17 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

17 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadın ve Erkek (Tramvay şirketi'nin dikkatına ) Tramvayda 6 kişilik oturacak boş yer var: 3ü en önde, 3ü en arkadal İçeriye 3 kadın girdi; ve en öne oturmadı; en arkaya oturdu. Derken, öteki durakta 3 erkek bindi. Bunlar da, başka yer olma- in, €en öndeki 3 boş ma- kucağında altmışlık! çocuk var. Öbürü Öndeki 2 erkek, derhal kalktı; bunlara yer verdi Derken efendim, bir zibidi, düt- türüleylâ — hanım zuhür eyledi. “Sufrajet,, midir. “feminist,, nedir?En ön sırada oturan erkeğin önünde dimdirek dineldi: Erkekte “hareket yok. Kadın, göyle bir, kaşlarını çattı: — Kalkınız! Herkeste, hayret!.. En önde oturan erkek, bu na- danca ihtar üzerine sordu: — Niçin kalkacakmışım? — Kalkacaksınız iştel Kadı- lara hürmet erkeklerin borcudur. — Affedersiniz, Hanmefendi, bakınız iki biraderim, sizden evel tramvaya binen çocuklu ve ihtiyar Kadınlara — kendiliklerinden yer verdiler. Halbuki, siz, maşallah, benden — kuvvetlisiniz. hakkında / ise,,, yirmiden ziyade olduğanuzu söylesem “on dokuzundaydim!, diye kıyametle- Ti koparacaksınız ki, iş gllp sahibi de; zın yani kocanızın evinde yan gee hazır yiyoramuz, Ben e Mmarangozum. — Yaşım 451 OD a 0 a a çalışırım. Şimdi de işten dönüyo- rum. Ne ğe size — yer vereyim? — Burası, kadınların - yeridir! Nezaketen değilse bile nizamen 'yer vermeğe mecbursunuz! ., — Allah Allahl Perdeli devir- ““ler çoktan geçtil Erkeklerle ka- 4 ların müsavatını iddia eden geze (Siz hanımlaranız. - Demin tramvaya - bindiğim - vakit, arkada kadınlar oturuyordu. Ben de bilmecburiye buraya oturmak mecburiyetin de kaldım. O halde. — O haldesi filân yok!. Kal kacaksınız! Kalkacaksınız! Kalka- Hanım, pek asabi şeymiş. Aya- Şini hişımla yere vurdü; arkasına konulmuş matbu bi gösterdi: — Bkılmıl ıHıkın! Ökuyun iştel okuyun Yüksek sesle okudu: İstanbul Tramvay Şirketi 1 — Hiç bir erkek yolcu (arabasın Gitiği istikemelte) kadınlara ait olan ilk sırada oturmuyacaktır. 2 — Arabada başka boş yer bulunma- df zaman, kadınlara ait ölan sıralardan ancak ikinci .sıra kadın yoleü zohür etmedikçe erkekler tarafından Işgal edile- bilecektir, Tramvay şirketi ya bu müna- sebetsiz ilânı kaldırmalı; yabut da bu ilânın yanına şöyle bir ilân ilâve etmeli: 1 — Hiç bir: kodın yolcu (arabanın arka tarafında erkeklers ait olan ilk sırada oluramıyı £ — Arabalarin Taamadığı zaman, erköklere ai dam ancak İkincl — sira, erkek - yolci har etmedikçe kadınlar tarafından işgal edilebilecektir. başka.' boş yer bu: lar Kadınlarla erkekler arasında müsavat ancak böyle temin edi- lebilir. Aksi taktirde, hemşirele- rimin nazarı dikkatini celbederim: Viyana'da (Erkekleri kadınlar- dan siyanet kongresi) toplanmış.. Bizim erkekler de oraya mürah- has gönderirler ha.. (Hatice Süreyya) rTansada garip bir talâk davası Genç bir kadın kendisine çok hediye getiren kocasından ayrılmak istiyor! Hediye meraklısı koca, gittiği şehirlerden getirdiği hediyeleri zevcesinin arkadaşına vermeğe başlayınca Hadiseden ho: Madam Kler Fransada Liyon şehrinde gayet garip bir talak devası olmuştur : Varsel Klaman. İsniikle bir tüccar vazifesi icabi, sr kaç ayını sefahatla geçirir temsil fabrıkanın mali için bütün Fransa şehirlerini dola- şırmiş. Marselin dünyada en büyük zevkı, pek çok / sevdigi karısma her gittiği şehirde bir hediye almakta imiş. Karısı deli ise bundan hiç hoşlanmazmış. Marselin ber seya hattan gelişinde getirdiği hediye- lereyde KA “Bana bu hediyeleri getire- czğıne parasını ver, ben daha memnun olurum.,, dermiş. Marsel ise: “Benim zevkim her TRİlERİZ S yahrlatselr dlen. bir şeyini getirmektir.,, cevabını vermiş. Nihayel bir gün Marseli fabrika Laypiye Talişlüş. Maklal OF gördüğü kürkdere dayanamaı Ve Liliye samur bir. manto mıştır. eyahâttan avdet ettiği gün karısına mantoyu verdiği zamat kızılca kıyamet kopmuş, Marsel mantoyu getirdiğine bin peşiman olmuş ve bir daha karısına hediye getirmiyeceğine yemin etmiştir. Aradan aylar geçmiş Marsel gene seyabata gitmiş, kendini zaptedemiyerek bir saatli bilezik almıştır. Avdetinde Lili ile kavga etmekten - korktuğu / için karısının mektep arkadaşı Mariye hediye ve karısına bunu söyle- memesini rica etmiştir. Mari, bir çok teşekkür ettikten sonra, bu vaatte bulunmuştur. Marsel bundan sonra her seya- hatından getirdiği hediyeleri Ma- riye vermeğe başlamıştır. Lili de mederek memnun olmuştur. Bir gün Marsel Venediğe 5.1— 'nedik dantellerinden almıştır. Bunları Mariye vermek - içi 'ya gelmiş kocasını Marinin evin- de görünce , aralarında gayri artık, kocasının akıllandığma hük- miş, oradan gelirken meşhur gittiği gün tesadüfen Lilide or meşru bir. münasebet “olduğuna Madam Klıııııııııı arkadaşı Marsel Kleman hükmederek kıyametler koparmış, 've boşanacağım söyliyerek git- miştir. Zavallı Marsel söyleyeceğini şa- Şırmış, karısnı takiben çikmış, fakat Lili dinlemeyerek annesinin evine gitmiş ve talâk telep etmiştir. Marsel mahkemede bütün mese- leyi teferrüatile anlatmış ve karısını çıldırasıya sevdiğini, yalnız hediye vermekten duyduğu zevkten geçe- mediği için karısının arkadaşına, Lilinin istediği şeyleri verdiğini söyleyince reis Liliye : — Siz ne garip kadınsınız ? Hediye yerine para istemekten vaz geçiniz. Kocanızın size getir- diği hediyeleri kabul ediniz. Hem onu memnun edersiniz , hem başka kadınlara kocanızın parası gitmez. * Böyle çocukça bir sebep için, talâk kararı veremem. nizin - getireceği — hediye yüzle kabul edeceksiniz, demiş, ve Lili ile Marseli barıştırmağa muvaffak olmuştur. 'Benim şapkam — — Meşhur sinemâ'payitahtı Holivetta melon şapka biçiminde büyük bir bar vardır. İsmi bir, olap Holivatta aa büyük eğlence merkesi ibi döçenmiştir. arlistleri) her gece Bu kahvede toplanırlar. Bilbama Anl Sessiz, eğlencesi kıt Barın dahili de bir şapka içi müşterileri arasındadır. İ Tavan ASlk'paj 4 bari... gamar a Bebasliyen' bu kahvenla gel TIBBİ MÜSAHEBE Tuzla içmeleri hakkında Bir kaç senedir Tuzla içmelerine rağbet çoğaldı. Doktorların tav« siyelerile, birbirinden duyan, bir birine methüsena edenler buraya koşdular.. Bir çok senelerdenberi taşıdıkları — hastalıkları — bir iki günde — Üzerlerinden — atıvermek istediler. Bir kısm hastalar hakı- katen çok istifade etdiler. Bir kısmiZde iyilik yerine mazarrat ünkü; bunlar bünye- sudan istifade edip etmiyeceğini, vücudlarının müta- hammul olup olmadıklarını bir doktora sormadan gitmişlerdi. Hakikaten içmelerin bir çok hastalıklarda bilhassa (kara ciğer hastalıklarında, safra kesı larında, taşlarında.. V.S..) büyüktur. Fakat hastayı tuzlağa gitmeden evvel kendi doktoru girip mua- yene etmelidir. Tesadüfen gördüğüm safra ke- sesi taşı olan bir hastayı yoldan çevirdim. Bu hastanın hem ateşi vardı, hem de safra kesesi şişmiş ağrılar içinde kıvranıyordu, hase tanın tuzlada safra kesesinin pat- layap ölmesi pek mümkündü. tamamile bir nöbet halinde ve yatakta istirahatı mutlakaya müh- taç bir vaziyette Sonra müteverrim hastalar gör- le düm ki dostlarının — tavsi doktoruna bile sormadan gitı ler, devam etmişle, muanı hallerle, zaif düşerek, hastalıkları artarak yatağa düşmüşlerdi. Asıl hayret ettiğim nokta dok- tor olmayanların bu gibi tıbbi, sıhhi tavsiyelerde bulunmalarıdır. ir karın ağrısında hastaya müs- hil vermek için biz bir saat düşünürüz. Halbuki komşunun petcereden retle kaç defalar gördüm... insan başkası hakkında —nasıl maddi ve manevi böyle mesuliyete girebili izim memlekette doktorluğu bilmeyen yok gibidir: Bir mecliste *karnım ağrıyor,, dedinizmi, herkes size bir şey tarif ve tavsiye edeı Kimse de “ben doktor. değilim, aklım ermez, bir. doktora mua- yene olunuz,, demez. Son günlerde İneboludan ge- lerek gene buradan tavsiye ile Tuzlaya gitmiş bir kadın gördüm. Bu zavallının midesinde “Kanser,, yardı. Tuzla sularına bir kaç gün devam etmiş bitkin ve bitap hale i. Bunu da hiç bir doktor . Hep dost tavsiyesi.. acıklı hali - bana bu yazdırdı.... Filhakika satırları kiymetlişbir. arkadaşımız Tuzla içmelerinde bulunuyor.. Fakat görüyoruz Ki bu kâfi gelmiyor.. Buralara — kim karışıyorsa içmelere gelen — hastalara “sıkı ve mecburi bir — muayeneye tabi tutmalıdır. Bu usul suların faydalarını “artıracak, tatbikten — olan — maazeretlerin önüne geçecektir. Bizim halkımıze tavsiyemiz bu içmelerin bir çok hastalıklarda, yerinde ve vaktinde lüzumu kadar almak — şartiyle — faideleri ge kabili inkârdır.. yalnız içmelere giderken, — doktorunuza — sıkı ve aslı bir muayene olmanız, ondan e verilecek nasihatları dinleme» niz lâzımdır... Kaş yapalım de.'cen göz çıkartnıyalım. Dr. Ekrem Emin lün

Bu sayıdan diğer sayfalar: