16 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

16 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yugoslav Devlet Başkanının eser ü- zerinde gösterdiği alağanüatü hassa- siyet bunu düşündürmüyor değil. Şu da varki, Stalinin tel'in edilmiş olması na rağmen, Tito, komünist âlemin ile- ri gelen liderlerinden 'biri sıfatile bu dünyanın kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesine razı olmayabilir. (o Diğer taraftan kitabın Krutçef ile ilgili kı- sımlarının Sovyet Başbakanını kızdı- rabileceğini ve şimdilik böyle bir o- layın sorumluluğunu üzerine almama- yı tercih etmeyi de düşünmüş olabi- lir. Belki de Cilas'a karışı alınan mü- e sadece zevahiri, kurtarmak içindir Lâkin, bütün bunların dışında, bir polis rejiminin hükümferma olduğu Yugoslavyada, şartla tahliye edilmiş ve herhalde sıkı nezaret altında bu- lunması lâzımgelen Cilas gibi bir ada- mın eserlerinin müsveddelerim Ame- rikaya gönderebilmek bulduğu suali de vardır. olayında gafil avlanılmıştır dense bile böyle bir durumda olan Cilasın bu ikin ci "Kaçakçılığı" nasıl mümkün olmuş tur? Cilas bu işte bazı suç ortaklıkla- rından daydalanmışa benzemektedir. Böyle bir şey varsa, bu suç ii m bir şantajdan bahsetmek de imkân dahili- ne girer. Kısacası, Belgrad bunu Mos- kovayı sıkıştırmak ve medyum bırak- mak için mi yapmıştır? Şimdi sorulan sual budur. Eski bir komünist olan ve Stalin ile müteaddit defalar görüştü- gü bilinen Cilas'ın bu konudaki kita- bının herhangi bir Batılı yazarın tet- kik ve röportajlarından çok daha bü- yük ilgi çekeceği şüphesizdir. lığa girişmesi de ayrıca dikkati câlip tir. İsrail Taberiye olayı Mart sonundan beri İsrail ile Suri- yenin karşılıklı şikâyetlerini ince- leyen Güvenlik Konseyi nihayet geri- de bıraktığımız hafta İsraili takbih e- den bir Amerikan * İngiliz karar su- retini kabul etti. Mesele Mart ayı içinde ve bilhas- sa 17 Mart günü İsrail ile Suriye Kuv- vetlerinin Taberiye gölünün kuzey kısmında ciddi çarpışmalarından doğ- muştur. İki taraf da şikâyette bulun- du, iki taraf da tecavüze uğradığını id dia etti. Birleşmiş - Milletler Genel Sekreteri durum hakkında izahat ver- mesi için mütareke komisyonu Baş- kanı General, Von Horn'u Newyork'a çağırdı ve görünüşe göre Generalin NİSAN AKİS o 16 1962 izahatı İsralli takbih eden kararın ve- rilmesinde büyük rol oynadı. Taberiye gölü Şeria sularının dö- küldüğü göldür. Şeria sularının yata- ğını değiştirerek çorak araziyi sula- mak için İsralin senelerdenberi tahak kukuna çalıştığı plân'da bilindiği gibi Arapların başlıca meşgalesi, İsrail düşmanlığının sembolü haline gelmiş- tir. Bu itibarla Taberiye gölü olayla- rını Şeria sularının yolunu çevirmek tasarısı ve bunun yankıları içinde mü- talâa etmek de mümkündür. Bundan evvel İsrail, işi (sağlama bağlamak için, Şeria sularını oOdaha kuzeyden, Taberiyeye dökülmeden ev- vel tutmak niyetile ise girişmişti. Hu- le bataklıklarının kurutulması faali- yeti de yine bu son olaylar gibi çar- Ben Gurion Meseleler o ortasında pışmalara yol açmış, iki taraftan ölen- ler olmuş ve mesele yine Güvenlik Konseyine gitmişti. Gerçekten, Hule bataklıkları müterekename ile ihdas edilmiş olan silâhtan tecrit edilmiş bölgeye dahildi. Buna mukabil bugün- kü hâdiseye sahne olan Taberiye gö- lü tamamen İsrail toprakları içinde- dir. O halde çatışma neden çıktı? karakol İsrailliler Şeria sularının yatağını değiştirmek teşebbüsünün Araplar arasında uyandırdığı tehlikeli reaksi- yonları hesaba katarak, bu defa suyu doğrudan doğruya kendi toprakları ü- zerinde bulunan Taberiye gölünden te - mine kalkıştılar. Bu maksatla pompa- lama tesisleri kuruldu. Fakat Taberi- yemin kuzey o doğusundaki Suriye ka- Kuzeydeki DÜNYADA OLUP BİTENLER rakolu göl üzerindeki her türlü faali- yeti izac etmekte idi. Balıkçılık çalış- maları gibi bu tulumba tesisleri de her gün İsrail karakolundan açılan ateşle Taberiyeyi bir "muharebe gölü" hali- ne getirmişti. İsrail kuvvetleri bu tah- riklere zaman zaman cevap veriyorlar di. Fakat 17 Martta verilen cevap bi- raz sertçe oldu. Zırhlı vasıtalarla ha- rekete geçen İsrail kuvvetleri askerlik ten tecrit edilmiş bölgeyi de, Suriye karakolunu da çiğnediler. Ortada açık bir tecavüz vardı. Ancak, bu tecavüz devamlı tahriklerin neticesiydi. Gü- venlik Konseyinde İngiliz, Amerikan ve Fransız delegeleri bu hususu belirt inekten hali kalmadılar, lan ve kabul edilen karar-tasarısında bu keyfiyet gereği gibi aksettirilme- di. Böyle olunca da İsrail ortada "Mü- tecaviz" olarak kaldı. Bir gün sonra İsrail parlâmento- sunda Başbakan Ben Gurion'un izaha- tından ve sert bir şekilde Güvenlik riç - kararı takbih eden bir karar al- makta idiler. Bu münasebetle Ameri- ka ve İngilterenin tutumları hakkın- da sarfedilen sözler, yeni olmamakla beraber, olaylara garip bir ışık tut- makta idi. Açık arttırma Güvenlik Konseyinde Mısır tarafın- sarısının tasvibi -Fransanın hariç - oy birliği ile olmuştur. Nadir hallerden olarak Sovyet Rusya ile A- merikanın aynı -istikâmette oreye ve- rildikleri görülmüştür. Yalnız Fran- sa, Araplara yaranma yolundaki açık arttırmaya katılmamıştır. Bu "yaran- ma" ve "a Ni rail parlamentosundaki dan alınmıştır. Gerçekten, Batılılar,- bir kere daha Arap âleminde Sovyet nüfuz ve sempatisinin yükselmesi pa- hasına İsraili tutmaktan çekinmiş gi- bi görünmüşlerdir. İsrail nasıl olsa Batılılardan yanadır, bütün iktisadi- yatını Batıya yöneltmiştir. Ortak Pa- zara girmeye taliptir vesaire gibi fi- kirlerin kararda âmil olduğu intibaı uyanmıştır. Buna karşılık Batılılarla Araplar nezdinde ne kazandıkları pek belli değildir ve daha uzun zaman da belli olmayacak gibidir. Bütün bu haklı Veya haksızı mülâ- hazaların dışında işin pek parlak bir tarafı, bir incisi vardır ki, o da İs- raile yapılan tavsiyedir. İsraile, biz- zat ihkakı haktan vazgeçmesi, yani silâhlı kuvvetlerine güvenmek- tense Birleşmiş - Milletlere güvenme-

Bu sayıdan diğer sayfalar: