26 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

26 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 5 Sınai tetkik tetkikat Sanayi mü. müdürü Moskovaya gitti Almanların makine için kredi açmaları muhtemel Umum sanayi müdürü Şerif bey, Berlindeki tetkikatını ikmal etmiş, iktisat vekâletinden aldığı emir üzerine, Moskovaya hareket etmiştir. Şerif bey, Başvekil Ismet paşa hazretlerinin Rusya seyahatine iştirak etmiş, Rusyada sanayi tetkikatına memur edilmişti. Rusyada fabrikalarda ve lâbora- tuvarlarda tetkikat yaptıktan son- ra Almanyaya geçmiştir. Şerif bey, Berlinde sanayi birliği, mühendisler birliği ve fabrikatör- lerle temaslarda bulunmuştur. Gelen haberlere göre bu te- maslarda, Alman fabrikatörlerinin Türkiyeye açacak oldukları ma- kine kredisi meselesi görüşül- müştür. Takas heyeti Heyet Viyanadan Romaya hareket etti Viyanada bulunan takas heyeti, iktisat vekâletinden aldiğı emir üzerine Romaya hareket etmiştir. Gelen haberlere göre, takas heyeti Viyanada tütün mukabilin- de, madeni ve mamul eşyanın mubadelesine dair ibzari mahi- yette bir itilâf zemini bulmuştur. Lehistanla müzakere Berlin ticaret mümessilimiz, Leh rejisile Türkiye arasında bir takas itilâfnamesi yapmak için teşeb- büsatta bulunmaktadır. Alman haberlere göre Leh rejisi Türki- yeden senede 3 milyon kilo tütün satın alacak, buna mukabil demir- yolu malzemesi ve makine vere- cektir. Bu meseleye dair olan müzakerat henüz bitmemiştir. Bursayı ziyaret Istanbul gazetecileri davet edilecek Bursa 24 — Çekirge ve Bursayı ziyaret için İstanbul gazetecilerini davet OBakkında kuvvetli bir cereyan vardır. Bu fikir etrafında alâkadar olanlar arasında bilhassa Çekirge otel ve hamamlarını işle- tenler mevcuttur. Çekirgeliler, gazetecileri davet için büyük birarzu gösteriyorlar. Teferruatı tesbit edilmemiş olmakla beraber, bu fikir esas itibarile kabul olunmuştur. Vilâyetle belediyenin de her türlü yardımı esirgemiyeceği umu- lan bu teşebbüs için Çekirge otelcileri Uludağ otelini tutan Ömer beyle de temasa karar vermişlerdir. Gazeteciler bir gün Çekirgeli- lerin davetlisi olarak, kendilerine şehir, dağ ve Çekirge gösterile- cektir. Fakir köylülere arazi tevzi edilecek Izmir 24 — Tire kazasıdahilin- de Hacı Mukaddes hanımin çift- liğinde oturan 50 fakir ailenin, Tepe köy civarında Rahmanlar mevkiinde iskân edilmeleri için vilâyetçe teşebbüste bulunulmuştur. Burada fakir halka tevzi edile- çek arazi miktarı 2000 dönüm olarak tesbit edilmiştir. Yakında tevziaat o bazırlıklarına < başlana- caktır. a m Meyva bolluğu Meyva nakliyatını tanzim etmek lâzım Bu sene Amasya ve Tokatta meyva pek boldur. Gelen haber- lere göre, Amasyada toptan bir okka kayısı 5 kuruşa Okadar satılmaktadır. Bir çok meyva tacirleri kayısıyı daha ucuza mey- va bahçelerinden satın alıyorlar. Amasya kâyısılarının, Samsun piyasasında fiati 10-15 kuruşa kadar çıkmaktadır. Mallar Istanbula geldiği zaman, 35-40 kuruşa satılmaktadır. Bu fiat manavlarda 50 kuruşa kadar çıkmaktadır. Netice itibarile, Istanbul halki Amasyadaki meyva bolluğundan az istifade etmektedir. Aradaki bu büyük farkın sebeplerini tetkik etmek lâzım gelirse, bütün kabahati manav ihtikârına yüklet- mek doğru değildir. 1 — Her şeyden evvel nakliye ücretleri yüksektir. 2 — Meyvalar fena usüllerle ambalâj edilmektedir. Amasyadan Samsuna meyvalar ya şimendiferle, yahut kamyonla nakledilir. Verilen malümata göre, bir okka kayısının Amasyadan Samsuna nakli 3-4 kuruşa mal olmaktadır. Samsundan buraya vapur ücretleri, kara nakliye vası- talarına nazaran daha ehvendir. Aradaki (o pahalılığı arttıran sebeplerden biri de, ambalâj usüllerinin iptidai tarzda olmasıdır. Meyvalar otamamile yetişmemiş olarak sepetlere konulduğu halde, yollarda olgun bir vaziyete gir- mekte ve bir kısmı çürümektedir. Tüccar çürüyen ve bu suretle fre veren malların bedelini de maliyet fiatine zammetmektedir. Iktisat vekâleti, hariç piyasalara taze meyva naklini teshil maksa- dile, ambalaj işleri için bir mu- tahassıs getirtmiştir. Vekâlet taze meyva nakliyatı ve ambalaj işle- lerine bakarken, Amasya gibi, meyvacılık mıntakasına daha çok ehemmiyet vermelidir. Kadın tayyareci Çinde de kadmlar tayyareciliğe heves etmeğe başlamışlardır. Resmimizde Çin kadın tayyareci- lerinden matmazel Ming Lok görülüyor. Genç tayyareci kız Mançurideki muharebelere iştirak etmiş, bundan dolayı bir nişan almıştır. Matmazel Lok harbe iştirak eden ilk kadın tayyarecidir. Egyptin kıymettar hamulesi çıkarılıyor Brest, 25 (A. A.) — Son gün zarfında. Artiglio vapuru Egypt vapurundan yeniden 80 külçe altın, 3.500 ingiliz lirası ve ipek balya- ları çıkarmıştır. | miştir. Lozanda Tamirat etrafında müzakereler Alman ve fransız nazırları mütemadiyen temasta Cenevre 25 — Cenevrede tah- didi teslihat etrafında cereyan eden müzakereler çarşamba gü- nüne bırakılmıştır. Fransız baş- vekili M. Herriot hafta tatilini geçirmek üzere Parise gitmiştir. Lozanda bilâkis hararetli bir faaliyet vardır. Alman ve Fransız nazırları mütemadiyen toplanarak müzakerede bulunuyorlar. Müza- kere samimi bir surette devam ediyor. Maamafih henüz müsbet bir netice yoktur. Alman başvekili tamiratın kaldırılmasını, bu suretle harp faturasının yok edilmesini istiyor. Şimdilik mesele mütehassıslar tarafından tetkik edilecek ondan sonra bir karar verilecektir. Mali buhran Romanya sıkı bir tasarrufa riayet edecek Bükreş, 25 — Romanyada mali vaziyet ve iktisadi bubran gittikçe şiddetini (o arttırıyor. o Hükümet günün masraflarını tediye husu- sunda çok müşkülât çekmektedir. Bu sebeple maliye nazırı sene nihayetine kar ecnebi memleket- lerdeki kongre ve konferanslara murahhas gönderilmemesini iste- Yalnız Cemiyeti akvam müstesnadır. Adana hapishanesinin mevcudu Adana hapishanesinde 24 ü kadın, 22 si çocuk ve mütebakisi erkek olmak üzere ceman yekün 844 mevkuf mahküm bulunmak- tadır. Almanyada Bir çok şehirlerde musademeler oldu Berlin, 25 (A.A.) — Almanya- nin bir çok yerlerinde: ve bilhassa Rhöanniede faşistlerle komünist- ler arasında bir çok arbedeler zuhur etmiştir. Rhenaniede 1 kişi ölmüştür. Komünistler dün Berlinin bir çok mahallerinde nümayiş icrasına teşebbüs etmişlerdir. Zabıta, mü- dahele mecburiyetinde kalmış ve zırhlı itfaiye otomobilleri, efrat tarafından işletilmiş ve nümayiş- çiler (o hortumlarla ( sevkolunan sularla epeyce ıslatılmıştır. 100 kadar tevkifat vardır. Alman sosyalist ve komünistleri anlaşabilecekler mi ? Berlin 25 (A. A.) — Arala- rında (o Eistein, O muharririnden Heinrich Mann ve Erenst Toller bulunan siyaset ve edebiyat ale- mine mensup bir çok zevat, bir beyanname neşretmişlerdir, bu beyannamede yakında Reichstag için yapılacak intihabatta müşte- rek bir namzet listesi neşretmek suretile sosyalist ve komünist fırkalarının beraberce faaliyette bulunmaları iltizam olunmaktadır, Su tulumbaları Su tulumbalarına (verilmekte olan mevadı müşteilenin 932 se- nesi bütçesine tahsisat konulma- masından bu sene verilmiyeceği “İ Ziraat vekâletinden. bildirilmiştir. AKŞAM'ın tefrikası: No: 153 Abdülhamit devrine Prens Sabahaddin beyin prog- ramının (İ) nci maddesi aynen şudur: “Madde 1 — Memaliki Osma- niyede tatbik edilecek ıslahatı siyasiye, sunuf ve tebaanın bilâ istisna kâffesine şümulü olmak üzere vilâyatı mevcudenin (ademi merkeziyet ve tevsii mezuniyet) usul ve kaidesile idaresi esasına müstenit olacaktır. Ademi merke- ziyet ve tevsii mezuniyet usulü 1876 senesinde neşir ve ilân edilen kanunu esasinin 108 inci maddesinde münderiç bulunan kaidei intihap üzerine müesses olacak ve bu kanunu esasi dahi ahval ve vekayii (omuhtelifede lüzumu hissedilen tadilâta uğra- yacaktır. ,, İttihat ve Terakki cemiyetinin Sabahaddin beyle bu husustaki içtimada serdettiği itirazat şudur: — Zati âlileri (ademi merke- ziyet) usulünü ıslahatı umumiyenin esası olmak üzere kabul ediyor ve bu usulün fevaidini irae mak- sadile misal olarak İngilterenin usulü idarei bhazırasile Devleti aliycnin devri şevketindeki usulü idareyi odelâili (omükına olmak üzre serdediyorsunuz. Filhakika ademi merkeziyet usulü İngilterede caridir. Fakat Ingilterenin de her kısmında mev- kii tatbik ve icraya konmamıştır. Eğer bu usul iddianız veçhile her kavim ve her memleket için nafi ise rakibi kavileri bulunan Almanların en ufak bir fen kita- bını ikmali tab'ından evvel lisan- larına nakil ve terceme ederek her terakki ve teçellisini teftiş ve tetkiklen hâli kalmayan Fransa, nasıl oluyur da, bu büyük menfaati nazarı itibara almıyor, niçin kendi mülkünde tatbik etmiyor. Saniyen; zatı âlileri devleti aliye- de ademi merkeziyet usulü cari olduğu müddetçe hükümet evci şevkette idi, bu usulü terkedeli inhitata düştü buyuruyorsunuz, hayır, zannetmeyiz. Meseleyi tet- kik edelim, devleti aliyenin bidayeti teessüsünden: Sultan Mahmudu sa- niye kadar usulü idare hemen ademi omerkeziyete yakın idi. Merkeziyet usulü ise Sultan Mah- muttan bed, ederek Abdülâziz ve Abdülmecit devrelerinde gö- rülebilmiştir. Imdi gerek şevket, gerek inhitatta seyanen aynı usul cari idi. O halde şevket veya inhitatı tatbik olunan usule yani merkeziyet ve ademi merkeziyete değil şayanı tetkik harici, dahili esbabı adideye atfetmek muvafık akıl ve kikmettir. Avrupada bulunan vatandaşla- rımızın ekserisi bu fikirde olduğu gibi dahilde dahi bu fikri terviç etmiyecek memleketimizin bünyei içtimaiyesine vakıf bir Osmanlı bulamazsınız. Vasi ademi merkeziyete Osman- lılıktan ayrılmaktan başka emelleri olmıyan rumlar, ermeniler ve bazı arap, arnavutlar hüsnü telâkki gösterebilir, fakat vatanı umuminin selâmetini arzu eden bir Osmanlı bunu kabul edemez. Birinci madde hakiındaki kara- rıumız: Bu madde müphem yazılmış olduğundan lâyıkiyle anlaşılamıyor. Ademi merkeziyetin ohududunu çiziyor, kanunuesasinin tadil olu- nazak ahkâmını kimlerin tadil edeceğini (o göstermiyor. ettiğiniz tarzdaki ademi merkezi- Iddia » 26 Haziran 1932 ZINDAN HATIRALARI ait hakiki maceralar Muharriri : * yeti biz memleket için katiyen muzır buluyoruz. 1876 kanunu esasisinin oOkabul ettiği ademi merkeziyetten fazla tevsii mezu- niyet kabul olunamaz. Kanunu. esasinin bazı madde- leri tadil olunabilir, fakat bu hak ancak Istanbulda teşekkül edecek meclisi mebusan ve âyanın heyeti umumiyesinden mürekkep ( şurayı umumi ) ye aittir. Hayır, prens Sabahaddin bey, hayır |... Programınızın en ziyade şayanı tenkit ciheti ikinci maddedir. Bu maddedir ki programda (ademi merkeziyet) lâfzını tekmil kuvve- tile bize ihsas ediyor: Mezkür maddenin bir kısmıki (ârayı bafi ile müntahap âza ile bunlara terfik edilecek âzayı da- imeden mürekkep bir meclis, vilâ- yetin kavanin ve nizamatını vaz ve tespitte salâhiyeti tamme ve vasiaya malik bulunacağını) bil- diriyor. Vilâyetin umuru maliye, kanu- niye, nizamiye gibi mesaili haya- tiyesi o meclise terkediliyor ve böyle müstakil bir meeliste yerli- nin beş âzasına mukabil merkezin - yani hükümetin - bir âzası bu- lunacak deniyor. Bu halde vilâ- yetin umur ve mesalihi idaresi kâmilen yerlinin eline ve reyine bırakılacak demektir. Bütün bir vilâyeti salâhiyeti tamme ile elle- rine bırakacağımız şu yerli âzalar acaba kimler olacaktır? Bu âzalar Arabistanda İngiliz- lerin, Suryede fransızların, Arna- vutlukta Italya ve Avusturyanın, vilâyatı sittde Avrupalı komite- cilerin, Adalarda Yunanistanın, Makedonyada Bulgaristanın tahtı tesir ve nüfuzunda bulunan ve maksat ve fikirleri, ellerindeki silâhları ve bombaları ve vasıtai neşri efkârları olan gazeteleri, risalelerile güneş gibi aşikâr olan kimselerden mürekkep olursa ne yapacağız? Zannolunabilir mi ki ekseriyeti teşkil edecek bu âzanın hüküm ve karari menafii umumiyei millet ve hükümetle kabili tevfik ve tamamiyeti mülkiyemizi kâfil ola- bilsin? Hayır prens Sabahaddin bey efendi, hayır!.. Hakiki inkısami ihzar demek olan bu müsaadeyi kimin hesabına kabul edeceğiz, Türklerin mi? Çiftçiye kadar sunufu muhtelife arasında bu müsaadadatı kabul edecek kimse bulunmadığına kani olmalısınız. Eğer buyurduğunuz vechile Avrupanm bizi sevme- mesi ekseriyete karşı bir cüzü kalilin menafiini muhafaza haksız- lığında bulunması bizim bu müsa- datı Obahşetmediğimizden neşet ediyorsa varsın sevmesin, bizim vazifemiz vatanın saadet ve selâ- metine çalışmaktır. Yoksa Avru- palıların maddi ve muvakkat bir maksada mebni mazharı teveccüh ve iltifatları olmak odeğildir!, 3üncü ve 4üncü maddeler hak- kında da bazı itirazattan sonra beşinci maddeye geçiyorlar. 5 inci madde şudur: “ Her hangi kavme mensup olursa olsunlar bilimum anasır aynı hukuk ve imtiyaza mazhar olacak ve binaenaleyh aynı şeraitle mükellef bulunacaklardır. Mekâ- tibi askeriye dahi dahil olduğu halde bilcümle omekâtip âliye hükümetin her tebaasına küşade bulunacaktır. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: