12 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

12 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T Tabibler Barem sizi bekliyor! Z eynep Kâmil Hastahanesi Başta- bibi, üzerinde Cleveland — Clinic Hospital anteti taşıyan zarfı Mektup Amerikadan geliyordu ama Türkçe yazılmıştı. Baştabibin yanın- da ihtisas yapan bir doktorun. Hü- samettin Noterlıoglunun imzasını ü Noterlioğlu Cleveland Clinic'te rastladığı bir başka Türk doktorundan ve bu doktorun yaptığı ihtisastan söz açıyordu, Baştabib mektubu dıkkatle okudu. Uzun u- un da düşündü. Doğrusu mektupta bahsedılen mevzu çok cazipti. Halen dünyada sadece bir kaç yerde tatbik edilebilen suni böbrek yapma ve tak- ma ameliyesi bundan böyle Zeynep Kamil Hastahanesinde de imkan da- hiline girebilirdi. Hüsamettin Noter- lıoglunun bahsettıgı Turk doktoru. hem de suni böbreğin meşhur — Danimarkalı Kolff a asistanlık yapmış ve onun a- deta sağ kolu olmuştu. Daha önce Amerikaya üroloji ihtisası için giden ve bu sahada da dünyaca meşhur Dr. Higgins'in yanında, çalı- Gi Barlas. — Amerika- da yıllarca süren — ihtisasım ta- mamladıktan sonra bu ayın baş- larında memleketine gelmek Üü- zere hazırlıklara başlamıştı. Genç karı Barlaslar eşyalarım toplamışlar, yola çıkacakları günü kararlaştırmışlar ve vapur biletlerini dahi almışlardı. İşte bu arada Hüsa- mettin Noterlioğlu Gürbüz Barlası ve çalışmalarım görmüş, Türkiyede bir suni böbrek kliniğinin tesisinin iyi olacağını düşünerek hocası olan Zey- nep Kâmil Hastahanesi Başhekimine durumu yazmıştı. Şayet Türkiyede. hassaten Zeynep Kâmil Hastahane- sinde bir suni böbrek kliniği kurul- ması arzu ediliyorsa Gürbüz Barla- sın buna göre hazırlıklı gelmesi için bir cevap verilmesi istenmişti: Kâmil — Hastahanesinin baştabibi uzun uzun düşündü. Her- şeyden evvel bir doktordu. Hem de hastahanesini çok seven, ona çocuk gibi itina gösteren bir doktor. Elbet- te ki hastahanesinde, dünyanın pek az yerinde eşi olan ve daha yeni ye- ni tanınmağa başlayan suni böbrek ameliyesinin yapılmasından — iftihar duy ardı. Ama sonra gene düşündü. Dr. Gürbüz Barlas geldığı zaman ne olacaktı? n büt r dok- torlar gibi otuz lıra aslı maaşla işe başlayacak ve ayda üçyüz lira civa- rında bir para alacak, bununla İs- tanbul gibi bir şehirde geçinmeye çalışacaktı. Baştabib oturdu, bir ce- AKİS, 12 TEMMUZ 1958 I B vap yazdı Eğer barem dahilinde a- lacağı para ile geçinmeyi göze alı- yorsa buyursun Türkiyede de suni böbrek yapmağa çalışsındı. Bundan hastahanesi ve şahsen kendisi şeref duyardı Zeynep Kâmil Hastahanesi Baş- doktorunun bu cevabı Gürbüz Bar- lasın eline geçtiğinde — Cleveland'da yol hazırlıkları ile meşguldü. Türki- yedekı akrabalarına, -hele annesine getireceği hediyeleri almak için gün- lerinin büyük bir kısmım — çarşıda, pazarda geçiriyordu. Eline Hüsamet- tin Noterlioğlu — vasıtasıyla — gelen Zeynep Kâmil Hastahanesi Baştabi- binin cevabı üzerinde daha doğru dü- rüst düşünmemişti bile. Zaten bir kaç yıldır Türkiyeden uzakta oldu- Dr. Gürbüz Barlas Böbreksizlere müjde ğundan Türkiye deki geçim şartları, barem dereceleri hakkında da ay- dınlık bir fikri yoktu. Nasıl olsa Turkıyeye döneceğim — orada duşu- nürüm diyordu. Ama hemen o gün kendisini, daha tamamiyle alâka- sını kesmediği klinikten aradılar. O günlerde Dr. Kolff üç haftalı- ğına yazlığa gittiğinden — Kliniğin idaresi çok güvendiği Dr. Gürbü- ze kalmıştı. Gürbüz belki acil bir vaka vardır diye, koşa koşa kliniğe Am a acil bir vaka ile degıl kendisini bekleyen bir takım meslektaşları ile karşılaştı. Bunlar Şikagolu doktorlardı ve Gürbüz Bar- lasın memleketine — döneceğini öğ- renince alelacele Cleveland'a gelmiş- lerdi. Teklifleri şuydu: Bum böbrek tesislerini görmüşler pek hayran kalmışlardı. Şikagodaki bın yataklı kendilerine yardım eder miydi, Hıç değilse böyle bir tesis kurup, yeni elemanlar — yetiştirmek için üç ay kendileri ile çalışır mıydı? Karşılık olarak Dr. Barlasa yemek içmek, yatmak gibi — teferruat — masrafları haricinde ayda bin dolar — -Ameri- kada iyi bir doktor ayda 500 dolar kazanır- teklif ediyorlardı. Dr. Bar- lasın sıfatı Şikagoda suni böbreği ilk defa kuran adam ve klinik şefi olacaktı. Şayet Dr. Barlas memnun kalırsa bu mukaveleyi dilediği ka- dar da temdit edebilirdi! Tam yolculuğun arifesinde, karı- sı vs kendisi memleket hasreti ile yanıp tutuşurken yapılan bu teklif Dr. Gürbüzü bir an bile düşünmeden redde götürecekti ama, eski hocası üroloji mütehassısı Dr. Higgins bu- na mani oldu. Dr. Higgins yapılan tekliften hakikaten — memnun kal- mıştı. Amerika gibi tıbbın son de- rece ilerlemiş olduğu bir memlekette bile suni böbrek mütehassısı pek kıttı. Zaten bu,işin mütehassısları fazla adam — yetiştirmeye de — ö- zenmiyorlardı. Hele Dr. Kolff un ya- nında yetişenler, bir elin parmakla- rından da azdı. Nitekim bunlardan bır tanesi altı haftalığına Amerika- a gelen ve Atina —Üniversitesinde suni böbrek tesisleri kurmak için ihtisas gören bir Yunanlı doktordu. Amerikada dahi suni böbrekten an- layanların sayısı o kadar azdı ki Detroit'te bin yataklı Henry Ford Hastahanesinde suni böbrek tesisle- ri olduğu halde bunu işletecek mü- tehassıs bulunamıyordu.. Dünyada belli başlı iki üç suni böbrek kliniğinden biri de İsviçre- deki Mayo Kliniği idi ve bu klinik geçen yılın sonuna kadar 40 tane sum böbrek ameliyesi yaptığım ifti- harla ilân ediyordu. Buna karşılık Cleveland Clinic Hospital'de geçen bir yıl içinde 144 vakaya suni böb- rek tatbik edılmıştı Son beş ay için- de ise bizzat Gürbüz Barlas 75 kişi- ye suni böbrek tatbik etmiş ve Dr. Kolffla Dr. Kelemen'den sonra en yüksek sayıda sum böbrek — tatbik eden doktor ünvanını almıştı. Cleve- land Cilinic Hospital'de yapılan bu çalışmaların semeresi hakkında Dr. Kolfflâa Dr. Gürbüz Barlasın hazır- ladıkları bir yazı Journal of Ameri- can Medical Ass.'da neşredilmiş ve büyük bir alâka toplamıştı. Arkadaşlarının ve — hocalarıma devamlı ısrarları karşısında Şikago- daki hastahanenin -şimdilik- üç ay- hk klinik şefliğini kabul eden ve Türkiyeye dönüş için aldığı vapur biletlerini iptal ettiren Dr. arlas, bir yandan da Turkıyedekı yakınlarına yazdığı mektuplarla, ba- remden otuz yahut otuzbeş liralık asli maaş karşılığının ne oldugunu ve bu parayla Türkiyede geçınıp ge- çinemiyeceğini sormaktadır 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: