18 Ağustos 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

18 Ağustos 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA Yeni tefrikamız (Du macar Şahesorine dair malümat ) Bizim nasıl Leyla ile Mecnun diye edebiyata geçmiş bir halk Macarların da, masalımız vars Sabırlı Griselidis isminde, pek sevdikceri bir hikâye vardır. Bu -hikâye, köylerde, şehirlerde, asırlarca, nesilden nesle intikal erder durar. Meşhur macar şair ve nasirleri, aym mevzuu, defa- darla — yazmışlardı. Hattâ, diğer milletlere mensup birçok — eski edipler bile, Sabırlı Griselidis'e dair kalem oynatmışlardır. Muasırımız macar ediplerinden, beynelmilel şöhreti haiz Zoltan Ambrus, bu halk bikâyesini yeni baştan / canlandırmıştır. Yazdığı eserin ilk kısmında, vakayı, oldu- Bu gibi, kendine has zarif V: anlatıyor. Bu kısımda, gözür önünde bir derebey hayatı canla- Şatolar, - avlar, - düyünler, ide — köylüler, - çamaşır kolaycacık / karı zalim derebeyinin değiştirmeler, - biçare köylü kızı Griselidis'e neler de neler ettiği,*- kızın çektiği iztiraplar, fakat sabrüta- Hammülü neticesi, en sonunda na- Sıl mesut ve bahtiyar olduğu..— İkinci kısımda ise, edip, halk | bikâyesini, —dimağında hayalen temadi ettiriyor. İşte, —macar Muharririnin büyük zekâsı asıl burada gözükmektedir.Cidden şayanı hayret bir ailem kallem ile, halk bikâyesine , — bambaşka, — hattâ | maküs bir cereyan verebiliyor . Kahramanları, —(tabüliği hiç bozmadan) — ilk kısımda gö- ründüklerine tamamen zıt şekilde gösterebiliyor... Ve, binnetice, bir kadının ne şeytan olduğunu, - hattâ, en mazlum, en biçare göründüğü mevkide bile, bakikati halde, on parmağını burnu üzerine koyarak, erkeğin arkasından: — Guğuvukl- diyecek vaziyette olduğunu iddia ve isbat ediyor. Fakat bütün bunları, öyle bir tahkiye ile, “öyle zarif bir tarzda yapıyor ki. Karilerimin, bugün 4-üncü sahi- famızda başlıyan KADIN SABRI tefrikasından hoşlanacaklarını zan- netmekteyim. (Va - Nü) Fransız gençleri 40 talebe tatil mevsimini Berlinde geçiriyor Mekteplerin tatili münasebetiyle Fransadan kırk mektepli başların- da muallimleri olduğu halde Ber- lin şehremanetine misafir gelmiş- | lerdir. Berlin belediyesi tatil münase- betile kapalı olan mekteplerden birini Fransız gençlerinin ikamet- lerine tahsis etmiştir. Fransızlar mektebin geniş parkından Alman talebe ile birlikte kardeş gibi yaşıyorlar. Fransız muallimi Alman genç- lerine Fransızça, Alman muallimi Vde fransız gençlerine Almanca ders veriyor. Derslerden sonra spor, oyun, banyo ve tenezzüh ile vakıt gı n Kardeş gibi yaşayan bu fransız ve alman çocuklarının ” ekserisi 1914 sınıfına mensup alamanların evladıdır. Harbi umumide birbiri- nin boğazına sarilanların evlâdı arasındaki bu dostluk iki milletin bissiyatında ne kadar büyük ta- havvül vuku bulduğunu gösteriyor. Yerli malları ve resim sergileri Yerli malları sergisini ziyaret edenlerin mıktarı çoğalıyor. Ser- i len kalabalık resim sc ziyaret etmektedir. Re- de- duhuliyeyi kaldır- Et fiatleri Etin daha dört beş | kuruş ucuzlaması ümit ediliyor fık. Filhakika et fiatlerin: zül devam ediyor. Şehrimiz mata göre Anadolunun koyun yetiş- tiren yerlerinden İstanbula eylül iptidalarında çok mikdarda ko- yun sevkedilecektir. Celepler bu maksatla şimdiden tertibat almış- lardır. Bu sürüler gelmeğe başladık- tan sonra et fiatlerinin 4-5 ku- ruş daha düşeceği muhakkak gö- rülüyor. Et ucuzlaması, yağmurlar başlayıncaya kadar devam ede- cektir. Hileli makarnalar Şehremaneti müfettişleri tara- fından — makarnaların — muayene edilmekte olduğu yazılmıştı. Müfettişler yalnız bakkallarda muayene yapmaktadırlar. Hileli makarna sattığı görülen bir bak- kal ceza verince fabrika sahibin: müracaat ediyor, fabrika sahibi bakkalın cezasını tazmin ediyor Bu süretle fabrika sahibi bileli malını bakkal vasıtasile sürmek- tedir. Zirai tetkiler İktisat vekâleti mütehas- sısları seyahata çıkıyor. İktisat vekâleti Vekillik müte- hasıslarını — ihtisaslarma — taallük eden hususlarda — memleketimiz dahilinde tatbikatta bulunmalarını kararlaştırmıştır. Vekillik tarafın- bir seyahat programı hazırlanmıştır. Bu hususta aldığımız malümata göre İktisat Vekilliği alman müta- hassısları şefi Profesör Oldenberg ile muavini Vent ve tercümanı Edip B. uzun bir tetkik seyaha- tine çıkacaklardır. Profesör Öldenberg ve “arka- | daşları - Ankaradan Eskişehre, oradan Afyona Uşşak şeker fab- rikasını tetkik etmek üzere Uşşaka | oradan da Mağnisa, İzmir, Aydın Balıkesir, Kepsut, Bursa İstanbul Alpullu şeker fabrikası, Kırklareli, Adapazarı tarikile Ankaraya av- det edeceklerdir. Emrazı nebatiye — mütehassısı Profesör Müller de asistan V: beyle birlikte Karadeniz sahillerinde| tetkikatta bulunacaklardır. Haşarat mütehassısı M. Tüvöl- för iki türk asistanı ile haşaratın bulunduğu Adana, Cebelibereket ve Gazi Ayıntabı ziyaret edecektir. Nasıl tanıyo;lar! Trakyada Bağdat ticaret odası olur mu? Amerikada bir müessese tara- fından beynelmilel ticaret odaları mamile bir rehber neşredilmiştir. Bu kitapta her — memlekette bulunan ticaret odaları hakkında malümat verilmektedir. Amerikan Müessesesinin neşrettiği bu reh- berde memleketimizdeki odalar ha- kkında malümat vardır.Bu malümata göre Türkiyede dört ticraet odası vardır. Fakat işin garibi bu oda- lardan / birinin Bağdat — ticaret | odası olmasıdırl... Anadoludan fazla koyun gel- | diği fiatlerinin - günden c düşmekte olduğunu yazmış. e tenez- ŞEHİR HABERLERİ Kadın samiler Mahkemelerde kadın samilerin ziyadeliği nazarı dikkati celbet- mektedir. Muhakeme dinlemeğe gelen kadınlar arasında gençler, ihtiyarlar, çoluğunu çocuğunu beraber getirenler ” vardır. Bazı kadınlar da bir — mahkemeden çıkıp öbür mahkemeye girmekte- dirler. Sonra her muhakemenin kadın sa: başka — başkadı Meselâ genç rını, orta yaşlılar cinayet muh: kemelerini takip etmektedirler. Küçtük dilenciler İstanbulda dilenci çocukların ine ziyadeleş- mıktarı günden mektedir. Pek küçük yaştan il baren dilenciliğe başlayan çocul lar tenbelliğe adam akıllı alış- makta ve cemiyet için muzır bir uzuv olarak yetişmektedirler. Da- rül'aceze idaresi bu küçük dilenci- leri bir çatı altında — toplayıp okutsa memlekete pek büyük bir | bizmet etmiş olur. | Musolininin tatili İtalya baş vekili M. Musolini tatil zamanını İtalyanın şimalinde ailesi ile birlikte bir çiflikte ge- çiriyor. M. Musolininin en büyük eğlencesi küçük çocuğunu bah- çede omuzları üstünde gezdir- mektir. Sokakları tenvir Bir çok yerlere . yeniden elektirik lambası konacak Şehremaneti, elektrik ve hava gazı şirketlerile anlaşarak şehrin bir çok mantıkalarına yeniden ve meccani fener talik ettirecekti. Bu fenerlerden bir kısmı talik edildiği halde, diğer bir kısmı henüz mahallerine konmamıştır. Günler kısalmağa başladığın- n geceleri, Si Gi ihtiyacı bir kat daha çoğalmıştır. Emanet, yeni mukavelename - ile şimdiye kadar asılmayan fener- lerin bir an evel sokaklara kon- masını alâkadarlara emretmiştir. iran sefiri kim olacak? İran Hariciye mezaretine tayin edilen Ankara sefiri Frugi hanın halefi henüz teayyün etmemiştir. Sefaret müsteşarı Sait han ile sefaret erkânından ekserisi An- karada bulunuyorlar. Aldıgımız malümata göre Tür- f ik at aşapdaki. siyaki ye et günden güne in- kişaf ettiğinden İranın Ankara sefirliği uzun müddet münhal kab- mayacaktır. Yeni İran sefirinin kim olacağı henüz malüm olma- makla beraber İranın maruf rica- linden / birinin tayin - edileceği muhakkak görülüyor. Bakkallar Büyük bir sergi açmağa karar verdiler Bakkallar cemiyeti yakında bü- yük bir mevaddı gıdaiye sergisi Aaçmağa karar vermiştir. Bu ser- ginin —gayesi memleketimizde çıkan gidaf mevaddı halka tanıt- tırmaktır. Sergide memleketimizde yapılan konserveler, salam, sucuk, pas- tırma, her nevi yağlar, tuzlu ba- lıklar ve saire teşhir edilecektir. Mekteplerde hikmet ve kimya dersleri Orta mekteplerle liselerden me- zun bulunan gençlerin yalnız âli mekteplere girebilecek ilmi evsaf ve müktesebatta değil, ali tahsil görmeksizin hayatta muvaffak ola- bilmeleri için orta mektep ve lise programlarında fenni derslere ehemmiyet verilmesi takarrür et- miştir. Bu maksadı tam bir surette temin etmek üzere liselerdeki kimya ve fizik laburatuvarlarına ehemmiyet verilecektir. Yüksek maden mektebi İktisat — vekâleti Zonguldakta bulunan yüksek maden mektebine daha ziyade ehemmiyet verecektir. Vekâlet bu sene yeni binalar inşası için bütçeye lâzım gelen tahsisatı koymuştur. Bundan başka mektebe merbut olmak üzere bir enstitü tesis edi- lecektir. Zonguldak ormanları Bir alman ve ingiliz grupu Zonguldak ormanlarında tetkikata başlamıştır. — Grüp — Zonguldak, Zafranbolu ormanlarını işletmek arzusundadır. Grup şimdilik or- manlarda tetkikat yapacaktır. Grupun fen heyetleri dört kısma ayrılmışlardır. Hükümet tetkikatın orman — mektebi mürakabesine | | müderrislerinden Esat Muhlis beyi | memur etmiştir. Mecmualar arasında: Bu ne biçim iskemle? San'atkâr mı mu- erine müessir olur, yoksa muhiti mi sanatkârın?. Bu mesele uzun zamandan beri tetkik edi- len bir mevzudur. Hiç şüphe yoktur ki muhitin san'atkâra, san- atkârın da muhiti üzerine bir çok tesirleri vardır. Bunun “San'atkâr mı muhitinin üzerine müe olur, muhitimi san'atkârın?,, suali biraz da “Tavuk mu yumur- tadan çıkmıştır, yoksa yumurta mı tavuktan? ,, Sualine benzer.. Ta- vuk olmayınca yumurta, yumurta olmayınca tavuk çıkmaz.. - Vakıa san'atkârın muhiti üzerine tesiri inkâr edilemez' fakat o muhit ve © muhitin tesirleri de olmasa sa- n'atkâr çıkmaz. Peyami Safa beyin bu haftaki Uyamışta bu mevzu etrafında “Kendi kendine zincir vuran deli,, isminde güzel bir makalesi var. Peyami Safa beye nazaran san'at- kâr muhitine intibak etmeyen bir adamdır. Muhit tesiri ile deği- şen bir adam değil etrafındaki bir çok kıymetleri değiştiren bir adam. Peyami bey san'atkârı gene san'atkâr gözü ile görmektedir. Uyanışın bu sayısında bir nesir varki nefis |... İşte bu yazıdan ay- nen bir parça: Ve bir iskemle boş.. Bu iskemle niçin boş? Niçin bu iskemle boş ? Bu iskemle boş olmamalıydı ? Bu iskemle sarışın.. Hayır. Kumral mı? Yok siyah saçlı. Aman satırların ” sonundaki - sıra Sıra “boş, Jar, Sıra sıra “mi?, me?, mü? , mi?,, leri görüp bu- Her halde nasirin bahsettiği bu/ sarı saçlı, siyah gözlü, esmer is- kentle sizin bizim bildiğimiz otur- mağa mahsus dört ayaklı iskemle olmasa gerekl... Biz fani kulların böyle yüksek san'atkâr iskemlesine — oturmak haddine mi düşmüş? Mecmuada - Ercüment Behzat beyin * Senfonisi , Kâzım Nami beyin “ Üç devir, üç, şairi, Sadri Etem — beyin “ Büyüsü , çok güzeldir. Resimli ay — Bu ay, çıkan nüs- hada F. Celâlettin beyin bir bikâ- yesi var. » Teknik ve mevzu itibari mile eskimiş bir çok Bu hikâyedeki aşk, bugünün aşkı değilde Leylâ ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kanber aşkı... Bereket versin bu yazıdaki yatlığı M. Zekeriya beyin Halk okutma mevzuuna dair yazısı, İl- hami Bekir beyin şiiri ve ne iyi-adamsın, ismindeki hikâye telâfi ediyor. Yevmni, Siyan” yazete İDARENANE — acımusluk sekağı Telgraf adreslı “Akgam, İstanbul, Telelon : yazı İşleri içini İti 1616 Telefon * İdare işleri içler çe TASI Gönderiler yanlar, sahibine iade edilmen ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içini Seneliği 1700, ait aylıı S60, Uç aylığı $00 kuruş. Benebi memleketler içinı Seneliği 2000; elt aylığı 16007 Üç aylığı 900 kunuştur, Gezelemiz Oüalarden habal semm

Bu sayıdan diğer sayfalar: