20 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

20 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 Cihan iktisadiyatı İngiliz lirası neden iyileşiyor? - Sovyet- lerin ihracatı azaldı - Buhranın Amerikanın ticaretine t tesiri İngiliz | lirasının Cüşmesi durmuş- tar. Bir haftadan beri sterlin yükse- lerek iyileşmekte- dir. New - Yorkta lagiliz lirası bir günde 1/4 1/3 (pens) artmış ve 3,50 dolar olmuştur. Geçen Teşrinisaninin son larından beri Ingiliz lirasının bu kadar kendisini topladığı vaki değildir. Ingiliz lirası ile birlikte eski ingiliz ve Alman eshamı da iyileşmiştir. Bu- | nun bir sebebi cihan -İj iktisadiyatının mü- | vazenesini bozmuş olan tamirat mese- lesinin esaslı surette balli lehindeki ce- reyanların kuvvet bulmuş olma- sıdır. Diğer bir sebep de Amerikada yeni bir altın politikasının başla- ması ihtimalidir. Amerikanın artık “altın satın almaktan vaz geçmesi muhtemel olduğu Londra esham borsasında şayi olmuştur. Böyle bir tedbirin ittihaz edilmesi imkân haricinde değildir. Hâlâ altın mikyasına tabi olan Amerike, Holandave Fran- sada merkez bankaları gişelerine teklif olunan altınları satın almak mecburiyetindedirler. Bu suretle her sene 80,000,000 altın sterlin kıymetinde altın iddi- har ediliyor. Halbuki bu toplanan altınlar ne bir kâr temin ediyor ne de faydalı bir işte kullanmı- yor. Amerikada (inflation) a yani tedavül eden vesaitin tezyidine doğru temayül olduğu şüphesiz- dir. Yani bir taraftan kredi ihdasına, diğer “taraftan “halkın bunu istimal eylemesine çalışılıyor. Ortada bir kâr gösterdikçe kinse para kullanmaz. Şimdi ise kâr görünüyor : Bir taraftan mü- him maddelerin ;fiatleri düşmüş ve diğer taraftan istihsal bir çok cihetten tahdit edilmiştir. İşte bu vaziyet İsterlinin tut- kun olmasına çok yardım etmiştir. Ingiliz lirasının iyileşmesine bir sebep de artık İngiliz lirasının altına tabi olmıyarak müstakil bir kıymeti haiz olmasıdır. Rusyanın ihracatı azalıyor Rusya harici ticaretinin vaziyeti bütün cihan tarafından ehemmi- yetle takip olunuyor. Bunun baş- lca sebebi Sovyetlerin hariçi taabhüdatını ifa edemiyeceğinin harici ticaretinin vaziyetiyle sıkı bir surette alâkadar olmasıdır. 1931 senesinin üçüncü üç aylık harici ticaretinin istatistik malü - matı Moskovada şimdi -neşredil- diğinden Sovyetlerin bu seneye ait dokuz aylık harici ticaretinin vaziyeti anlaşılmıştır. Sovyetlerin 1931 senesinin ilk dokuz ayı zarfında ihracat 593 milyon ruhleye baliğ Olmuştur. Halbuki 1930 senesinin ilk dokuz ayı zarfında Sovyetlerin ihracatı 739 milyon ruble idi. Yani ihra- cat yüzde 19,8 nisbetinde azak mıştır. Bu seneki ithalât 805 milyon rubledir. Geçen sene 821 milyon ruble idi. Yani ithalât yüzde 1,8 nisbetinde azalmıştır. Iki sene arasmdaki (ticareti umumiyenin tenakusu yüzde 10,3 dür. Ticari müvazene 1938 sene- ingiliz bankasının merkezi sinde nakıs 413,4 rubledir. 1930 senesinde ise -ancak nakıs 81,5 ruble idi. Ihracat eşyası miktar itibariyle 1930 senesine nisbetle daha fazla isede fiatlerin sukutundan kıymet itibariyle ehemmiyetli fark gös- termiştir. Buhranın Amerikaya tesiri Amerikanın 1932 senesine ait ticareti hariciyesinin istatistikleri ikmal edilmiştir. Bu malümata göre bir sene içinde Amerikan harici ticareti üçte bir nisbetinde azalmıştır. 1932 senesindeki ihra- cat iki milyar 425 milyon dolar- dır, 1930 senesinin ibracatı üç milyar 843 miyon dolar idi. Amerikanın 1931 senesi zarfın- daki ithalâtı iki milyar 90 milyon dolardır. 1930 senesinde üç mil- yar 60 milyon dolar idi. Cihanın yeni ambarı Hindistanın en büyük nehirle- rinden Judusun sularını toplıyarak Hint çöllerini sulamak için İngi- lizlerin sekiz senden beri inşasına çalıştıkları set ile iska şebekesi ikmal edilmiştir. On milyon altın Ingiliz lirasına mal olan bu set dünyanın en büyük seddidir. Bunun suları Hint çölünün 300 mil içerlerine kadar girmektedir. Şebeke 6,000 mil kanal ile 31,000 mil cetvellerden mürekkeptir. Kanallardan her biri Londra- daki Tems nehri kadar geniş birer nehirdir. Bu şebeke beş milyon (acre) araziyi sulayacaktır. (Bir acre takriben 4000 metre murabbaıdır.) Dünyanın en büyük iska şebe- kesi olan bu kanallar boş bir çölde cihanın hububat ambarların- dan birini yaratmıştır. Bu sular her sene 1,500,000 ton buğday ve 500,000 ton yağlı tobum ve 300,000 ton yerlilere (o mahsus erzak ve 600,000 balye pamuk yetiştirecektir. Piyasa haberleri Son cihan piyasa haberleri iyi değildir. Buğday tekrar düşmüş- tür. Liverpulda mark teslimi 100 libresi 3/4 pens düşerek 5 şilin 3/4 pens olmuştur. Londrada za- bire borsasında daha düşüktür. 2 numaralı Manitoba Okuarter'i 9 pens düşerek 1 sterling 8 şilin 3 pens olmuştur. Pamuk da iyi değildir Mark teslimi Amerikan pamuğu 2 puvan düşerek 5.07 pens olmuştur. Mevcut mal 4 puvan düserek 5.44 pens olmuştur. Bakır 8 şilin 9 pens düşerek tam 41 isterlin 18 şilin 9 pens olmuştur. Kalay dahi 1 isterlin 5 şilin düşmüştür. İspirto inhisarı (Baş tarafı birinci sahifede ) Şampanya, likör gibi, sarfiyatı biç hükmünde olan lüks işlere para sarfedilirken, diğer taraftan asıl ispirtonun kaçakçılığı müthiş surette ( artt; Hem (dahildeki kaçak ispirto imalâtı, hem hariç- ten ithal edilen ispirto kaçakçılığı şeklinde.. Harp esnasında, memlekete ispirto ithalâtı olmadığı zaman memleketteki yerli ispirto sanayii şayanı hayret bir şekilde inkişaf etmişti. Kısa bir zaman zarfında, bilhassa Izmir vilâyeti dahilinde bir çok küçük fabrikalar açıldı. Bu sayededir ki, harp içinde (1914, 15, 16, 17 seneleri) ihracına imkân olmayam' inçir ve üzüm mahsulâtı çürümekten ve atılmak- tan kurtulmuştu. Halbuki, eskiden bu ispirto hep hariçten geliyordu. Bu istihlâk fazlalığına rağmen, ispirto inhisarı varidatının artmaması, kaçakçılığın fazlalaştığını gösteriyor. Şu halde, inhisar idaresinin ilk işi, bir taraftan dahildeki gizli rakı imalâtını menetmek, diğer taraftan hariçten sokulan ispirto kaçakçılığı ile mücadele etmektir. Bunun içindir ki, bidayette bu inhisarı üzerine almış olan Polonya 7şirketi, kaçakçılığı biç düşünme- den hatalı bir hesap yapmış, Türkiyede senede beş milyon kilo ispirto (o sarfedeceğini, ve kilo başına üç liradan 15 milyon lira varidat temini mümkün olduğunu zannetmiş, ve hükümete senede on milyon lira vermeği taahhüt etmişti. Halbuki, yirmi seneden beri, devlet, ispirtodan buna yakın bir varidat alamamıştı. Bunun içindir ki Polonyalı şirket pek çabuk battı. 1928 senesindeberi, ispirto inhi- sarının senevi bütün varidatı 5 milyon küsur lirayı geçmemiştir. Vaktiyle tatbik edilen içki yasağı memleket dahilinde birçok gizli imalâthanelerin türemesine sebep olmuştu. Diğer taraftan, ispirto “resminin birdenbire 300 kuruş gibi yüksek bir hadde çıkarılması, ispirto kaçakçılığını çok kârlı bir meslek haline koyarak teşvik etti. Büyük ispirto fabrikaları (harbin son senelerinde İzmir müstesna) memlekette hiç bir zaman açıl- madı. Küçük imalâta gelince, kövlerde, evlerde bile bu imalât mevcut idi. Usul dairesinde, tedrici bir plân tatbik edilmedikçe bu küçük, dağınık, gizli imalâtın önüne geçmek kabil değildi. Ispirto inhisarı asıl veridatı alâkadar eden bu can alıcı mesele ile meşgul olacak yerde içki imalâtını tetkik için Avrupaya heyetler göndermek, fabrikalar açmak gibi, masraflı işlere girişti, vakit kaybetti. İnhisar idaresinin teşekkülünden çok evel İzmirde imal edilen tatlı şaraplar dünyanın her yerinde istihlâk adilirdi. Diğer taraftan, ispirto imalâtı için üzüm- den daha âdi bir madde, meselâ mısır kullanmak lâzım geldiği sonradan anlaşıldı. Bu suretle, memleket dahilinde içki fabrika- ları inşa etmek için sarfedilen paralar hiç bir gaye temin etmi- Ee Bir çok yerlerde mevaddı iptidaiye yoktu, Hulâsa, kaçakçılığın tahdidi, ve bu suretle varidatın tezyidi, büyük ispirto sanayiinin inkişafı, ve ihracata mahsus yüksek neviden ispirtolu içkiler imali, muayyen bir plân dahilinde, inhisar vekâletinin meşgul olacağı başlıca meselelerdir. Bunlardan ayrıca bahsedeceğiz. MACERALARI, AHMET GEZMİ :i NİN Mürüvet hanım Öldü bü öldürüldü mü? Sıra numarası: 9 Mehlika: Cezmi bey buraya bir katil bulmıya geldi, haklı veya haksız, mutlâk ortaya birini sürecek, yoksa şöhreti suya düşer! diyordu. Konuşarak odadan, çıkarlar. Behçet onları kapıya kadar geçirdi sohra kapıyı kapadı. Ahmet Cezminin, imzasız mek- tupların o mubarririni O aradığına kani olmuş, içi biraz rahatlamıştı. Tabakasını çıkardı : — Şimdibir sigara dedi. Bunu söylerken Mehlikaya baktı. Gençkızın gözleri yerinden uğra- mıştı. Kekeledi : — Bu adam beni mücrim zan- nediyor | Behçet reddetti. — Katiyen değil. — Bilâkis muhakkak. Bu işe onu bilhassa memur etmişler. Bir katil bulması şart; yoksa şöhreti suya düşer... Az kalsın sözünde duramıyacak, Ahmet Cezminin buraya nasıl imzasız mektup yazanı bulmak için geldiğini söyliyecekti. Amma söylemedi. — Sizi isticvap ederken Cezmi beye bakıyordum. Siz tereddüt- süz cevap verdikçe gözlerinin içi memnuniyetten parlıyordu. Siz- içeyim, den şüphe bile etmediğine eminim. Mehlika başını Behçetin omu- zuna dayadı: — Teşekkür ederim Behçet, dedi. Behçet, sadece ismiyle çağrıldığını işidince sevindi. Yü- reği çarptı. Mehlika devam etti: — Ben Cezmi beye değil size güveniyorum. —Hiç kimseye gövenmek ihti- yacında değilsiniz. Bu söz üzerine kapı açıldı, Hadiye girdi. Hadiye şekil itibari ile tıpkı Mehlikaya (o benzeyordu. Narin yapılı, ince uzun boylu bir kızdı. Yalnız giyinişi Meblikadan tama- mile başka idi. Mehlika sordu: — Cezmi beyi ne yaptın ? — Yukarda sofada dolaşıyor. Oda kapılarını gösterdim. Yalnız kalmak istediğini söyledi, ben de geldim. — Mühürleri açar mı dersin? — Zannetmem, salâhiyeti yok. Mehlikanın yamna oturdu ve tam bir teslimiyetle Bebçete ba- karak ilâve etti: — Ahmet Cezmi bey hiç fena adama benzemiyor. Esasen, artık ondan korkacak hiç bir şeyimiz yok. Behçet garip bir mevkie düş- müştü. Meselâ fırtınalı bir havada dümeni bozuk bir vapurda kalan- lar, karşılarına bir büyük yılan çıksa, bu iki genç kız ondan im- dat beklemiyecekler, medet ummı- yacaklardı, Fakat vaziyet bam baş- kaydı, Ahmet Cezmiye karşı bu iki kizı müdafaa edildi. — Ondan hiç bir zaman kor- kacak bir şeyiniz olmadı. Ahmet Cezmi düşmanınız değildir. Isabet: Onunla mücadele edecek kabili- yette değilim. Ikisi de tubaf tuhaf yüzüne baktı. Behçet içinden söylendi: “Eyvahlar olsun, tevazu göste- riyorum zannediyorlar.,, Derhal kahramanlık gösterdi: — Daima size yardıma hazırım. Mehlika tekrar teşekkür etti: — Minnettarınızım. Bu geceden itibaren burada kalmanızı rica edeceğim, Bu rica Behçetin hoşuna gitti, Fakat kabul edemedi. Belki Cezmi ile gizlice buluş- mak icap ederdi. — Sizi rahatsız etmek istemem. Telefonla emrettiğiniz dakikada gelirim. Ahmet Cezmi odaya girdi. — Göreceklerimi gördüm. Morg raporundan sonra sizi gene tasti ederim küçükhanımefendiler. Gençkızları selâmladı. Mehlika yalvardı: — Rapor mubhteviyatını bana bir an evel haber verirsiniz değil mi? — Tabii efendim. Bu esnada Behçetin koluna dokunuldu. Behçet döndü. Hadiye yanındaydı. Beti benzi sararmış, gölerinin feri kaçmıştı. —Kuzum siz gitmeyin... Bizim- le beraber, burada kalın... — Niçin? — Bilmiyorum... İçimde bir kahır var... Korkuyorum... Kor- kudan çıldıracağım... Behçet cevap vereceği esnada yere çat diye bir şey düştü. Ah- metCezmi bastonunu düşürmüştü. Almak üzere eğildi. Ayni zaman- da Meblikada eğildi. Cezmi mani oldu: — Teşekkür ederim hanımefen- di. Fakat kâfi derece çeviğim. Her sabah jimnastik yaparım. Ahmet Cezmi gitti. Hadiye Mubhlisin korkusu bir anda geçmişti. Şen bir tavurla: — Mehlika, dedi, Behçet bey kalıyor. Mehlika, garip bir tebessümle: — Şüphe etmiyordum, diye cevap verdi. ek Şemi Musa bey Behçet otelden eşyalarını aldır- dı. Yemekten sonra, bahçeye çıktılar. Kahvelerini orada içtiler. Tam Mürüvvet banımın oda pen- cerelerinin altında oturmuşlardır. Başlarını (o yukarı kaldırmıyorlar ve çok az kunuşuyorlardı. Behçet, arada sırada Hadiyenin yolları gözlediğini gördü. Eğiliyor, sanki bir şey görüyormuş gibi bakıyor, sonra arkadaşına yaslanıp usulca içini çekiyordu. Behçet sordu: — Caddeden doğrudan doğ- ruya bahçeye açılan kapı var mı? — Hayır yoktur. Yalnız evin bahçeye iki kapısı vardır. Birin- den uşaklar işlermiş. Şimdi de ahçı, bahçıvan işliyor. (Bitmedi) SELANİK BANKASI Tarihi te'sisi: 1888 Sermayesi: Tamamen tediye edilmiş: 30,000,090 Frank merkezi idaresi: İstanbul Türkiyedeki şubeleri: Galata. İstanbul, İzmir. Samsun Ağana. Mersin Yunanistandaki Şubeleri: Altina, Selanik. Kavala. Her nevi banka muameleleri - Kredi mektupları. Her nevi meskükât ile hesap küşadı- Çek servisleri kiralık kasalar

Bu sayıdan diğer sayfalar: