13 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

13 Ekim 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Zamine ve zamana aymak Yer tasarrufunda mimari kadar, bel- ki de ondan fazla rol oynıyan bir- şey de eşyadır. Umumiyetle fazla yer tutan, büyük ve havaleli eşyalardan çmak. bunların yerine küçük hafif u karyolaları düzeltenlenn işi hic te kolay değildir. nun yerine son zamanlarda Ameri- kıda ve Avrupada kullanılan yeni bir tıp “ikiz karyola” henliz memleketi- Ze gelmemiştir. Bu karyolalar bir- birıne tamamile i iven - sandalyeler, Yyastık şilteler de birden fazla vazife gören ervalar g buna girmektedir. Mtetfekta vandalye vazifesi gören a- çıhr kapanır bir merdiven, yüksek dolaplara istenilen şeyleri koyup al- mavı kolaylaştıracaktır. Oturma o- dasının bir köşesinde rahat bir otur- ma yeri teskil eden, Üst üste konmuş rengârenk fitilli yastıklar, mbile—.ek hem de şilte kaldırmak i- cİn yer aramaktan kurtulacaktır. Za- ten, modern eşya ve modern dekoras- yonun hareket noktası da budur. â* yerde çok iİş Vaktıle xemş bir odada sandalye- ler ve koltuklarla kanape duvar deplerine birbirlerine uzak safe- yerleştirildi. Böylcce b(ıyük bir Sgu Yemek odaları, süs olarak duran Ve büyük yerler işgal eden “vitrin”- lerden havaleli büfelerden kurtarıl- mıştır. İçi çok şey alan ensiz bir sade dolap, hafif bir masa, birkaç sandal- Yye duvarda bir güzel resim, bir vazo veya yeşillikle güzel bir yemek odası ARİR, 18 ERİM 1989 Radyod i’ adya bir eğitim vııııhıaıdır der- N ler. Gerçekten de ileri memle- ketlerde radyonun eğhııu vasıtası olarak ehemmiyetl büyüktür. Bi- zim memleketimiz de ise dahu çok dinleyicisi olan Ankara ve İstan- b l rad)oqunun ıdare(—ılerl. nılııll. söz yayınlarını ıın lik ve ınkxlıllk temell üzerine kurarl'r Dinleyicilerin çoğu ı)rozram!ardan şikâyetçi olduğuna göre en basit zevkleri bile tatmin etmekten uzak olan bu yayınlardan eğitim alanın- da fayda ummak boştur. aunları. en kolay ifade 'eli ulexk sl xyeni a yaâr- değil mi? Hayır, “ağlamakla inle- mekle ömrüm gelip geçiyor” gibi insanın içini ezen — Şarkılar, batı müziğinden modası geçmiş dinlene dinlene bıkılmış plâklarla . göz AÇ- sıkıştırıyor. Doğru dürüst konuşmayı becere- miyen spikerler bir de fıkra anlat- mak Zorunda kalıyorlar. Hem spi- kerler çok doğru konuşmasını bil- seler bile fıikra anlatmanın başka iş olduğunu, ayrı blr kahmvet is- e sokuyor. Müzik arasında bir ses bir geyler anlatıyor. Dikkat edi- Tince fıkranm fıkratıktan çıkıp ke- Hme yığını haline geldiğini gör- mek. her halde umulduğu kadar ke- yif vermiyor, aksine hir tesir bıra- ıiyor. Radyo idaresi spiker secerken nedense hiç titizlik göstermiyor. Çeşitli shı—lc-rle konnsanlar, yahan- cı k(-lilımk-rl okuyamayanlar, cüm- melerde vurgu yverki hl!nılu-nlı—r nu'ııl spiker n!.—ılıilnıır- lar saşmama bancı radyola nı yapan konuştuklarını söylemek, bizlin ınl- kerler adına vek haksızlık olmaz sanırım, Yalnız İstanbul ve Anka- a radyolarında iyi konusan spiker yok denildiği sanılmasın. Ancak e. . tanzim etmek mümkündür. Odalarda çapraz şekilde — koyulmuş dolaplar, tuvalet masaları vaktile çok yer işgal ederlerdi. Birçok Jüzumsuz eskilerin muhafaza edildiği ağır sandıklar, ki- ler sistemi, yiyecek maddelerin istif Sikâyet > Fatma ÖZCAN İki radyonun d güzel konuşan spi- kerleri sadece ajans ve İktidurın kalkınnıa propagandasını yapan konuşmalarda mikrotfon karşısma geliyorlar. Ne yazık ki bu türlü konuşmaların da dinleyicisi bulun- Rayor. O kadar ki, Demokrat Par- tiden yana olmayı taassup haline getirecek kadar taraftar olanlar bi- le nedense bu konuşmalara itibar etndyorlar. Söz yayvınları böylece dınl enmez progranıdlar olarak ka- Turl.ıılor. çn!gıı gazinoların zevkini &5 nıp, oldu;:u ızıbi mleîunv. getiri- lemiyor, alaturka şarkı alışkanlı- gından gelen lüzumsuz ses titret- meleri, yayık söyleme ve gazino şarkıcıları gibi dınlnuhi çoştur- ma g i tü bablar lop lop et olsun, içtiğiniz şa- raplar afiyet olsun” gib Batı müziğl yayınları da ayrı bir çıkmazdadır. Diskotek hudut- ludur. Gerek caz ve dans, gerekse klâsik jnüzik pidiklarına yıllardan beri eklenen yeni plâk sayısının pek kuı_ıık olıluiu malumdur. Klisik azdı dı nıulıdu!tur. Bilinen d m, son devrin değerlerine yer verilmez. Son kararlardan biri, rad- yolar için plâk getirtme müsanıt- sini de sadece Amerikan besteci ve İczacılarının p'âkları — gelehilir geklinde tahdit ettikten sonra daba bir müddet Klâsik müzik yayınları- nın kifayetsiz olacağını sıışlcmek herhalde kehanet say'lm mlıılk yayınları hu ve yet yici tozların, v şıkları, muslukları nasıl temizledi- ğini öven reklam programlarının yemek — saatlerine ıılınm.ınımımıı dikkat etmel: radye ftdaresin çük bir titizliği olmalıdır. adyo ld.ıre('llifd bir ihtis: aa xt olduğuna ve zevkli klnu' kılmazsa, dimleyicilerin baska 14- tasyonları aramaları tabii sayıl- mahdr. edilmesi Adetlerihden vaz geçilmeli- dir. Bugün, her eskiyi muhakkak işe yaratmak, işe yaramıyamarı vermek, başkasına yaratmak lüzımdır. Zama- na uymak için hafif ve az yer işgal ederek yaşamak şarttır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: