3 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 35

3 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 35
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR Odalarda (Erdal Özün romanı, Varlık Ya- yınları 767, Büyük Cep Kitapları se- risi 166, İstanbul Ekin Basımevi 1960, 96 sayfa 200 kuruş). Odalarda adlı romanın yazarı daha pek genç, "Odalarda" Erdal özün ilk romanı, Daha, önce bazı de- nemeler yapmış ama, "Odalarda" o- nun asıl denemesi, Varlık Yayınevi, Erdal özün ilk roman denemesinin arka kapağına yazdığı kapak notunda yazar için, "Bu ciltte genç yazarlarımız içinde vericilerden birinin Erdal tıcı, oalışılmıştan uzaklaşan man. Ama kapalılıkla, anlamsızlıkla ilgisi almayan bir yeniliği var bu ki- tabın. İlkin dili çok sağlam bir temel üstüne kurulmuş. Sonra iç sorun- açış va işleyiş tarzı da Dosto- yevskileri, Camusleri hatırlatan bir klâsik analiz yolunda ilerliyor. Yani . özenti ol- mayan bir yeni. Erdal özün bu ese- riyle ilerisi için çok şeyler vadettiği- ni söyleyebiliriz." diyor. Erdal öz hakkında Varlık Yayın- evi sahibi Yaşar Nabi Nayırın verdi- ği, hükümler oldukça yerinde. Erdal Öz "Odalarda" adlı roma- nında bir kasaba adamının hikâyesini anlatıyor. Yaşadığı cemiyetin içinden bir arpa boyu bile dışarı çıkmamış, - durgun, sakin saf bir kasaba adamı. Nedense yazar bu adamın hikâyesini anlatırken pek çok.noktayı karanlık bırakmış. Bir defa 96 sayfalık kitabı baştan sona kadar okuyor, gene de kahramanınızın adını oöğrenemiyor- sunuz. Kahramanınızın yaşadığı ka- saba da öyle, Ne adı belli, ne yeri. Dahası da var, Erdal özün kasabası- nın sâdece adı kasaba. Kitabı okudu- ğunuzda buranm bir kasabadan çok bir büyük şehir olduğu o anlaşılıyor, Erdal Özün kahramanı -adı belli de- ğil-, kaç yaşındadır, yetişme şartları nedir, nerede, nasıl okumuştur, bun- larda belli değil, roman kahramanı anlatıyor. Soğuk bir gün- de kahraman bir parkta oturuyor. Oldukça fakirdir. Bekâr odasına dön- mek istememektedir. Zira odasında annesi ölmüştür ve onu gömmüş son- ra da canı soğuk odasına tekrar dön- mek istememiştir. Parkta oturur, kendi kendine annesinin ölümünü, ö- lüyü gömmek için müdüründen para isteyişini, annesini mezarlığa götü- rüp bırakışını v.s. düşünür. Hayatta AKİS, 3 AĞUSTOS 1960. Erdal Oz Başarı yolunda tek arkadaşı, tek tanıdığı yoktur. Yıllardan beri bir dairede çalışmak- tadır ama, aynı odada bitişik masa- larda çalıştığı arkadaşların; bile tanı- maz. Yıllar boyu onlarla bir tek keli- me bile konuşmamıştır. Oturduğu o- danın iki aydır kirasını ödememiştir. Kasabaya karanlık çökünce çaresiz odasına döner. Odası soğuk ve yal- nızdır. Annesinin hâtırası odaya öy- lesine sinmiştir ki bir türlü e den kendini kurtarıp uyuyam lektriği kapatmaya bile korkmakta. dır Birkaç gün böyle geçer. Gün- düzleri daireye gitmekte, daireden çıkınca bir kahvede oturup geleni çeni seyretmekte, sokaklarda âvâre dolaşmakta, sonra iki lokma bir şey yiyip odasının yolunu tutmaktadır. Erdal Özün kahramanı gerçek hayat- tan öylesine uzak bir insandır ki, bir kasabada yaşadığı, bir dairede çalış- tığı, bir evde oturduğu halde günler boyu tek kişi ile konuşmaz. maz zira merhaba diyecek bir tanıdı- ğı bile yoktur. Derken günün bilinde oturduğu odanın sahibi, kirasını vermeyen ne kadar ev aramanın ne biçim bir- şey olduğunu aklına bile getirme- miştir. Nasılsa bir okahvehane bul- muştur ve hep oraya devam etmekte, bir camın gerisine oturup, camda şe- killenen hayallere bakarak vakit ge- çirmektedir, Derken kahvede, he- n yakınında oturan masalardaki adamlardan birisi kendisine yakınlık gösterir. Hattâ yakınlıktan da öte bir sırnaşıklıkla Erdal Özün kahra- manına yanaşır, Önce kızan kahra- man, daha sonra bu bulunmaz nime- te sıkı sıkıya sarılır. Artık; dünyada bir dostu vardır, Derdini ona söyleri Hayatta bir dost kazanmanın verdi ği sevinçle dairede yanı basındaki masada yıllar yılı beraber çalıştıkları arkadaşına merhaba der. Onunla da üç beş kelime konuşur, Altık kahra- manın hayatı değişmiştir. Kısa bir müddet sonra kahramanın kahve kendisine bir de av bulur, vermektedir. Kahvedeki dost, bu evin çatı katında bir odada oturmaktadır, Alt kattaki bir odayı da sarışın ka- dın kendisine kiralayabilir Nitekim Erdal Özün kahramanı buraya taşı- nır, Ev sahibi kadın gençtir, güzel- dir ama kahramanla hiç konuşmaz. Sessin, içine kapanık bir duldur. O günlere kadar kadın olarak sadece annesini tanımış olan "Odalarda"'nın kahramanı, günün birinde kadına ev- lenme teklif eder. Kahve arkadaşı da kendisini destekler. Kadınla evlenir" ler. İlk hafta, kahramanın hayatını eri değiştirmiştir, Ama bir- haftanın sonunda kadın kahramanı yanından uzaklaştırır, ayrı bir oda da yatmaya mecbur eder. Kahraman, karısının kahve arkadaşı ile beraber yaşadığını görüp ama reaksiyonu pek sudan olur, Beş altı ay böyle geçer kahraman karısının doğurmak ü- zere olduğunu dehşetle görür. Tabi! Ama kârısı kendisine yüz versin. Kahra- manla karısının münasebetleri zaman zaman düzelir gibi olur ama kahve- hane arkadaşından rahat yoktur. Ka- dın da doğurdu doğuracak. Kahra- man bir türlü karısının odasında, ka- rısının koynunda yatamaz. Bu saa- dete kahvehane arkadaşı ermekte» edememektedir. Bir zaman kıskançlık krizleri, acemilik krizleri' içinde bocalar. Ama ne yapsa boştur» Bir gece sabaha karşı bir sinir buh- ranı ile kendi odasından çıkar karısı- nın odasına eğri Kapıyı vurur, ses yok, yüklenir, kırar ve içeri girer Karısı hareketsiz yatmaktadır. Ya- nına varır, elini tutar ki karısı öl- müştür, ölü karısını sever, okşar ve sonra şapkasını giyer, dışarı çıkar, Erdal ölün romanı bu. Cevabı verilmemiş yüzlerce soru ile dolu o lan bu romanın kuvvetli yanı dili, Er- dal öz okuyucusunu hiç Sıkmadan yazdıklarımı okutabilen bir yazar. Bu bakımdan, «Odalarda" Erdal özün ilk romanı olmasına rağmen. ümit verici. 35

Bu sayıdan diğer sayfalar: