September 10, 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

September 10, 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız: 157 BİZANSIN SON GÜNLERİ İSTANBUL'UN 3UL'U Fethinden sonra... e İskender Fahreddin “...Hayatım, bir bardak su gibi, elinizde ve el ucunda- dır, paşam..I Ben efendimize ve ere sadakatimi lll ip Lin öldürmek OR alimi i ister affe: Kleopatra'nın kimi 5 | ii merak ediyordu. Ha- liçe indikleri zaman kan ter için: de kalmıştı. Rum dilberi Toğan'ı pencere- den görünce kapıdan karşıladı. Toğan korkak Rin evin ailemi ik — Kimi öldürdün, Kleopatra? Diye sormuştu. Genç kadı — Mi görürsün! Her Zamiünki odaya ğe zaman, Toğan, yerde yata olduğunu öeriinder Eger onu sen öldü başlı başına bir tarih yaptın demektir! Ve bu sözü deilmi gözlerini — Vücudu soğumuş... Fakat, öldüğüne Ohâlâ inanamiyorum. — Şimdi ne yapacaksınız, Toğan bey? — Evvela bana hakikati söyle: Bu adamı senmi öldürdün? Kleopatra itiraf etti: — Ben öldürdüm, — Ne mere vr — İki saat Bu a amı nz Bireyi kıyamet kopardı. Çok m oldum ki, bize düşmanlığı eği olan va edikli'yi bir rum kadını rem Miyin, yaptığı o cinayetin debşetinden titremeğe başlamıştı. — Sinyor Kontarini'yi, yalnız türklerin o gözüne girmek için öldürmedim -dedi- onu, bana müt- hiş bir sui kast hazırladığı ve beni rini, beni hafiyeliğe e ri yordu. Toğan Disa sallar: — Bu izahat kâfidir, Kleopatra! pri derhal Hüs- rev paşaya haber verelim. Vakayı arice oOişaa (ederi d iha kuvvetli bir sebep ağam lâzımdır. — Ne gibi? et yeni ilân ettiği bir böyle ğını ümit etmi- “ Gözleri sulandı: — Toğan bey, dedi beni idam kurtarırs. sanız, size, ilelebet minnettar kalaca; — Sen i, dost geçinmek bir ölüm tehlikesinden .z bulundurmak vazifemdir. eme kim imiş ..2! vinde bir cina- > alinin haber alan Hüsrev paşa, atına binerek derhal Halice indi. Sırbistan isim tevlit ettiği de, nihayetsiz ve surur içinde, günlerce ee kalan Ee paşa, Kleopatranın evine girdiği zaman çok hiddetliydi. Toğan'ın, Klopatra'nın evinde ne işi vardı? Hüsrev paşa, arzusuna ii sevgilisinin, Toğan kabul ettiğine fevkalâde canı a. Öyleya.. Bir gönülde iki sevda nasıl olabilirdi Z Kleopatra, Hüsre mı, yoksa eğ beyi mi di Giyer Hüs yukarıya çıkarken bu ir, li surette hallet- meğe karar m Fakat, m dilberinin Yö işti. Toğan bey, inayet hakkında izahat verdikten sonra: yetin idamını talep etmekte gecikmi- yecektir. Hüsrev paşanın parmağı ağzın- a kaldı.. Hayretii De ii tek bir kelime bulam Kleopatra, veni Pm skini yalva; — Hayatım, Ee veRy su gibi, elinizde ve dudağınızın ucundadır, aşam! Ben efendimize ve türklere sadakatimi göstermek iiçin, sizi öldürmek istiyen insanı öldürdüm. Beni ister affediniz, isterseniz asınız! g ev paşa, peşinden gelen Sancaktar beyine şu emri verdi: imdi gidip ilân ediniz: Sinyor Kontarini intihar etmiş- tir. (Mabadi var) KULA AŞ Bizansın son günleri Tefrikamız bitiyor. YAKINDA Çok mühim ve tarihi yeni bir roman neşredeceğiz. Bu yeni romanda : Samur devrinde Sevicilik, Nasıl doğdu? Çinciler, Falcılar, Türediler elinde kalan Memleket nasıl yıkıldı? ge kadar tetkik aeirgizi mühim bahisi DELİLER SALTANATI Romanında okuyaçaksınız | MAHKEMELERDE Dayağı hakketmiş! Balıkçı Aziz “büy ük bir sinir buhranı içinde Girüğle titreye da- yordu: Hüsniye rd S Kel Ali ii, altından İmeğe ve eli b EE aşladı. Hüs Fe ips ri sine ikiyi m. Çok canım! sıkıldı, Hüs- inte ağır sözler ERE Ali masasından kalktı, lini beline ko yarak : “Ulan nl Elin ik etek (karısına kabadayılık yapmağa utanmıyor musuun? Senin Karıyı haşlıyorsun. Dil de çıkarır göz de oynatır. Senin gibi, kok- mıyasın!,, dedi ve yere dökülmüş olan pis mezeleri ağzıma doldurdu. Suratımı tekmeledi!,, Kel Si reisin syallerine cevap Dede kendi lirken onu yatırdım. Hiddeti geç- mesi için sımsıkı tuttum ve bek- ledim. Kadını kıskandığı için bu hal gücüne gitti. Beni dava etti, Şahit olarak dinlenen Hüsniye hanım a şu sözleri söyledi: “Reis bey! Aziz; bana'göz işa- reti e diye Alinin üzerine atıldı, küfür etti, ona vurdu. Ali aşka bir zararı olmasın diye Azizi (o yere atırdı. o Faka beni ricam (üzerine dayağı edi. ahkemeden beraat kararile çıkan Ali diyordu ki Yaşşşa be Hüsniyel Yanımda böyle arslan kadın olduktan sonra değil mah- kemeye cehenneme bile dm et düğün Eylülün İl nci perşembe günü Himayeietfalin (Kalender Yur- dunda bulunan yetim ve yz siz çocuklarımızın sünnet cemiyet- leri icra ve bu m iimmleliz bir müsamere tertip Sleek gibi 10 Eylül 1930 bir yi Lir akşam Genç doktor BİR rtev . Galip orleştiği k aydanberi ser ediyor. İşi çol kazancı az. Onu, nihayet Eşref- si lerin meşhur na, mİ küçü EN di k m ze gide sip sevişiyo yerl v9 kadın gizlice, doktorla beraber nağa başlıyor. “akat, bu sirada bEkuR ri vizi- ye vermek zamanı geliyor. Konağın âhyası ve Basiret Hanımın sırdaşı enbe ölen Ferdane teyze hesa ları yapıyor; Bu sıralarda, Pretev'le Basiret, altı haftadır âşık - metres yn A yaşıyorlardı. ddi hiçbir uygunsuzluk keyiflerini e gigi Tam manasile mesut- tular. İkisi de, tanışmazdan evvel yaşamamış, yaşamağa başlamamış bulunduklarına emindiler. Yegâne dertleri, aşk saatlerinin yali ve bunun için bile tedbire vurmak mecburiyetinde kalmaları idi. Bir gün, öğle «yeğ im dane teyze, yeğenine dei — Kızım! Bu çocuk kekleri istemiyor. Eskiden bir iki kere: “Dursun, dursun, hepisini birden alırım!, dedi idi. (o Bittabi, ne- zaketen. Fakat, çocuklar hemen hemen iyileşmelerine rağ- derdim var; gidip air ies s. bakıyor. Lâkin, çoktan geldi de İmei in zann- ederim, kızım. Şunun parasını verelim, Basiret, (ogözlerini (o tabağına iğerek: — Bunu ben de düşünmüştüm! - dedi. - Ona, in m olan,,, parayı vermek lâzı et... ne teli ee e.. Dikkat etmedin ise- leri gerçi temiz amma eski i lülerden ne alabilir ki? Bir çok- gp larına bakıyor. onun biricik zengin iderisiyiz? ki biz de parasını vermezsel iş tamamdır. Doğrusu, kendisini yedi davet ederek ve ona vi mi emme hatâ ettik. Par liekie almağı nefsine İnşallah, bibi kendisile bir ciddi görüşe: yim Basiret H., alalim; mırıldandı: — Evet, teyzeciğim... Tamam Mersi... Sen onunla Kbmilin A N z ir — Teyzeniz Ferdane Hanımın söyledikleri m etimi © kırdı, Basiret!,.. Vallahi, teesüf ederim. Döşünmiyor omusunuz?... Sizden para almak!.. Bir yabancı yerine A bana para vermenizl.. O hâlde beni sevmiyorsunuz!.. Beni kim si m Siz- a den para ak! en ki, sizin çocuklarınızı — tedavi eme cidden mesudum.. Cicim! Ban. ki a sir Mantıki düşünü | Bir haysiyet miöspiei | para vermeğe Kalkişman ediy amma, Pertev, rica e- nl,. Siz bu- hayetünnihaye sen doktorsun, ben e senin müşterinim... Öyleyse?.. Pertev, öfkeleniyor; i haysiyet A hâline getiriyor; Birim oluyordu. Geri kadın- z da, işin içinden nasıl çıka- Gk bir türlü Giiierlii m b acik. ik defa Dinli oda, Pertev'e anana Doktor hatâ bei iş de; gilse, ze) n diye, cal olduğu kabul etmeliydi. e Bi beraber, zengin olduğu için gurur da duyuyordu. pe yeri deli (omiyı oksi izit bindi eni köyjü ağalar mev- kiine mi koyuyordu aşağı yukarı Hiddetle; — Bunun neticesi, münasebeti mizi Ferdane teyzeye anlatmak- tır! me i. Ah, evet... Bir çarei hal ek Bir tek... Bu çarei halli, doktoru sevdiği a re aklından o geçirmeğe ışta zaten! Gülümsedi; mr “Niçin olmasın?,, diye düşündü. Pertev, evine mi dini addediyordu. Ertesi gün, bermutat, onağa geldi. Karşısına Ferdane eyze çıktı. s5 Teklifsiz bir eni mle omzunu sıvazlıyarak, yla ora — Oğlum! - dedi. irin sey haberim var. Basiret bana anlattı... Evet, deyi Şaşma... Para- sını kabi istemiyorsunuz, ul etmek değil mi? Hakk var, evlâdım... hallo| size > söylemekliğimi Baninzi bei - istedi. Pertev, saadetten sendeledi ve bir Pe ayan. mek mi?.. En istiyor. ke — Evet... Haydi içeri mala ço- cuğum... ai seni bel Tavsiyeyi, irk eli yerine getirdi: Koşaraktai Teyze, arkasından e düşündü: e mantık.. Ki için vizite üzretini meselesi yapıy gülerek, . Besiret'in âşığı Eyi on liralık almağı haysiyet Fakat, onunla yü; samimi... Haye ieeele Amma garip meselel,, Nakili: (Hatice Süreyya) Hilâliahmer Afyonkarahisar maden suyu satış deposundan: Sirkecide Nur hanındaki Karahisar maden suyu Satış deposunu bu kerre Yenipostahane karşısında Eski zaptiye sokağında 20 numaraya nakletmiştir. Telefon: İstanbul 2653 mz “

Bu sayıdan diğer sayfalar: