3 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

3 Ağustos 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Misir seçimlerinden bir görünüş Tek parti, bol aday!.. da toplanan Meclis veteri, teker te- ker klirsüye çıkarak, “Cumhuriyeti, lerdi. O sabah kürsitye çıkanlar. Kral- Hık devrinde aynı yere çıkanlardan ol- dukça farklı görtinüyorlardı. — Fiski Mısır Meclislerinde Krallarına sadık kalacaklarına dair yemin eden Mec- lis Üyeleri, çok defa iyi giyimli. zen- gin ve asil kimseler olmuşlardı. Hal- buki bu sefer Cumhuriyete sadık ka- Jacaklarından bahseden kimseler hiç de onlara benzemiyorlar, her halleriy- le Mısırın zenzin tabakasına değil, orta ve fakir sınıfına mensup olduk- larını belli ediyorlardı. Rundan basa- ka. hunların hepsinin Nasırın arlamı olduğu da gsöylenemezdi. Geçen a- n başlarında yapılan seçimler ol- dukça kanlı ve hâdiseli geçmiş, fa- kat Albay Nâsır, seçmenler Üüzerine kacçınmıştı. Öyle anlaşılıyordu ki. Mısır diktatö- rü, adayları büyük bir dikkatle tes- bit etılkten sonra halkın bunlardan bir demokrasi rejiminin yerleşmesi- ni istediği intibaımnı — uyandırmak maksadıyla olacak - daha uygun gör- t Başkanının bu tutumu neticesinde, Assuvan barajı projesi dirvektörü Samir Hilmi. Nâsı- rın iktisadi müçaviri Dr. Raşid Barıi ve ıhtilâl ileri gelenlerinden Ahmet Fuad gıbi hiikümetce secilmeleri ar- zu edilen bezi tanınmış kimseler hile seçim bölgelerindeki mahall! rakıple- re yen:lmiş bulunuyorlardı. Bu rakıp- ler. Nâtir rejirmine aleyhtar olma- makla beraber hiç şüphe yok ki. ye- ni Misir Meclisinde kra.ld;n fazla kralcı görünmeyecek, pek sık olmâ- makla beraber bazı fırsatlarda idare- ye soğuk terler döktürmekten kaçın- mayacak kinıselerdi Mısır Devlet Baskanının yaptığı konuşmaya gelince, bir zamanlar ar- kasındaki duvarda Mısır hanedan ar- ması asılı bulunan, şimdi ise Mısır Cumhuriyetinin sembolü olan karta- lın kanatlarının himayesi altına gir- miş gibi görünen kürsüde konuşan Albay Nasır, kendi idaresi altında ge- çen beş yıl içinde memleketinin görül- memiş hamleler yaptığını ileri sür- mekten kendini alamamıştı. Mısırın 1-numaralı adamına göre, bu süre içinde Mısır halkı yeni bir yaşama tarzına kavıışmuş ve Mısır yeni bir memleket olmaktan kurtularak atom çağını yaşamaya başlamıştı. Bundan aşka, aynı süre içinde Mısır büylük iktisadi gelişmeler de kaydetmis bu- lunuyordu. Bu iktisadi! gelişmelerin başında. yapılan büyük toprak refor- mu ile yerli ve yabancı sermaye reketlerinin desteklenmosl formu sonunda Mısırdaki menfaat ay. rılıkları bertaraf edilmiş ve lece siyasi partilerin hikmeti — vü- cudu icin gerekli sebepler kaldınlmı,tı dan kalkması i rın yabanmlar tarafından istısmar e- dilmesine son verilmiş ve Süvevşteki İngiliz kuvvetlerinin tahliyesi ancak dece Mizir halkiı arasındaki menfa- at avrılıklarını kaldırarak sıyasi par- tilerin lasvını ve böylece Mısırdaki vabancı menfgaatlerin tasfiyesini de- il, aynı zamanda Assuvdn barajı- nın bundan bir müddet önce bütün Misırlılara bir serap gibi görünen in- Şaasını da mümkün kılmıştı. Misir Devlet Başkanının Meclis kürslislin- den müjdelediğine göre baraj proje- sinin ilk kıs&mının gerçekleştirilme- sine pek yakında başlanacaktı. Ancı Nâsır, konuşmasında, bunun için ge- rekli paranın nereden bulunacağına dair en ufak bir ima bile yapmıyor- Dış politikaya gelince, komııma- mevzuunda söyleyeceklerini, ah zi e Kanalının devlet- leştirilmesinin birinci — yıldönümü münasebetiyle geçen hafta Cuma gü- nü İskenderiyede yaptığı iki saatlik konuşmaya saklamıştı. Bu konuşma- sında, Mısgır Devlet Başkanı şimdiye kadar savunduğu dış politika görlüş- lerinden ayrılmayarak israrla taraf- sızlık politikası fizerinde duruyor, bu arada Eisenhoxwer doktrini ile Bağdat Paktına çatmayı da ihmal etmiyor- du. Süveyş Normale doğru M isir Devlet Başkanı Albay Nasır'- in Kahirfede yeni Mısit Millt Mec- lisini açış konuşmasını yaptığı sıra- larda Dışişleri Bakanı Mahmud Fev- zi de, Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri Dag Hammarskjoeld'e verdiğl bir muhtıra ile, Mısır'ın Süveyş nalının kullanılması sırasında çıka- cak anlaşmazlıklarda La Haye Mil- letlerarası Adalet Divanının mecbur! kazasını kabul ettiğini bildiriyordu Doğrusunu söylemek g»rekırse bu. Süveyş meselesini sona e atılmış en ehemmiyetli hakika, -İngiltere ve Fran hıl- bütün Süveyş Kanalından Fay- dalananlar Bırliği Devletlerinin gemi- lerini Kanalı geçmek mevzuunda ser- best bırakmalarından, yani geçiş Ücret lerinin Mısıra ödenmesini kabul etme- lerinden sonra, bu devletlerle Mısır ara sında en mühim anlaşmazlık olarak, Kanaldan geçiş meselesinden doğabi- lecek ihtilâfların hangi merci tara- fından halledileceği meselesi kalmiş- tı. Başlangıçta Mısır Kanal tle ilgili devletlerin bu gibi hallerde Milletlera rası Adalet Divanına gidilmesi yolun- eği şeref sözü- nün kâfi sayılması gerektiğini ileri sürüyordu. İşte Mısır Dışişleri Baka- nı Mahmut Fevzi'nin Dag Hammarsk- joeld e verdiği muhtıradan Misirin bu Kanaldan Süveysten İsraila analdan geçi: meselesinin norma- seyrettiğini Zösteren bır hâdise de Misirin gecen hafta İsrşile mal götürndüuğü bılınen ber gemiye ge- çiş Müsaades-i vermesiydi. 'Talihsiz süveyş seferme kadar İz- r&il gemilerinin kanaldan geçmeşine VÂRİS, S ATM'RTOR TüKT

Bu sayıdan diğer sayfalar: