4 Mart 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

4 Mart 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Mart 1090 4 Mart 1929 —7 KŞAMDAN AKŞAMA 'debiyatta ahlâk (*Ebenin hatıratı, münasebetiyk ). Eski nesil, bol çarşafın altında, Ly.ı mayal bir kadın bileği, bir | din baldırı seçecek olursa, ü Kararır, başı dumanlanır, kendini Saybetme derecelerine — gelirdi. Halbuki, yeni nesil, yarı çıplak kadınlarla, yazın plâjlara, kışın balolara giderken, sinirlerinde bir tepreniş dahi duymiyabiliyor Binaen aleyh, eskiler, yenilerin Fihniyetini kendi manevi arşın- lariyle ölçmeye kalkıştıkları tak- dirde yamılacaklarına emin olma- lıdırlar. nat ve edebiyat da, hayatın bir parçasıdır. ve aynı kaziyye orada da çaridir. Zamanımızda ya- zılan bir eserin ahlâki yahut gayrı ahlâkiliği, — modeli — çıplaklığına bakarak anlaşılmaz. Bunun aksini kabul edersek, — kadınları incir yapraksız teşhir eden müzeleri | ilerini * bahi , ; - mecmaalarını ise “nisbeten Tâkâ,, saymamız lâzım gelirdi. utmamalı ki, ekseriyet riyle, bir tül, bir “incir yaprağı,, daha ziyade tahrik edicidir ... Ahlâksızlığın başı, kapalılıktadır: “İnsanlar, girliye karşı haristirler,, desem, orijinal bir söz söylemiş olmam. İstanbulun namuslu kadın” ları, medeni bir tarzda açıldık - tan, sonra, bir çok fahişeler, uçkurlu çarşafa bürünerek müş- teri avma çıktılar. Bütün bu tafsilâtı verdikten sonra, beni, çalıştığım müessese- nin sahiplerine mektupla şil eden Aavukat beye hatırlatmak İsterim ki, Tıp fakültesinde, bir teşrih hacasının, vücutları soyması, bastalıkları kızlı erkekli talebeye göstermesi nasıl ahlâksızlık değil; bil'akis bir vazife ise; — içlimat bastalıkları şerhetmek de bir mu- harrir için aynı suretle caizdir. Bu işin mikyası, Avrupai zih- niyettir. Dava vekili beyin zehabı hilâfına iddia ediyorum ki, Av- rupaldarca ahlâklı olan her şey, bizim için de ahlâklıdır. Şark ah- iâkma ise ihtiyacımız yok: O, ku- ranu vustaidir! Esası tıbbi olan * Ebenin hatıratı , , asri bir zih- " miyetle tedkik edildiği takdirde, | ayrı ahlâki olmak şöyle dursun, K ahlaki de değil, ahlâki bir eserdir. (Vâ - Nü Asker kaçağı Acaba 12 sene nerede vakıt geçirmiş ? Fransada harp zamanında cep- seden saçan Latör isminde bir adam 12 senelik bir gaybubetten sonra geçenlerde birdenbire kö- yüne gelmiş ve herkesi hayretler içinde bırakmıştır. Bütün köy halkı Latörün etrafını sarmışlar ve büyük bir merakla şimdiye kadar nerelerde olduğunu ken- disine sormuşlardır. Latör bütün bunlara karşı şu cevabı ver — Eğer benimle beraber gı miş olsaydınız nerelerde olduğumu görürdünüz.. Latör köyünde kalmış ve bu müddet zarfında askerden kaçtığı için ağır cezaya çarpılacağını ve bütün mallarının da ailesi tarafından — satıldığını anlamıştır. Bu iki fena halleri Latör yine kayıplara karışmıt Şimdi bütün köy halkı bu esre rengiz adamm nerelere saklandı- ni merak etmektedir. | Emanet büyük bir | fak olanlara bu 1000 liranın ve- | piyes intihap etmi | müsabaka açmağı vazifesi hari- bir kaç saat | iyi piyes müsabaka açmak istiyor Darülbedayiin bu sene yeniden temsil ettiği piyesler, kimseyi memnun etmemiştir. Şehremaneti bunu nazarı dikkata| almış ve bütcasina 1000 lira tah- sisat koymuştı Emanet Darülfünuna müracâat etmiş ve iyi piyes yazılması için Darülfünun bir müsabaka aç yasını, bu müsabakada muvaf- rilmesini bildirmiştir. Darüfünun ve böyle bir cinde görmüş ve Emanetin tekli- fini reddetmiştir. Rıı:yadaıı kasaplık hayvan geliyor| lan memlekehmııe ve i miktarda kasap- hal — edilmektedir. Dün Arslan vapurile şehrimize k gelmiştir. Bu hayvanların arasında 800 kiloluk kırım inek- leri bulunuyor. Emanetin fidanlığı Yakında hir çok fidanlar piyasaya çıkarılacak Şehremaneti Yıldızda bir fidan- lık tesis etmişti. Bu sene soğuk- lar şiddetli devam ettiğinden fi- danlardan çoğu çürümüştür. An- “ak enmekânlar içinde yetiştirilen fidanlar fazladır. Bu fidanlar ara- | sında meyvalı ve meyvasız ağaç- | lar vardır. Şehremaneti, ağaçların memle- ketimizde — tekessürü için fidan yetiştirmeye büyük bir ehemmiyet veriyor. Bu sene camekânlıkta yetiştirilen fidanlar, havalar açar Aaçmaz ucuz bir fiat ile piyasaya çıkarılarak satılacaklır. Bu fidan- lar içinde çok nadide agaçlar Abdülhak Hamit Beyin piyesi İntihabından sonra Ankaraya giden İstanbul mebusu Şairi Âzam Abdülhak Hamit Bey Ankaradan şehrimize gelmişti. Hamit Bey piyesine burada devam edecektir. Abdülhak Hamit bey bir müddet şehrimizde kalacak ve bilâhara tekrar Ankaraya gidecektir. Türkiye imar hankası Türkiye imar bankası heyet içtimamı aktetmişt Bankanın bilançolarına göre se- lik safi kazancı 25 bin liradır. Türkiye imar bankasının serma- yedarlarını mühendisler teşkil et- mektedir. Banka geçen - sene açılmıştı. Elektrik ve motörculuk mektebi Elektrik ve motörculuk mekte- bine Maarif ve İktisat vekâletleri tarafından yardım edilecektir. Bu mektep geçen sene açılmış az zamanda sanayi hayatımıza mo- tör, ve elektrik işlerinden anla- yan gençler yetiştirmiştir. Mektep faaliyetini tevsi etmek zaruretin- dedir. Ticaret odası bu mektebe şimdilik 500 liralık bir yardımda bulunacaktır. Maarif vekâleti de ayrıca tah- sisat vaz edecektir. Rıhtım üzerinde kalan ticari eşya Son günler zayfında tarda ticari eşya geldi niden antrepo buhranı baş gös- termiştir. Rıhtım, sirkeci kayık iskelesine kadar kâmilen eşya ile dolmuştur Mahmut paşada Bayramın — yaklaşması üzerine Mahmut paşada faaliyet başlamış- tır; sokaklarda mendil, çorap sa- tanlar çoktur. Yalnız dünkü kar bu faaliyeti bir parça durdurmuş- tar. Z-oklahiriler azalıyor Son seneler zarfında Teblebici- lerin mıktarı azalmıştır; buna rağ- men mahalle aralarıda kurşün boru, çinko parçası mukabilinde i veren bir çok satıcı vardı z bu. satıcılardan - birini Hayvan hastanesinde bir senede tedavi edilen hayvanlar Fatihteki şehir hayvan hasta- hanesinde 1928 sei 802 beyğir, 106 katır, 45 merkep 22 sığır, 128 koyun, 86 keçi, 128 köpek, 108 kedi, 110 ehli kuşlar ki 1857 hâyvan tedavi edilmiştir. Tapu idaresinde işler durdu Ferağ harçlarının tenzili hakkın- da tanzım edilen kanun layıhası- nn B. M. Meclisine sevkedildi yazmiştık. Ferağ harçlârı binde 55 den binde 35e tenzil edileceğinden kanunun tatbikine başlanmasını müteakip daha ziyade Ferağ mu- amelesi yapılacaktır. Tapu idaresinde işleri olanlardan | bir çoğu Harç kanunupun tebli- iğinden sonra muamelelerine devam etmek üzere, işlerini takip etmi 'yorlar. kanun Meelise sevkedil iğine dair haberler intişar etti denberi muamele azalmıştır. | Liman işleri * Şirket müdürü Hamdi Bey Ankaraya gitti Liman şirketi müdürü Hamdi B. dün Ankaraye gitmiştir. Ham- . Ankarada Liman şirketinin müstakbel — vaziyeti — hakkında vekâletle temas edcektir. Liman işlerinin bir elden idare- sine ait kanun layıhası bugünler- de ikmal edilmek özeredir. Evelce yazdığımız gibi kanun layıhasında Liman şirketinin ilğa- ama dair bir hayat vardır. Liman işlerinin bir emanet halinde idare edileceği söyleniyor. Anadolu şimendüferleri Anadolu Demir yolları İşletme müdürlüğünün İstanbuldan Anka- raya nakledileceğini yazmıştık. Behiç Beyin Nafia Vekâletine tayininden beri işletme — işle idare eden işletme müdürü vasfi Beyin Hareket Dairesi baş mü- fettişligine tayin edileceğini haber aldık. Ticaret odası Kongra"bı; gün ikinci ictimaını aktedecek Ticaret odası kongrası bu gün ikinci içtimamı aktedecektir. Bu günkü toplanmada sanayi kredisi görüşülecektir. Sanayi —meselesi bir kaç günden beri encümende müzakere edil raber, Emanete tevdi edilmişti. Vakıf sular, 2 sene evel devre- dildiği halde, suların ” varidatı, Emanet ile evkaf arasındaki ihti- laftan dolayi son günlere kadar verilmemişti. Bu ihtilâf halledil- diğinden artık su varidatı Ema- nete geçecektir. Ancak münhasıran suya taalluk eden vakıflarla diğer hususata müteallık vakıfların tetkikatı çok uzun sürüyor. Çünki bu vakıfna- meler, eski bir lisan ile yazıldığı için tefriki müşkülâtı celbetmek- tedir. izmir sergisinde madalya alanlar İzmir 9 eylul - sergisine iştirak edenlerden 28 tacire altun ma- dalya - veri Madalyaların ren oda tarafından | — Haberin — var mı? — Müjı Çocuk - haftası geliyor. Galiba mektepler tatil olacak. — Tamam, - buldunl.. — Çocuk Haritaya bakmalı reddin hoca günlerden bir gün her nasılsa şeytana uyarak içmiş evine giderken bir köşe başında / sızmış kalmış.. Muzibin biri hemen Hocanın yanına yake laşmış o meşhur “Çönber sakalını kökünden traş etmiş sonra da cübbesini — çıkararak — kendisi giyr Neden sonra Hoca gözlerini açınca ne görsün ? Sırtta cübbe nâmevcut, sakalın yerinde poyraz- lar esiyor . Cübbesini, sakalını görmeyince Hocayı bir telaş bir düşünce almış. yanından geçenler bu. cübbesiz matruş Aadam, tanıyamamışlar.. Asıl işit tahafı hoca da kendi kendisinden şüphelenmeğe başla- alış.. O csnada oradan geçen bekçi Hocaya yaklaşarak sormuş: — Sen kimsin ? Hoca parmagı ile kendi evini göstererek demiş ki — Kuzum Ağa şu kapıyı çal, hanıma sor eğer efendi evde İse ben Nasreddin hoca diğilim, eğer * yoksa ben Nasreddin hacayım... Evelden İstanbul denilince yaz- ları pek okadar sicâk olmayan kışları mülâim geçen, mutedil havalı bir şehir akla ” gelirdi son zamanlarda İstanbula — bir şeyler oldu. Denizde iki metro kalınlığında buz, karada arşın arşın kar yeni Cami avlusunda buzdan kulübeler, Yaz geldi sıcaktan ölenler oldu, kiş geldi soğuktan donanlar oldu. İnsan; denizlerinde koca koca buz parçaları yüzen bu şehire bak- tıkça kendisini İstanbulda - diğil kutupla zannediyor. Hani birisi çıkıp ta: — Bu şehrin ismi İstanbul mu allah aşkına? Diye sorsa, Nasraddin hoca gibi evvela haritaya bakmalı. Eğer Vözmiriembaska bir İstanbul daha yoksa © zamaki BE — Evet.. Demeli.. Hikmet Feridun Mesai hürriyeti Bir işçi için yüzlerce polis nöbet bekliyor İngiliz kananu — ve * nizamları garip maddelerle - doludur. - Bu kanunlar mucibince mesai taar- yuzdan masundur. Bir fabrikanın yahut bir modanın bütün amelesi terki işgal edip yalnız bir işçi çalışacak olsa kanun bu - işçinin himayesi için bir bölük askere, yahut bir müfreze polis lüzum olsa bile bükümet kanun muci- bince bu işciyi himaye eylemek mecburiyetindedir. Son günlerde İngilterede Mon- mountti — mıntakasında - Rakvein namındaki bir madenin umum amelesi terki işgal eder. Yalnır bir işçi arkadaşlarına tabi olmuya- rak maden kuyusunda kalır. Ter- ki eşgal eden işçiler. kendilerin- den ayrılan işçiye taarruz dene gelince bükümet madene bir polis müfrezesi gönderir. Mü- tearrızlar dağılmadıklarından za- bıta ameleye hücüm eder. Bu müsademede ameleden on bir kişi: yaralanır. Tek işci bu hadiseden yılmayıp gün yüzlerce polis bu işciyi himâye için maden — kuyusunun ağzını haftasında gene büyükler eğlenirl —a bekliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: