7 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

7 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER bu bakımdan uçakları alanlarda top- lu olarak tutmaktansa havada daimi uçuş halinde bırakmayı tercih edi- yordu. Bundan başka., bu kuvvetler, Rus füzelerine karşı Amerikanın baş- lıca kozunu teşkil etmekteydi. Ame- rika, bu kozu zamanında oynamaya kararlı görünüyordu. Stratejik Hava Kuvvetleri Kumandanı Curtis Le ay'e göre havadaki uçak, alandaki uçaktan çok daha tesirli bir silâhtı. Amerikan idarecileri de May'la aynı fikirde olmalılar ki, uçakları a- şağı yukarı bir aydanberı havada dolaştırıyorlardı Bir hastalığın ettikleri eçen haftanın başlarında Eisen- hower hastalanınca, bütün bu meselelerin görüşüleceği- yüksek ka- demeli toplantının yapılması suya düşer gibi olmuştu. Eisenhower, hiç şüphe yok ki, bu toplantının baş ak- törüydü. Baş aktör hasta olunca top- lantının akıbetinden elbette — şüphe edilirdi. Meselelerin askıda kalmasın- dan korkan Amerika, Avrupalı müt- tefiklerine bir dublör teklif yolunu seçiyordu. Geçen hafta açık- landığına göre, bu dublör Nixon ola- caktı. Eğer Avrupalı dostlar ille Ei- senhower ile karşı karşıya gelmek istiyorlarsa o zaman da toplantıyı talik etmekten başka çare yoktu. Şu satırların yazıldığı ana kadar bu çok önemli toplantının akibeti he- nüz, belli olmuş değildi. Bazıları Bi- senhowerin iyileştiğine dair alınan ha herleri bir ümit ışığı olarak karşılı- yorlar, bazıları ise bu gidişle Başkan- lık görevlerinin en güçlerini yüklen- mek zorunda kalacak Nixon'un şim- diden sahneye çıkmasında fayda mü- lahaza ediyorlardı. Nixon Dublör 18 Meselenin nasıl bir hal suretine bağlanacağı ancak önümüzdeki gün- lerde belli olacaktır. Sıhhati bozuk bir başkan merika Bırleşık Devletleri Başka- geç nı Eisenhow azartesi günü, Washıngton hava alanında müstesna bir Zziyaretçiyi karşılama töreninden döndükten sonra, birden atağa düştü. Karşılanan ziyaretçi Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Cezayir meselesinin görüşüleceği sı- ralarda Amerikan idarecileriyle te- masta bulunmak üzere Waslıingtona gelen Fas Sultanı V. Muhammet, Ei- senhoweri, iki yıl içinde üçüncü defa yatağa düşüren hastalık ise — beyin damarlarından birindeki tıkanıklıktı. eyaz Saraydan yayınlanan bir tebliğde belirtildiğine göre Eisenho- werin rahatsızlığı önce hafif bir tit- reme ile başlamıştı. Başkan karşıla- ma töreninden döndükten sonra üşü- düğünü söyleyerek yatağa girmiş ve üstüne bir battaniye daha örtmeleri- ni istemişti. Eisenlioweri ilk olarak özel. doktoru General Snyder muaye- ne etmiş, sonra dört doktor daha çağ- rılarak bir konsültasyon yapılmıştı. Yapılan konsültasyon sonunda Bal- kanın nabız, tansiyon ve hararetinin normal oldugu anlaşılmıştı. Eisenho- werde görülen tek arıza konuşma güçlüğüydü. Bu güçlük ise, gelse gel- se beyin damarlarında v k bulan bir tıkanmadan ileri gelebıhrdı Ni- tekim ertesi gün çağrılan iki sinir! mütehassısı Başkanı — kendilerinden önce muayene eden beş doktorun fik- rine aynen iştirak etmişler ve Eisen- howerin beyninin sol tarafında bulu- nan damarcıklardan birinin tikanma- sı üzerine rahatsızlanmış olduğunu bildirmişlerdi. Sinir mütehassıslarına göre hastalık önemli birşey değildi. u bakımdan başkamn hastahaneye kaldırılmasına lü görülmemişti. ncak, Eisenhower bırkaç hafta isti- rahat etmeli, fikri ve bedeni yorgun- luklardan kaçınmalıydı. Aksi takdir- de, hastalık yeniden ve daha şıddetle nuksedebıhr ve hasta, bir beyin ka- naması tehdidiyle karşı karşıya ka- labilirdi. Doktorların, Başkanın bu — yeni rahatsızlıgının kısa zamanda geçe- ceği yolundaki sözleri geçen haftanın sonlarında gerçekleşiyor ve — Beyaz Saraydan Eisenhowerin ayağa kalk- tığı bıldırılıyordu Bunun - Başkanın krizi, ikinci bir barsak amehyatıydı— yalnız Amerikada değil, bütün dün- yada endişeler uyandırmaktan geri kalmamıştı. Zira Eisenhower. bütün dünyada sempati toplamış bir idare- ciydi ve bu rahatsızlığı çok aksi bir zamana rastlıyordu. Cumhuriyetçi i- dare şu sıralarda bir yandan bütçeyi hazırlamak, sonra silahlanma yarı- şında Ruslar tarafından açılan mesa- Eısenhower Can mı? Canan mı? feleri kapamak durumunda bulunu- yordu. Diğer yandan dış — meseleler de bütün ağırlığıyla birinci — plâna çıkmışlardı, (N.A.T.O. yazısına ba- kınız) Böyle bir zamanda Eisenho- -erin iş başından çekilmek zorunda kalması elbette ki hoş karşılanamaz- dı. Hastalık, Amerikada Başkanlık vazifesinin, yardımcısına devri — gibi dikenli bir meselenin ortaya çıkma- sına da yol açıyordu. Bilindiği gibi, Amerikan Anayasası Başkanın Ölü- mü, istifası veya vazifesini yapamaz hale gelmesi sebebiyle Başkanlık va- zife ve selahıyetlerının yardımcısına geçeceğini soyluyor fakat bu "vazi- fesini yapamazlık haline kimin ka- rar vereceği sualini cevaplandırmıyor du. Bazılarına göre buna bizzat Baş- kanın kendi, bazılarına göre ise Ka- bine karar vermeliydi. Başkan yar- dımcısı Nixonun geçen hafta Eisen- hower için şu sırada bir "vazifesini yapamazlık halinin duşunulemeye— ceğini söylemesine rağmen, birçok Amerikalı, ister istemez sıhhati bo- -uk bir Başkanın ne işe yarayacağını sormaktan kendini alamıyordu. Kuzey Afrika Sıra İspanyollar da mı? uzey Afrikanın Atlantiğe bakan sahillerinde, üç tarafı Fas toprak- larıyla çevrılı ufak bir bölge vardır. Bu bölgenin ismi İfni'dir ve kime ait olduğu münakaşalıdır. İspanyollara göre, İfni, 1860 yılında yapılan bir anlaşma ile kendilerine verilmiştir. Halkın çoğunluğunu yerh müslüman- ların teşkil etmesine- rağmen, halen de İspanyol idaresi altındadır. AKİS, 7 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: