23 Ekim 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

23 Ekim 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın İçinden Milli Türkiyenin demokrasi tarihinde, 15 Ekim günü bir büyük fırsatın kaçırılmış olar ilerde söylenecek - tir. Bu fırsatın mevcudiyeti v bugün, bir küt- le tarafından görülmemiştir. Buna esef etmeme imkâ- nı yoktur. Kötülüğü ilâma bağlanmış bir idareyi devi- ren askeri ihtilal, eğer o gün oylar başka ölçüler kulla- nılarak verilmiş olsaydı, hiç bir iz bırakm adan ve sar- sıntılarının kolayca tamiri yolu açık kalma suretiyle toplum hayatımızdan geçip giderdi. "Öyle gerçekler vardır ki, hayallerden daha Ghafl” derler. Arzulan armıştır. güven içinde hissetmeyen bir ihtilâl, birbirine obağlılı- ğı bu ihtilâle karşı kuvvetlerden çıkmış olmasından iba- ret üçlü bir iktidar ekibi, kifayetsiz ve tehlikeli bir kad- ro, gerici cereyanların su yüzüne çıkmış simaları garip durumun çeşitli unsurlarıdır. Çözmek zorunda olduğu- muz kördüğüm budur u kördüğümü, tıpkı Büyük İskender gibi bir kılıç dubesile ortadan kaldırıverme temayülü (şüphesiz bazı çevrelerde belirecektir. Bu cereyanın destek bul- mayacağı hususunda hiç kimse hayale kapılmamalı, he- le hiç kimse, bundan bir ay önce ne netice verdiği orta- ya çıkmış olan çeşitten tafra satmaya asla kalkışmama- lıdır. Memleketin sağlam kuvvetleri, Türk toplumunun hayatında daima son sözün sahibi olmuşlardır. Bütün mesele, kördüğümü kılıç darbesiyle çözmekten başka yolların, Büyük İskenderden bu yana bulunmuş olduğu gerçeğini ön plâna çıkarmaktır. Bu yol, demokratik yoldur. Eğer onun işleyebileceği konusunda ' kuvvetli inançlar uyandırabilirsek, zararın bir kısmını telafi et- miş oluruz. Millet iradesine, bir istikamette tecelli ettiğinde inanmak, bir başka yol tuttuğunda inanmamaya kal- kışmak samimiyet değildir. Demokrasi, millet iradesi arzulanan istikamette tecelli Rem de huzur ve sükün yollarını açık tutan birr Bugünkü fili durum şudur: Seç im kampanyası iki Mep arasında cereyan etmiştir. Bir cephede C.H. P. k başına savaşmıştır, öteki cephede üçlü bir ekip karşı kuvvetlerin oylarım almaya çalışmıştır. e Bunun neticesi olarak İkinci Cumhuriyetin (o Parlâmentosuna — . P. en mg parti durumunda girmiş, anc kurm. a da hükümet etme imkânım Sağlayan ekseriyeti üçlü ekip kazanmıştır. Demokrasi mekanizmasının gerektirdiği, bu üçlü ekibin ya tek etiket altında, ya da bir koalisyon halin- de evvelâ Cumhurbaşkanım seçmesi, sonra da, tâyin edeceği bir Başbakanın ba aşkanlığında kabineyi kurmasıdır. Devlet Kaşka, şüpbesiz önce, Millet Mec- lisinde en büyük gruba sahip C. H. P. liderine hüküme- ti kurma teklifinde bulunacaktır. Anc. tektir. Mecliste başka temayülden ,gelen bir ekseri- yl bulun unduğuna göre C. H. P. lideri tarafından itizar beyanıyla karşılanması Dr. Devlet Yaşam, ikinci olarak vazifeye, ikinci kalabali k gruba sahip A. P. nin liderini davet edecektir. A. P. “iderinin . Mecliste parti- sinin temayülüne sahip bir ekseriyeti “bulması, hükü- AKİS, 23 EKİM 1961 İrade Önünde MetinTOKER meti kurma imkânını verecektir. Birbirleriyle çekişmiş olsa da, aynı cephede sa- vaşmış, aynı vaadlerde bulunmı aynı ı his ve gündelik endişe tellerini çalmış üç partinin seçim bitip oylar tor- baya konduktan sonra aralarında anlaşıp anlaşamaya- sia gerçeğinin, milletçe bilinmesine mutlak lüzum vardır. Üç parti, bunu denemelidirler. Eğer muvaffak ni iktidarı ve m bir demokratik sistem lmuş olacaktır. endişe edilecek hiç bir Gini yoktur ve demokrasinin azileti de budur» Evvelâ Mecliste, İsmet İnönunün idare edeceği bir kuvvetti Muhalefet olacaktır. Bunun yanında, butun müesseseleriyle Anayasa yürürlüğe girecektir. Anaya- sanın çeşitli maddelerini, elbette ki bir belirli açıdan tefsir etmek kabildir. Ancak Anayasa Mahkemesi veya Yüksek Hakimler Kurulu gibi müesseselerin ne teşek- kül tarzları, ne görevleri konusunda İktidar bir söz baklana sahiptir. Planlama li ise, .sesini yükselt- meyi şüphesiz bilecektir. Buni e, memleke- tin sağlam kuvvetleri dermokrüsilerdekdi parlamento dışı mürakabe rollerini başarıyla oynayacak o kabili- yettedirler. Gericilere ancak pek ufak, ehemmiyetsiz ve tesirsiz bir nisbetinden başka kuvvet kaptırmayan Gençlik, büyük kısmıyla Basın, her meslekten aydın yaa ıdaşlar ve nihayet bütünüyle Türk Silahlı Kuvvet- leri bu memlekette her iktidarı belirli sınırların içinde tutacaktır. Menderesin yolunda ondan daha başarılı ve talihli li hayal edecekler, onun kafasını vurduğu kayal kafalarını ondan çok önce vuracak- lardır. 227 nini, bilhassa sonuçlan itibariyle, bir ko- medi. bir oyun haline getirilmesi yolunda tasarruflara, revizyonlara böyle bir iktidar cüret dahi edemeyecek- tir. O halde, yüreklerde endişe, demokrasi ananelerinin çizdiği yollar dışında yollar aramak, "Muhalefetsiz Demokrasi" gibi ucubeler yaratmaya kalkışmak ni- çin? Böyle bir iktidar için iki yol vardır. Ya, memle- keti gül gibi idare eder; o takdirde başımızda bin yıl kalsın. Ya, başarı kazanamaz; o takdirde en kısa 7a- manda bir yeni seçimle çekilir, gider. Bir üçüncü yolu, heveslilerine, 27 Mayıs tecrübesi kapatmıştır. denilebilir ki, üçlü ekibin, her biri bir telden çalan ve gönüllerinde aslanlar besleyen şampiyonları- nın anlaşamama ihtimali vardır. Olabilir. Böylece o istikamette verilmiş oylarla bu memleketin idare edi- lemeyeceği meydana çıkmış bulunacağına göre yeni ve başka kombinezonlar pek âlâ denenebilir. C.H. P İsmet İnönünün ağzından, milli menfaatin gerektirdiği her görüşmeye hazır olduğunu bildirmiştir. Görüşülür ve anlaşılır. Demokrasi, tek formülü olan bir rejim de- ğildir. Ancak, bir takım kimselerin kudret sahibi kala- bilecekleri vehmi bir gerçeği unutturmamalıdır: Bir buçuk yıl içinde milleti nasıl bir ruh haleti içine sok- muş olduğu 15 Ekim günü bütün tesirleri ve neticele- riyle meydana çıkmış olan aresi tarzında bir statik Milli Koalisyon İdaresine dört yıl boyunca tahammüle bu toplumun ne iktisadi, ne sosyal, ne Je- opolitik durumu müsaittir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: