25 Haziran 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

25 Haziran 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADIİ VE MALİ SAHADA Zaten iktisadi ve mali sahadaki meselelerimizden büyük bir ekseriye- tinin menşeinin hareket noktası hak- kındaki farklı telâkkilere dayandı- rılması, kurulacak olan Şürada aynı munakaşaların canlanmasına sebep olacaktır. Halbuki simdi yapılması icap eden şey bugünkü durumu bir vakıa olarak ele alıp, ıslahat çare ve tedbirlerini araştırmaktır. Halk Par- tisi bir Şüra kurulmasını teklif eder- ken düşünülen müessesenin ne tarzda bir şey olduğu hakkında da sarih bil- gi vermemektedir. Bütün bunlara rağmen bir şüranın kurulduğunu far- zedelim ve gene farzedelim ki bu şü- ra sadre şifa olacak bazı tavsiyeler- de bulunabilsin. Gene de neticeye ü- mitle bakmak kolay degıldır Şimdiye kadar hazırlanan bir çok değerli ra- porlara ehemmiyet verilmemesi, hat- tâ bazılarının basılmasına dahı lü- zum görülmemesi veya mani olun- ması iyimser olmayı güçleştirmekte- dir. Kaldı ki şüranın yapabileceği tavsiyeleri bazı ilim adamlarımız ha- len muhtelif şekillerde, meselâ bazı mecmualarda yapmaktadırlar. Hükü- metin istediği takdirde istifade ede- bileceği tavsiyeler her zaman mev- cuttur. Yeter ki ilmi bilgiye kıymet verip bunu istesin Demokrat Parti de muhalefettey- ken iktisadi vaziyetin bozukluğundan şıkayet eder, ama ne yapılması gerek- tiğini ifade etmezdi. Sadece derdi ki: iktidarı iki hafta bıze bırakın, her şeyi hallederiz, iki hafta degıl iki koca devre aldılar bakınız ekonomik düzenimiz ne haldedir. Bunun sebe- bini, daha muhalefet yıllarında D. P. nin bir iktisadi plân ve program ha- zırlamadığı noktasında arayanlar ko- lay kolay yanılmazlar. Şimdi, yeni Muhalefet Partisi, C.H.P. de maalesef aynı yolda gorunmektedır İktidarı idare edenlerin zihniyeti bu kaldığı takdirde memlekette yeni bir ikti- dar değişmesi belki de ilk seçimlerde a o zaman tiklerinden farklı hareket edemiye- ceklerdir. Plânsız ve programsız iktidarı tenkid eden muhalefetin, bir plâna ve programa — sahip olması zaruridir. Sahip olsun ki, ona inanalım. Böyle bir plan Ve programı hazırlıyacak kıymetler ise Muhalefet partisi için- de eksik değildir. Tıcaret Sam Amcadan davacı var Hep bilir, görür ve işitiriz: Ameri- ka liberal bir memlekettir! Orada hususi teşebbüsün ve serbest rekabe- tin baş tacı olduğu söylenir durur. Ama gelin görün ki, bugün Amerika- nın hürriyetçi olmadıgından şikâyet- çiler, davacılar var. oplanmışlar, Amerikadân şikâyet ediyorlar: Ame- rika dış ticarette liberal hareket et- miyor, milletlerarası deniz seferleri ticaretinde hürriyetlere zincir vuru- yor diye... Kopenhag dan görünüş Amerikaya ' "Baltic and International Mari- time Conference" ellinci kuruluş yıl- dönümünde Kopenhagda toplanmıştır. Orada Amerika acı bir dille tenkid edilmiştir. Amerikanın gittikçe artan bir şekilde sancak ayırımı (Flaggen- diskriminirung) politikasına meylet- mesine şiddetli hücumlarda bulunul- muştur. Amerikalı armatörlerin kon- feransta hazır bulunuşu bu sert ten- kidleri önleyici hiç bir tesir göstere- memiştir. Konferans başkanı Nor- veçli armatör Th. S. Falck Jr. Ame- rika Birleşik Devletlerinin iç iktisat- ta hususi teşebbüse ve serbest reka- bete hiç karışmadığı ve bilâkis teş- vik ettiği halde, dış ticarette ve bil- hassa milletlerarası gemi seferleri ticaretinde bir sürü tahditler meyda- na getirmesinden şiddetli bir lisanla şikâyet etmiştir. Eski Danimarka Maliye Bakanı Thorfil Kristensen de sert tenkidler yapmıştır. Onun şikâ- yet mevzuunu Amerikan yardım nak- liyatları ile benzeri nakliyatların ya- rısının Amerikan vapurları ile yapıl- masını âmir hüküm teşkil etmiştir. Kristensen ayni zamanda şu noktaya da dıkkatı çekmiştir: Amerıka ka- dar Avru da Avrupa memleketle- rinin muhtaç oldukları dolarları hibe yerıne ticaret yoluyla tedarik etme- yi tercih etmektedir. Bundan dolayı 950 — şartı ve ayırımı biraz daha şıddetlendıren yeni argo - Profe- rence Act" şikâyet mevzuu olmakta- dır , Konferans bayrak ayırımına kar- şı vaziyet alışını bir kararla tesbit etmiş bulunmaktadır: Sulhta, bütün memleketlerin menfaati icabı, onların bir ticaret filosuna sahip olup olma- dıklarına bakılmaksızın, denizlerin serbestisi masun bulundurulmaktadır ütün gemiler herhangi bir memle- hücum! ketin limanlarına aynı şartlar altın— da girebilmelidirler. Bütün hüküm ler, bütün ticaret ve deniz seferlerı teşekkullerı sancak ayırımına karşı mücadelede birleşmelidirler. Haklı veya haksız bu mücadele gayretlerı Amerikaya yoneltılmış bu- unuyor. Amerikadân istenilen, Ame- rikan hükümetinin kendi armatörle- rine kanuni hükümlerle temin ettiği inhisar durumunun kaldırılmasıdır. Bilindiği gibi buna benzer'şikâyetler ve talepler GATT toplantılarında da sık sık vaki olmaktadır. Ama şimdiye kadar Amerikanın bu istekler karşı- sında müsbet bir vaziyet aldığını gös- teren belirtiler yoktur. Adı geçen ta- leplerin de birer temenniden ileriye gidemiyeceği pek mümkündür. Konferans diğer taraftan St. Law- rence projesi ile de meşgul olmuştur. Proje beş büyük Amerikan gölü ile Okyanus arasındaki deniz yolunu bü- yük bir kanalla mükemmelleştirmek hedefini gütmektedir. Bu projenin ta- hakkuk masrafları yuvarlak hesap bir milyar dolara baliğ olmaktadır. Masrafların üçte ikisini Kanada te birini Amerika Birleşik Devletlerı yuklenmektedır Eskı Kanada Sa- vunma Bakan wrence deniz yolunun mılletlerarası deniz seferleri için ehemmiyeti. üzerinde ızahlarda bulunurken Kanadanın yüzde elli şar- tını tanımayacağını da sözlerine ilâ- ve etmiştir. Bu sırada deniz ticaretiyle ilgili başka bır husus hukukçulara kök söktürüyordu. Bir takım devletler kendi kara sularının hududunu 200 mile çıkarıyorlar ve o sahada balık avlayanlara karşı zecri tedbirler al- maktan çekinmiyorlardı. Bunlar bil- hassa Güney Amerika memleketle- riydi. AKİS, 25 HAZİRAN 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: