25 Eylül 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

25 Eylül 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İspanyaglakğ O İspanyanın içinde bulunduğu - tahripkâr ihtilâl . Sar'asını *Troçki, nin hazırladığı bildiriliyor S İspanyadan gelen haberlere bakılırsa, İspanya büküme le çarpışmış ise de bu İçin önünü alamamıştır. K Na indaki balk silâh kaçakçılarına arka olduk- a ee gel ha İan başka Badılar ile Galyeliler Cenaptaki çikçiler İnkılâbnin ve: bir İti bekdiyı xpıyorlar, Elhasıl İşpanyanın her tarafında kayn: yalmadıkları için ye Ba harurcazlağan membar a eübebiyet verdii ve enen İlanyayı lealiyek. taknezi İnediyen nebiyat yapağı ve İşgicrle Çiliçileri silhlanmağa davet e lli layenya İtililelerinin de attn taralından hazırlanını bareket ettikleri ve bu yüzden bütün İspanyanın tahripkâr bir ihtilâl sar- . haber veriliyoe. İkpanya hükümeti taralından kesfelunan ihaleleiler'en belif Karar çermiş balunuyorlardı. İ bi gürüemikte ve seğ frkaları temsil eden Katalikler de kendülne mü: GA tzecarler * —< A Yevmi makale Parlâmentolar Birliği Birinci sahifeden devam Bu, birliğin. İstenbolda toplan. “man dee, Türkiyenle, siyaseti ari Giyeni. iliberiyle — sön. samanlarda Bllder urrarin karanıı ati eeei gee Türk — Cümberiş Bldü iftbarde. Dün notuk at eket eden, en ziyada samimiyet devletlerden 've hürmüniyetimiz, Türklüğe civanmertlik ve ahde vefa Yugoslavya) Hariciye nazı genlerde söylediği gibi “Türkiye, Balksalarda suihun ve bör bekçisi, olarak kalınıyacak, nazardan da memleketimiz için . Mabtelif milletlerin mar yakından görmüş ve tanımış caklar ve hiç şüphesiz memle- ketlerine hakkımızda çok iyi fikirler-| — Kendilerine hakkımızda izhar st- cemileperverlikten — dolayı eyamı teşekkür eder, dönya sul- ea ve bilhassa Demokras YSAT KARŞISINDA İKİRLER, GURÜŞLER ) t*- Diktatörler diyarında Amrupsda — Diktatörler B ee bime Ki eei * Bi Almanya, alperi İlalya B ireakam Si a “Derlüaprar, geeti ae İtalyadan / vaziyeti iyi olduş "Nasolini de yi İal. Fakat Diktatör, vaziyet iyi ” olunmayı kabul ettiği ” Âşk tarll urllmaz Hanime Gemmi olunur, tatbik olunun Anlamadım Bülent Bey, Lüt ç Fensam, garip bir pırıltıya da bulunan bu güzel çehreyi Urun süzdü ve ne söylere hoş teşevvüşler İspanyadan tamamile ayrılmak fikrini iği neticelerden memavu . Sanayi şebir ea “Troçki, nin yarak orada mü- inlirken, ona - bil dairesinde kükümet müesseselerini tahribe vaziyele hâkim meti şimdil mek, Konferan: Birinci sahi, Sol cemahi hep zarif kayafetle- riyle kadın murahbaslar doldurmuş: Kâzım Paşanın nutku Saat tam 1580 da Küzum Pagı hhasları / selmliyan nutikur Küzm Paşa, Gazi Hazretleri tara- fandan konferansa selâmlarını Iblü- Sabık reisin hitabesi Küzun Paşadar sonra konleran- # sabık. reii ve Romen Ayân Meclisi Reisi Müsyü Saveanu söz aldı. Çok heyecanlı bir hatip olan mumalleyh titreyen sesiyle Türk za, Türk milletinin nasıl mucizeler yaratarak sabai taribe atıldığın anlatlı. ve: *Ölmer b vatan Jeraimühet Blse 'de hatik Çekmez kürenin sırti b abata Beytini okuyarak en müşkül za- manlarda — hayat kazanmış olan Türk milletinin misafiri olmak bah- Hiyarlığımı hisettiğini izah eti Hasan Bey reis Müsyü Savennu konferana re tkunu. iradetti ve eleeyi resmen açti Celse tamamen açıldıktan ( sonra Kâtibi umümünin raporu evellden tab'ı ve terzi edildiği okunmadı konferânsa iyen Holanda, İsviçre ve Finlâdi. yanın. telgrafleriyle Yünamistanın Teisicümbur. İntihabatı — yapılacağı icin murahbar. gönderemediklerini ihtiva eden mektubu okunda. Bundaa soüra ruzname müci: bince Otadil edilmesi - lâzungelen onuncu madde bakkında reis (Enge berg) izahat verdi.. Madde - bü bir ekseriyetle tadil edildi. Ürüle Sit olan bu madde konferane reisi nin selibiyetlerini tevsi ediyordu. Murahhaslara bir nazar Âza müzakereyi sükünetle dinli- | 'yordu. Bilkansa ön sırada oturan Japon muürahhasları âdeta | İerinl. bile kapırdatınır” Tefrika Ne: 21 Ü tecrübeler geçirmiş, dürünelerle gence aşk dersi/ vermiş bir kadın olmasına rağmen düdaklarım isir İ——H—Â al'l Eylül 25 2 ünci saihfeden devam g fe Gt sarıldı. vi mlsafirperverliğimizden bahse örve memleketimirde gördükleri lin ıletten, konfer erameli. 5-16'nden bahrediyordu. Herkes Fik- aren; n beş dekikaya / sığdırmak aybabüriyetinde haldığı için zaman KadanSliyor, nutuklar çok özlü oluyor. çine tmuml intiba: herkes konferansın “ü nücelerinden sikbin. mışt c 'nde 4 Kâzım Paşanın nutku İ e gee d n Yaple açmakla bahtiyarım. Burada Aşe İrman oturu müteceriz muhterem esinin bir devrinde bulunuyoruz. uretle'kama Urumi harpten sonra aaştır. * cihan erkârı, beşeriyeti teh-| bir dekden harp tehlikelerini bertar delrmek. çarelerini aramakla Vişmişlilidür Evvel vaziyet karşısında parlâme: muz kalebirliği konferansı milletlerin ederek gek temayüllerine en yakın gleri serdedebilecek merkide- ""k'“d'ııııı bir kardeşlik havası Jarı ve Czerbest ve tereddütelir ça abmş. Yarlameniar. - Mieliği bötün pt Tmllelesiiz eeriyarllkai, Ha ü ene eai Ayalsamazı Üa Te ae ahti mönleketlerin Şimdi gecinleri araanda, doğradi gencin Ça temas güzede gel Ha tesbilir teşekkaldür. şin Eyi Ayyenin Janduğu, urada sarfedeceğiniz gay- #aniyet ve medeniyeti ma- yandağu tehlikelerden kor. SÜÜ a lllim aleakle Beşikiletler camiasının / menfaatle- hallebicki yolu. ile korumak- emeli zat, polbu İştimamıza bariz ve il n andeğer vasfıdır. Hçbir. millet menlantlerini ihlâl edecek Behzüşi bir tecavüzü sulbas men odasındı çareleri vürken harbe gire at İbetemaz. Bu yülsek emel mik açt müşlerek gayesidir. daşi ta a Erendileri Pik ve, demoekratik Türkiye kata bamriyetinin - siyasi — umdesi * salk cihanda mihtar. 1 bususta Türkiyenin beslediği Pang siyetin delilleri meydanda. hallesinicümle teşkilât emsiye ka kakkını müa: sekle Türkiyede barbin eneri ettiği İflinde zohuruna mani olmağı Hakkıncetmiştir. Nühtelif devletlerle dn ğümiz eai müshedelerile hep ) damesi” fikrini kuvvetler İstan esaslarını ihtiva etmektedir. “er cihetten de venelerdenberi kazyik edezi iklredi Polis, letlere verdiği tahammülker. leyip İstabı tahtir gant kadın BZT miş, şehirunuzla, buradan © Türk sında olg* Muhabbetini ve Türkiye Sevkedileehtre Gari Murtafa Kemal Hazretlerinin tehasat Tin blağ. ederim. (Uzun Türkiye halkının hirsiyatına ter- cüman “olarak, asil milletlerinize derin hürmetler arzederi Hasan Beyin mutku Hasan Beyin riyatete geçtikten ea ee SAĞ D Müzakerelerinize riyaset etmeği bana tevdi eylemekle, gösterdiğiniz ik olarak, sizlere bimle teşekkür ederim. bir muhabbet eseri göstermiş ol dahilinde bir parlâmentolar biriği parlâmentolar birliği 'sene bile olmadı. Daha ret hissi ile yadedeceği, dünye Büyük bir kunmını kas aztam halleden sonra miletarı pek fazlalaşan bu köngreler bu konfer saniyetin hakiki bir arsa Suna tekabül etmektedir. Buda, eskisindeh daha fazla tab- ipkâr Glarak yeni bir harple değil, Bir mubarririmiz, Parlâmen. tolar konferansındaki İran mu- grubu heyetinin kâtibi umumi olan mumaileyh demiştir ki: “— Konferansta söz almıya- cağız. Efkârımız Türk efki mevcut olduğu balde inkişaf meydana çıkamamıştı. Her- iki devletin — başındu. milli iradeleri temsil elmekte- itibarla beriki mille- çok merbut ol- duğunu anlamak güç değildir. Esasen Şah Hazretlerinin mem. leketinizi ziyaretinde bu — vazı- han anlaşılmıştı. Sulh ve silâhsızlanma Geçen gün bir gazetede ba- 'na atfen bir beyanat çıkmışve silâhsızlanmanın şart olduğunu söylediğimi yazmışlar Sözlerim — yanlış — anlaşılmıştı için bir tek gaye vardır. . Bu gayeye vasıl olacak her hangi yol mühte- remdüir, İster silâhsızlanma, ister fakat bütün davaları hususi meni- fi bir araya gelmesinden müteşek. kil umumi meninat çerçevesi. dahi. Tinde halledecek devaml bir. esihla bi İatizam ve' beynetmilel münasebetlerine bir âhenle verebi - fikirle, inaniyetin anlaşma. İhtiyacımın bi: rer tezabürü olan bu mülemadi iç: beynelmilel kongreler, bey- hkdarı ve bu yolda Glsamalıdır. İnsaniyetin / vahim ve bubran geçirdiği muhalak: manımız. bir barp muhasalarıdır. Buna binsen. iyileşmesi “için arun bir nekahat devresi yani “sull der sımdır. Bukranın umümi mehiyeti de görteriyor ki buna keynelmilel iliç'ar bulmak, icap eder, Askeri llnalanmeakadar dltisadi ati Parlümentoler. birliği konferanaları, işte, hasıston bu neticeye doğrü Yörümektedir. T çkeemkin aliağna ae riin Konferansta neler konuşulacak? Parlâmentolar konferansı bu sabah ta içtimalarına devam edecektir. Bugün bir Murahhaslar]lmülâl;at İran murahhasları söz alı leri bizimkinin aynıdır - İmıyacaklar, çünkü fikir- Gelecekiçtima nerede ? | garanti ister emniyet bahisleri olsun. Esasen silâhsızlanma mesele- lerinde İran fili olarak sözür tutmaktadır. Memleketin ihtiya- cile biç mütenasip olmıyan mikdarda az bir ordu besliyoruz.., İranın nufusu ve siyasi hayat Muharririmizin İrandaki hayat hakkında sorduğu süale muma- ileyh şu cevabı vermiştir. '— İranın yeni yapılan tistiklere “nazaran nüfusu 16 anilyonu bulmuştur. Meefisimizin 132 mebusu var- dir. On sene evvel siyasi mü- cadeleler memleketin bünyesini fazla saramıştı, şimdi Şahın et- rafında toplanan millet anarşik siyasi mücadelelerden uzak ya şamaktadır. eden fırkaya mensubuz. Mec- liste yüzde doksana yakın el seriyetimiz vardır., Belçika murashaslarının söyledikleri Parlâmantolar konferansma iştirak eden Belçika murahhas- ları, dün kendilerile — görüşen bir muharririmize, gelecek Kon- Feransın “Brüksel,de akdini is- e bunu resmen ü söylemiş. âmentolar Konferansı dün açıldı tpler, kâtibi umumiliğin raporu hakkında - fikir”“ yürütecekler, bu meyanda Necip Ali bey de Türk grubu namına |beyanatta bulunacaktır. Konferans bu seneki müza- kâratında bilhassa atideki me- selelerle iştial edeceki 1 — Gençlerin işsizliği, 2 — Beynelmilel enmiyet. 3 — Parlâmentarizim rejir nin teknik cihetinden göürnü; ve yapılabilecek islâhat. Dün Konsey de toplandı Dün sabah saat onda ve öğe leden sonra altıda olmak üzere Birlik konseyi de iki içtima ak- dederek müzakerelerine devam eylemiştir. Dünkü ziyafet Dün saat13,30da Türk grubu reisi Necip Ali Bey tarafından Perapalasla murahhasların şe- rifine biröğle ziyafeti verilmiş tir. Yarımdan itibaren otele gel meğe — başlıyan — murahhasları Türk arkadaşları karşılıyor. ve adati v ae b ediyorlardı. Saat bir buçukta sofraya oturulmuş ve büyük bir dost. Tak ve samimiyet içinde yemeke. yenmiştir. İsveç murahhasının nutku: Ziyafetin sonunda söz alan Konsey reisi ve İsveç murah- hası Müsyü “Arthur Engberg,, atideki nutku irat etmiştir: " — Arkadaşlarım. Dost Türk milletinin gös- misafirpeyerliğe — kalb- arzederim. Şimdiye kadar bir çok Enter parlâmenter konferanslarda bu- hundum, fakat şimdiye kadar bur kadar iyi tertip edilmiş olanına tesadüf etmedim, memleketini- nizi tanıyacak kadar gezmedik. Fakat konforansınızın teşkilâ- 'tın memleketin teşkilâtından mülhem olduğunagöre kıymetinizi anlamakta gecikmedik (Alkışlar) Biz'er beynelinilel anlaşmalar yo lunda çalışıyoruz, hepimiz vatan. perver insanlarız, bilhassa Türk heyeti murahhasası, ihtilâk ve inkılâba/ karışmış olmak itiba- riyle bu sahada şüphesizki he- pimizden ilerdedir. Türkiyenin imar edildiğini — görmekle bah. tiyarlığımız artmaktadır., Saat 15te biten ziyafeti müte- akip otobüslere binilerek Yıldıza gidilmiş Sarayda resmi kabul Dün akşam — Riyaseticümhur sarayında, beynelmilel - parlâ- eden âza Kâzım Paşa tarafın- dan kabul edilmiş, bu. resmi kabule İstanbulda bulunan me- temaşa mahallerini gezecekler ve bu akşam İstanbul beledi. yesi tarafından şereflerine bir. ziyafet verilecektir. vi iza, Yanında Üç dört günlük Yi de onun üzerinde büyük - Noml Mehli ne Yapaka ” bir kız. değildi.. Bilakir ile » yaenmliği tukdir ve kabal Tazdı Meselk İzmirin vzak svakada yan azeri bir Kayat — Belma, M S ARLASekiyinlş baraz ae olmalan. HçAŞİktaa odaya mavelik ve ddden v ildlinde hiç vahşilik yel MNM ek görür gürmez umacı kaçan, yüzünü kapıyan Üztildi. Ni Yamanın bütün isabalını böyle kas di Çünkü herkesin hayvan dediği 've Kendisinin de biraz öyle buldaz g” Hu gu güzel adamın bu kadar GÜS ve bu kadar açık'bir haml, sağını talımin etmemis” beraber kendini çaby aK htla Sebürülen bu aalm ter Ka df t ll bodandı. Oarumı tecrübe etmesinden a Klğlmekte idi. Fakat Saadet lğini anlar bul etmekle beraber, namınslu, ter miz, afif bir aile kızına yakışacak kürette de kızlık hicabını, terbiye- inide muhafaza etmişti. Yani igalığın makul ve Tüzümlü t ile/ Törklüğün ve biç bi millete nasip olmiyacak kadar yüke sek milif faziletlerini, milit seciye sini birbiriyle telife muvaffak ol muş bu süretle Türk- kızlığına ü mune olacak, cidden takdir ve büre et olunacak ve sevilecek bir hal üzerinde bilhasıa daka, tavri, ende- çindeki kibarlığıda çok tesir göstermiş, Nihal ile İstan- bulun yapmacık ve gösterişi sever Tamıştı. Melâhat cnasen çok aha on dört, On bey yaşında iken anmesinden yetim kalmas guanti, denizin bir riyle birleşiyor, hakikaten azametli bir manzara teşkil ediyordu. Üüne rağmen kızıni serbest birak. mak mecbüriyetinde genç kizi şaşırtımış ve yoldan ayrılmasını Şimdi geçirdiği acı bir iki vak © yak'aları müteakiş nümane ile karşılaşması kendisine büyük bir dere olmuştu.. Artık ibi, fitraten seciyesi kus vetli bir kızın gördüğü ba tecri belerden ve tekrar doğru yola a det ettikten sonra bir daha kendi. sini şaşırman mümkün değildi. Me- yk. şimdi kemalini bulmuş, her. veçbile- sevilme; rındaki çardağın altında idile si de birer hasır sandalyaya- uzan. z yavaş yavaş ortalığı istilâya başlı- yan karanlıklar. içinde de güneşin birbirine karışırken busule İşte Suat Mahir Beyin sofeni mütemadiyen tetkik ettiği Melâhat, artık köyle bir Melâhat ldi. Za baba kızında hüsüle gelen bu yük istibah ve tahavsülün bu kaz dar erasli olduğunu — bilseydi kim bilir sürür ve iftikarı ne kadar ar- tardı. Kizil küre, bütün ihtişemiyle yavaş yavaş Ufukta/ kaybolurken syan - derinlikle. Melâhat ile Remi, deniz kena- 5 getirdikleri kırmını ve mor renkten Mürekkep ihtişamlı ve fakat birar /da gömli manzaraya dalmışlar, sey- rediyor'ardı. Melâhat, güneş grup ederken denizin dalma arzettiği bu derin ve şa ediyordu. Halbuki genç kız Giye kadar bir defa bile a hergün bir başka Tetafetle göster. diği böyle manzaraları seyretmemiş: 'ti O, şimdiye kadar denizi, yüz: mek, süslü mayo ve pijamalarla Yücudünü herkese göstermek, sa- hillerde delikanlılarla cilve yapmak noktal nazarından görmüş ve tam- amıştı. Yalaız. bu akşam Remzinin yamında ilk defa denizi böyle kal bile, bissile (temaşa. ediyordu. Bu uzun uzadıya temaşadan vonra ger haz içini çeti Remzi sordu, ki: — Ne oldunuz, Melâhat Hanımı Bir kederiniz mi var ? — Bir kederim yok Remzi Bey. Fakat denize böyle baktıkça bu sonsüz, Payannız suların sizi ber den sik sak ayıracağını, uzaklaş hıracağımı — düşünüyorüm “ve bü, yüreğime — dokamı Denizin düzin — aazarınızdaki / laymet v ehemmiyetini ben, hayatınızı benim içim tehlikelerin en Böyüğüne attı.. Ginte vakit anlamışıtım. Devamı var

Bu sayıdan diğer sayfalar: