16 Ağustos 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

16 Ağustos 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mum Müdürü Orhan Çapçı hâdise ile bizzat alakalanmış ve Sendika Ge- nel Başkanı Metin Rasin ile görüş- müş, yapılan haksızlıkların düzeltil- mesi için derhal emir vereceğini söy- lemişti. Ayrıca bu arada, beş madde halinde tesbit edilen vaatlerde de bulunmuştu. Bundan böyle taş işçi- lerinin emeklerinin karşılığı olan pa- ralar muntazaman ödenecekti. Öde- me her ayın 6'sında ve 21'inde olmak üzere iki defada yapılacaktı. İşçiler, iş başında bir kazaya uğrarlarsa te- davileri' Vakıflar Umum Müdürlüğü- ne ait hastahanelerde yaptırılacaktı. Taş işçilerinin sanatını ilerletmek için bir kurs açılması da karara bağ- lanmıştı. Umum Müdürlük ilgilileri ile Sendikalı ustalardan teşkil edile- bir komisyon ücretlerin tesbiti işi ile uşraşacaktı. Nihayet, bundan böyle Vakıflar Umum — Müdürlüğü, ÇALIŞMA taş işçisi ihtiyacını bizzat Sendika- dan temin edecektı İşte temmuz ayı- nın son günü, Sendikanın Genel Mer- kezinde harıl harıl teksir edilerek "müjdelenen" haber buydu. erke- bini kaybedip de tekrar bulunca se- vinen fakirin hikâyesi gibi, taş isçi- leri de yüzde yüz hakları olan bazı şeyleri yeni baştan -o da sözde- ele geçirince bir . bayram havası içine girivermişlerdi. İŞÇİLER POYALANIYOR A sgari ücretler hususundaki va- atlerden, yaptırılacağı söyle- nen İŞÇİ meskenlerıne kadar he- men her konuda işçiler hükümet tarafından oyalanmaktadır. tık bu hususun tesbiti gerekmek- tedir. Asgari ücretlerin ne kadar düşük olduğu, buna rağmen tat- bik edilmediği ve sadece bazı böl- gelerdeki işçiler için asgari ücret tesbit edildiği meydandadır. Ama asgarı ucret, işçileri oyalamak ve yutmak için pekâlâ — kullanı- labılmektedır İş —mahkemeleri- nin bütün memlekette — kurulma- dığı, kurulan yerlerde ise ha- kimsiz olduğu meydandadır. Ama işçiler, işverenlere karşı haklarını mak için mahkemeye gitmeye teşvık edılmektedır İşçi ücretleri ise son derece düşüktür. Ama b konuda da işçilere bir oyalama kapısı açılmıştır. r altı ayda bir il hakem ku- rullarına başvurup ucretlerın artı- rılmasını istemek — mümkündür. Buralardan — ücretlerin — artırıl- ması yolunda bır karar çıktığı pek az görülmüştü İşçiler en kou meskenlerde yüksek kiralar karşılığında otur- maktadırlar. Buna karşı işçileri 0- yalamak için mesken kooperatif- leri kurulmuştur. — Kooperatifler ise şimdiye kadar birkaç binden fazla mesken inşa ettirememişler- dir.. Milyonlarca işçinin mes- kensızlıkten perişan oldugu bir ha- kikatt Işçılerın hangi sağlık şartlan altında yaşadığını anlatmak için -bilhassa büyük şehirlerde- yıka- nacak su bile bulamadıklarını söy- lemek kâfidir. Buna, ağır çalış- ma şartlarını, gıdasızlık ve hava- sızlığı eklediniz mi, işçi saglıgının ne durumda olduğu daha iyi anla- şılır. Buna da çare bulunmuştur İşçi Sigortaları Kurumu. ku- rumdan da memnun olanı bulmak kolay değildir! Bütün bunlar, işçilerin nasıl o- yalandığını gösteren — misallerin ancak birkaçıdır. Bununla bera- ber, şurasını da belirtmek isteriz ki, ışçılerın çoğu mevcut kanunit İmkânlardan en iyi şekilde fayda- lanmasını bilmedikleri gibi, onlara AKİS, 16 AĞUSTOS 1958 yol gösteren de pek yoktur. 950 denberi işçiler grev, kol- lektif iş akti, ücretli izin, sendika- lar kanunu gibi hayallerle oyalan- maktadırlar. Nitekim, daha iki hafta önce Çalışma Bakanı gaze- tecilere verdiği bir beyanatta, yu- karıda birkaçını sıraladığımız ko- nular hakkındaki kanun tasarıla- rı üzerinde hâlâ çalışılmakta ol- duğunu 'bildirmiştir. Bu ne bit- mez tükenmez çalışmadır ki, yıl- lardanberi devam edegeldiği hal- de bir türlü memleketimizin şart- larına uygun bir sendikalar kanu- nu, bir grev kanunu, kollektif iş akti kanunu — hazırlanamamıştır. Memleketimizdeki şartlar acaba dünyanın diğer — memleketlerinde üküm süren şartlardan bu dere— ce değişik, bu ölçüde uzak mı ki, Demokrat Parti 12 yıldanberı bu şartlara uygun kanunları bir tür- lü hazırlayamadı ? İşin aslı şudur: Demokrat Par— tinin bu işçi meselelerine bir hal çaresi bulmağa niyeti yoktur. Öte yandan işçilerin sayısı memleketi- mizde hergün biraz daha artmak- ta ve işçi sınıfı partiler için bir- çok yönlerden ihmal edilmez bir kütle haline gelmektedir. Bu yüz- dendir ki, Demokrat Parti işçileri hem kırmamak, e onların ellerine kanuni imkânlar verme- mek için gayret — sarfetmektedir. İşçiler için en — önemli ve tesirli mücadele vasıtası olan grev hak- kını Demokrat Parti bir türlü ka- bul etmek ıstemıyor Fakat 2 yıl- dır bu hakkın işçiye verileceğini tekrarlayıp duruyor. Onun için D. . grev halikını kabul etse bile, bu yolda çıkarılacak bir kanun is- çilere gerçek bir şekilde grev yap- mak fırsatını vermeyecektir. Ni- tekim şimdi, işçilere grevden önce kollektif iş aktının yıllık ücretli iznin daha önemli old uğu — telkin edilmeğe çalışılıyor * emokrat Partinin işçi hakla- rını tanımayı geciktirmek hu- susundaki bu kesin kararı karşı- sında işçiler ve sendikacılar — ne yapıyorlar? Kanaatimizce yapılan pek az şey vardır. Üstelik bir ta- kım yanlış yollara sapılmaktadır. Adil AŞÇIOĞLU İşçi dâvalarının iktidara yaklaş- makla iyi bir sonuca bağlanabile- ceği yolundaki yanlış — telkinlere işçiler haddinden fazla kapılmış- lardır. Bu yüzdendir ki, çeşitti iş- -i teşekküllerinde ışbaşına getiri- leceklerin iktidarın yakını kimse- ler olmasına işçiler bugüne kadar dikkat etmişlerdir. Halbuki olay- lar bu politikanın yanlışlığını gös- termektedir. Demokrat Partiye yalan oldukları için işbaşına geti- rilen sendikacılar bu partiden iş- çiler lehine ne koparabilmişlerdir ? rev Kanunu, Kollektif İş Akti Ka nunu, yoksa Yıllık Ucretli İzin Ka- nunu mu çıkarılmıştır? İktidara yakın oldukları için iş başına ge- tirilen sendikacılar iktidara karşı işçi haklarının ve menfaatlerinin hangisini korumuşlar, bu hususta iktidara seslerini ne dereceye ka- dar duyurmuşlardır? Hele Büyük Millet Meclisinde bulunan muva- fık işçi milletvekilleri, işçiler le- hine hangi harekette bulunmuşlar— dır? Hükümetin Büyük Millet Meclisine getirmekte bu —kadar geciktirdiği kanun — tasarıların- an hangisini işçi milletvekil- leri kendiliklerinden B. M. M.- ne teklif etmişlerdir? ' Halbu- ki işçiler, milletvekillerine — ve sendika liderleri ile diğer işçi te- şekkülleri başkanlarına büyük ü- mitler bağlamışlardır. Her seçim- e yemden verilen sözlerin bu de- fa tutulacağım ummuşlardır. Fa- kat aradan geçen zamana rağmen Türk işçisinin önünde duran en- gellerden hiçbiri giderilmemiş ve işçi milletvekilleri ile liderleri bu yolda müsbet bir tek adım atma- mışlardır. Biraz bekleyiniz, — sabrediniz, bakandan söz aldık, şu tasarı ya- kında Meclise gelecek, bu tasarı komisyona geldi gibi oyalamalar- dan artık işçiler bıkmışlardır. Bu sözler ve vaadler, işçinin geçim sıkıntısına bir deva olama- maktadır. Bu sözler, İşverenlerin ve bazı idare âmirlerinin işçilere karşı olan kötü — muamelelerinde hiçbir değişiklik yapmamıştır. Bu sözler, işçilere çok kıymet- li yıllar kaybettırmıştır 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: