25 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

25 Ekim 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OLUP BİTENLER uğrar" dedi. Bunu söyledikten dört saat sonra da Zile hâdisesi yaratıl- YURTTA Zile dönüsü Amasya, C. H. P. Genel Başkanını yollara dökülmüş o- larak karşıladı. Polis, Sivasta oldu- ğu gibi -aynı hal Çorumda ve An- karada da tekrarlandı- "siyanet me- leği" rolünü üz_erine ald» Halka iyi muamele etti.İnönünün arabasına yol açtı, ızdıhamı mümkün nisbetin- de Önledi. Bu sayede de hiç bir hâ- dise cereyan etmedi. O gece İnönü, Zile faciasıyla ilgili basın toplantı- sını yaptıktan sonra hususi bir ko- nuşmasında: "— Şimdi bakınız, dedi. Şi Öyl mı iyi, böylesi mi? Geldik, halk bı- , zi görmek istiyordu, gördü. Sevgisi- ni coşkun şekilde izhar etti, sükunet içinde evine döndü. itti. Buna mukabil tedhiş tedbirleri alın- saydı ve halk gene bu gayrikanuni vaziyete boyun eğmeseydı, sokaklar şimdiki sakin, sessiz halini kolay ko- lay bulabilir mıydı ?" Genel Başkan biraz durdu: — Her şey tahammüle gelip dayanıyor. Tahammül ise , kültür meselesi" dedi, başım salladı. Yanındakiler ne demek istediği- ni anladılar. İktidarın yolu: Kadınlar eş günlük seyahatin en alâka andırıcı kısmı, kadınların 'Mu- halefet liderine ve C. . ye karşı gösterdikleri alaka oldu, Kongre sa- tezahürat yapıyor, tempo tutarak alkışlıyordu. Genel Başkanın yanındakilerden İri: Erkeği fethetmenin yolu mi- de den geçermiş, İktidarı almanın yolu ise kadınlardan geçiyo ikaten istisnasız her tarafta kadınların İnönücü v . P. ci ol- dukları su götürmez şekılde belli ol- du. iktisadi sıkıntıyı en ziyade hısseden kadınların kurtul ümidi olarak Muhalefeti ve onun liderini Yol kendisinden çok kız- Kestirme İ ktidarın başı, hesap istenmesine mış. Kızar, İsmet İnönü kim oluyormuş da benden hesap gö- rüyormuş. Benim, ona verile- cek hesabım yok" diyor. Der. Ama, arkadan ilâve ediyor: "— Eğer bu tarzdaki iddiala- rına devam ederse, — kendisini müfterilerin başta geleni ola- rak vasıflan dırmak mecburıye- tinde kalacağım İşte, orada iş bıraz çatalla- şıyor. Menderes İnönüyü böyle vasıflandırdı. -Zaten daha ne sıfatlar verdi ya.. Vasıflan - dırdı, kimse inanmaz ki.. Zira bir insan, başkası ona müfteri derse müfteri olmaz. Söyledik- leri iftiraysa müfteri olur» Baş- akan en basit vatandaşa na- sıl hesap vermeye mecbursa İsmetİnonuye de istediği he- sabı verir. Hesabı tamamsa, hakikaten 280 milyon altın se- kiz sene içinde en ufak mide bulantısına, iyi sarfedilmedi en- dişesine mahal vermeyecek şe- kilde kullanıldıysa daha Men- deres ilân etmeden İsmet İnö- nü "müfterilerin başta geleni" damgasını yer. Bu kadar kestirme yol var- ken, kulağı başın üstünden göstermek niye? görmelerinden tabii ne olur? Buna, "75 yaşındaki delikanlı" nın dayanıl- maz mânevi —cazibesi de eklenirse kadınların gösterdikleri — tehalükün sebebi ortaya çıkar. Nitekim bu haf- tanın başında, akşam vakti Anka- raya dönülürken arabalarla ta El- madağına kadar gelmiş olan vatan- daşların da ekseriyetini kadınlar teş- kil ediyi du Her yerde İnönünün elı hurmetle öpüldü, her yerde M lefet lıderı havanın 1957'ye nısbetle dahi inanılmaz şekilde değışmış, ol- duğunu müşahede! etti. k küt leler biraz daha ka mışlarda ve C. H. P. bir ümit ışığı olarak kainler girmişti. , , İşte haftanın basında İsmet İnö- nü Genel Merkezdeki toplantıda ga- zetecilerin karşısına kahverengi el- biseleri içinde ve yeşilli Sulka kra- vatıyla yalnız şık değil, aynı zamlı- da son derece canlı şekilde bu yüz- den çıktı. İçişleri Meslek tesanüdü! (Kapaktaki hâdise) er şey geçen haftanın sonunda cuma günü başladı ve görülme- miş bir süratle gelişti. İsmet İnönü, hazırlanan programa göre Tokattan Turhal yoluyla Zıleye gidecek, se- çimlerde C H. P. rey veren bu ilçe halkını selamlayacak şehirde on dakika kadar kalarak partısini ziyaret edecek ve oradan Amasya- ya doğru yola koyulacaktı Öğleden hemen sonra Zileden Tokata ilk ha- ber geldi. İlçede garip bir vaziyet vardı. Kaymakam şehir halkını dük- kanlara, kahvelere hapsetmişti. So- ağa kimseyi çıkarmıyordu. P. Genel Başkanının karşılanmama- sı için emir vermişti. Polis ve jan- darma seferber haldeydi. Sanki örfi idare ilân edilmişti ve şehir e! yet kuvvetleriyle aske ri birlikler ta- rafından işgal altına alınmıştı; Ha- ber, Tokatta dehşet uyandırdı ama hayret uyandırmadı.Kaymakamı bi- lenler "yapar o0" dediler. Kaymakamın adı ogrenildiğinde İsmet Inonunun yanındaki- — millet vekilleri ve azeteciler gulduler Tevfik Kurma Polatlı kaymakamlı- gında bulunmuştu, derken istifa et- miş v H. P. ye geçmişti, hattâ kongrelerde bulunmuş, yakasına al- tı oklu rozetler takmış, İktidardan şikâyet etmiş, ne konuşmalar alkış- lamıştı. Bütün bunlar uzun seneler evvel değil, 1954 seçımlerının hemen Demokrasi mücadelesinin doğduğu yer AKİS ,25 EKİM 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: