30 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

30 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Filistin Cephesinde YENİ KUMANDA TAKSİMATI <<B üyük düşman taarruzuyla beraber, yeni kuman- da taksimatı yapılmıştı. Şimdiye kadar — butun cepheye kumanda eden Kress Paşa Sekizinci Ordu a- dıyla batı kısmına memur olmuş ve Fevzi Paşa emrin- de Yedinci Ordu doğu kısmım alınıştı General Von Falkenhayn bütün Sina cephesini idare edecekti. Bun- an sonra İngilizler sahil kısmına, yani Gazze mevzi- lerine taarruz ettiler. Doğuda ve batıda her iki istika- metten ilerlerken hergün muharebeler oluyordu- İngi- lizlerin hücumları Sekizinci Orduya karşı daha ziyade süratle ilerledi. Kasım ortasında İngilizler Yafayı al- mışken, Yedimi Ordu henüz Kudüste ve kuzeyinde bu- lunuyordu. "Biz, üçüncü, kolordu ile Kudüsün kuzeyinde, Elbi- reramallah mıntıkasında bulunuyorduk. Sol cenahımız- da Yirminci Kolordu Kudüsü müdafaa ediyordu. İngi- lizler Yafadan sonra, Kudüste Yirminci Kolorduya doğ- rudan doğruya taarruz ettikleri gibi, Ramallahta üçün- cü kolorduya da aynı zamanda taarruz etmişlerdi. Cephe kumandanı Mukaddes Şehir içinde, muharebeyi arzu etmediğinden, Kudüs Aralık ayının ilk haftasın- da tahliye edildi. Kudüsün kaybolması tabıatıyla umu- bir teessür yaratmıştı. Bundan udüsü geri için hiç olmazsa yakından ona hakım olabilmek için Yedinci Ordu tarafından taarruz yapılmış ve bu taarruzdan sonra, İngilizler tekrar tekrar mukabil ta- arruzla Kudüs kuzeyınde ge nış mesafe kazanmağa, hiç Bu es- ubat nihayetinde Kudüs kuzeyinde savunulur ü kolordu Kafkasyadan gelen Bi- rinci Fırkayla Yırııııdorduncu Fırkadan mürekkep ola- ak Kudüs Nablus yolunun iki tarafında yerleşmişti. "Bu esnada. Yıldırım orduları grupunun kumanda- İngiliz taarruzunu karşılamak için parça parça takvi- yelerle, güç şartlar dahilinde seçmiştir. Alman büyük karargâhının başında, müttefik ordularının halleri ve hareketleri için esaslı bilgi sahihi olması lâzım gelen General, tahmin etmediği vaziyetler karşısında kalmış olduğu intibaını veriyordu. aribi şurasıdır ki, seneler- den bert Türkler ile beraber yaşamış ve muharebe et- miş olun Alman subaylarıyla da beraber bulunuyordu. Kendisi gibi maiyetindekiler de, hiç olmazsa ehemmi- yetli ve nüfuzlu mevkilerde bulunanların hepsi, yeni gelmişlerdi. Bağdatı kurtarmak için Halep civarında hazırlanan ordunun Sina cephesine yetişmesinin ne de- mek olduğu hiç kavranmamıştı. "Güçlük arttıkça Von Falkenhayn karargâhı sivil ve asker bütün muhitine hiddetli ve itimatsız bir tesir taşıyordu. Tabii Dördüncü Ordu kumandanı ve Bahri- ye Nâzın Cemal Paşa ile süratle çatıştılar. harebelerin umumi seyrinde namüsait safha şırı güçlüklere rastladıkça müttefikler arasında geçim- sizlik artması tabiatın kanunu icabındandır. Bizim cep- hede de 1918 hususiyetlerinden biri bu olmuştur. harebe cephesinde çekişmeler asgari hadde bulunuyor- AKİS, 30 HAZİRAN 1959 Kudüste meşhur Mescidi Aksâ Önde Türk ve Alman subayları du. İhtilâflar gerilerde ve büyük karargâhlar arasında kendini hissettiriyordu n Paşa Martın, ilk haftasında cepheye geldi. Tertiplerimizi ve askerlerımızı gördü. Her yerde oldu- ğu gibi bizim cephede de birliklerin mevcutları çok a- zalmıştı. Bir tümen harbin başındaki bir piyade alayı- nın yarı kuvvetinde bulunursa bahtiyar oluyordu. Bu piyade nisbetine mukabil makineli tüfek ve topçu harb başına nisbetle daha ziyade artmıştı. Martın haftasın- da İngilizler, bizim cephemize i tiler. 3 gün sür atlı olmuş, neticede İngiliz hücumu kırılıp muştu. Muharebede ele geçen vesikalardan anlaşılmış- tı ki İngilizler Nablus'u işgal etmek hedefiyle harekete başlamışlardı. Birinci, İkinci Gazze muharebelerinden , Kudüs taarruzu için topladıkları kuvvetlerle ni- takatlerının hududu rünüyordu. Mesele bundan sonra min daha iyi hazırlanabileceği "1918 İlkbahar ayları yük Alman taarruzları vu gazlara dayandığını hatırladığım taarruzlar durdurulmuştu. Bundan sonra harbin sikle aşikâr bir surette Avrupa Batı cephesinde İtilâf dev- letlerine dönmüştü. İ --. .. îl/w'— d: ıv-fı VUA'LI (Bu hatıratın her hakkı iktibas edilemez.) hesabına kalıyordu. Avrupa batı cephesinde bü- u bulmuştur. Başlıca zehirli mahfuzdur. Kısmen dahi

Bu sayıdan diğer sayfalar: