30 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

30 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Basın Velibeşenin yaşı Geçen haftanın ortasında Çarşam- ba günü Ankara Toplu Basın Mahkemesi, safahatının neşri yasak edilen AKİS - Şah dâvasından evvel gazetecilerin -bilhassa hapiste olan- ların- büyük alâka ile takip ettiği bir başka dâvayı neticelendirdi. davada sanık mevkiinde uzun boy- lu, uzun yüzlü yaşlı, fakat dinç gö- rünüşlü Zühtü Hilmi Velibeşe bulu- uyordu. Dâva, eski bir dâvaydı ve dosyası Temyızden peri dönüyordu. Toplu Basın Mahkemesi evvelce, A- sım Erenin muvafakatiyle açılan bu dâvada yazı işleri müdürü — Cenap Yakarla birlikte Zaferin imtiyaz sa- bitti Zühtü Velıbeşeyı de 10 ay hap- se mahküm etmiş ve Zaferın l ay kapatılmasına karar vermişti. Ka- rar, temyiz edilmiş ve dosyası Tem- yızde uzun bir müddet — kalmıştı. Temyiz Üçüncü Ceza Dairesi kararı tasdik etmiş ve. Temyiz Başsavcısı- nın itirazı üzerine dosya Umumi He- yete sevkedilmişti. Neticede Cenap Yakarın mahkümiyeti ile Zaferin | ay kapatılmasına ait kısmı — tasdik edilerek kesinleşmiş, fakat — Zühtü Hilmi Velibeşeye ait kısmı usul nok- tasından bozularak yeniden- Toplu Basın Mahkemesine gönderilmişti. Basın mevzuatının şiddetlendiril- mesinin en hararetli taraftarların- dan biri olarak tanınan Zühtü Hilmi Velibeşenin mahkümiyeti, haklı ola- rak bu dâva etrafında büyük alâka uyandırmıştı D. P. buyuk hiz- meti olan bu eski ihtiyar yaşında hapishanelerin taş duvarları arasına düşmesi ihtimali pek çok kimseyi üzüntüye düşürmüş ve hele bası nikbinler bu mahkümiyetin ba- sın suçlularının affında bazı adım- ların atılmasına vesile teşkil edece- ği ümidine kapılmışlardı. Hakikaten bir yaşlı politikacının bir basın su- çuyla hapse düşmesi — üzülecek bir hâdiseydi. Bu bakımdan Velibeşenin kurtulmasını istemiyen yoktu. Tem- yiz Umumi Heyetinin, Velibeşe hak- kındaki mahkümiyet kararını boz- ması bu bakımdan memnuniyet u- yandırıcıvdı. Ama ne var ki, ayni suçla muhakeme edilen karın cezasının kesinleşmiş bu mevzuda nikbinliğe bırakmıyordu. Ümitler, ancak hafif- letici sebeplerin bulunması etrafında toplanıyor ve aradan zaman zarfında da affın yetişmesi bekleni- yordu. Çarşamba günü, Zühtü Velibeşe hapse gitmekten kurtuldu ama, doğ- rusu nikbinlerin kalbinde yatan bu— tün ümitlerin yıkılmasını önliyeme- di. Zira, Velibeşe, mahküm olmasına gene mahküm oluyordu ama 'yaşı- nın yetmiş veya yetmişe yaklaşmış" olması dolayısile cezası tecil, olunu- yordu. Bu mesut netice, Zühtü Hil- mi Velibeşenin Toplu Basın Mahke- mesine ibraz ettiği bir ilâm saye- 18 sinde elde edildi. Ankara — Beşinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 939/352 dosya numarası taşıyan bu ilâmda şöyle deniliyordu: "..dinlenen şahit- ler Zühtü Hilmi Velıbeşenın aslında 1805 doğumlu iken, her nasılsa yan- lışlıkla nufusunun 1308 olarak kay- da geçirildiğini, Zühtü Hilmi Veli- beşenin akrabalarından öğrenmiş bu- lunduklarını söyledikleri cihetle do- gum tarihinin 1305 olarak tashihi- he &i Evet böylelikle tam 72 seneden beri dev. eden bir yanlışlık düzel- tiliyor ve eskı kayda göre 69 yaşın da bulunduğu iğin tecile hakkı olmı— yan Zühtü Hilmi Velibeşe, cezasının teciline hak kazanıyor düşmekten kurtuluyordu tekim Toplu Basın Mahkemesi, Velıbeşenın yaşı dolayısıle hem cezayı azaltıyor, hem de teciline karar veriyordu Velıbeşenın 72 yaşında -yeni kay- da göre pse düşmekten kurtul- ması hakıkaten sevinç uyandırıyor- du. Yalnız şimdiye kad yüz- den kim bilir ne mağduriyetlere uğ- radığını da ister istemez düşündü- rüyordu. Bir küçük ihmal yüzünden Velibeşe okula akranlarından üç yıl sonra başlamış, askerliği — onları üç yıl sonra yapmış, mılletvekılı seç- me ve seçilme hakkını üç yıl sonra kazanmış ve memuriyete de yaşıtla- rından geç başlamak zorunda kal- hapıshaneye mıştı. Çok şükür, 72 yıl sonra da olsa bu üzücü hâlin bir çaresi bu- lunmuştu Aslında bu da kolay ol- mamıştı ya... Zira şahitlerin, Veli- beşenin dogumu sırasında rüşde er- miş olması -yani hâlen 90 yaşında olmaları- gerekiyordu. Halbuki Ve- Zuhtu Hilmi Velıbeşe Ava gitti... avlanamadı libeşenin doğumunu hatırlıyabilecek akraba ve yakınları çoktan Hakkın rahmetine kavuşmuşlardı. Ama bun- lar hayattayken Zühtü Hilmi Veli- beşenın aslında 1305 doğumlu oldu- kadar çok tekrarlamışlardı kı boylece bu hakikati — ezberliyen tanıdıklar bulmak güç olmamıştı. Velibeşenin cezasının tecili — hu- kukçular bakımından da alâka çe- kici oldu. Geçen haftanın sonunda Cumartesi günü Basın mevzuatımız hakkında bir konferans veren Avu- kat Muhittin Kılıç, bu noktaya te- masla "Velibeşenin Asliye Mahke- mesi kararıyla hakiki yaşını iktisap etmesi teciline imkân vermiştir. Bu suretle ceza dâvası — vururken ya tesbitinin muteber addedileceği ıçtı— hat edilmiştir" demıştır Hakikat Ankara Toplu Basın ahkemesının kararı, Temyizde tasdik edilirse hu- kuki bakımdan yeni bir içtihat mey- dana gelmiş olacaktır. Üzülenler er ne şekilde olursa olsun, yaşlı bir adamın hapse duşmesını hoş karşılamıyanlar Velibeşenin cezası- nın tecılıne sevinirlerken, ümitleri- ni yeni bir affa baglıyanlar da de- rin bır hayal kırıklığına uğruyoırlar- dı, Meselâ ayni gün İstanbulda Top- lu Basın Mahkemesi karşısına çıkan Kısakürek, pek eğlen- Doğu mecmuasında şunları yazıyordu: Hasret ve hararetle bekliyoruz... 1850 denberi tek kere basın affı yap- mıyan D. P. iktidarı bunu bir kere- cik tecrübe etmeli ve ondan sonra dilediği şiddeti getirmeli ki, şu te- pesindeki baskı ve zulüm edebiyatı dağılsın. Ve bundan sonraki "lâdes"i herkes doğru bulsun... Ciğeri beş para etmez kalem sah- tekârlarının oynadığı mazlum rolü, doğrusu bizi hak davasındaki şah- si. musibetlerimizden daha fazla sıkılıyor. Çıkarın efendim — bunları dışarıya iade edin eski cüceliklerine ve dev taslaklarını; sonra da alaca- ğınız tedbiri alın... Bize gelince, sade Allah ve Re- sulünün yolunda tepemize dikilen mahkümiyet heyülası, en aşagı on seneliktir. Necip Fazılın bütün ümi- i ise basın affi tarzında ilâhi bir lutuf ve tecelli... Yoksa... ibeşenin cezasının — tecili, af umanların ümidini son dağın arka- sına göndermişti ve asıl feryad, ga- liba bundan sonra yükselecekti. Ulaştırma Dizel lokomotifleri G eçen hafta C. H. P.' Kars millet- vekıh Sim Atalay tarafından . M. Başkanlığına sunulan bir sual takriri, Ulaştırma Bakanı tara- fından cevaplandırıldıgı zaman "90 dizel lokomotifinin siparişi" mesele- sini Örten esrar perdesi kısmen de olsa aralanacaktır Meselenin, uzun. AKİS, 30 HAZİRAN 1959 zamandan beri

Bu sayıdan diğer sayfalar: