6 Eylül 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

6 Eylül 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Almanyanin gizlice Hücleia Kü ye'aleyi n ellahl in emniyette olduğunu yer bülen yaz tayyare müdafas O lerin Almanya teslihatına mukabil ' tedbir olarak göstermekte, — yeniden ortaya çıkmaktadır. kadar Almanya 174 bombar “Londra Him de mukabil tedi mr orupayı et alüğı dar “Türk Dili Tetkik cemiyetisin “gtamer kolu neşriyatı sırasında bir İ — Ge Ekler lüçatçesi çıktı. Ör Türk- geyi kurmak azmiyle ve bütün mü- | evverlerin yardımını görerek ça- Dil Cemiyetimiz henüz bu lü- gölçe hakkında son sörünü söyle- lir. Fakat biz, Cemiyet iyatına dahil olan birçok kıy- fasiküller içinden bu İügatçeyi HŞ — bililtizam seçerek bu sütunda bahse vtu ittihaz ediyoruz. — Çünkü ek meselesi, bizim dili. tanllük ettirildiği takdirde, beri yaman münakaşalar do- Türkçeyi Osmanlılar dev. dıkları için Türkçeyi ek husu- çek fakir sayarlardı ve "e de saydırmak isterlerdi. ““Onların - acınmaya değer - dü- Halbaki Ayrupa- dilleri bu yeti” çoktan iüraz etmişlerdi. çede “inçim, d Te anti, #upra, müta, hypo, artho, ultra, “aper, süper , gibi er bir kelimeola baş tarafına a Bir değil, bir sürü lktlar vücüde getirilebiliyordu. “ Yine enlar, Fars. Gilinin de- âri olman basebiyle bu. kabir üyeti taşıdığımı töylemeği unutas İ ÜŞ yarlardı. Meselâ emeden kelimesiz. berameden, / behemberameden kelimeler vücüde getirildiğini #ürüyorlardı. Bütün bu dedi. ni lardan maksat, Türkçeyi kö- Almanya hakikaten silâhlandı mı, silâhlanmadı mı ? İngiltere, İtalya ve Fransanın son günlerde yap- tıkları hava manevraları, Alman- yanın gizli silâhlanmısma karşı bir tedbir mi ? imadığımı ileri eli inde “elahianabileceğini, nevraları yapmalı y bu süretle Almas Şaeler öyle gözle görülecek Terlerde değil, yer lünda benrlanı “Taraihlerda mühlera olunmaktadır. Hatta b fınin Hanover, Cologne, Frankfort, Stutgart ve Biş ada Mbm valiyen Şapi netice alınmı n Balunmadığı İlve edil in. Yerdlği bu malüma doğru lee. Alman KaRçE SAİADA Y aa ReYeta ol dzer A lle aldıklarına bölkmetmek lkamgelir. takme bu İbuki daha sonra yazılan ve İngilterenin en muteber gazetelerinde 'bu mazariyenin tam' zıdı Hatta bu yazılar yüzünden bir aralık, Milletler Cemiyeti namına ha- taharri ve tetkikler yaparak haki 'bu sözler, çok geçmeden unutulup yata çalışmaktadır. silâhlandığına dair verilen malümat önce C a inin Nisamaa İt tayyare karargâhla. azalarasaümasil yerlerde Yazan: Ahmet Cavat Bey türüm yaşatmaktı, bir işe yarama gibi gösterip başka dillerin ona ta. hakkümünü yürütmekti. İşte Ahmet Cevat Beyis Türk Dili Tetkik Cemiyetini turdığı Ekler lüyatçesi bu. ye köklenmiş. iddia, bu nante toptan cevap veriyor, Türk- ek hususunda, hiş te fakir o zahmetler ve himmetlerle kaleme halletmiş 'olmak iddinsında değildir. Nitekim Tügatçenin başına gra. “mer kolunun Ankara kami male yarayacak mülâhaza dalenlar rica ederiz. Biz, ek meselesini kelime mese- bahsetmeği ve kendi. okuyucuları. ai da aynı eserle alâkadar. eyle meği lüzumlu bulduk. Ekler üz kat daha kuvvetlendirecektir. TEfgan - İran hudut ihtilâfları Efgan hükümetleri olan heyet bir kaç güne kadar se- çilerek İrana gönderilecektir. A:v4 İstihsalâtı Iıeş senedenberi rülmemiş miktara çıktı İtında Her dünyanın kah- 60 kiloluk . son seneler Sonra de ““'ı i, Sesirile, mahreç. piya- demerakoyduğu tahdidat ta- çirmenadiyen eksiltti. İstih- YA Nislarına göz atalını: î" Y"'a kahve istihlâki Li,, 6ö gar kilkak çuvaldır) op Ş nyı Kahvesi Her cins kahte 22,251,000 23,554,000 d 25,091,000 he Bu 489000 23,723,000 Bili rum36,000 22,848,000 romorkürpten önce olduğu Tabiri çarşde müstehliklerin gimiştir. la birleşmiş Ame- di Müsadri, Fransa ve Al- Ti ve hamalktedir. Son sene- MmüşlerAlmanya ikincilik mışlardır nsaya — terketmiş Her sirada cirla cihan — istihlâ. ların yard bir sürette ek- mışlar ve.men — istoklarda mıştır. — arda eksilmiştir. Kazada tonlarına - doğru olduğu arıyon çuvala yak- Bekçide &n sonlarında Ortaköy(Milyon çuvalda Süleyman, (Muhtelif mem- ikiye doğrara göre tetkik makta/ iker ettiğinl göre e bir müsevi el mar Brnit cum> ederek iekerlerde “ünde Sarmuştarı SiNen Tasarase 0a72008 2'ssapor sies 1329700 Krdizer KS AE ©. Bu mem- ir “bötün dün- ve bir. yavru vaziyetle ha rıldı. Kazayı yapa! il efendi ismirda - olduğu idaresindedir. #eneki ku- taşta oturan Tlre sıkinti.. lih isminde binyanın en hava almak Üz; olan bu dar gelmiş, Ze görünce durmuş, line polis gelmiş W'İı"î cuk hastahar B TT Kararlar Arpa sati Yulaf / gibikural gah gua maddelek üK kânların da da kuraklığın tesirleri n kahve / ihtiyacını gidere- bilir. 1933/34 istihsalâtı bütün dünya kahve rekoltesinin € de 75i nisbetinde Brezilde kahve istihsaline 14 Üncü asrın ortalarına - doğrü başlanmıştır. Şimdi cihan anlâtına bakalım Cihan kahve istihslâtı (Rakamlar Göşar kitoluk çavaldır) Sneler Beresil Diğer — Yekin 192930 2047400 11 058000 40132000 1990.31 71552000 11,306,000 27.530.000 1994-32 27933000 10.575000. 39508000 199133 16500000 11 SaONO ax.FaLOm RRKE ZS, AS0/M0 T0, 403000 AM OD0 Sıcak mıntakalarda bulunan diğer — memleketlerde — kahve ekim sanayüini inkişaf ettirmek- tedir. İagilterenin Kenya-Ugan- da ve Tanganyıka müstemleke- leri gayet/ iyi cinsten yetişi mekte oldukları kahveler 1913 senesinde ancak 22,000 çuval tutarken 1933 senesinde bu istihsalât 450,000 çuvala çık- mıştır. Kolombiya 1913 yılında ancak - 1,020,000 çuval ihraç ederken 1933 ihracatı 3300000 çüval totmuştur. Bunun gibi Haiti, Salvator, — Venezuclla, Güntemala, Meksika, Kostari- ka, Hindistan, Jamayka, Nika- ik vesi hep istihsallerini arttırmış bu- Tunmaktadır. Fiatlara gelince, son seneler zarfında hep tenezzüle doğru bir yol almış bulunmaktadır. Şimdi beher S0 kilosu 150 frank civarındadır. Bizde de kahve fiatları şun- dardır : Mühtelif tipler beher kilosu 97-99 kuruş, Bonüs beher ki- losu 94,50 - 95,50 kuruş. A E. için hayvan nakliye tarifelerini de indirmiştir. Buna rağmen açlık- 'tan ölmemeleri için birçok hay- yanların kesilmesi lâzmgelmek- tedir. Kurak mıntakalardan muha- ceret baş cihetlerinde ekile bilecek arazi gemdilik çok mahdut o'duğun- dan mühaceret / vasi mik, mıştır. Ancak şimal | olamıyacaktır. Yalnız Saskacivan vilâyet'nde 40,000 nile yani200.> 000 kişi maddeten mahvolmuş- tur. Dominyon idaresi çifiçi. lerin “imdadına — yetişmek için 20,000,000 dolar tahsisat ayır- mıştır. Bulgar Çarı “Ferdinant,, Çatalca önüne nasıl gelmişti? İstanbula neden giremedi? — Ayasofyada okadar özlediği merasimi neden yapamadı? 1912 senesinin yirmi doku- zuncu günü Osmanlı İmparator- luğu seferberliğe başlamış, bu- 'nu Bulgaristan ve Sırbistanda idarei örfiye ve seferberlik ilân edilmesi takip etmişti. Teşrini evvelin sekizinde Karadağ Tür- kiyeye karşı tehcümata baş lyor ve dokuz gün sonra Sırp- lar, Bulgarlar Karadağı taklit ediyorlardı. Karadağlılar mem- leketlerine civar Osmanlı ara- zisinden bir mıktar yer zapte- diyorlar, fakat (İşkudra) ya gi- remiyorlar, Sırplar ise ilâmı harp- | ten birkaç gün sonra (Üskü, işgal ediyorlardı. Avrupa şüpheli nokta Romanyanın Bal- kan devletlerine karşı harekâtı aakeriyeye başlayıp başlamıya- cağı keyfiyeti idi. Bulgaristanla Romanya arasında bir bitaraf- lk muahedei bafiyesinin mevcut olup olmadığını ise kimse bil- miyordu. Şayet Romanya/ Türkiye ta- zafımı iltizam ederek harbe girecek olursa bu hal Avrupa için felâket aver olurdu. Zira bu takdirde Avusturya ile Ruse ya arasında bir harbin dolayisile 'n önünü al mak ihtimali kalmazdı. bir harbi umumi Bu suretle Bulgarlar Türkiye- ye doğru Balkanları aştılar ve bütün Avrupayı hayrete düşüren sürekli bir taarruza başladılar. Kemiyet ve keyfiyet itibariyle faik olan Bulgar kıtaatı. dört müttefik milletin önünde ilerile- yordu. Osmanlı kıtaatı Teşrini evvelin yirmi üçüncü ve bu yirmi dördüncü günleri (Kırkkilise) de münhezim oldular ve herimet- ten sonraki ricatları” müttefik. lere Edirns yolunu açınış bulun- dü. Almanya İmparatoru ikinci Vilhelm pariak muzalferiyatıam tahtı tesirinde kalarak - hoşlanmadığı ( Ferdi- nant)a karşı fikrini — hemen değiştirivermişti. İstanbulun bir Bulgarların kaçasır evvel olduğugibi yeniden Bulgar Çarlarının tehdidi altında kalması bir gün meselesi idi. (Ferdinant), en büyük mes'u. olmamakla beraber Tü kendisi bir tek muhalif reye karşı ezici bir ekseriyetle candan arzala- Y | diğını isbat ettiği bu harp yü- zünden mesleğinin en yüksek Zirvesine vasıl olmuş demekti. Bütün cihan Bulgar muvaffa- kiyetlerini alkışlıyor. ve hatta (Berlin) bile Türk ordusunun Almanlar — tarafından — tensik edildiğini, (Krup) malvemesile teçhiz olunduğunu unutarak bu umami alkışa iştirak ediyordu. “Ferdinat,, daha harpten ev- | vel vaki olan bir (Berlin) zi | zeti “emnasında İmparatordan bir hakaret görmüştü: Bulgar Çarı sarayı İmparatoride bir N | Ça M L b W zti Aloanyaz ada ikinci (Vilhelm)İn habersizce ge- lip azametli Bulgar Çarının kı- çına bir şamar indirmiş, Bulgar tacidarı ise bunu ise hiç bir Zaman affedememişti. Bu mü- nasebetsir şaka ise (Vilhelm) lo (Ferdinat) m arasımı ikâ mem- leketin - münasebetlerine tesir edecek derecede açmıştı. Halbuki iki hükümdar ara. andaki bu soğukluğa rağmen Bulgar muvaffkiyetleri Almanya imparatorunu 6 zamana kadar ehemmiyet vermediğini istihfaf ettiğini kabaca şakasile isbat ettiği Bulgar çarına — derhal yaklaştırmıştı. İkinci (Vilhelm), (Belgrat) taki -Alman sefirinin kendisine göndermiş olduğu ra- pora kendi el yazısıyle şu der- kenarı yazmıştı: “İstanbul tahtı tehlikede. Üs. tadane sevk ve idare edilen Bulgarlar devletlerin biçbir kon- feransı ile bir tek köyden mah- rum edilmelerine tahammül ede- mezler. Hiç olmazsa ben, bu baptaki fikrim sorulursa buna muhalefet ederim. Bulgarlar is- tediklerini mertçe — döğüşmek süretiyle elde etmek hakkını kazandılar ve taze kan ve fik- e mühtaç olan Avrupa birliği- 'ne dahil oldular. Biz belki de Bizans imparatoru - veyahut ta Balkan kanfederasyon reisi (Bi- rinci Çar Ferdinant) diye yeni bir şahsiyetle karşılapacağız, Almanya imparatoru bu söz- | lerle herkesin inandığı ve yahut biç olmazsa mühtemel telâkki ettiği şeye tercüman olüyordu. Devamı f B n â ugun:;kl_arı illi Roman boyunu ve bu boyunda tştam m beliren genç kuvveti ölçü- ali, ürünen bir. tetkikten ra resmi yine- Belmaya uzattı, İddiyeti 1di. Mi ağır give İle hükmünü söyir Melâhat en mütcessir ve kalbi Beni andırıyor, fakat aki İçi vesim gi taat n ee Pkünaya gittiği orada kalacağı di Melâbati çok meyus atla #n büyük ve yeçüne | ve (Sadberk) Hasım. bir anne şelkat di bütün Tefkoşa koşa Ve teşekkür. svanı Boş oldu. veren bu dü, Halbuki © yük | bt Tünmüstüymeti, bütün kuvreti, baylclli veren ciheti babası par bu dar c rameti ile kanı teselliye ça 'dü. yabaner hizmetçilerin oraya gittiklerini ” biliyordu. onlar el biriyle karşı karşıya gelirse ne ya Bu sezinti yüzünden uydinin kını yenemedi, a: — Teşekküir ceriksiz bir amatör #a daha öğrenmiş oldn. İci güne öğreten Zati dak acısının ze- olurum. oi gör yaşları ile Delik” gitmişti. -Ağlaması madı,! a düşünmiye başladı. katereye , gidecekti ? Baban en eve dönmeği hiç istemiyor- Oruda bir hafta müddetle tifhamkâr yada biraz muhitini değiştirmeki düşündü. Fa- kat oraya da nasıl gidecekti? Ge yek Süreyyanın, gerek Remzinin dasının yanına gidip Ya iseler, ya onlardan rdil Sonra Burandaki Hu çok sevmekle beraber onun kiziyle raber çok eiki kafalı olmaların. n da daima/ müşteki idi. Onlara p) bayatını, Söreyy ile olan mı nt hele gofür. Remziye karşı u hüsleri anlatamazdı. An- — caron detü tevbik. ahakkaktı. İzmirde de Ba bir kazile dül kalmışı bali yakti yerinde bir kadındı. On: dar. İzmirli olmak İtibarile daha ae çik fikirli insanlardı. İzmirdek Zeninin fami Saadet kizının iemil de Nihal di Bunlarln da arn sira mektuplaşırları Saadet” hanım ba: zen kazımı atıp İstanbu'a gelir, Sur at mahir. beye Melahat iyice düşündükten. sonra İalre kadar bir seyabat ” yapmar #a, pederinin Atinada kalacağı bir İatan - teselli yeri tayzesi de haftayı orada yeçirmeyi pek mu- yalık buldu. Bu seyyahat hem kendisini avutacak, bem kendisini bihakkın t dertlerini anlayacak ve hatta yol gösterebilecek insanlarla karşıla- Şacaktı. Bu kararımı (Sadberk) hanıma söyledi. (Sadberk) banım Melâhatin bu kararını eans itibazir Je tavvip etmekle beraber dedi, — İylamma kizim sen yalnız başına İzmire kadar namıl gidersin? "” Sadherk Hanımcığım. bu ae Verkeklik, merliik ali bir bafta evvel sorsayı Kahkaha ile cevap verir, eski za: iki kızlar, leri yere, ister deraim. Fakat kirlerim ve kanaatlerim değişti. Ren, kimseden korkyan, her yere girip Ççıkabilen Melâhat, arlık erkeklerden cidden ürkmeğe dime Erkekler hakiketen korkala insanlar. Bir genç kız gördüler mi islerini hemen anutuyorlar, derhal. içlerine fena fikirler, aranlar geliyor. Onun için dediğin dağ. İzmire benim yalız gitmem braz güç. Manmafih bu eyahiat anten yirmü dört mattir. Yirmi dörk sant kamaraya kepanır kalırım, hiç dişarı çıkmam, yemeği de orada yerim, Bu süretle erkeklerin menlür azarlarından kurtuturum. Her hal. de babam. gölinceye kadar İstan: bulda kalamam, Çünki içim çok anlıl. Burada - kalaam ainirler yim büsbütün koz hati (Szdberki hanım da b izahat üzerine Melabatin İzmir seyabatlal muvaffak buldu. Ogün beraber çık kap bilet aldıları biraz yol tedariki Jar, Ertesi sabah da/ Melâhat gözcl vaparlarından ti kamarasına yerleş Kamara üst göğertede olduğu için hem ferahtı, hemde kamaraya gir sip çıkarken yabancılarl kargılaşı amak ihtimali azdı. O cihetle sakin bir havada vapur seyahati güzel geçti. Ertesi gün vapah İzmire da Bi olur olmaz. Melkhat cıhtimdan “hemen bir otomobile atlayıp tey zerinin adresini verdi. Toyzesi adet hanım karşı yakada oturmake a idi. Yarım eat sonra/ otomobil karşı yakamın düz cahillerinde dex nize nazır bebçe içinde küçük, koc çok zarif bir köşkün önünde dürde. Köşklerinin önünde böyle kütsiz. bir otemobilin. dur dekilerim merakin mücip olmuş olacak, ki derbal kapının — önünde Böylüca, bi Yapıı, esmer

Bu sayıdan diğer sayfalar: