20 Ocak 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Ocak 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Tarihi roman tetrikamlı Ç Ş İİBİZANSIN SON GÜNLERİN! İKİNCİ KISIM istanbulu nasıl fethettik? Sultan Mehmet, Bizans dilberinin macerası- | Yazan: iskender Fahreddin nı dinlerken: «Ben Bizansı zaptettigim gün ORHANın kellesini vücudünden ayrılmış görmek isterim.l» dedi... «.4Ben büyük bir şey istemem, sahilhane veriniz ve aileme olarak telekki etmişt Mühim bir meselenin esrar per- desini — yırtmış — gibi * görünerek dedi ki: — Haşmetpenah, ben bu sırt Anivastan intikam almak i yaptım. Çünkü © sevildiğini anla-. imiyan hissiz bir erkekti. * Sultan Mehmet - Bizansın inhi- lâlinde büyük rol oynıyan Klionun| bütün yaptıklarını merak ve ail katle dinliyordu. Bizans dilberi sözüne devam eti <— Kumaridan — Teafilos - bizi İmperatora haini- olarak: tanıtnıştı. İkimizi de zindâna attı- lar, Bu esnada; beni - ötedenberi sevmekte olan Orhan bey, bir gece yölünü bulurak zindun mu- - onu takdir edecektim. Fakat, onun da alacağı olsun.... Koskocaman bir adam, yaşını hayvani hislerinin esiri olarak nelere teşebbüs ediyor. Padişah fena halde hiddetlen- Diye sordu. Klio, Edirneye geldiği günden beri her şeyin doğrusunu söyle- meğe ahdetmişti. — Orhan bey, evinde beni, her tarafı yüksek divarlarla mah- sur bir odada hapsetti. Bana: * Yalrız — benim — olacaksın! , diyordu. Klio, — Padişahın — gösterdiği şiddet karşısında, Orhan bey hakkında daha - fazla — tafsilât vermekten içtinap ederek: Beni size o kazandırdı...onu affedeceksiniz! Dedi ve ağlamağa başladı. < Sultan Mehmet: — Niçin ağlıyorsun, dedi, hem onun sana zulmettiğinden bahsedi- yorsun; hem de önü - affetmemi istiyorsun?l Ben Bizansı zaptettiğim zaman Orhanın - kellesini — vücudundan | ayrılmış görmek isterim. — Hayır — haşmetmaap, o ölümden kurtar Klio Padişahın teklifini bir lâtife | vaz da halk arasına ( yakit- memleketinizin - benim gibi- beni | — Fakat melün bir aşk için, — Ondan daha mukaddes bir | şey var mi? Levazım ve kırtasiye mübayaası şevketmaap! Haliçte güzel bir ölünceye kadar bakınız...» — Elbette var: Vatan aşkı... — Sizden korkuyor ve memle- ketinden uzak yaşıyordu.. elinden ne gelirdi...? — Senin yaptıgının onda birini yapsaydı onu affederdim. Klio başıni yere eğdi, essir görünüyordu. Bir müddet süküt etti Padişah Birans dilberinin naklarından okşiyarak sordu: — Memleketime ne — büyük müte- fehalik ettiğimi şimdi anlıyorum, | haşmetmaap! Şu / halde, ben, Şu | başını gövdesinden ayırmak -iste- diğiniz vatan hainlerinin başında- bulunacağım! — Sen, surların plânını bana getirmekle Bizanshlara cn büyük hizmeti — yapmış oldun. fedakâr kadın! Ben Bizansı “feth > edersein Bizanslılar vetah va kaadete nail olacaklar ğ YEREs -N Yay ve kâşanelerden ayrılıp bir: inseydin, o bir halâskâra ne kadar çok ih- “olduğunu —anlardın t- Ben ceğim, anladın n? — Ya ben.. ben'ne olacağım? — Sen benim için en aziz bir şahsiyet olarak, ölünciye kadar mesut ve bahtiyar yaşayacaksın! Söyle bana, ne istiyorsan sana onu vereyim. —Bizansı zaptederseniz, Haliçte bana büyük bir sahilhane hediye etmenizi ve bütün tazllükatıma ciye kadar - bakmanızı isterim. Sultan Mehmet güldür — Ben de büyük bir şey yeceksin zannettim, Kliol Başka bir şey istemez misin? — Hayır... Çok kalabalık olan efradı ailemin sefaletten kurtul- masını istiyorum. Bizanstan ayrı- - Haz- reti Meryem )e giderek — yalvar- dim. i| — Meryemden ne istedin? — Günahlarımın affını.. — Günahların 0 kadar çok demek..? — Evet... Bundan sonra te: kalplı bir insan olarak yaşamak ve öyle ölmek istiyorum. (Mabadi var) İl) * Rodon do amarandon , o vakit günah çıkarmak için Bizans- lların daima gittikleri bir kliseydi. Şimdi bu kilise, İstanbulda Ki Tütün inhisarı umum müdürlüğünden: 13/1/930 tarihinde kapalı zarfla münakasaya konulan 69 kalem Tevazımı kırtasiye için verilen fiatlar haddi lâyıkta görülmediğinden 22/1/930 Çarşamba günü pazarlıkla mübayı edilecektir. Taliplerin yevmi mezkürda saat 10,30da Galatada mübayaat komisyonunda bulunmaları, a? Sei bizansta 'sa- ısa'refah ve saadet götüre- | mliğeci Gazetecilik esrarı Cenubi Afrikada mühim bir mesele vai a rlarındari cerülll Afrika ittihadı dahilinde Yohan- sburgda — gazeteciliğin sanat es- | rarına dair zuhüreden bir hadise bütün ingiliz imperatorluğunda bü- yük bir alâka ve heyecan uyan- dırmıştır. Bu şehirde intişar eden | Rent Deyli Meyl gazetesi Trans- | | valda bir ötelde gayri kanuni bir surette piyango çekildiğine | dair bir makale yazmıştır. Makaleyi yazan MMr. Louv ile M. Cope mahkemeye davet e oynandığı ler hazır mişler ve piyangonm otelin ismi ve burada olduğu sorulmuştur. İki muharrir bu isimleri gazete- cilik sanatı esrarı olduğunu ve bunların mahremiyeti namuslarına tevdi edildiğini beyan ederek talep | 'olunan malümatı vermekten imtina etmişlerdir. Zabıta gazeteciler — tarafından malümatı sariha verilmedikçe ika | olunan cürmü meydana çıkar- mağa imkân olmadığını — haber verdiğinden hakim ,;.ııım'ıeııW sekiz gün mühlet Vermiş ve cür: W mü meydana çıkarmak için lâzım” - 'olün malüinat bu müddet zarfmis da verilmediği takdirde tecziye olunacaklarını bildirmiştir. M. Louv” cenubi Afrika mah- | kemesinde dava edecek- tir. Cehubi Afrika gazetecileri cemiyeti ittihadiyesinin Transval şubesi, cemiyetin icra komitesinin | Yapılan İzmir: hapisan: teftişler —neticesinde | iyi bir vaziyette - olmadığı —anlaşılmıştır. — Bilhassa bu hapisanedeki azıl mahkümlar zaman zaman muhtelif vasıtalsirla tabanca, demir kesmek için eğe elde ederek firara teşebbüs etmek- tedirler. Bunun için Adliye vekâletince azılı mahkümların jisanelere nakline karar verilmişti Mahkümlardan bir kısımnı Denizli hapisanesine, bir kısmı da İstan- bula gönderilecekt Matbuat cemiyeti balosu Matbuat / cemiyeti - tarafından ayın 23 ünde Maksim bar salo- 'nunda verilecek bür hazırlıkları devam ediyor. taraftan hanımlar heyeti hediye- lerin ve kotiyonların en nefisleri yerli mamulâtından — tedarikine çalışıyor. ve baloya iştirak ede- ceklere çok hoşlarına / gidecek sürprizler hazırlıyor. Diğer — taraftan — bütün - kibar mahafilde her sene olduğu gibi bu sene de matbuat balosuna karşı büyük bir alâka gösteriyor. Matbuat cemiyeti idare heyeti toplanmış ve balonun her seneki itibara nail olması için yeni ka- rarlar almıştır. Balonun yalnız davetlilere tahsis edilmesi bilhassa takarrür etmiştir. Davetiyeler matbuat cemiyetinin. defterinde esamisi bulunan hanım ve beyefendilerle teşkil edilen mühtelif heyetler ” vasıtasile tak- tim edilecektir. Bu kararı almak- taki esas fazla kalabalığa pahal | bırakmamak ve balonün — davet- | filer için hakikaten — nezih ve | eğlenceli olmasına çalışmaktadır. l ZYY SÜ köleleri tam elli ya- şındayımdır. — Elli”“ yaşındayımdır ama, değme gençlere eli kere taş çıkartırım billâh... Onun için- dirki gençliğime güvenerek ame rikan mektebinde okumuş genç bir hanımla teehhül ettim... Zev- cem cariyeniz on dokuz. yaşında hoppa mı hoppa, havai mi havai bir kadındır... Zevcemin bakire- lik zamanında Amerikan mekte- binde — okuduğunu — arzetmiştim değil ni? bir — şartla Benimle — Bal aylarını Amerikada geçir- mek!, Eh bende de epice dünya- hk bulunur. Buna razı oldum. Efendim uzatmayayım biz zevcem hanımla birlikte kalıktk Ameri- kz gittik. Lâkin gittin amma tiğime de bin pişman oldum.! Zevcen orada - tayyare ” kullanan tayyareci misleri görünce: — İlle bana da Diye tuturmaz mı ? < — Aman, etme, eyleme, zevce hanım.. Sana araba alayım, oto- mobil alayım, Kattâ tank alayım! Gel şu tayyare sevdasından Vaz geç Vaz geçer mi © domuz?.. Ayak diredi bir kere.. Daha o günü bir fabrikaya — sipariş — verdil hafta sonra tayyaremiz hazırdı. tayyare all kehkeşan benim .. Efendim bizim refika 'ile- havaya çıkmak da- bir mesele.: Tayyarecil bir mektepte * ancâk üç baftada Üögrenip pilot ehliyetnamesini al- gL için havada - epi- tehlikeli x geçiriyorduk.. Bundam dolayı gi ben yanımdan. paraşutumu . hiç. | ayırmayordum. Gene böyle günlerden bir gün zevcem, — Haydi, dedi, yemekten evel göyle bir uçalım.. Hangara indik. Ben ber mutat paraşutlara — sarılıca — zevcem küplere bindi: — Korkak — herif.. — Tabansız herif... Cesaretsiz herif.. — Benim gibi mahir bir pilot tayyaresine paraşutlu bir. yolcu almağa te- nezzül eder mi” hiç? Paraşutumu — elimden - kapınca | hangarın bir köşesine attı.. Ken- disi mükemmel surette paraşutunu | sırtlanarak pilot mevküne kuruldu | Kucağında dı musibet Hdi tuk.. Zevcem bir aralık bana bir şeyler işaret etmeğe — beşladı.. Motörün gürültüsünden bir şey anlaşılmayor ki. Yanagını göstererek bir şeyler anlatmak isteyordu... Meğer 0: — Şu yanağımın üzerine düşen saçları şapkamın içine sok. Demek - istermiş.. Ne bileyim ben: refikamın — küçük |arından fırlayacaktı k. atmalar, zıp zıp sıçramalar. İ Bir Nev Yörkta| ir müddet uç- | eeeti 20 Kânunusani 1930 Lindberg — Gene beni yanağımdan öp te barışalım.. Anladım. Onun yanağından öptüm. tüm fakat yanağıma Öp- müthiş bir tokat indi.. Refika önündeki kâ- ğıda hiddetle bir şeyler yazdı, okudum, az daha gözlerim oyluk- ıttar “Hınar herif..Pinpon herif.. Korkak herif.. Kaba herif.. Seni tayyarede yap yalnız bırakyım da havada bir kadına taarruz etmeği anla, , — Aman ya resulcallah! deme- ge kalmadı. - Zevcem paraşutunu açınca kaldırıp kendisini boşluğa biraktı, M aşağı Kaldım mi ben köpekle bera- ber tek başlarına havada.. Ku- cağındaki masum hayvan feryat eden, ben feryat ederim. Tayya- Te kâh “mivare bolyarı - yükselir, kâh minare boyları alçalır.. Takla Büyük bir şemsiye gibi Allahim sen. ben Tayyaredeki hangi alete atldı isem aksi netice verdi.. Bazen birdenbire altımdaki damlar, bü- yük. kuleler yakımlaşıyor. yakım Gicir gıcir, yeni bir tayyare, kanat- / laşıyordu. -Bazen :de zemini ta ların birinde de yaldızla ve yeni- | tepemizde . , görüyorduk.. Böyle harflerle — bizim — koyduğumuz allak bullak epi uçtuk. ; isim yazılı: Mahsülü izdiyaç! çeldik ki.. Havada, O günden sonra biz. zevce | birim gibi deli deli uçeni bir sürü hanımefendi' ile yece gündüz öçuşunda Gd © kekileğaai siğin bpr ! BZ güyel tabilik yöktır tayyarenin . fena - uçuşundan le İRllyerdeine Az dababarlürdan bir. ikisine “çarpacaktım.. Bü cs- 'nada benim tayyâre-büsbütün ç- * Sıv..ı.g. ele aldı. Birdenbire alçaldı. — “de baktım ki yerde fraklı; ir şapkalı bir sürü kalantur Aman yarabbi. benim tayyare bunları önüne talıp ko- yalamağa , başlamaz mı? Baktılar ki olacak gibi hepsi birden yere Şatllar. "Opların 9 Kadar Yüklkr dan geçtim ki / birisini eteğinden çektim, şından şapkasını aldım.. Tayyare birdenbire duruverdi. O zaman demin tayyare ile kovaladığım — mosyöler — üzerime koştular ben dövecekler zannı-ile kaçmağa teşebbüs ederkea onlar beni yakalayıp birer birer tılnım- dan öptüler.. Başından şapkasını aldığım mosyö: — Büyük kahraman dedi, çı- gınca uçüş müsabakamızı ka- zandımı yare ile geçerken başımdan aldığınız şapkayı hava müzesine koyacağım.. Sizi bütün dünya -ikinci Lindberg olarak tanıyacaktır.. Buyurunuz. nişanla- İşte o günden beri ikinci Lind- berg oldum. Zevcem de benim iyi bir pilot olduğuma kani oldi Amerikada bir heykelimi yapa- caklardı ama tevazuumdan razı olmadım. ( Hikâyeci ) BÜYÜK TAYYARE PİYANGOSU 8.Cİ TERTİP 1.Cİ KEŞİDE 11 Şubat 1930 Keşideler; Vilâyet, Şehremaneti, Defterdarlık, İş, Ziraat ve Osmanlı bankaları murakıpları ve halk huzurunda yapılır. BUYUK iKRAMiİYE 30,000 Liradır Her keşidede çıkan numaralar tekrar dolaba konmaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: