7 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

7 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ettiği bakkalın, kasabın veya mana- vın dostluğuna güvenip, fikrini al- malıdır. Evden filânca sebzeyi almak azmi ile çıkmamak, en ucuza en iyi- sini almayı tercih etmek lâzımdır. Gene dikkat edilecek birşey kaprise kapılmamak ve iştah, açıcı turfanda sebze, ve meyvelerin bir hafta içinde hem daha olgunlaşıp güzelleşeceğini, hem de çok ucuzlayacağını düşün- mektir. Kadınlar icabeden gıda mad- delerini icabeden Zzamanlarda alma- yıp kaprislere ve arzulara boyun e- ğerlerse turfanda müddetinin çok u- zatıldığı tespit edilmiştir. Buna mu- kabil mevsim sonlarında artık rağ- bet görmeyen sebzelerin çürüdüğü çok vakidir. Haftada bir veyahut iki defa pazar yerlerine giderek, iyice dolaştıktan sonra birkaç günlük ih- tiyacı almak ta, aynı zamanda, ev ka dınına zaman ekonomisi saglıyacak ve onu gelişigüzel alışverişten kurta- racaktır Moda Bir defile Geçen haftanın sonunda, Cuma günü Bulvar Palasta toplanan birçok Ankaralı hanını, tatlı bir mü- zik dinliyerek saatlarca hem gözle- rini hem de kulaklarını dinlendir- mek imkânını bulmuşlardı. Bulvar Palas salonlarında Moda Evinin 1957-58 kış modelleri teş- hir ediliyordu. Canan Moda Evi bir- kaç senedir Ankarada gerek pratik modelleri ve gerek makul fiatları 11e tutunmuş olan Fransızların "Bou gue" dedikleri tarzda bir hazır elbıse mağazası idi. Bu mağazanın başında iyi bir iş kadını olduğu kadar, zevk- li bir hanım olan Celile Gencer bulu- Abiye bir elbise Garnitürü bol 24 Yardım Edebiliriz Son günlerde, evlerde en çok a- lâka çeken mevzu muhakkak ki hükümetin fiatları dondurmak için aldığı son kararlardır. Milli Korunma Kanunu çıktığı zaman ümide kapılmış olan. birçok kim- seler bugün sevinmek hususunda daha ihtiyatlı davranmaktadırlar. Hakikaten, şayet fiat kontrolü, geçen defa olduğu gibi, — yalnızca perakendeci gibi muayyen bir ti- caret erbabı üzerinde tatbik edi- lecekse, bir zümrenin Zararı üze- rine dayanacak olan muvakkat ve suni bir bolluğa sevinmek — yersiz olacaktır, üstelik zararına satıla- cak olan gıda maddelerinin bir- den hücuma uğraması, gıda stok- larının karaborsacıların eline geç- mesi de mümkündür ki, bu; gelecek aylarda piyasada darlık ve sıkıntı demektir. Fakat öyle anlaşılıyor ki hükümet meseleyi bu sefer çok daha derinden ele almak niyetinde- dir. Seçimlerin yeni yapılmış ol- ması muhakkak ki, bu hususta o- na daha serbest hareket etme im- kanı verecektir. Fiatlar menbaın- da, yani müstahsilin ve imalatçı- nın elinde iken — dondurulursa, müstahsile — ve imalatçıya yeter miktarda, makul bir kazanç hak- kı tanınırsa ve bugün piyasada ba- zı tüccarın zararına birdenbire u- cuzlayan gıda maddelerinin kara- borsacıların eline geçmesıne mani olunursa, ümitlenmemek için hiç- bir s bep yoktur. Bu takdirde pa- halılığı kabul eden, bütün gücü ile çalışan hükümete yardımcı ol- mak her vatandaşın borcudur. En büyük fedakârlık bugün — elinde bulundurduğu — ve pahalıya satın aldığı malı ucuza satmaya mecbur tutulan bazı esnaf ve tüccara yük- lenmiştir ki, insan olarak, buna üzülmemek cıdden ımkansızdır E- ğer fiatlar dondurulmak yoluna gidilirken, bu durumu enleyecek bir tedbir alınmış olsaydı, kak ki vicdanen daha huzur içinde olacaktık. Ne var ki herhangi bir insan herşeyden evvel müstehlik- tir ve bir esnaf, bir tüccar bir çe- şit mal satar fakat ihtiyacı olan birçok çeşitleri de satın alır, ki ra verir, yaşar.. Şu halde ucuzluk namusu ile çalışan bütün ticaret erbabının lehinedir. Söylemesi ve bilhassa kabul etmesi zordur ama, ugun zarar edecek olanlar yarın umi bir ucuzluktan kâr edecek- lerıne göre, bunu makul karşıla- maya gayret edebilirler, yeter ki ucuzluk olsun. Mesele saflı, bir kâr haddının bılgı ile tespıt edılıp cesaretle must hsile kadar indiri- lebilm ha kkanıyetle tatbik edilebilmesidir. Beklediğ de budur. Bu takdirde elbette ki ev Jale CANDAN kadınına da birçok vazifeler dü- şecektir ve hükümetin yardımcı- sı - olmalıdır. "hükümete yardımcı olmak tâbiri sık sık tekrar edilen âfâki bir cümle ol- maktan çıkarılmalıdır. Ev kadını hükümete nasıl yardımcı olabilir? İlk akla gelen şey, ona meselâ ka- rarların — tatbik edildiği — şu ilk günlerde gıda maddesi stoku yap- mamasını tavsiye etmektir ama, öyle zannediyorum ki burada mü- cadele ev kadınına karşı değil, ka- raborsacıya karşı yapılmalıdır. Bü- yük ekseriyet dar gelirli olduğu- na göre, ev kadınının yapacağı stok mahduttur, nihayet aybaşında alacağı bir kaç kiloyu ay sonunda yemek zorunda kalacaktır. Niha- yet iki üç aylık yiyeceğini peşin alacaktır. Halbuki karaborsacı bir- kaç gün içinde dükkânları dola- şıp talan edecektir. Buna — mani olmak için vesika usulüne gidil- mek istenmese de mahalle muh- tarları vasıtası ile ve mahdut ki- lolarda satışlar tanzim — ederek tedbir almak lâzımdır. Bu — usul, bir ara şeker satışları için tatbik edilmişti. Fakat böyle fevkalâde zamanlar haricinde de ev kadını- na düşen mühim vazifeler vardır. Çünkü ev kadını hergünkü alış verişini yaparken, memleket ik- tisadiyatında bir muvazene unsu- ru olabilir veyahut aksine pahalı- lığı, karaborsayı körükleyebilir. Son zamanlarda bizim gibi enflâs- yon tehlikesi geçirmekte olan Fransızlar, dertlerini halletmek 1- çin birtakım tedbirlerin yanında, en çok ev kadınına hitap etmek- tedirler. Fransız. Ekonomi Bakanı- nın sık sık tekrar ettiği bir söze göre, iyi alış. veriş, eden bir ev ka- dını bütçenin yüzde beşini tasar- ruf etmektedir. Kadın cemiyetle- ri, kadın mecmuaları son zaman- larda bütün faalıyetlerını bu işe teksif etmişlerdir. Çünkü ev ka- dını kendi bütçesini korurken memleketin bütçesini de korumak- tadır ve kadının hergün çıktığı pazar yeri bir memleketin borsa pazarı kadar mühim bir yerdir. Bilgi — ile alış verış yapmasını öğrendıgımı gün "hükümete yar- dımcı olmak" sözleri bir mana ka- zanacaktır ve kadından bunu is- temek mütemadiyen fedakârlık istemekten çok daha — kolaydır. Enflasyonu durdurmak artık hem iktisadi, hem de içtimai bir z ret olmuştur Çünkü enf]asyon bır memleketin büyük — çoğunluğunu teşkil eden az gelirli vatandaşla- rı maddi ve manevi buhrana sü- rukler Bunu he pımız samimiyet- le samimiyetle kabul eder- sek elbet bırşeyler yapabiliriz. AKİS, 7 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: