6 Ocak 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

6 Ocak 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- N a Tenkit Geçende intişar eden "Ailede bütçe mesele serlâvhası altır daki makalemiz üzerine ahpag'la- tımızdan birine rast geldik. Elide “Akşam , gazelesi varıi, İyi düşünen, içtimai mesr!,lerle meğe gül, vukuflu, bi itimaj fi okuduktan sonra rica edebilir miyiz? Gayri ihtiyari: — “İstağfurullah!,, dedi. Bu “istağfurullah,, bizi hayrete düşündükten sonra çok düşün- dürdü. Tenkit fena bir şey midir? Basit her gün kullanılan mana- sında değil, fakat fikir sahasında tenkit fena mıdır? Herkesçe ma- lümdur ki tenkit frenklerde başlı başına bir ilim, bir ihtisas olarak kabul edilmiştir. Bir doktor, edip, bir kimyager denildiği gibi bir münakkit, bir “critigue,, deni- lir. Edebi münakkitler, güzel sanatler münakkitleri, tiyatro ve spor münakkitleri (ki bizde de başlamıştır) tarih münakkitleri vardır. Tenkidin faidesi nedir ? 1 — Bir eseri tenkit edi halka o eserin iyi ve fena cihet- lerini göstermektir, zira ekseri- iyetle halk bir eserin iyi ve ya fena olduğunu hisseder fakat niçin iyi ve ya fena olduğunu tahlil edemez. 2 — O eser bu tenkit saye- sindedirki, edebiyat, sanat ve sahalarında hakiki yerini işgal eder, bir eserin güzel, çok güzel ve ya tekemmüle yakın olması, birinci, ikinci veya vasati mevkie isat edilmesi münak- gayretiledir. Buna binaen bir münakkide lâzım olan başlıca evsaf: 1) Tenkit edeceği fen, — sanat ve y)ı ilim execi Bakkanda'en fak teferruatına kadar vukufu tammı olmak. 2) Açık, mantıki, intizamla — düşünmeye olmak. 3) Tenkit edeceği eserini sahi- bini hiç nazarı itibare almaksızın yani tamamile şahsı ihn yalnız fikri tenkit etmesiaır. bunda her mesleğe tabü ve lâzım olan bususi istidat ve htri meyil zarı- retinden bahsetmek abes olur. Tenkidin manasız, mantıksız itiraz| olmadıgını kabul ettikten sonra garezsiz, doğru bir tenkidi daha doğrusu tahlili arzu etmek her talibi ilmin meşru bir isteği kiç riyazi bir muktedir Bunun içindir ki arkadaşımızın bizim, çok samimi tenkit edilmek arzumuza kaşı: * İstagfurullah ,, diye mukabele etmesi bizi di şündürdü ve bu satırları karala- mağa sevketti Esma Zafir Elma reçelleri Ucuz elmalardan güzel reçeller yapılabilir Hemen her köşe başında elma satıcılarına tesadüf ediliyor. Bun- ların sofrada yenmeğe elverişli olmayan yeşil ve cılız nevilerinden gok güzel reçeller yapılmak müm kündür. Kabuk ve çekerdekleri içinde kaynatılıp süzülen suya şeker ve rendelenmiş elmalar ilâve edi- lerek pek hoş bir reçel yapıla- billir. Yarım okka kuru kaysı akşam- dam islatılır, ertesi günü ayni Bir kaç sene eveline kadar kadınlar arasında şoson meçhul bir şeydi. Halbakı son zamanlarda çok teammüm etti ve türlü türlü şekiller meydana çıktı. resmimiz bu seneki şekillerden bir kaçını gösteriyor. Kocasını öldüren kadınlar Geçen sene Pariste 48 kadın kocasını Fransada kadınlar arasında ko- calarını öldürmek hadiseleri bir afet dalgası halini almiştır. Yalnız — Pariste 929 senesi zarfında 47 kadın kocasını öldürmüştür. Paris cinayet mahkemesi bu kadınlardan kırk üçü hakkında karar vermiştir, Dördünün mab- kemesi henüz devam ediyor. Muhakeme edilen koca katili kadınlardan otuz dördü beraet etmiş, diğerleri de halif cezalara mahküm edilmişlerdir Senenin son günü kırk sekizinde bir kadın kocasını öldürmüştür. Bu katil vakası çok garip olmuş- tur: M. Destrot 48. zevcesi Lo- centin 39 yaşındadır. Koca zengin bir tüccardır. Pa- ris cıvarında Bölenya - ormanına yakın büyük bir evde otururlar. M. Destrot hırsızdan çok kor- kar. Bu sebeple geceleri daima yastığı altında bir tabanca bulun- durür. Leontin ise tabancadan tevahhuş eder, elini bile süremez. Kocası sabahleyin tabancayı kaldırmıya- cak olsa bütün gün yastığın al- tında brakır, yatağın yanına kim- veyi yaklaştırmaz. M. Desotrot karısınm bu kor- kaklığına öteden beri kızıyor, Leontinın tabanca korkusunu gi- dermeğe - çalışıyordu. -Fakat bu i şir re kadar bir netice Nihayet Lesotrat sene başından bir hafta evvel kat'i bir harekete geçmek Küzumunu hissetmiş ve karısını " bahçeye indirerek zorla tabanca kullar alıştırmağa başlamıştır. Locentin ilk gün korkarak yan- | dan yana Kaşımış ve kocası ken- disini ancak mağa M. Desotrat muş ve yazı masasından tabancayı alarak — kocasının — göğsüne iki el ateş etmişti. Kurşunlarda biri herifin kalbine isabet etti den Desotrat İmiştir. Fransız gazetelerinden biri bu n bahsederken — mahke- zorla tabanca talim eitirmesi bir cürüm gibi addedi- lerek kadının beract etmesi çok yakalayınca — elini tabancaya sürebilmiştir. İkinci gün tetiği tutmuş, üçüncü gün zorla ateş edebilmi düncü gün nişan almağı öğren- miş Ve yavaş yavaş ta alışk 'da etmeğe başl Yedinci gün, yani yılbaşından cansız olarak yere bir gün evvel karı koca arasında bir me deden dolayı kavga çık- az zaman zarfında çok Henmiştir. Bir aralık L muhtemel olduğunu söyliyor. suya iki okka dilinmiş elma, iki | ve üstünü örtüp iki parmak Çi okka seker ve kayılmış kaysılar | cek kadar su ile portakal ka ilâve edilerek — cima parçaları | yumuşayıncaya kadat ezilinciye kadar kaynatılırsa başka | Ki elka ' geker d türlü bir reçel daha olur. Törülmerayi SbLlar ” piğrirk " İki okka elmayı dilip gayet ince | üçüncü bir reçel yapılır. Bu ve- dilinmiş üç portakal (çay için | çellerin hepsi pelte halinde ve kullanılan limon dilimleri tarzında) W tatlı per renkte olur. öldürdü ; — Karısı kaçınca hıncını dan almış kaynanasın Fransada Kaen şehrinde garip bir taka olmuştur. Loran isminde bir bakkalın karısı altı sene evvel bir genç ile kaçmış. Loran karısını pek çok sevdiği için aratmış, belki karısı okur fikrile bir çok şehirlerin gazete- lerine ilân vermiş ve karısına hitaben “Eger avdet edersen, her şeyi unutacağım, eskisi gibi yaşayacağız , diye yazmışlır. Günler geçmiş kadından biç bir haber çıkmayınca Loran dertleşmek için kayın validesine gitmiş. Orada karısının aleyhinde bulunurken kayın validesinin: Bu meselede senin de büyük kabahatları var. Kadın kısmını o kadar sıkmağa gelmez. Zavallı kızımı uzun hafta bakkal dükkânının kasasında — oturttun. Pazar günleri bile bir. gezmeğe | götürmezdin. Gençti, güzeldi, şey- tana uyarak bir kabahatlar işledi, fakat buna sen sebebiyet verdin,, demesi üzerine Loran fena halde asabileşmiş, fakat kendini zabt- ederek bir şey anlaştırmadan veda ederek evine avdet etmiştir. Bir kaç gün sonra Loran kayın valdesine gene gitmiş ve “Geçen | gün söylediklerinizde hakıl oldu gunuzü anladım. Ara sıra, bize geliniz, — kızınızdan bahsederiz. Pazar günü yemeğe gelirseniz çok memnun olurum,, demiştir. Pazar günü kayın valide dama- dının evine gitmiş. Loran kendisini kürmetle karşılamıştır. Yemekten. sonra, — karısının - biraktığı bazı eşyayı göstermek bahanesile ma- dam Merleni zemin katmdaki kömürlüğe indirmiş ve orada kadınn. üzerine hücum ederek düvarda mmhli olan iki zincirin uçlarını madam / Merlenin bilek- lerine geçirmiş: “Kızın kaçmakta- haklı imiş ha. Bak şimdi sen | benin elinden kaçabilecek misin,, diyerek kömürlüğün kapısmı ki litlenmiş, evden çıkmış gitmiştir. Altı seneden beri - zavallı ” Ma- lngilterede — Vilyam — Parment isminde zengin bir genç geçende vefat etmiştir. Parmentin vasiyet- namesi açıldığı zaman bülün ser- vetini genç karısına — biraktiğı görülmüştür. Parment bunu yaz- dıktan sonra vasiyetnamesinde de Ö demiştir ki: 'Karım beni para ay zarfında be; evlenmelidir. Meri | Onun daima mesut görmek isterim., memnun etmek aldıktan sonra 3 mdiği bir gençle çok severdim. ve bahtiyar ( Meri bütün | kulak asmamış: | ıdan başkasını mrümü — birlikte imkân — yoktur,, geçirmekliğime demişti V. iyetnamede Meri evlenme- W halde paranın verilmiyeci kat'i bir kayıt olmadığı için Vd - 6 sene kömürlükte kalmış! Vesi dam Merlen kömürlükte kolla- rında zencirler olduğu halde kal- mıştır. Her gün bir defa Loran kömürlüğe gelir, kadına bir par- ça ekmek ile bir desti su getiri ve “Senin nasihatların yüzünden karım — kaçmıştır. O gelmeden sen buradan çıkmayacaksın der- dığı için zavallı kadının kör dükte hapsolduğunu kimse bilme- mekte imiş, Geçenlerde bir. gün evin sa baruları patlamıştır. Tamir ettir- mek için, Loran ister istemez birini getirtmiştir. Evde bir çok dolaşma ve sesler işiden madam Merlen avazı çık- tığı kadar bağırmağa başlamış, şiden amele Loranın müma- naatına rağmen kömürlüğe inerek kapı arkasından kadın ile konuş- tuktan sonra- polises baber vere miştir. Polisler - kapıyı kırarak - içeri * girdikleri zaman zavallı kadını pislik içinde altı senede beri ayni elbise ve çamaşırla olduğundan, üstü başı lime lime, bulmuşlardır. Madam Merlen hastaneye nakle- dilmiş, Loran da tevkif edilmiştir. “Aşkını paraya değişmedi Kocasının hatırasını muhafaza için milyonları reddetmeği göze aldı, Tekrar evlenmeği kabul etmedi Madam Meri servet Meriye bırakılmı Meri kocasının son yerine getirmediğine meyus © muş fakat, fikrinde sebat etmiş. tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: