9 Şubat 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

9 Şubat 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ahar Elbiselerin HASİR İŞLEMELER Bevgili okuyucularım Bu sene bahar için Gak değişik renkler deniz yeş Bri, leylâk, pembe ve toz mavi - Aldir. Bu açık renklerde kumaş larla spor ve öğleden sonrası içir | Büzel elbiseler Hattâ bu bahar akşamı giyilecek elbi selerin de siyah ve koyu renk lerden ziyade bu gibi açık renk lerden yapılacağı Bu roblar arasında güzel işlemeler le süslenecekler var. İşleme 1 Çin bu sene bundan dört beş sene| moda oli apılacak. söyleniyor Kış Düşünceleri Dudaklarvuz soğuktan — kurü - (yup çatlıyor mu? Öyle ise kimbi- lür ne kadar rahatsız oluyorsu nuzdür. Artık hiç bir şey düdak darıca iyi aörilmliyor, ne yap #anız fayda yok, Sinirlenip du - Gaklarınızı — isırmayınız. — Bunun faydası yok, zararı vardır. Onun yerine eczahaneden hemen biraz kakao yağı veya asid. borikli vazesd ahveriniz. Bunlardan birin! bol mikdarda Gudaklarınıza sürünüz ve elleri nİzi iyice yıkadıktan sonra işa ret parmaği'nzla kremi yedire - 'vek düdaklarınızı sağdan sola aşağıdanyukarıya hizlı hizli ma Zaj yapınız. Bu hareketlerle du Gaklarınız yağı içer ve çatlaklar mucize kabilinden yok oluverir. Yüzünüz soğuktan gerilip, kı Zarıyorsa bu kızarlıyı pek hayra yormayınız, bozabilir. buna müni olmak için evinize d0 mer dönmez biraz su kaynatıp| bu suya bir çorba kaşığı asitbo - | rik ilâve edin. Sonra — yüzünüzü | bu sıcak suyun buharına — tutun Tesirini yüzünüzde iyice hissedin €e başınıza bir havlu sarıp — beş en dakika dürunüz. Sonra kuru- Zayıp yüzünüze yumuşatıcı — bir| krem sürünüz. | Kış gelince hepimiz yünlü el bise, kalın mantç ve eşarplara bi ve Teninizi P. T. T. idaresinin garib bir kararı #— Ben Kütâhya P. T.T. me- Mursarındanım. 940 senesinde Wdareye intisab ederek en güç huyat şartları içerisinde gençli- Ğimin en verimli devirlerini har €tyarak feragatle hizmetten son *â axkerlik hizmetimi: ifa için vacifemden ayrıldım. Terhisim- de tekrar vazifeye alınmam için yaptığam müracaatlara en 1 /sek mercilerden dahi (Tasarruf dolaytsiyle vazifeye alınamıya- cağum) cevabı. verildi. P.T T. idaresinin den dönen memurların — tekrar vürifeye ahnabilecekleri hak- kında kararı vardır.) Elimizde #ermayemiz yok ki ticarete atı- Talım. — Kendi idaremiz olma- diktan sonra - bizi — memuri- yete hangi idare ahr, Bu sebep- le bizlerin en mukaddes bir va- sile adcettiğimiz askerlik hize mefinin Kikümetçe bir kabahat teşkil ettiği kanaatine varıyo- vuz, Çürki askere alınmasaydık Biç süphe yok ki şimdi vazifele- 3imiz başında bulunacaktık. J (Asker- Şikâvetimin alâkadar makam Tavın dikkat nazarına konulma- #inı garetenizden rica ederim.> Emet Cumhuriyet Mahallesi No, 58 de Necati Cağlın — Yyaanı — l.eylo KIYKI I övvel de pek moda olan rafya ye Pul inci gibi şeylerle muka- ni hasır iplik kullanılacaktır, boncuk, yese edilince rafya — işlemlerin çok süde oldukları görülür. Bu - Bgün size rafya ile işlenmiş Aki rob modeli veriyoruz, rünürüz. Fakat nedense hiç biri miz incecik ipekli çoraplarımız dan bir türlü vazgeçemeyiz. Hal buki bü ipekli çorapların — yerine koton çorab giysek hem sıhati - miz hem de bünlerin diğerlerina nazaran dana dayanıklı*oldukla - hesabına rına göre keselerimiz yi olurdu Bu tercih neticesinde evlerimize ayaklarımız hepimiz donarak döneriz. Sizin de soğuktan — ayaklarınız çok Üşüyorsa evinize döner dön mez bunları ve bacaklarınızı e- linize geçirdiğiniz eski bir yün el Givene biraz alkol konfre damla- | tarak friksiyon yapınız. Bu fik - siyon kan deveranınızın hızlar - masını ve bu süretle vücudunuzun ısınmasına sebeb olur, Ran deve- ranı hızlanması bir de — İskoçya banyosu denilen — ayakları — önce cok sıcak Sonra çok soğuk suya | batırmakla temin olunur. Sevgili okuyucularım vücudü nüz nekadar sıcak olursa — olsun ayaklarınız Üşüyorsa bunun mu- hakkak bir çaresine bakın. — Zira €n fena hastalıklara ayakların ü « #ümesi sebeb olabilir. * Kolalı muhallebi Bizim hafif tatlılarımızın ba - gında muhallebi gelir. Muhallebi - Bibi nin de sakızlısı, - pekmezlisi evde yapılanları ile sokakta Jan gül sulü mahallebi gibi bir çeşitleri vardır. Ben size bugün alturka ve alafranga arasında o- dan kolalı muhallebinin yapılma - sını tarif edeceğim. Bu değişik tatlıyı bir kere tecrübe edin, mem nun kalırsınız. 1 Kilo süt 1 bardak şeker 2 yumurta sa - ra 1 paket vanilya 1 limon kabuğu rendesi 2 çorba kaşığı pirinç unu 1 çorba kaşığı kola Süt ile şekeri pişiriniz, — Pirinç Unu ile kolayı soğuk suda ezerek bunlara ilâve ediniz. Karıştırarak Pişirmeğe devam ediniz. Koyulaşın ca yumurta sarılarını dövüp mu- Kallebiye yedirinz. Ateşten indire ceğiz suda Jimon kabuğu ren - Gesi ile vanilyayı ilâve edinz. Ta- baklara bosaltınız. — Soğuduktan Sonra arzu ederseniz muhallebinin Üstünü meyva gekerlemesi ve dö- Vülmüş badem yahut şam fıstığı Serpip süsleyiniz. Afiyet olsun. Sarhoşlukla eve teeavüa Manevi teyzesi Bedriyenin Koca mustafapaşadaki evine sarhoş ola- rak tecavüz etmekten sanık Alımed Refik, asliye 8 inci cezadaki duruş ması sonunda dün 6 ay hapso malı küm edi sabıkası olmadığından Cezası tecil edilmiştir. - Bunu görenler evvelâ hayı lerinden dilleri tutgig'ış — gibi secniz kalddarı Aaeİi Bözlerine inanamıyorlardı. Sonra Mümini çılgınca alkışlamağa başladılar: — Yaşa Molla! — Aferin Molla! — Ne pehlivanmış be? — Nasıl da fırladı! Bu alkışa yalnız Mollayı tutan lar değil, Adalının arkadaşları ve tarafdarları da candan katıl mışlardı. Bu işe en çok şaşanlar dan biri de bizzat Adalı idi. Kurt kapanında bu derece ezil- miş bir pehlivanın hâlâ bu kadar — kuvvet ve meharet gösterebilmesine o da pek şaş- mıştı. İki pehlivan yeniden ayakta tutuşarak güreşe başladılar. Mümin Hoca vakıâ ayağa kalkmıştı amma, ne de olsa kurt kapanında fena halde ezil miş ve sersemlemiş bulunuyor- du. Şaka değil, Adalı gibi bir pehlivan onu kurt kapanında yarım saat durmadan ezmiş bu- İunuyordu. — Yüzü, boynu mos- mor kesilmişti. Adalının şağkınlığı biraz geç- tikten sonra tekrar hücumlara başladı. Şimdi Mümini el ense ve tırpanla dövüyordu. Mümin Hoca tam mânasile bir müda- faa güreşi yapıyordu. Böyleca yarım saat daha geçti. - Adalı bu müddet zarfında Mi d e Açık muhabere Eskişehirde Mektubunuza çok teşekkür e - derim, Tırnaklarınızın kırılmasına beni ce vücüdünüzde kâfi miktarda kal yum bulunmaması sebeb yyor. Bunun için evvelâ doktorla Tınızla görüşüp kalsiyumlu bir 1 lâç almanızı tavsiye ederim. Ay rıca harici bir tedavi olarak haf-| tada iki defa — tırnaklarınızın cl-| lâsını çıkardıktan sonra — parmaki larınızı ilik badem yağına batırı-| (Badem — yağını — ilındırmaki için şişeyle sıcak suya sokunuz.) On dakika kadar badem yağın) da duran parmaklarınızı - bundan| çıkarıp sabun ve su ile yıkama dan kurulayınız. Bayan Semra'ya: olu niz. Bu süretle tırnaklarınızın kö - Kü kuvvetletir. Bundan başka hig| olmazsa kisa bir müddet — asiton ve Cilâ kullanmı Size bu sefer ki müşkülünüz 1 çin bundan fazla bir yardımım ©- lamıyacak, Mektublarınızı dalma| beklerim, Cin rolünde bir koca Küçükayasofyada Hisardibi cad- desinde 201 No, lu evde oturan Le-| man adında genç bir kadın evini geceleri cin ve peri dinsında — bul uştur. — Yapı tahkikatta iki aydır ayrı yaşac ları kocası Kemalin geceleri karısı- 'min pencerelerini taşladığı anlaşıl- Satılması menedilen gazeteler Milli Eğitim Bakanlığı bir tamim yayınlıyarak; memleketimizde satıl ması menedilen Marko Paşanın &) 've 6 uncı sayıları ile İrakda çıkan ve nasılsa memleketimize an 4 gazetenin toplattırılarak müdürlüğüne gönderilmesini biidir- miştir. Çankaya ilçesi bucak haline getirilecek Ankara: 8 (Telefonla) Öğren diğimize göre Ankaranın Çanka ya ilçesi kaldırılarak bucak ha- line getirilecek ve Altındağ ilçe #i teşkil edilecektir. (ALİAHMED PEHLİVANIN BAŞ GÜREŞLER: Yazan:ı Ali Ahmed cayı bastırabilmek Ümidile bir iki teşebbüste daha bulundu. Fa kat bunlarda da muvaffak ola- madı. Mümin Hoca bütün bu teşebbüsleri boşa çıkardı. Güreş bir saati geçtikten son ra Mollanın yavaş yavaş to- parlanmakta — olduğu görüldü. Bir saatten beri durmadan ham Je üstüne hamle yapan ve Mü- mini döven Adalıda da bir ya- vaşlama belirmişti. Bu güreşl Adalının mutlaka kazanacağını uman tarafdarlarında da yavaş yavaş bir şübhe uyanmağa baş- İadı, İşte bu sırada Müminin ilk hamlesi görüldü. Adaliya fni o- larak dalan Mümin — Adalının gayretine rağmen paçaları bul- Tauştu. Bu süretle Adalıyı bas- tırmağa muvaffak oldu. Bunu gören halk Mollayı Alkışladır » Aferin Molla! — Yaşa Mümin Hoca! — Gözünü aç Adalı! Adalı çöktan gözünü açmıştı, Çünkü bundan evvelki — güreşi dnin Ho nasıl kaybettiğini unutmuş de- YENİ BABAH Çipil Musanın yere yattığını dayıyarak kulağını sofanın tabanına hareketsiz (luı'dlığu nu görünce — Do - Henüz ölmemiş olanlar. han- dan uzaklaşmak için sürünüyor lardı. Monpansiyenin silâhşörle ri onlara ateş etmek istediler, Murad Reis mâni oldu — Bırakınız gitsinler; zaval- hlar artık bizi rahatsız edecek halde değilli Murad Reis ve Uzun Ahmed tekrar yukarı çıktılar. Hanrl Monpansiye şapkasını çıkarmış, Marki Belârm'in bulunduğu yı rin karşısında bir p yör leşmiş, nişan alıyordu. Murad Reise dedi — Şu alçâğı gebertebilsek me sele kalmazdı- Evet.. Fakat rica ederim dikkat ediniz! Uzakta bir silâh patladı; a- sılzade delikatlımın saçlarından bir kağ'tel havalandı; bir kur- fvn onun başının Üstünden ge- çerek sofanın köşesinde bir nok taya saplandı. Hanri Monpansiye tetiği çek- ti; tüfek dehgetli bir güml tü İle patladı; Marki Belârm'ın tüylü şapkası başından fırladı beş adım arkaya düş- tü. Kendisi de yere kapandı. Hanri Monpansiye sevinçle: — Vurdum mu? Diye sordu; doğruldu ve he- def! gösterdi; Murad Reis onu sola çekti, karşıdan yeniden bir tüfek patladı ve kurşun, pence- renin kenarımı parçalayarak de- Jkanlının sağ omuzuna çarptı Hanri Monbansiye orayı - tuttu ve baktı; kan yoktu . fakat ağ- rıyordu. Murad Rels delikanlı- yı kucaklayarak merakla - Bor- du: — Vuruldunuz mu? — Hayır.. Bakınız, kurşun yere düştü. Doğru söylüyordu; - pencere- nin pervazına çarparak — hızını kavbeden kurgun ancak elle atı- Jan bir taş kadar tesir edebil- misti. —4 — DARTANYAN GELİYOR-.. Handakilerin hepsi. basda Mu rad Reis ve Hanri Monpansiye oldukları halde, Marki Belârmın varulup vurulmadığını merak e- diyorlardı; bunu anlamakta ge- Cikmediler ünkü inatçı herifin kısa sıçramalarla yer değiştire- rek silâhşörlerinin cesaretlerini artırmağa çalıştığını yaralılar'ın teflavilerile mesgul olduğunu gördüler. Marki Belârm artık hücum- dan vazgeçmişti; tüfek ateşi de seyrelmişti; fırsat kolladığı, ye- ni bir plân düşündüğü yahut imdat gelinceye kadar çenberi Gdevam ettirmekten başka bir harekette bulunmamaya karar verdiği anlaşılıyordu. Murad Reis ve Hanri Mon- Pansiye de kendi adamlarına, barutu ve kurşunu israf melerini tenbih ettiler; bi savaş gevşemiş gibiydi. Murad Reis bir kurtuluş ça- resi düşünüyordu: Handan çı- karak hücuma geçmek mümki dü ve bunu başaracağına şüp- zeri yoktu, fakat nerede olsa bir kaç kişi kaybetmek ihtimali vardı; halbuki gerek o ve gerek genç asılzade kendi adamlarının hayatlarını kendi hayatlrar ka- âar korumak lüzumuna inmanmış * * Bildi. Mümin Adalının Üstünde bir çeyrekten fazla kaldı. Fa- kat bir gey yapamadı. Bunun tstüne kendiliğinden — Adalıyı bıraktı. Adalı da hemen ayağa kalktı, Onun bu hareketine hiç kim- Be mâna verememişti. Adalı aa len bir ayak güreğcisi idi. Onu ayakta yenmek hemen hemen imkânsız bir geydi. Halbuki Mümin bile bile Adalıyı bastır mış olduğu halde onu bırakmış, ayağa kalkmasına imkân ver- mişti. Deli mi idi bu adam? Adalının tarafdarları da bun dan pek memnun kalmışlardı. Demek oluyor ki Mümin ona yer de bir gey yapamıyacağını anla» malş ve ister İstemez ayağa kallı Masına izin vermişti. Ona yer4 Ge ikon bir gey yapamıyan Mol- la, elbette ayakta iken daha da Atıl kalacak ve pek tabif olaralç “Blr gey yapamıyacaktı. Bunlar gevinçle Adalıyı teğ- yik ediyorlardı: # Aferin Adalı! — Haydi Adalı! ae A — —— lardı. " Düşmanlarının” kuvveti eltmış kişiden az değildi ve sa- yıca kendilerinin dört misli de- mckti, Bu gartlar altında küçük bir kaleyi andıran hana sığına- tak müdafaa etmek açık arazide döğüşmekten çok akıllıca bir hareketti; fazla olarak derhal birer at tedarik etmek mümkün değildi. Marki Belârm ve -silüh- görlerinin ateşi altında — şimdi pek geriye götürülmüş olan at- Jara ulaşmak ve onlara binmek icin epeyce zaman lâzimdı. An- cak akşamdan sönra, ortalığa kararlık çöktüğü zaman bir şey yapmak mümkündü; Murad Re is ve Hanri Monpansiye bu nok 'ta üzerinde dürüyor uyorlar;” kendilerini can bi olmaksızın kürtülüşa ulaştı- racak bir plân kurmağa - çalış; yerlardı. Bu sırada Çipil Musanin ye- ar; konu: tığı ve sofanın tabanına kulağını dayıyarak — hareketsiz durduğunu gördüler; — Murad Feis merakla sordu: — Ne var Musa? Bir ses mi duyuyorsun ? Çipil Musa elile, sus?.. İşareti yaptı, dinlemekte devam Biraz sonra doğruldu ve yüz! epeyer. sararmış olarak: — Reis, yemin ederim ki bir gok atlılar buraya doğru geli- yorlar! dedi. Murad Reis derhal yere uzan dı ve Musa gibi yaparak dinle- di. Sonra doğrularak Hanri Monpansiyeye sordu: — Kimler olabilir? Delikanlı «bilmem ki!> mânâ- sına omuz kaldırdı ve alt duda- ğını büktü. İkisi de beş on sa- niye birbirlerine baktılar. Ne- den sonra Hanri Monpansiye dedi ki: — Kont Davranş — olduğunu sanmam; Marki Belârm'ın gön- derdiği süvari hentiz Avranş ka Jesine ulaşmadı. bile.. Acaba jandarma komutanı — civardan İmdat mı istedi? — © tâkdirde gelenlerin bize mi yoksa Marki Belârm'a mı yardım edeceklerini kestireme- yiz! — Evet.. Demek ki şimdilik onların düşmanlarımız olmamalarını di- Temekten başka yapılacak iş yok tur! — Evet.. Çipil Musa kulağını - sofanın tabanına dayıyarak dikkatle dia liyor şikide bir Reise haber ve- riyordu: — Bunlar çok kalabalıktır. Atlarını dörtnal sürmüyorlar, tırıs geliyorlar! — Ne kadar tahmin ediyor- sun? — Yihden fazla.. Belki iki yüz Murad Reis genç asılzadeye sordu: — Bir çıkı: pıp da çenberi armadığımız için acaba pişman olacak mıyız? — Allah yardmcımız olsun! Gelenler Marki Blârm'a yardım. ederlerse siz bizimle kalıp kalmamakta serbest olur- sonuz! Fanri Monpansiye genç kor- san Re'sinin utarak sıktı: (Devamı var) ME A ) e | — Göster kendini Adahı! Adalı tekrar meşhur el ense- lerine ve tırpanlarına başlamış bulunuyordu. Mümin de bunları boşa çıkarmakla meşguldü. Yi- ne bu el enselerden birile diz Üstü yere çöktü. Vakıf güreş- ten iyi anlıyanlar bu el ensenin hiç de kendisini yere yıkacak derecede — küvvetli - olmadığını ezdiler amma, halk bu kana- atte değidi. Onlar Adalının bir el ensesi ile Mollayı bastırdığı- na kani diler. Bu ustalığından ve kuvveinden dolayı hemen kendisini alkışlamağa başladı- lar. — Yaş. Adalı! —— On'el ense be! Koye Afein Adalı! - Netice tibarile Adalı Mümini Akinci defı olarak bastırmış bu Junuyordu Molla birinci seferin de zar &€ Mmücize kabilinden yenilmektn kurtulmuştu, İkin- Üi kefer d ayni gandı bulabilece Bi tabit gbhell idi. BunlarAdalıyı durmadan teş vik ederiçken güreşten İyi an- ——— —- 9 SUBAT” 1si9 Bere ile gezenler hakkında takibat Son zamanlarda İstanbul - 80- kaklarında takke, bere ve külâ- ha benziyen garib başlıklar rediğini ve bu halin şapka ka rununa aykırı görülerek önlen mesl için takibata geçilec gazetlerde okudum. Bilindiği üzere, gapka kan re) yi şapkaya zıd saymak yer. siz bir iddiadır. Şapka giyilmeki burf olunca, onun nevilerin- den bir nevi olan bereye târiz eyicmek ye onu giymekte bir z YAZMN0 D M. Raif OGAN nu çıkmazdan önce fes kullanı lırdi. Fes; Türklerin ve hat'â İslâmların İcat eyledikleri bir| husüsi kasit tevehhürü ve, n kasit tevehhüm veya gap nesne değildir. İkinci Sultan| - , Mahmud zamanına kadar Tetan- bul ve Anadölüda tanışılması da mutad ve mütearef değildi. Bil- d'ğimiz şekilde olmamak Üzere artınlarla tezyin olunarak ka- dmların, çengi ve köceklerin. | puşu olduğu kadar çok kere| gırasına göre kullandıkları biz | gıklık serpuşudur da.. Avrupa ziynet serpuşu 'di. Fes; o de- | imustrasyonları, mağazinleri re- | virlerde daha ziyade /Mora* ve e) den'yi adalarındaki Rum ile Afrikanın Şimal ve kullanılırdı. Yeniçeri oca- arh bölgelerinde n Mahmud; ğini Jüğvederek memlekette ge- H'r teceddüd hareketine gi- ne kadar rişt! Eskiden kalma Tüsum ve itiyadlar van ni kökünden yıkmağa başladı. Bu İsiş Yeniçeri ocağının def- terierini, kuyudat ve vesaikii elğmetlerini ve bütün metrükö- tını Ayasofya meydanına — viğ- dırarak yaktıracak kadar ileri- an neftet gibi bir mânâ çe karmağa kimsenin hakkı yök- tür, Uzağa gitmeğe ne hacet; memleketimizdeki - ecnebilerden çokları da bere giymektedirler Bere, kış serbuşu. se at ser simali bere ilânları ile dobdolu- du, moda mecmualarında bere giymiş seyyah resimleri daima görülmektedir. Bu kadar Avru- paf bir serpuşun tagınmasını, taşıyanların kötü niyetlerine ve- rerek men'ine yollar aramağı göze girmek istiyenlerin İşgü- zarlıklarından başka suretle tefsir de imkânsızdır. Ve ilgili makam ve memurlar bere giyen şahısların göğüslerine pencere #çarak yüreklerinin içini - gör- meğe imkân bulamıyacakların dan, halktan bazılarının iyi n'- ye vardırdı. Ücüncü Selim'in | yet taşımadıklarına hükmed'p yalnız askeri kıyafetlerde ilti-| tedbir uydurmağa da salâhiyet- zam eylediği değiştirmeyi; mül- kiye ve halk kıvafetlerine - ka- dar teşmil eyledi. Bu sıralarda Kaptanderya meşhur Koca Hüs- rev Paşa donanmadaki deniz er- lerine tedarik eylediği kırmızı fesleri giydirmiş, Padişah ge- mileri teftiş eylerken bunları rüp beğenmişti. Hünkâr kendi- si de kavuğu atıp başına fesi gecirince böylece fes giyilmesi mecburf ve umumt bir duruma gecmisti. Zamanla biçiminde ve püskülünde — değişmeler - oldu. Hatâ meşhur Aleksandr Düma bir eserinde bundan bahseder- ken: «Türkler; eski muhteşem ve kiymettar giyinişle: Favukları ile pek göz alıcı aza- metli bir şekil gösterirken, sırt- siyah Avrupaf elbiseyi başlarına ise kırmızı fesi geçir- mekle kırmızi mühür mumu ile ağzı kapatılmış şaran sişelerine benzediler.> der. Görülüyor ki; leri yoktur. Aksi sabit olmadık- ça beraeti zimmet asildir, kar- gıdakine kötü niyet atf ve is- vadı bizzat kötü niyet taşımak- tır ve bu suretle harekete kimse ni hakkı yoktur. Kasketin siperini ters çevirip başına koyanlara, gapkayı yan tarafı öne gelmek üzere pek sal lapati kafaya geçirenlere, ka!- pağın iki tarafına birer kalın kanad ekliyerek Karagözün 1$-> kırlağı gibi yepyoni bir şapka biçimi çıkarani2a bir küçük ih- tar veya tn dahi kimsentn hâtırına uğramazken, bereyi en Avrupat, en şık vaziyetle taşı- yanlara el ve dil uzatmağa akıl- hh adamların aklı yatmaz. Kaldi ki, kasket gibi bereden başka bir takım şapka benzer- lerini zerafete nisbet — oluna- miyacak bazı kimselerin de ilti- zam ve tercih etmekte buimn- duklarına mutlaka bir gebeb bu- lunmak iktiza eyliyorsa, -bunu uzun boylu düşünmeğEsve bir takım masüm insanlafı fena ni- landırmak için tezvirat hiç de Tüzum yoktur. Tin tercihindeki saik pek açıktır: Bere; şapkadan ucuz- dur ve külüstür bir işporta kta ketinden daha elverişli ve yara- gıklıdır. Şapkanın en ucuzu yir- mi liradan fazla, berenin en gü- zeli beş liradan eksiğe ahnabı- lirken, başka gebepler üzerinde durmak hayalât ve vehmiya'a vüs'at vermektir. Birkaç işgü- zarın göze girmesi ve iş yatı- yor görünmesi uğruna kafala- Irımıza en âdi ot kumaşlardan yapılmış biçimsiz. Mahmutpasa kasketleri gecirtmeğe mecbur bırakılırsak çok vazık olur. Lübnanlı bir kaçakcı Kadıköyde vakalandı Beyruttan devamlı surette İstan bula kaçak eşya getirerek sattığı haber alınan Elya Hassun adında bir Lübnanlı bugün Toros katari- le getirdiği külliyetli kaçak eyya Kadıköy iskelesinden otomobila ko yarken daha evvel tertibat alan muhbafaza teşkilâtı memurları tara- fından yakalanmıştır. Elyanın bavulunda 25 tane altın kaplama pudralık, 11 tane yine al- tın kaplama sigara tabakası, şehri- mizde çok bahalıya satılan 42 tane kiymetli ruj 73 tane Parker Yolma kalem, 5 tane benzinli çakmak ve çok mikdarda ciklet, çocuk oyunca- ği, krem, göğüs iğnesi, kadın ter- fes başlı başına he Türklerin | giz;. neyion çorap bulunmuştar. Ba serpuşu, ne de İelâmlığın | yunan oşya dört bin lira kıymetin- gösteriş vasıtasıdır. Sadece şap| 46 talımin edilmektedir. Eşya y ka kanunundan evvelki eski bir inkılâbın meydana çıkardığı a- lelâde bir serp'ışdan ibarettir. Şu halde, şapka kanunu; k:- yafette iltizam olunan Avrupat kisveyi serpuşa da şamil kılmış bulunmaktadır. Ve bu dahi bir inkılâptır. Şu vaziyete göre, memlekette cari bulunan bir ka- 'nun hakkında şahsi mütalealara girişmek elbette doğru olamaz. Ve kanunların hükümleri; baş ka bir kanunla mer'iyetten kal- dırılmadıkça bütün vatandaşla- rın hareketlerini o kanunun tas- rihatına uydurması — zaruridir. | Burası heikesçe bilinen bir lâzi- | medir. Ancak; bere ne eski de virlerde Türkiyede ihtira olun- muş ve ne de kullanılması âdet edilmiş bir serpuştur. Bere de| şapka kadar Garb'lıdır. Berenin d gapkanın silindir, melon, fötr vesaire gibi muhtelif nevileri sı- künu 310 parçadır. uk bu eşyayı İslâhiye gümrü- künden geçerken yemek — sepetine koyarak üstüne muz ve limonlarla k suretile geçirdiğini söy- İt Bya vizeili PS Şlmli İ kbata geçimle meydanında otomobil parkı yaptırılacak sefer işlerini tanzimle va zifelendirilen komisyonca — alınan bir karara göre, Eminönünde İş - | Bankası önündek! Aasfalt cadde de dolmuş yapan taksilerin dur - ması menedilecektir. Komisyon Eminönü meydanın da bul: mobil. parkı çin faaliyet. an tretuvarın, oto - haline getirilmesi 1- Bgeçmiş ve bu işe 37 bin lira tahsis olunmuştur. rasında — sayılması — gereklidir.| — Bu mikdar pars ile boş bulu - Kasket, şapka sayılıp da Avru | nan meydan tanzimle, dolmuş ya pada ve dünyanın her tarafın- | pan taksilere açımcak ve — Yeni da, en medeni ve müterakki| Cami arkasındaki asfalt tamir - memleketlerde kullaılan — (Be- | «Drr h Tefrika No:129 hyanlar da aralarında şöyle ko- nuşuyorlardı: Mümin neden düştü aca- bar — Kendi istemiş olacak. Böy le bir pehlivan böyle hafif bir el ense ile yere düşmez. — Neden kendisini yere attı acaba? — Bir oyunu olmalı! — Öyle, öyle Bu Molla çok jyaman bir şey! Az evvel Adalı- yı bastırmış olduğu halde ke di isteği ile bırakmadı mı? Şim- di de kendi isteğile yere yattı. — Fakat bir daha Adalının kurt kapanına düşecek olursa bu sefer kurtulamaz, — O bir defa olur. Baksana Mollaya! Onda öyle göz var mı? — Bakalım ne olacal Adalının keyfi tekrar yerine gelmişti. Kemane vuruyor - ve Mollayı dağıtmağa, bozmağa alışıyordu. Gözü hep kurt ka- şxm.m.u idi, Mollayı bu oyunu- 8 na bir daha düşürecek olursa Mutlaka yeneceğine emin bulu- nuyordu. Fakat Mümin de ikin- ci defa kurt kapanına düş katiyen hevesli görünmüyı dilecektir. Yörde devam eden güreş sıra sında Mümin için ayağa kalka- bilmek fırsatı bir kaç defa daha belirdiği halde o bunlardan da istifade etmek istemedi. Güreş- ten anlıyanlar bunu da farket- tiler — Mümin kalkmak istemi - Her halde bir şeyler bekli- yor olmalı!» diye düşündüler. Mümin Hoca onları fazla me- rakta bırakmadı. Adalı kendisinden emin bir vaziyette gündeyi almıştı. Mol- la buna pek az mukavemet gös- termişti. Artık güreş te bitmiş demekti. Taraftarları kendisini çılgınca alkışlıyorlar, durma- can: — Yaşa Adalı! — Aferin arslan! — Aşır kündey — Yen Mollayı! Diye haykırıyorlardı. Adalı da evvelâ ufak bir de- veme yaptıktan sonra kündeyi aşırmağa başladı. Mollanın el lerini ve ayaklarını yerden kes- ti. Son hamleyi yapmak - üzere iken © zamana kadar hareket- &iz duran Mollanın birden yılan gibi uzandığı ve topuk kesmek Buretile Adalıyı sırtüstü düşür düğü görüldü, Hindistanın Ankara B. Elçisi şehrimizde Hindistanın Ankara büvük elçisi Divan Şaman Lâl dün sabalı nçak la Londradan şehrimize dönmüştür. Hind büyük elçisi dün kendisite görüşen bir arkadaşımıza Londra- ya gitmeden evvel — Brükselde bir gün kadar kaldığını ve Londra se- yahatini iyi geçirdiğini söylemisi Şaman — L buzi basın toplantısı yaparak — se intibalarını gazetecilere anlatar tır. Sur dışına çıkmak için bir yol daha yapılıyor Edirnekapıdan su haric kan ve Sur dışından içeri — giren zakil vasıtalarınır kapmin — dar olması yüzüinden çektikleri güç- likler göz önünde tutularak yenf tedbirler ahâmıştır. Fatih Sultan Mehmed tarafın - dan yıkılan ve şimdiki — kapıdan 150 metre kadar sol tarafla bu - Tunan kapı, asfalt yola - açılacak ve geliş buradan clacaktır. Bu işe 15 bin lira ayıılmıştır, Meskensizlere dağıtrlack arsalar Fakir ve meske*.siz vatandaş - lara tevzi edilecek Evkaf, Bele - diye ve Dedterdarığa ald arsa ların parselasyonu — tamanılın uş bul:m'naktadır. Tevzi şekil ve — şartları — Şehir Meclisinin cuma günkü tısında tesbit olunduktan tevziata derhal başlanacaki toplan - sonra Londraya gidecek üniversiteli dele; Londra Gençlik Ko - tirâk edecek olan Türk deleşmleri bugün saat 12 de uçakla bareker e. decektir Delegelerimiz — Muzaffer Aşiım, Orhan — Arii mütesekkildir. an, Kaya - Pirnardan Fetih yıldönümü hazırlıklar: İstanbul Fefhinin 300 üncli yıl- dönümü hazırlıkları ile ilgili Miht Eğitim Basanlığının - başkanlığı altındaki komisyonun larına iştirâk etmek Üzere diye reis muavinlerinden Sald Ko çak yakında Ankaraya gidecek - tir. toplantı Bele - Berberlerin aidatları indirildi Berber cemiyeti yeni idare iwye ti berberlerin sağlık cüzdanlarımı kolaylıkla temin edebilmeleri için senelik aidatlarında indirmeler ya- Bu süretle - birinci sınıf kalfalar <25 ikinci sımf ystalar <3> kallfalar bir buçuk, üçün , kalfalar l> pılmiştir. ustalar ehi cü sımf ustalar. €: lira nidat ödiyecekler Abdürrahman Münib haâsta Demokrat Parti | kanı Abdürrahman Münip Bi bir müddetten beri rahatsız. bulu maktadır. anbul (l baş (Devamı var) Kendisine âcil ylalar kanenui « derik.

Bu sayıdan diğer sayfalar: