6 Nisan 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

6 Nisan 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA biri oynatılırken seyirciler arasından zarif bir hanımın hışımla lonu terkettiği görüldü. Salon rılan zarif hanım Amerıka nın Italya elçisi Clare Boothe Luce idi. Gösteri- len film isa "Attack- Hücum" adlı bir Amerikan eseriydi. Hanım elçiyi pro- testo gösterisine sevkeden şey f'ılmde Amerikan ordusunun baştan aşağı kahramanlardan meydana gelmediği, korkakların da bulunduğunun ileri sürülmesiydi. Film bu korkaklardan birinin hikâyesini anlatıy rdu. Memleketimizde Istıklal kahra- manları -Vera Cruz" - "“Âsi Cengâver- Apach ", "Öp Öldüresiye- Kİ3S eadly" f'ı]mlerıyle tanınan Şiş- man sevimli, genç rejisör Robert Al- drich'in kaşların çatılmasına sebeb o- lan tek eseri "Hücum" degıldı Daha önce de "The Big Knıfe Kan kızdırmıştı. Zira " uru- ü kızlarla delikanlıları romantik hikayeleriyle — büyüleyen- Hollywood yıldızlarının sadece "Pho- toplây" Screenland","Modern Scre- en" gibi muaların sayfalarında yaşadığını, işin g üzünün isa gerçek y bambaşka olduğunu ortaya koyuyor- du. Geçen yılki Berlin festivalinde mü- kâfat kazanan "Autumn Leaves - Son Aşk"ta aynı atak rejisörü bula- caklarını umanlar yanıldıklarını he- men anladılar. Çünkü "Son —Aşk" geçkin bir kadınla bir delikanlının 00od'un çıkmadan anlatıyor- elçi Luce'un koltuğunda rahat Trahat seyredebılecegı, Holly— wood idarecilerinin pederane bir şef- katle quıbedebılecek]erı cinsten bir Üstelik oldukça melodramatik "Son Aşk"ta aşk sahnesi Bu, elçiyi — kaçırmıyanı.. "Pusu" dan bir sahne Ormanda geçen zevksiz bir macera bir konusu vardı. "Son aşk"ın bütün hususiyeti de bu noktadaydı: Başka bir rejisörün elinde vıcık vıcık bir melodrama dönüvereeek film, tekni- gı ve sinema layışı kuvvetlı reji- sörün, elinde adeta kıl ayrımlarıyla tehlikeden kurtuluyordu. Chaplin'in genç asistanın "Sahne Işıkları" ndaki bu konuya niye el at- tığı sorulabilirdi. Bunun cevabı ba- sitti: "Kan Asla Kurumaz" Venedik'- te bir gümüş aslan kazanmıştı ama, ticari bakımdan aynı başarıya erişe- unun üzerine kendi bağımsız kumpanyasından muvakkaten ayrılan Aldrich, "Son Aşk"ı Columbia'nın 1s- marladığı bir senaryoya — dayanarak çevirdi. onra azandığı parayla yenıden kendı / şirketi adına "Hücum'"a başladı. - rikanın sabık Roma elçisinin jestine rağmen Venedik Festivali'nde tenkid- çiler mükâfatını kazandığına ve ge- n yıl Amerika'da en çok kazanç sağlayan — filmlerden bırı olduguna göre, Aldrich'in yeni ücum"larını beklemek yanlış olmıyacaktı. "Pusu" ğaç kesenlerin, orman yakanların durumları bir tarafa bırakılarak kaybetmekten dogan felâketler goste— rilseydi "Pusu" ormanların korun- ği Üüzerine tezli bir film olurdu. Ağ kesenleri, orman ya- kanları bu suçu . işlem mecbur e- ği bır değirmencinin idare ettiği bir kaçakçılık şebekesiyle; yakkabı, kısa kollu elbiseler giyen, dudakları boyalı, cilveli bir köy öğ- retm ve doğru dürüst koşmasını beceremedıgı halde güçlü kuvvetli a- damların hakkından gelen sevgilisi orman mühendi mücadelelerini gösteren "Pusu", konuşmalarına bol bol ormancılık sloganları sıkıştırıl- mış, ormanda geçen bir macera fil- mi olmaktan öteye varmıyor. topuklu a- Filmin zayıf hikâyesinde belırlı ve tesırlı bır amatik kuru olma- akla aber, ola ların nıspeten sadeliği, ışleyışın basıtlıgı göze çar- pıyor. "Pusu"da en çok sivrilen, can- lanan ve dikkati çeken sahneler kü- çük dekovil lokomotifinin, tomruk yüklü vagonların gözüktüğü yerler. Düzce, Bolu ve Abant havalisinde çe- kilen filmin tek canlılık kaynağı, bu küçük fakat şiirli motifin dışında "Pusu"nun bütünü, prodüktör Hulki Saner ile rejisör Sırrı Gültekin'in iyi niyetlerinden başka birşey ortaya ko- yamıyor. HALİKARNAS BALIKÇISI' NIN EN YENİ ESERİ Gülen Ada YEDİTEPE — YAYINLARI ARASINDA ÇIKTI Kitapçılarda Arayınız Fiatı 100 Kuruş AKİS, 6 NİSAN 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: