5 Ocak 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

5 Ocak 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN d e r hatadır. Bir tecrübesiz genç kızla evlenen erkek, — şayet vaktiyle tecrübeli bir kadınla macera geçırmış se bu macera yeni izdivaç için bir kusur teşkil edebilir. Erkek karşısın- daki genç kızın o ilk maceradaki ol- gun kadın gibi kolaylıkla zevk duya- bileceğini tasavvur eder, genç kızı cinsi hayata alıştırmak, onu uyandır- mak zahmetine katlanmaz. Ustelik onu kolaylıkla cinsi soğuklukla it- ham edebilir. Erkekler genç kızlık- tan kadınlığa, geçiş devrinin bir hayli güç ve zamana bağlı bulunduğunu ve bunun için bılgıye ihtiyaç olduğu- nu bilmelidirler Kadının hakları E rkeklerin bilmeğe mecbur olduk- ları birşeyde, kadına cinsi münase- bette, bazı inisiyatif hakları tanımak- tır. Kadın bazı gün yorgun ve arzu- suz olabilir. Buna mukabil bazı gün kocasını davet edebilir. Bu hususta kırılan kadın kabuğuna çekilir ve çekingen olur. Erkek kadını isteme- ye alıştırmalıdır ve istendiği takdir- de karısına daha büyük bir zevkle bağlanacağını hissettirmelidir. Moda Şık kadın ng kadın şık olmak ister ve olma- ığı takdirde de kabahati para- sızlığa yükler. Halbuki Parisin moda kralları hiç de bu fikirde değiller. Dünyanın en zengin ve en şık kadın- larını giydiren bu san'atkâr terziler şık olmayı fazla elbise yapmağa baglamıyor ve kadının şıklığı her Şık kadın İş parada değil zevkte 28 -hatta mütevazi bütçeli kadınların- eide edebilecekleri bir bilgi şeklinde izah ediyorlar. Büyük şehirlerimizde, bazı muhit- lerde şıklık ekseriya ihtişam, göste- riş ve lüks ile karıştırılmaktadır. İş- te, bilhassa bu bakımdan moda kral- larının mütevazi bütçeli kadına ver- mek istedikleri ders alaka çekicidir ve faydalıdır. teriş yapan ve hiç de şık kadınlara verilmiş bir ibret dersidir. Moda kralı Dior'a göre şıklık her- şeyden evvel, bir zevk ve dikkat me- selesidir. Harici görünüşü ile haki- katen alâkadar olan bir kadının bir- çok elbiseye İhtiyacı yoktur. Fakat mevcut elbiselerini zekâ ile ve aşkla seçmiş olmalıdır. Elbiselerini seçerken bir kadın her- şeyden evvel kendi —kendisine karşı dürüst olmalı, güzel taraflarını ku- surlu tarafları kadar ve kusurlu ta- raflarını güzel tarafları kadar naza- rı itibara almalıdır. İyi giyinmek her- şeyden evvel kendi kendini tanımak- tir, Şık bir kadın konuşuyor hanel vaktiyle — Parisin en meş- hur terzisiydi. Bugün gene en meşhurları arasına girmiştir. Fakat o yalnız şık kadınları giydiren bir terzi olarak değil, şık giyinen bir ka- dın olarak konuşmaktadır Çünkü yaşlılığına rağmen —bugün — Parisin en şık birkaç kadınından bir tanesi- dir. Chanel'e göre bir kadının yalnız gençliğine güvenmesi çok esef veri- cidir. 20 yaşındaki bir kadın, tabia- tın kendisine verdiği bir yüze sahip- tir. Fakat 50 yaşındaki bir kadın, kendi gayretleri ile — kazandığı bir yüze sahip olabilir. İç güzellik bera- ber olmadıkça hakiki güzellik yok- tur. Cazibe, güzelliğe daima tercih edilmiştir ve ancak bilgiyle, giyime elde edilebilir. Sadelik hiçbir zaman fakirlik demek değildir. Hakiki bir ders anınmış birçok güzel kadınların e genç sinema şöhretlerinin ter- zisi Givenchy umumi — nasihatlerin yerıne hakiki bir giyim dersi verme- yi tgfcih etmıştır Giveheby'ye göre bir gardrobun üç esaslı temel eşyası vardır: 1 — Birkaç şekilde gıyılebı— len güzel bir takım; 2 — Isıtıcı r manto; 3 — Dar ve dekolteli bir kok- teyl elbısesı Bu takımlar, zevkle se- çilmiş aksesuarlar sayesınde kolay lıkla değişik görünüşler elde edebı— lirler. Şık bir kadın az mücevher takma- lıdır. Taktikleri ucuz ve düşük kali- teli yalancı mücevher olmamalıdır ve eskileri taklit eden antika duruş- lular tercih edilmelidir. Büyük renk- li yüzükler, eldivenler en ciddi kıya- fetlere icabeden —rengi derhal verir. Şapkasız siklik olmaz. Bir kadın en çok şapkası ile tipini belli edecektir.. Şapka, şıklık terazisine konan son muvazene dirhemi gibi birşeydir. KÜ- çük bir elbiseyi, en sade bir kostümü Pahalı bir elbise Yakışıyor mu? bazan en ağır bir kıyafet gösterir. şeklinde Kadınlara kompliman Balencıage, herşeyden evvel, kadın- larla hoş geçinmek isteyen bir san' atkâr terzidir. Ona göre her kadın doğuştan şıktır. Ama mesele bu şık- lığı dışarıya aksettırebılmektedır Şık olmak ne adının boyuna bağlıdır, ne de zunluğuna. Mesele bu kadar değildir. Şık olmayı aklına kadın, herşeyden — evvel, şahsiyetini keşfetmeğe uğraşmalı, kendi kendi- sine şöyle bir dikkatle bakmalıdır. Ondan sonra elbise ısmarlayabilir. Zengin kadının avantajı şudur ki, büyük bir terziye gidebilir ve terzi o- na şahsiyetini bilme hususunda yar- dım eder. Şahane elbiseler satın al- makla hiçbir kadın şık olamaz ve birçok kadın "süeter etekle" dolaş- tıkları zaman, süslendikleri zaman- dan çok daha şıktırlar. İSTANBUL CADDESİ FEYZİ HALİCİ nın Yeni çıkan kitabının ismidir 70 Şiir 128 sayfa AKİS, 5 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: