19 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Mayıs 1932 AKŞAMDAN AKŞAMA Sovyet vatanı ve milleti. Kommünistlerin prensip itibarile milliyet ve vatan duyguları olma- mak icap eder. Tevfik Fiktetin: Dünya vatanım nev'i beşer milletim... sözü umdeleri olmak lâzımdır. Daha vazih olması için “nevi beşer, yerine proleter, yani “ecir sınıf,, kelimeleri koymalı. Halbuki, hakikatta, acaba bol- şeviklerin vatan ve milliyeti yok mu?.., 1917 de çar imparatorlu- ğunu ele geçiren rus kommünist- lerinin Bres - Litovsk'teki mü- messili Troçki, ittifakı murabba devletleri murahhaslarına : — Rusya'dan) kendi devletinize ilhak niyetindesiniz, öyle mi? Muvafıkl Zira, bizim için hudut meselesi omevzuubâhis Ordularınızla şimdilik nereye ka- dar girmek isterseniz girin. Biz nasıl olsa çok geçmeden bütün dünyayı kaplayacağız! - demişti. Troçkinin sözleri, kimine göre maalesef, kimine göre maalmem- nuniye tahakkuk etmedi. Bütün dünyada hudut meselesine bugün en fazla eheramiyet veren devlet Sovyet cumhuriyetleridir : Besa- rabya davası hallolunmadığından, Sovyetler, Romanya'ya posta bile gönderemiyor. Insanlar, hayvanlar ve eşya bolşevikistana girip çık- mak için ne büyük müşkülâta maruz kalıyorlar. Binlerce senelik Seddi Çini deviren Avrupa em- peryalizmi, dünyanın altıda biri etrafına çevrilmiş kızıl çenberi bir türlü kıramıyor, daraltamıyor. Öylese, bir bolşevik vatanı var: Sabık çar memaliki... Esasen, dünya yüzündeki bütün kommü- nistler, - alman olsunlar, fransiz olsunlar - kendi muhalifleri tara- fından, Rusya menafiine hizmet etmekle töhmet altında tutulmu- yorlar mı? Demek ki, “dünya vatanım...,, davasından ayrılmışlar (denilse hatâ edilmez... Bilhassa, Stalin'in Torçkiyi mağlup ve hudut harici etmesi üzerine, Sovyet cumhuriyet- lerinin bütün kuvvetleri, dahile teksif olundu. Denyanın altıda biri olan Sovyet cumhuriyetleri erazisi içinde müstekil bir âlem yaratılmağa çalışılıyor. Bolşevikler, kendi vatanlarını müstakil ve diğer âleme bağlı olmayan bir küçük dünya halinde yaratmak istiyorlar. Garpten alı- nan makine yapan makinelerin son partiside Rusya'ya getirildik- ten sonra, artık, Rusya, hariçten hiç bir çöp almamak niyetinde... Limon, portakal, çay, kauçuk ta dahil olmak üzere, her şeyi kendi memleketinde istihsal (edecek, sermayedar âleminin haricinde, ona arzıiftikar etmeden yaşaya- cak... Belki sadece ihracatta bu- lunmağa kalkışacak. Diğer vatanlar manzümesinden bu derece ayrılan Sovyet vatanı- nın milleti ve milliyeti ne şekil- dedir? (Devamı dördüncü sahifede) (Vâ - Na) değildir. 400 bin lira Taşdelen suyu ne zaman sahile kadar indirilecek Taşdelen suyunun sahile indi- rilmesi için şehir meclisi riyaset makamına dört yüz bin lira sarfetmek salâhiyetini vermişti. Bu paranın 200 bin lirası her sene kanalizasyon için tefrik edi- len paradan ayrılacaktır. İnşaata ne zaman başlanacağı henüz malüm değildir. Bu husus- taki tetkikatın daha bir müddet devam etmesi muhtemeldir. Suyun sahile gelmesi ancak gelecek sene kabil olacaktır. Diğer taraftan bazı zevat bele- diyenin bu teşebbüsünü isabetli bir karar olarak telekki etmiyor- lar. Bu zevatın fikrine göre taş- delen menbamdan istihsal edilen su mıktarı kâfi derecede değildir. Bu suyu sahile indirmek için Taşdelen civarındaki menbalar- dan istifade ederek suyun mikda- rnı çoğaltmak icabedecektir. Fakat o zaman belediyenin tasav- vuru gibi Üsküdara gelecek su da Taş delen suyu olmayacaktır. Bun- lar Taş delen namı altında satılan suyu emniyetle içebilmek için belediyenin daha az masrafla suyun menbamda tesisat yapma- sını, el sürülmeden bu suyun şişelerine doldurulmasının teminini istiyorlar. Sokak ortasında.. Hem karısını hem konuş- tuğu kadını dövmüş oturan (o Davit efendi evvelki gün evine gi- derken karısı madam Rozayı arkadaşı madam Öjeni ile s0- kata görmüş ve buna hiddetle- nerek, — Sen benden müsaade alma- dan neden sokağa çıktın? Diye hem madam Rozayı hem de Öğjeniyi sokak ortasında fena halde dövmüştür. Gürültüye yetişen polisler Davit efendiyi yakalıyarak kadınları kur- tarmışlardır. Davit adliyeye teslim edilecektir. Ağabeylerini yaralıyanlar Bir kaç gün evvel Şehremininde oturan Muzaffer ve Vehbi isim- lerinde iki kardeş körkütük sar- koş bir halde gece eve giderek ağabeyleri Murat efendiyi ağır surette yaralamışlardı. Polis merkezi bu iki maznunu adliyeye teslim etmiştir. Maznun- lar altıncı istintak dairesi tarafın- Kasımpaşada dan tevkifhaneye sevkedilmişlerdir. Akşam ŞEHİR HABERLERİ Sahte | altınlar Iş meydana çıkınca kaçmak istedi) fakat... Bir müddettenberi gene ötede beride altın suyuna batırılmış çeyrekleri altın lira diye sürmek suretile dolandırıcılık oyapmaya kalkışan bir takım adamlar peyda olduğunu, zabıtanın bu hususta tahkikata başladığını yazmıştık. Evvelki gün bu dolandırıcılar- dan biri daha yakayı ele ver- miştir. Osman isminde olan bu adam Galatada Mahmudiye cad- desinde ahçı Ali efendinin dük- kânına gitmiş , karnını doyurduk- tan sonra Ali efendiye: — Ben müteahhidim. Şu sırada fazla ameliye ihtiyaç var, senin dükkânına işçiler gelirmiş bana buradan bir kaç amele bul. Demiş ve cebinden iki altın çıkarıp Ali afendiye vererek: — Bu liraların birini boz, ye- mek parasını al, diğer lira da sende kalsın, ameleye verirsin, ben akşam üzeri geleceğim. Söz- lerini ilâve etmiştir. Ali efendi böyle bol keseden para veren adamdan şüphelen- miş ve lirayı bozdurmak banesile alıp komşu dükkâncılara göster- miştir. Altınların sahte olduğunu anlı- yınca hemen dükkâna koşmuş ve Osmanı yakalamak istemiştir. Işin meydana çıktığını gören Osman altınlarını bırakıp kaçmışsa da polis tarafından yakalanmıştır. Osmanın sahte altınları nerede yaptığı ve arkadaşları kimler ol- duğu tahkik edilmektedir. Bina vergileri dört taksitte alınacak Istanbul defterdarlığının göster- diği lüzum üzerine şehir meclisi 932 senesi bina vergilerinin tem- muz, eylul, kânunuevvel ve Mart aylarında olmak üzere dört tak- sitte alınmasına karar vermiştir. Meclisin kararı defterdarlığa bil- dirilecektir. AKŞAM ABONE ücretleri —ş—. Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş GAYLIK 750 » 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 me” Abone ücretleri o doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- rüşlük pul göndermek lâzımdır. Muharrem 13 — Ruzuhızır 14 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 710 9,18 447 844 12 1,52 Va. 233 4,39 1210 16,8 19,23 21)4 — a. Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokaği No. 13 Ihtikâr meselesi Belediye seyirci vaziyetini terketmelidir Yiyecek Omaddeleri üzerinde ihtikâr yapıldığından ötedenberi şikâyet edilmektedir. Belediye bu şikâyetler üzerine şehir iktisa- diyatmı tanzim için iktisat müdi- riyetine bir mutahassıs getirtti, mutahassıs uzun müddet uğraşarak bir rapor tanzim etti. Raporda ibtikâr reddediliyor, halkın iştira kuvvetini artırmak lüzumu ileri sürülüyor, fakat müspet bir çare gösterilemiyor. Rapor mecliste müzakere edil- dikten sonra reddedildi. Bu esna-” da bir çok aza kıymetli mütalaa- lar serdettiler. Bunların arasında doktor Tevfik Salim paşanın çok mukni ve makul sözleri herkes tarafından takdir edildi. Tevfik Salim paşa şehir mec- lisine girdiği günden beri belediye işlerini en iyi kavrıyan ve halkın menafiini en iyi müdafaa eden bir zattır. Muhterem doktorum bu rapor hakkındaki tenkitleri bazı kimselerin hoşuna gitmemiş olacak ki Tevfik Salim paşa hakkında manasız bazı yazılar yazmışlardır. Bu nokta hakikaten şayanı esefdir. Ortada ihtikâr olduğunu gös- teren rakkamlar vardır. Belediye seyirci vaziyetinden çıkarak vazi- fesini hakkile yapmalıdır. Eski kavga Tabancasını çekerek 3 yerinden yaraladı Galatada Şükrü isminde biri dün gece son derece sarhoş bir halde Mumhane caddesinden geçerken kömür amelesinden Salihe tesadüf etmiş, aralarında evvelce geçmiş bir meseleden dolayı Salih ta- bancasını çekerek beş el ateş etmiştir. Çıkan kurşunlardan üçü Şükrüye isbat ederek muhtelif yerlerinden tehlikeli (o surette ( yaralamıştır. Mecruh hastaneye kaldırılmıştır. Ahlâki va ruhi siciller Bazı gazeteler, senenin muay- yen zamanlarında belediye sıhhiye heyeti o tarafından (muayeneleri yapılacak olan esnafın aynizaman- da ahlâki ve rubi sicillerinin de tutulmasına karar verildiğini yaz- mışlardır. Bu haber, yanlıştır. Şehir meclisi sıhhiye encümeni yalnız Istanbuldaki otomobil ka- zalarının çokluğundan dolayı şo- förlerin ablâki ve ruhi tehavvül- lerinin de nazarı dikkate alınmasın lüzumlu görmüştür. Sahife 3 Musiki ! Ben mutlaka musikişinasım... Herhalde... Zira ne zaman sarraf dükkânlarının önünden geçsem sarı sarı cumhuriyet altınlarma baktıkça şu şarkıyı söylememek için kendimi zor zaptediyorum : “ Yuvarlak altınsın.. ,, “ Canımı yakarsın ,, “ Ne büyüksün ne küçük , “ Tam de benim harcımsın.. , “Gel.. Gel.. Gel sevişelim.. ,, “ Şimdi gel sevişelim. ,, Bir dükkânda nefis bir altın kalem gördüm. Küçük fevkalâde kullanışlı bir şey... Ne vakit bu kalemin bulunduğu (oçamekânın önüne yolum düşse: “Gel, gel, gel,, “Mini mini yavrum ,, “ Mini mini yavrum ,, “ Gel, gel, gel, Şarkısı dudaklarıma kadar yük- selir.. Fakat derhal yutkunurum. Ne vakitten beri büyük bir kibir, büyük bir gurur ve istiğna ile bizi terkeden hain, vefasız kah- velerin, kahveci (dükkânlarının önünde da: “Beni bir gün olur elbet..,, “Araaaaar araaaarsın..,, Türküsünü avaz avaz söylemek istiyorum... Kahve dedim de hatırıma geldi... Şeker fiatleri yakında düşecekmiş... Fakat bun- dan bir iki ay evvel şekerin fiati yangın kuleleri gibi yükselen Balıkpazarında bir adam gör- düm.. Üstü başı pek o kadar iyi değildi. Haykıra haykıra şarkı söylüyordu : “Bir kerecik olsun seni ağuşuma alsaml,, “Doymam güzelim ta haşre kadar seni sevsem, Etraftan genççe işçi kızları geçiyordu. Ne yalan söyliyeyim şarkı söyliyen adamın fena bir maksatla hareket ettiğini harf- endazlıkta bulunduğunu zannettim. Fakat bir de baktım adamcağız: “Bir kerecik olsun seni ağuşuma alsam!,, Şarkısın ağzma kadar dolu bir şeker çuvalına bakarak ve gözlerini süze süze söylüyor... Şurası muhakkak ki etrafındaki eşya bazan en istidatsız insanları bile birer musikişinas yapıp mey- dana çıkarıyor!.. Hikmet Feridun Kadıköy rum mezarlığı hakkındaki karar Üsküdar hukuk (mahkemesi, Kadıköy altı yol ağzındaki me- zarlık arsasının beldiyeye intikal etmesine ve mezarlık önündeki mağazaların da klise mutevelli hey- etine ait olduğuna karar vermişti. Belediye bu kararı temyiz et- miş ve mahkemeyi temyiz de mezarlık arsası hakkında belediye lehinde verilen kararı tasdik ve dükkânların omütevelli heyetine aidiyetine dair kararı da nakzet- miştir. — Dinle Amca beyciğim : (Yeni bir rekorl,.. Amca Beye göre... | .. Bir genç sabahtan başlayıp... .. Zaaaaaaaaaaaa... .. Akşama kudar yürüyerek 700 kilometre katetmiştir ! J .. Bu adam kim acaba Amca Bey? A.B. — Kendine birisi olmalı 1... iş arıyan

Bu sayıdan diğer sayfalar: