğün yetmedi mi? | Güye hağırdım. Efendi!.. Seninle lemeye başladı. | dırl. | — Budalal. * — Evet, budalayım!.. Fakat | budalanın darbesini göreceksin! | — Bacı Bey, camlı kapıyı ark: | mızdan kapıyarak beni âdeta sü- rükleye Bürükleye merdivenler den indirmeye başladı. Bütün vücudüm, elim ayağım titremekte idi . Dilimi tuttuğuma, bütün şüp- helerimi, kanaatlerimi onun y züne haykırmadız <(a, bu ada- ma, hattâ öldürmediğime nadim gibiydim. Fakat biçare Hacı Bey - ki onun da kollarıma kıskıvrak yapışmış olan elleri titriy (ATkas beni merdivenlere doğru yalva- | hesaplaşacağımız gün yakın -| YENİ SABAR A TERUARMENIT T G —SEHİR HA ERLER d , ü Galata liman projesi Galata Timan mintakasının projesini, mimar Prost hazırlı- yarak Limanlar Umum Müdür- lüğüne vermiştir. Projeye nazaran Ziraat Ban- kası binasından itibanen Top - haneye doğru geniş ve usfalt bir yol yapılacaktır. Ziraat Ban kası binasından itibaren gelen ve deniz ticaret müdürlüğünün de içinde bulunduğu ada istim- lük edilip yıktırılacaktır. Yal - nız Deniz Ticaret Müdürlüğü yıktırılmıyacaktır. Yiyecek maddeleri- nin tahlilleri delerinin bozuk olduğu anlaşılıyor Belediye Sıhhat İşleri Müdür zarfında muhtelif gıda madde- lerinden alıman nümunelerin tah- Nil raporları kimyahane tarafın- dan tesbit olunarak alâkadar makamlara tevdi olunmuştur. Bu raporlara nazaran; 19 gllt nilmunesinden 12, 11 menba su- yu nümunesinden 2, 3 franca -| İâhık n nümunesinden 1, 24 ek- mek unu nümunesinden 2, 198 ekmek nümunesinden 11, 16 francalâ — nümunesinden İ, 24 şekerleme mümunesinden 4, 22 makarna ve şehriye nümune - sinden 8, 12 helva nümunesin - den 2, 6 reçel nümunesinden 2, 40 çikolâta nümunesinden 17 tanesi bozuk veya sıhhate mu - gayirdir. n Belediye Srhhat İşleri Müdür. Iüğü bozuk çıkan nümunelerin alındığı dükkân veya müessese sahipleri hakkında takibat ya- pacaktır. İaşe Müdürlüğü faali- yete geçiyor Verilen malümata nazaran İstanbulda kurulmasına karar verilen İaşe müdürlüğü kadrosu hazırlanmıştır. Bu husüstaki mişti. İstanbul İaşe Müdürlü - ğünde kimlerin he- nüz afâkadarlara bildirilmemtiş se de bu tebligatın pok yakında yapılacağı haber verilmektedir. Yine verilen malümata naza- ran, İstanbul İaşe Müdürlüğün- de bir müdür, iki muavin, İki Taportör ve bir de daktilo çah- gacaktır. İstanbul iaşe müdürü, fiyat mürakabe komisyonu içti- malarına da iştirak edecektir. Gönüllü hasta bakıcılar Yardım sever bayarnların bi- rinci kısım ekipleri pazartesi tahanelerde başla- maşlardır. 40 dera sonra bitecek olan bu kurslardan sonra başlıyacak &- kinci devre için kayıtların ayın 16 sından itibaren başlamasına karar verilmiştir. —H İnşaat ustası okulları | tedrisatı İnşaat ustası okulları tedrisa- |t 4 seneden 5 seneye çıkarıl - mıştır. Beşinci sene talebe staj- | larını yapacaklardır. Son sene- nin müfredat programı şu ge - | kilde tanzim olunmuştur: 2 gaat Türkçe, 2 saat sana- yi, 1 saat defter tutma, 1 saat teknoloji, 2 saat mesleki resim. | İKTİSŞAT | Kahve tevziatı Dün, bir akşam gazetesi, vi- ikyetin Ankaraya telefonla mü- racaat ederek kahve tevmatı hakkında müsaade istediğini, bu husustaki müsaadenin bugün e- lâkadarlara bildirileceğini yaz- mıştır. Bize verilen malfiımata nata- ran bu haber doğru değildir. Kahve tevzlatına Önümüzdeki hafta içinde başlanması mah « temeldin. çalışmağa | | | | | | | | Muhtelif gıda mad-| lüğü tarafından Haziran ayı | “binaya kararname evvelce intişar et-| gününden itibaren muhtelif has- | leyhine Satiğ binasının fahiş | fiyatlar ve hükümet — zararma olarak alınması iddiastyle açılan muhakemede birinci ağır ceza heyetince verilen kararın mah- | kemei temyiz tarafından nakzo- lunduğunu ve bu davaya yeni -| den başlandığını yazmıştık. Evvelce temyiz mahkemesi- | nin nakız kararına uyularak müddelumumi muavini tarafın- | dan mütaleasının serdi için ta- lik olunan bu dava duruşması- na dün birinci ağır cezada de- vam olundu. Müddeiumumi muavini Ziya | Yazgan; hâdisede bir sahtekâr- lik ve vazifeyi sulistimal suçu belundağunu ve temyiz mah- kemesi nakzının bu husustaki isabetini ileri sürerek — ezcümle dedi ki: W “— Salmazarında küin Sa- tiye binasının alınması mevzuu bahsolduğu 27.6.038 tarihi sw | ralarmda mühendis Neşet Ka- | sımagil tarafından yapılan keşif ve değer tahmini etrafındaki rapor muhtevasına göre bu bi- namın ancak 228 bin küsur lira edeceği Denizbank umum mü- dürlüğüne bildirilmişti. — Bunu takip eden ikinci bir rapor da gene ayni zat tarafından ayni | tahmini miktarı gösterir - bir | rakamla verilmiş bulunmakta- | dır. Fakat 8.10.938 tarihinde Satiye müessesesi müdürlüğü tarafından Denizbank müdür- lüğüne gönderilen bir mektupta | 250 bin Hraya başka müşteriler çıktığı, ve eğer ban| kanın ayni fiyatla alması u!jlî edilirse — şüphi kendilerinin tercih olunıcı;,. bildirilmiştir ki bunun üzerine banka umum müdürü —Yusuf Ziya — Öniş 28.10.938 tarihinde verdiği ce- yapla “Satie binasının banka tarafından 250 bin liraya al- nacağına muvafakat edilmiş ol- duğunu,, yazmıştır. Bu sırada Nafıadan, İktısat Vekâletine ve oradan da Deniz banka hülül eden bir tahkikat üzerine âcilen binaya ait satış ve alış muamelesine iptidar - o- lunarak takrirler verilmiş ve 10.11.938 tarihinde binanın ta- pu senedi alınmıştır. Diğer ta- raftan vekâletçe yapilmakta o-| lan tahkikat —sonunda yani | 12.12.938 tarihinde Denizbank umum müdürlüğünden bu alım gatım muamelesi hakkında taf- | gilât istenmiş ve Yusuf Ziya | Öniş tarafından verilen cevap- ta bu binanın kira bedelinin 36 bin lira olduğu ve değerinin de 300 bin liradan dun olmadı ğ bildirilmiştir. Hakikatte ise esas keşif raporları Yusuf Zi- yanın da malümatı — tahtında Tahir Kevkep tarafından yır- tılarak ve diğer bir rapor tan- zim ve Vekâlete gönderilerek bu makam iğfal edilmiştir. Binaenaleyh satın alma keyfi- yetinde birinci ve ikinci rapör esas ittihaz edilmediği ve doğ - | rudan do? tiece teklif o- lunan 250 bin liralık fiyatın Yusuf Ziya Öniş tarafından kabul edilmediği anlasılmakta- dır ki binnetice rapo. rın e- sas ittihaz edilmemiş bulun - ması ile gerek umumi, gerek hususi bir zararın mevcudiye yüksek takdirinize terkedilmek- yet cereyanında memuriye Mizi temsil eden Übeyt ta dan suçluların tecziyesi husu: talep edilmiş ve baş müddelu - miliğin mütaleası da aymi su- rette tecelli ile bu talebi tasvip | ve yüksek Mmahkemei temyizce ittihaz olunmuş kararda bu noktalardan ne olarak sadır. olmuştar. Bu- nun içindir Ki Yusuf Ziya Ön Tühir Kevkep ve Neş Kasımgile sahtekârlık ve vazi feyi — sulistimal — suçlarında ğolayı mahkümiyet talebine va İsmail İsa ile Sadun Galip hak- kındaki taleplere de iştirâk ede- rek mezkür Denizbank meclisi idare fzalarmdan bulunan Gi Ber suçlu Cemal Şaliin, Sedad Ve Ziyanm bir güna sumn'i taksiri olmamalarına binaen beraetle- Fine karar verilmesini talep & | | Gertm.,, | Siüddstemümi musvini — Ziya Yazganm hülüsaten verdiğimiz n HEkün”e NS ĞÖĞÖ J Satie davası yeniden Halk tipi ayak- görülmeğe başlandı Müddeiumumi |eski Denizbank müdürünün tecziyesini istedi Sabik Denizbank erkânı a-| müteakip suçlu avukatlarına Böz verildi. Hepsi müdafaala - rım hazırlamak üzere — mehil isterlerken Yusuf Ziya Öniğş, kalkarak: | — Muhterem rels bey! dedi. Hleride müddeiumumt beyefen- dinin mütalealarına cevap teş- kil edecek olan müdafaanamem- | de mufassalan arzedeceğim. Fa- | kat esas bir nokta var ki ona şimdiden işaret etmek ve bu ci- heti aydınlatmak İsterim. Reis suçluya: — Buyurun! . Dedi ve Yusuf Ziya — Öniş esas noktayı - göyle izah ile ten- vire çalıştı: Müddelumum? — beyefen-| dinin iddialarında alım muame- lesinde hiç bir raporun esas itti- | ha zedilmediği söyleniyor. Hal- buki alım muamelesine esas o-| lan 48.938 tarihli Neş'et Ka- sımgilin ğ her sene noterden musaddak muakevelelerle 28, 26, 24 biner liralık kira getiren bu binayı bir an evvel ele geçirmek — ve| diğer taraftan Vekiller Heyeti | tarafımdan tasvip edilip İktısat | Vekâleti tarafından Denizbanka | tevdi edilen 58 milyon liralık islâhatın İstanbul limanıma ait | işlerine başlamak üzere elimizde mevcut bulunan — ve esasta hiç bir işe yaramıyan Mmalzeme am barından kurtulmak içindir. ki bu binayı o gün, bu gün de ken- (Sonu sayfa 5 sütün 7 de) | Ayakkabıcılar, ayakkabı komis- Ez yapılmasına karar vermiş- | halk tipi ayakkabısı yapabile -| | birlikleri umumi kâtibi Salih | Banguoğlunun istifa ettiğini yazmıştık. kabı imalatı Bir müddettenberi hazırla- nan halk tipi erkek ayakkabı - ları imalâtına yakında başlana- caktır. Bunun için Ticaret Odamı ev- velce 660 kuruş azami ve pera- kende satış fiyatı koymuştu. yonu tetkikler icra ederken de ri ve kösele fiyatlarının yük -| seldiğini ileri sürerek 660 ku- ruşu az bulduklarını alâkadar - lara bildirmişlerdi. Fiyat mürakabe — komisyonu dünkü toplantısında ayakkabı- cıların bu iddialarını doğru bu- larak halk tipi ayakkabısı fiyat larına yüzde 15 nisbetinde bir Ticaret ve Sanayi odasından arlnacak evsaf listesine uygun olmak şartile her kunduracı| caktır. Birliklerin yeni umumi kâtibi İstanbul ithalât Ve ihracat| On aydanberi tamşbir mu - vaffakiyetle bu işi başaran Sa- ULUNAY Köpeklerin itlâfı Dün gazetede gördüğüm bir habere göre son bir ay zarfında şehrimizde belediye tarafından bin üç yüz yirmi beş köpek ölk dürülmüş! Rakamın dehşeti önünde ire kildim. Bu hesapla günde kırk beşe yakın köpek imha edilmiş oluyor. Ben bültün hayvanları, bilhas- Ba köpekleri pek severim. Tablat onları hilkaten pis yar ratmıştır. Fakat bu pisliği, faz- lasile verdiği hassaslık ve zekti İle telâfi ettiği için, bahçe kapı- Bını aşmamaları lâzım gelen kö- pekler apartmanlara hattâ yar tak odalarma bile girmek hakkı- m zekâlarile kazanmışlardır. Köpeklere olan muhabbetime rağmen belediyenin imha husu- Bunda gösterdiği faaliyete -ma- nlesef- taraftarım. Zira son zamanlarda o derece çoğalmışlardı ki kendimi çok defa meşrutiyetten evvelki İs- tanbulda zannediyorum. Geceleri sabahlara kadar fa- sılâh havlamalar, hafiften sınır kavgaları, kapışmalardan sonra '“zun uzun feryadlar, sokaktan geçenlere toplu hücumlar, kiz- gınlık zamanlarında diller bir karış dışarıda mahbubeleri ta- kip,aşk mtinazaaları, rekabet. ler. Sreseri köpeklerin üremeleri- ne meydan vermemeli. Zira ©o zaman ortadan kaldırılmaları bir facia olur. Yeni nesil, İstanbulun meşru- tiyette köpeklerden masıl temiz- lendiğini bilmezler. Her işi yüz- lih Bangıoğlunun bu İstifasına sebep işlerinin fazla olmasıdır. Halen, Salih, takas fimited şir- | ket müdürlüğünü yapmaktadır.| Salihin yerine bir senedenberi | İstanbul tiftik ve yapağı bir-| liği umumi kâtip muavinliğini yapan Mahmut Pekin tayin e| dilmiştir. Mahmud da piyasada tanınmış bir adamdır. —SEPET HAVASI — le beraber muhakemenin bida- | | san'atkârın (!) suçluların aleyhi- | Berlin Konservatavarına girmek İçim B. Hitlere mektup göndermiş ?. Dün birinci ağır cezada Nazmiye adında bir kadım öl- dürmek kastiyle yaralamakla suçlu Ilostracı ve konservatu- var müdavimi Ali Sonatın a- vukatı tarafından — müdafaası yapıldı. Müddelumumi muavi- ni, sevdiği kadının kendisine 'yüz vermemesinden muğber o0- larak onu öldürmeğe kalkan suçlunun bundan evvel cezası- m istemişti. Dünkü duruşma- da avukat Ethem Ruhi Balkan müdafaasma şöyle başladı: — Müekkilim Ali, huzuru mahkemeye öldürmek kastiyle Nazmiyeyi yaraladığı için gel- miş ve uzun müddettenberi muhakeme edilmekte bulun- muştur. Fakat bu alelâde bir yaralama hüdisesinden başka bir şey değildir. Ve aksini is- bat edebilecek en küçük bir de- Hi de yoktur. Çünkü — Alinin aleyhinde şahadette bulunan- ların hepsi Nazmiyenin bu - lunduğu evde, ni bir umum- hanede oturan kadınlardan rettir ki bunların şahadetleri hem eski ve hem de yeni ka- vüsuka şayan gö- nuna göre rülemez Kaldı ki Ali Sonat kızı öldürmek niyetin ğildi. Eğer böyle bir şeyi ol- saydı, min ve zaman Mü- onu her daha ağır Bunu bi- kendisin- b said bulun halde öldürür ve bir şekilde yaralardı. le yapmamış olması de bir öldürmek kasdı madığına en büyük delildir nra bu işde bir de tahrik vardır ve bu tahrik Ali Sonat gibi yüksek kabiliyette bir daima fevera- na mühe bulunan Asap ve hissiyatını sür'atle tahrik ede- bilir. O Neyzen Tevfikle Hafız Samiler gibi san'at a kiyle fevkalâde bir asiyet ve ruh ı üstünlüğü ratında yaratılmış bir insandır ir sevince çok âşik olur en küçük a büyük in- Hal böyle lan Böyle bir 2 er ve ilisinin ya bir hareket ruhun! fialler yaratabilir iken Nazmiye her fırsatta rasını çektiği ve yüzüne gül- düğü Alinin askerden dönü- günde parasız bulunması do- layısiyle hiç yüzüne gülmemiş ve üstelik ona her tesadüfte — Haydi şaradan sen de! Diyerek onu âdeta tahkir et- miştir. Daha açık ve o muhitin ifadesine göre Aliye “sepet ha- vası,, çalmışlardır. eİşte bu hal infial ve iğbir: ra çok müstait olan bu anor- mal çocuğu çileden çıkarmıştır. Esasen Ali Sonat tam normal | bir mahlük ta değildir. Musi- kiye olan istidat ve kabiliyetine munzam olan fevkalâde bir düşkünlük onu demin arzetti- şahsiyetler gibi demc şik bir hale koymuştur. Hattâ öyle ki burada konservatuvar heyeti onu her hangi bir beble müesseseden çıkarınca bu musiki ve san'at âşıkı Ber- lin konservatuvarına kabul ve kaydı için Alman devlet | Hitlere bile mektup yazıp dermek gibi bir garabet göst miştir leblebici r Türkiye ede gelebi hükü bir muvafakat ce- | diye vabı bile verilmiştir, bunu ta- kiben Ali Sonat gene şehir konservatuvarına — alınmıştır Bütün bunlardan tam normal bir insan olmadı- ği da anlaşılmaktadır. Sonra astiyle olmıyan yarala- ma fi'li de meydanda olduğuna | göre yüksek hak ve a ölün | | | | Ali Sonatın W mahkemenizin tini dilerim. mahkemenizde — bulunmamıza sebep ve saik; ne ben'im, ne de şu Nazmiyeciktir. Bunu bu büyüten ve işi dal £ nazarları bu cihete ir n sadece sahibi olan ve böyle ları izinsiz olarak ev tırması ale miyen meydana çıkıp vinin mühürlenmesinden kan randevucu Şetaret- tir. Bu kadın böyle nice kızları berba tetmekte gibi ni nçleri de hapishanelerde rap benim gürütmektedir. Bu akikati meydana çıkarıp milletime hi | met etmek isterim. Ve beraet J| karar talep eylerim, Muhakeme Ali Sonatın bu müdafaasından İsonra karar için başka bir güne bırakılmış- tir, | aP | da birbirlerini | linde bize lerine gözlerine bulastıran eski rejimler, köpeklerin kaldırılma- sını da en fena tarzda tatbik et- mişlerdi Evvdâ şehreminlerinin bir ço- ğu “günahtır!,, diye bu temizli- ğe cesaret edemiyorlardı. Bazı hayır sahipleri de köpeklerin hasenatım sayıp döküyorlardu: — Mahalleye yabancı bir adam gelirse mahallelinin haberi olu- yor. Bir yende yangın olursa köşklüden evvel telsiz telefon gibi felâketi yetiştiriyorlar. So- kaklardaki süprüntüleri en pra- tik surette temizliyorlar. Bu yüzden köpek tersi satarak ge- çinen bir sürü adam var... Za- Tarsız hayvanlardan ne istiyo- ruz? Bu maddi sebeplerden baş- ka işin bir de pitoresk tarafı vardı İstanbul köpeklerinin resimle- ri kartpostallarla dünyanın her tarafında dağılıyordu. Türkiye- yi ziyaret eden seyyahlar, bir ta- Taftan bir karış ağızlarmı aça- rak Ayasofyayı seyrederlerken ayni zamanda köpeklere ekmek Goğramağı da ziyaret program- larına ithal etmişlerdi. Köpeklerin kaldırılması takar rür edince bir eldiven fabrikası bu hayvanları ıztırav çektirme- den öldürmek şartile satın ak mak istedi; teklif nefretle red- dedildi. — Zavallı hayvanları öldürte- meyiz! Vicdammıza dokunur. Zavallı hayvanlar, öldürülme- t bin defa ölümleri te menni edilecek işkencelere ma- ruz bırakldı. Her mahalleden kapalı araba- larla toplatıldı ve Hayırsız ada ya mavnalarla nakledildi. İlk za- Manla ya ekmek gönde- rildi. Sonra sonra o da ihmal edildi. Yüz binlerce köpek ada- yiye yiye öldü- ler! Zeytinyağına mukabil iplik teklif ediyor İtalyadan gelen bir talebe nazaran İtal a zeytin gönderili dirde mul k verilecektir birliğinde — top- birlik çorap endümeni, bu tetkik etmiştir. Encü bu hususta Ticaret Vekâ letine müracaat etmeğe karar vermiştir Münakalât vekili İstan- Tiyor li Cevdet Ke- bi- Dün lanan teklif men sanayi sdayınır bulunması hrimize g. muhtemel- Davet si körler cemi- ki 15/6/1941 Pa- zar günü saat 14 de cemiyeti- mizin fevkalâde toplantısı yapı- ından mezkür gün bilü mum azaların behemehal tes rifleri rica olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: