14 Eylül 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

14 Eylül 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Eylül 1930 Akşam Sahife 3 Ezir çırpıda İhtiyar züppeler en her şeyi mevsiminde ye- Mmeği, mevsiminde içmeği sev. yea Turfanda sebzeden, gisi, geçmi meyvadan pek hoşlanm: ba Vi a Mncila de çıtkırıldımlığın da bir zamanı bir mevsimi vardır.. Yazın ağustos sıcağında tarçınlı, zencefilli kaynar bir salep içmek insana ne kadar sıkıntı, ter, hararet verirse yetmiş ii ihtiyar bir züppe görmek, onun yürürken kırıtayım , mir verirken — sırı! a 1 sr etrafıma zarafet ederken herkesi e: > yım diye kırılıp dökülmesi, ezilip büzülmesi, büyük bir yük altında almış gibi zahmet çekmesi size adeta ıztırap verir.. Saraydan yi ibtiyar bir paşa tanırım.. Aynı semtte otur- duğumuz için he — tramvayda karşılaşırız.. Size kendisini iki üç hatla tarif edeyim.. korsalı, siyah küçük göz a yi altın çerçeveli bir tek gözlük... Traş olsun ibi yüzü daima pudralıdır... İbtiyar paşa ara sıra Tokatliyanın camı önünde vitrine Elim dide bir met bi arzı endam eder.. H iki HABERLERİ İ Yeni vazifeler Belediye hizmetçi teşkilâtına başlıyor Yeni belebiye kanununa göre bir çok işler için belediyeden muayyen bir harç mukabilinde ruhsatiye PE eN tali harita çıkari metç ilik, ahçılı SW ve Çar erdi alükadü işlerin esnaflığını -yap- mak gibi... u ruhsatiyeler için belediye riyaseti tarafından teklif edilen ç tarifesi belediye idare encümenince tetkik edilmiş- tir. Encümen tarifenin nil tanzime başlamıştır. umu- miyenin ilk ei tarife a ir arife müzakere (edildikten sonr belediye, kanunun emrettiği müstahdemin teşkilâtını yapa- ca Kr, Müstahdemin idareleri kanunun ve saire belediyenin kefaleti al- tında çalışacaklardır. Büyük bir kimya laboratuvarı açılacal İktisat vekâleti şehrimizde bir devlet kimya laboratuvarı tesis i Yeni mektupçu | Kırtasiyeciliğe mani olmak i için tedbirler tarafından idare edildiğinde bu işlerin alâkadarları bekletmiye- cek surette süratle yapılması için tevziat usulleri kolaylaştırılmıştır . Yeni mektupçu| uat be Kaçak tütün Şehrin bazı yerlerinde kaçak tütün tutuldu Bu hafta içinde tütün muhafaza müdüriyeti tarafından Kumkapıda Dülger zade mahal- lesinde Ali efendinin dükkânında bir im kilo kaçak tütün bu- lunmuşi Darülfünun En çok huk hukuk ve tıp fakültelerine rağbet u var ne en enik rağbet gören fakülteler hukuk ve tıp fakülte- undan sonra âli tiçaret ektebi gelmektetir. Fakat bu mektep ei mektebi olmadığı için Ana gelen ( talebeni ekserisi ticaret mektebine gir mekten eçiyor. İktisat vekâleti nu a dikkate alarak Ticaret mekte mii vermiştir. Fakat u Sür olan (tahsisat deniz ticareti Eni verilmiş, bu suretle ye şe tep yatı mektebi olmamıştır. yurdunun tesisi a Zn tır. Eğ zer ticaret a in pe Bu mekteplere girmek için lise ye olmak şarttır. Lise mezu: arı olan daha ade hulk ve tp fakültelerini tercih ediyor. Deniz a mektebinin yük- sek kısmına lise zunlarından hiç kimse irmek istemiyordu. Bu cihet nazarı ie alınış orta mel unları için mektep dahilinde zati sınıf a ilişti Bir aile ibzari sınıftan yüksek kısma girmek kabil olacaktır. Kaymakamlıklar MAHKEMELERDE O da kurtulur, ben del Bekçi Hakkı ağa anlatıyordu: “Reis bey! koca mahallede ben bunun gibi bir adama raslama- dım. İl senedir bekçiyim. Hiç kimse ile olaşmadım. o Hiç bir ogün hükümet kapısına düşmedim. İlk defa bu adamın yüzünden mahkemeye geldim. davasını Ral ! Bu Hurşitten bir çok para isterim. Ke parası; parası, kömür unlar- dan başka elden verdiğim borç bir m isterim. tuğum deftere göre Hurşit- ten Ml 47 liradır. İlk za- manlar Gal ne ahlâkta bir adam (olduğ bilmiyord Mahallede Kibil bir delikanlı tanımıyordu. Ben onun mertliğine güvendim. Dar aa imdadına yetiş- tim. Kışın kömür verdim. Yazın tenekesi 100 paradan evine su şıdım. “Bugün para uydurama- dım!,, dedi. Para verdim. Panta- lon alacakmış, para istedi. Yok demedim. Benim bütün bu lığıma karşı teşi gm edeceği yerde bana dayak ai Kav, sebebi ee ak yü: deli Bir ile 47 Tri istiyoru! yarın diye atlatıyor. ay son zamanlarda la tutmağa beşladı. Bir sarhoştu. İz Alacağının üzerine ves bardak su iç. Aradan kadar zaman geçti!,, dedi. İ İhtiyar şii, okzijenle sararmış saçlarını (o parmaklariyle tarıyor, perçemlerini kabartmaya uğraş- fayordu N Beğenildiğini anlıyan Şevket y, karısının ölümünden beri mi Müfide'nin annesini süzdü. Torbaya dönen memeleri ile, bu- ruşuk, porsumuş derileri ile ber- bat bir kadındı. Müfide kuru, Bütün erkeklerin görlerini üs- al ol şuna ma gn biliyordu, ve biliyordu ki, Seda ona âşıktı. Masanın üstünde, Şefkat'in uzun parmaklarını ördüğü zaman, — tırnağına Ball ürpe- ordu... TM Sehep arada da yan gözle den az Kocaman bir gül fırlattı. Celâl gülümsiyerek gölü yakaladı. Fakat Seher kr ame oldu. Yaptığından utandı Yoksa Celâl'i mek | mi istedi nedir?.. | — Yo, gülü madım, dedi, ver ind lee şal Celâl'in kalbi bürküldü. Yanında il kişi vardı, bir dırmak için elinden geleni yapi- yordu. Ele geçirmek . için: uğraştığı Celâl'in bile Seher'e esir olduğunu gördükçe şk e her gün biraz daha zelleştiğini de görüyor, buna da Baban likmeçikie içini ke- miriyordu. Müfide ile annesi birbirleri ile sır kardeşi idiler. Hanımefendi Seher'in babasına yültaklamılna, Müfide Şefkat'in babasını oyalı- H, ALAİTIN LİN VE İT edecektir. Laboratuvar için Tica- ar rayı vermek fikrinde değil. fakat her şeye r. en zarafeti ret mektebi içinde bir Kn ay- Tahtakale Arap Alinin kak- Dahiliye kadrosu vilâyete a elden bırakmamış bir halde bulur- SA iler ER, © vesinde beş paket Bulgar siga- bliğ ğa Elimde ne senet, — de sepet var, sunuz.. Sanki paşafendi annesinin KALİ ait tahlil ll 7 rası, üç kile zak e tütün, te bliğ edil. edildi Kavga akşamı evine gittim, kapıyı memesinden süt yerine viski yahut | olacaktır. Bunda beli ei “Tophanede ( me; Ahmedin Eylül ibirindünkeri tatille çekle galdım. Pencereden kafasını çıkar- kokteyl içmişlerdir. Bu iki içkiye Miele albesi de lilioroluria Ye — kilo Üni tütün bu- | yeni vilâyet teşkilâtı üzerin dı. Ben Bi rn açmadan bana o kadar mübteladır! tatbikat görecektir. lunmı Kaymakamlar işe başlamışlardır. küfür başladı. Bende İhtiyar paşa Pekin ütü- Fakat yeniden teşkil edilen e el mesini, borcunu sünü buruşturmamak için tram- | tenezzül etmez, ingilizce kelimeler zaların memurları noksandı. Yeni | vermesini ledim. Bir aralık vayda oturmazsa ben yokki kullanır.. Hattâ bu sene kollej- AKŞAM kazalara ait kadro da gelmiştir. ye çekildi. Kafama kirli bir Birisine selâm vermek için şap- den çıkan Pa la eğ Yeni oda h emi ıriyetin döktü. Tabii ben “ Edepsiz! kasını çıkardığı zaman saçları rından iç ğı kalmamak için Yermi, Siyasl gazete maaş mia imei vi i ra < di e bağırmağa başla- >. - onlar! rTaber 1 Ri sey mi Eki Ml pr çekmeğe bile kisi İDAREHANE — Acımusluk sokağ Li ali edi he ğe Başla, e çe Gl Müeecamn EN vi RE EE GE mizi Fakat her at gezintisinden sonra Telgraf ei “Akşam, Vİ İstanbul vilâyeti Gahilinde yeniden a AL ii ahlara Kadar briç oynaması beni | haftalarca bağırsaklarından has- Telefoü iyam işleri için xİst: 1606 teşkil edilen nahiye müdürlerinin Ayak tellalı Hurşit; gayet piş- a oi ele Mi mx ii , her e sonra bei eni şili 2 çoğu işe başlamışlar: ei yalnız uzak | kin, gülerek cevap veriy: ali imi Di udu felce uğramış gibi Giladekiin yl kina İhde'llnbe ği rden İst. F anbul Hi yin hire > im! benim bekçiye e İhtiyar züppeler erkeklerden Her nedense züppelik, ime iğ tir. ye şeş e Si e“ pe a ziyade kadınlar arasında çoktur. | dımlık Tecil rde bir derecey ABONE ÜCRETLERİ alnız yeni kazların mal mü- di KA TI e EDE Meselâ a ği geç- | Kadar çekiliyor, fakat -bö öyle ihti. Türkiye için: seneliği 1700, altı dürleri gelmemiş ve maliye kad- S e ii i > içeri miştir de hâlâ moda uzun | Yar Züppeleri görünce insanın aylığı 900, üç aylığı 500 kuruş. Ecnebi rosu da henüz tebliğ edilmemiştir. a ği etek giyer, Li boğazlarına sarılacağı geliyo; memleketler için: Seneliği 3000; altı Şahit dinlenmesi için mahkeme sürünür. Yüzünün all pudra Her m elinde Şiyar le EAA 0Y e eyl 0 eriş Ticaret müdürü tehir edildi. ile dolmuş, 60 senelik dudakları dzdikodularle meş olan Kara fk Ticaret işleri umum müdürü Hurşit koridorda bir arkadaşına — gümrüklü bir kadın züppe Re kann ip iğ emi Naki B. bir kaç gün sonra An- | diyor du ki: a nü sog a hamiefenerl en ge Gali, çok karaya gidecektir. Naki B. şeh- “Bu sefer ucuz kurtuldu. Bir rıp yüzünüze bakar.. Konuş daha cana ri Rebiülahır 21 — Ruzuhızır: 132 ğ| simizde vekâlete — mekteplerle | daha eve gelirse kafasını patla- fransızca kelimeler Kellnmağa e Feridun meşgul olmaktad tırım. a kurtulur, ben de.,, 2 Tefrika numarası: 34 - Celâl'e bakıyordu. Her -bakışti tarafında 7 öbür tarafında | yordu. Müfide yavaş sesle Celâl'le .. .. e gözgöze geliyorlardı, çünkü Celâl Müfide oturuyordu. onuşurken, annesi Seher'i lâfa Gönül Ferman Dinlemez gözlerini Seher'in üstünden ayır- Gülü Müfideye verdi. tutuyordu. Müfide ile Celâl'in i o mıyordu. İkisinin de gözlerinde, Bu — m iie er çarpıldı e er'in sinir- z mi, İzzet nçliğin aynı ateşi vardı. Şefkat hi silkti. lendiğini anlamıştı. Esasen bu i Şefkat'in babası masanın altın- | cansız, manasızdı. Şen te hu- © Celâl güzeldi. Güneşte kararan Müfide! eğ miğağin iliştirdi | sinir pek belli oluyordu. ,da mütemadiyen ayaklarını ee susi bir güzellik v: teni, vücuduna tuncun heybetini | ve usulca: Bütün bunları gözden kaçırmı- jteyor, Müfidenin annesinin dizleri bütün ai arasında | vermişti... (Dudaklarına h — Mesrsi... dedi, sal De İz kişi daha vardı: wi arıyor, ara bir rabıta tek Seher pırıldıyordu. hafif bir kıvrımı vardı. Seher Sehes' da çirkin mil İsine çalışıyordu. hüznün kaybolmasını istedi, eğ kaldığını hisseden haspa onu kız- yani bir tiyatro seyreder gibi etrafındaki sahneleri seyrediyordu. Hiçbir en onu bu derece eğlendirmemişi Yalnız bir pe nazarı dikkatini fazla çelbetmişti: Seher'i Celâl'le Şevket bey ne derece ve ne şe- kilde seviyordu? Baba ile oğlun Seher e va onu Klip du. — Mimi.. ” Mehti ii li dn EE kızarmış. şeftaliye benziyor! (Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: