7 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

7 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAVACILIK Çataltepeye duşen Amerıkan ocağının enkazı 124 den geriye kalanlar Hava Trafiği Uykuyu haram bilenler G eçen ayın son günleriydi. Esen- boğa Hava Alanında radyo-tele- fon başındaki nöbetçi operatör dik- katle kulak kabarttı —Ankara Radıo Ankara Radio this is..." Bütün gece aynı sandalyede otur- maktan beli kamburlaşmış, uykusuz- luktan gözleri yanmağa ba şlamış operatör, hoparlörden gelen bu ince sesi duyunca memnun oldu. İş ne ka- dar fazla olursa vakit o kadar çabuk geçiyordu. Daha ise sabaha ve nöbeti devredeceği saate hayli zaman var- dı. Uzandı ses düğmesini biraz daha — Ankara Radio, this is Air For- ce 20995" Evet, simdi bıraz daha kuvvetli duyulan ses "Ankar Radyosu, bu- rası Hava Kuvvetlerı 20995" diyor- du. Operatör kendisinin çağırıldığını anlamıştı. Mikrofonun — düğmesine bastı: "— Air Porce 20995 this is Ankara, go ahead -Hava Kuvvetleri 20995, bu- rası Ankara, devam ediniz" dedi. Mikrofondaki ses aradığım bul- manın verdiği memnuniyetle devam etti.. Esenboğa Hava Alam ile irtibat teminine çalışan bu uçak, Amerikan hava kuvvetlerine mensup C-124 ti- pinde, dört motorlu, üç katlı, elli ton 22 yük veya 200 kişi taşıyabilen dev bir nakliye uçağı idi. Sabah 4.13 de Trablustan kalkmıştı. 11000 - fit-3300 metre- irtifada ve bulut içinde çuyordu. Türk hava hudutlarına gir- mek üzere idi. Ankara Kontrol Ku- lesinden Türkiyede de aynı irtifa üze- rinde uçuş müsaadesi istiyordu. Bir dakika sonra uçağa, Kontrol Kulesinden alınan müsaade ile birlik. te Ankaranın hava durumu da bildi- rilmişti. Bildirilmişti ama, — doğrusu Ankaranın hava durumu pek de iç a- çacak durumda değildi. Esenboga Hava Alanı sisle kaplı idi ve sis ke- safet peyda ediyor, — görüş mesafesi gıttıkçe azalıyordu. Maamafih C-124 n daha bir hayli yolu vardı. Anka- raya varsa varsa saat onda varabi- lirdi. Saat ise henüz 4.50 idi. Sis bu saate kadar dağılabilirdi. Şa et da- ğılmazsa bir müddet beklenir, daha da olmazsa başka bir meydana gidi- lirdi. Simdi yola devam etmek lazım- dı. Pilot da Öyle yaptı. Silifkeyi ge- çip Konya hizasına geldikten sonra da Ankara Hava Trafik Kontrol Mer- keziyle direkt muhabereye başladı. Artık radyo . telefonla konuşmağa lüzum kalmamıştı. Doğrudan doğru- ya kuledeki radyo cihazları teması temine yetiyordu. Yeni bir meslek H Trafik Kontrol, Türkiyede altı senelik maziye — sahip, yeni ve henüz emekleme devresinde bir teşkilattı. Dar bir bütçe ve pek az teknik elemanla geceli gündüzlü ağır bir vazifeyi başarmak için bütün gayretıyle çalışıyordu. ın, Önceleri sadece açık havalarda uçuş yapabilmelerine mu- kabil teknik terakki neticesi bugün bulut içinde de uçmak imkânına sa- hip oldukları, hemen herkesçe bilin- mesine karşıhk bu işin bir hayli en- teresan olan tarafı pek az kimsenin malümuydu akların bulut 1ç1nde de rahat- ça uçabilmeleri için, uçuş yolları li- derinde muayyen noktalara ve mey- danların yakınına bu iş için hazırlan- mış hususi radyo istasyonları kurul- maktadır. Uçaklarda bulunan gene hususi âletler uçağın bu radyo istas- yonlarına göre mevkiini tâyin etme— sin mkün kılmaktadırlar. Bu su- retle pılot kalktığı meydanla gıdece— meyd rasında bulunan radyo 1stasyonlar1ndan istifade ederek gi- deceği yere kolayca gidebilmektedir. Radyo seslerini takip ederek bulutlar içinde yolunu tâyin eden uçak, bu is- tasyonlar üzerinde alçalarak kolayca istediği meydana inebilmektedir. Fakat iş bukadarla bitmemektedir. Bir iki uçak için gayet kullanışlı ve emnıyetlı olan bu sistem, hava trafi- ği arttıkça tehlikeli olmağa başla- mıştır. Zira, uçak tipleri ile bunların süratleri muhtelıftır İki radyo istas- yonu arasında hemen hemen aynı hat üzerinde uçan uçakların birbirle- riyle çarpışmaları daima mümkün- dür. Üstelik, aynı meydana aynı za- manda gelebılecek uçakların aynı is- syon üÜzerinde birbirleri üzerine bindirmeleri de ihtimal dahilindedir. Tekniğin meydana çıkardığı bu mah- zurları gene teknik izale edecektir. Meydan kontrol kulelerinin peşini bu —mahzurları telafı edecek olan yaklaşma ve yol kontrol merkezleri takip etmiştir Radyo- telefon cihazlarıyla müceh- hez bu merkezler, uçaklar daha çok uzaktayken onlarla konuşarak bir beyin vazifesi görmekte ve uçaklara verdiği talimatla onların birbirleriy- le ve yolları üzerindeki manialarla çarpışmasını önlemektedir. Bu merkezler, Türkiyenin de dahil bulunduğu Milletlerarası Sivil Ha vacılık Teşkilâtının hazırladığı esas- lar dahilinde çalışmaktadır. Türkiye- de, biri lstanbul bırı Ankarada 01— mak üzere iki kontrol merkezi, muhtelif yaklaşma kontrol merkezle- e meydanlarda, meydan kontrol kuleleri bulunmakt dır. İşte 20995 numaralı dev uçak An- karaya yaklaşırken Ankaradaki Yol ontrol Merkezini aramış ve ondan ilerisi için talimat istemişti. Beklenmiyen kaza uçağa, Ankara Radyo Renç istas- yonu, muayyen bir irtifada geliş müsadesiyle birlikte Esenboğa Hava Alanının hava durumunu da bildir- i. Maalesef Esenboğadaki sis de- mişti vam etmekteydi. Şanssızlık kendisini göstermişti. Beş-altı saatlik yorucu bir yolculuktan sonra pilot, bir müd- det daha Ankara radyo renci üzerin- de sisin dağılmasını beklemeğe ka- rar verdiğini bildirmişti. Aradan, ya- AKİS, 7 ARALIK. 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: