16 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

16 Temmuz 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbul muhteliti Ankara muhtelitini 2-0 mağlüpetti Spor kongeresinin içtimaı mü- nasetile geçen ay Aakarada baş- lanan kongere kupasının final maçı dün Kadıköyünde oynandı. Istanbul ve Ankara mutelitle- rinin dünkü maçı epi kalabalıktı. Muhtelitler maçından evvel mın- taka birinciliklerini kazan klüp- lere mükâfatlar dağıtıldı. Tevzii mükâfattan sonra Anka- ra-İstanbul maçına hakem Nuri beyin idaresinde başlandı. Iki devrede Ankara muhtelitine iki gol atan Istanbul mubtelitini canlı bir oyun göstermediğini söylemek mecburiyetindeyiz. O Istanbul oyuncuları ki sene- lerce milli takım antrenörleri- nin, klüp antrenörlerinin naza - retinde bulunmuşlardı. Buna mu- kabil kendi kendilerini yapmış olan Ankara oyuncuları dünkü oyunda pek beceriksiz bir mev- kide kalmadılar. Hem Ankara takımının en kuvvetli elemanları olan muhafız güçlüler bu sefer bütün oyuncularile Ankara takı- mını takviye edememişlerdi. Oyunun tafsilâtı Saat altıya çeyrek kala yeşil formalarile Ankara futbolcuları sabaya çıktılar. Halkı güzel bir şekilde selâmlayan Ankara muh- teliti seyirciler tarafından uzun alkışlarla mukabele gördü. Ankara takımını takiben İstan- bul muhteliti (osahaya çıkarak ortaya toplandılar. Mutat mera- simden sonra oyuna başlandı. Takımlar şu şekillerde tertip edilmişt: Istanbul muhteliti Nuri Hüsnü Bürhan Cevat (oo Nihat © Suphi Eşref Alâaddin Zeki Salâhağdin Mehmet Salim Ankara muhteliti Vasfi Halit Ali Riza Rıdvan Bilâl Abdüş Yısan Ali Fahri Âdil Selim Parayı kazanan Istanbul muhteliti rüzgârı lehine alacak şekilde ka- leyi seçti. lik akını Ankaralılar sağdan yaptılar. İstanbul müdafaası tara- fından iade edilen top sağ cenah- tan Ankara kalesine kadar indi. Mehmet Salim acele ile bu fırsatı gole tahvil edemedi. Bu tehlikeyi atlatan Ankaralılar Istanbulun Ogevşek (oyunundan istifade ederek mukabil hücum- lara başlıyorlar. Altıncı dakikada OAnkaranın ilk sıkı şutu İstanbul kalesinin üstünden aştı. Vakit geçtikçe bizim müdafaa hayli bocaladığın- dan hücumların merkezi sikleti Istanbul nısıf sahasına geçti. Ankaranın tazyiki devam ettiği bu dakikalarda müteaddit şutlar Istanbul kalesinin direğini yalı- yarak geçiyor. On beşinci dakikaya doğru sol müdafiin falsolu bir vuruşu ile Istanbul kalesi oldukça mühim bir tehlike daha atlatmış oldu. Oyunun cereyanından Istanbul oyuncularının omuhakkuk galip gelecekleri hiç anlaşılmıyor. Bilâ- kis sıkıştıran tarafın Ankara olduğu göze çarpıyordu. Istanbulun ilk gölü Yirminci dakıkada Istanbul muhacim hattının seri bir kombi- nezonu ile Ankara müdafaası aşı- liyor. İstanbul sporun kıymetli muhacimi Salâhaddin ilk golü kalenin sol tarafından yapıyor. | Maçın tafsilât altıncı sahifemizdeki muhabirimizin moktubundadır 1 Bu golden sonra Ankara müdâ- faası lüzumsuz bir isticalle karışıyor. Ankara takımının bu karğaşalığın- dan istifade eden Mehmet Salim ikinci golü ataçak vaziyete gir- dikten sonra fırsatı kaçırıyor. Bundan sonra tazyik Istanbul tarafına geçiyor. i peşine birçok fırsatlar kaçıran İstanbullular sakatlanıp sahayı terkeden Salâ- haddinin yerine Beşiktaşlı Şerefi alıyorlar. Birinci devrenin sonlarına doğru Ankara muhteliti gene düzeliyor. Ve gene canlı ve temiz bir oyunla rakiplerine mukabeleye başlıyorlar. Ankara müdafaasının iyi çalış- tığı bu dakikalarda Istanbul; bir gol daha çıkarmıyarak devre 1-0 nihayetleniyor. Ikinci devre Bu devrede rüzgâr altında olduğumuz halde daha güzel oynuyornz. Bu düzgün oyunun tesirile Ankara kalesinin sık sık sıkıştığı görülüyor. On dördüncü dakikada sağdan Ankara kalesine kadar inen top Şerefin sıkı bir şütile Ankara kalesine girdi. Bu golden sonra da canlı ve ümitli müdafaalarında devam eden Ankaralılar oyunun sonuna kadar kalelerini hakkile müdafaa edi- yorlar. Fakat saha yabancılığı ve Ankara muhacimlerinin bazı an- lardan. istifade edemeyişi dola- yısile gol çıkaramıyorlar. Bu suretle dünkü oyun Anka- ranın 2- 0 mağlübiyetile netice- leniyor. Vefa Kumkapı - Beykoz maçı Muhtelitler (Omaçından (evvel Istanbul üçüncülüğü için Vefa Kumkapı - Beykoz takımları ara- sında yapılan maçı Vefa Kumka- pılılar 10-0 on sıfır gibi pek büyük bir farkla kazandılar. Tevzii mükâfat Dün mıntakanın 1931-1932 senesi oynayan klüplere mükâ- fatları verilmiştir. Istanbul spor şilt ve şampiyon- luğu almiştır. Süleymaniye: kupasını almıştır. Eyip: Ikinci küme şampiyonası kupasını almıştır. Kasım paşa: Üçüncü takımlar kupasını almıştır. Vefa-Kumkapı: Mıntakanın gü- reş birinciliği kupasını almıştir. Ankara güreş birincilikleri Ankara 15 (A.A) — Bugün icra edilen 932 mıntaka güreş birinci- likleri müsabakasına 50 güreşçi iştirak etmiş ve neticede Muhafız gücü 19 puanla birinci, Ankara güreş klübü 18 puanla ikinci ve Gençlerbirliği de 3 puanla üçüncü gelmiştir. Adapazarında atletizm müsabakaları Adapazarı 15 (Hususi) — Dün burada bütün kasabamız takım- larının iştirakile atletizim müsa- bakaları yapılmıştır. Müsabakalar çok heyecanlı geçmiştir. Sürat müsabakalarında 100 met- rede Idman yurdundan Cavit, 400 metrede gene Idman yurdun- dan Hurşit, 1500 metrede Genç- ler birliğinden Sait yüksek ve uzun atlamada Yeni hilâlden Abdullah efendiler birinci gelmiş- lerdir. 1500 metrede birinci gelen Gençler birliğinden Sait evvelce Ankarada yapılan müsabakalara da iştirak etmiş ve ikinci gelmişti. Ikinci takımlar . — — Akı — — Talebe heyeti Ankaraya gönderdiği heyet geldi Milli Türk talebe birliği bazı mühim ihtiyaçlarının balli için Ankaraya bir murahhas heyet göndermişti. Heyet dün avdet etmiştir. Heyet Ankarada başvekil Ismet Paşa hazretlerile (fırka umumi kâtibi Recep beyi nafıa ve maarif vekillerini ziyaret etmiştir. Heyetin nafıa vekili nezdinde yaptığı teşebbüs 50 kişilik bir Darülfünun kafilesinin demiryol- larımız üzerinde seyahatine mü- saade edilmesidir. Başvekil paşa bu teşebbüsle- rinde (kendilerine (| müzaharet vadetmişlerdir.. Fırka kâtibi umumisi Recep bey de birliğin faaliyeti için bir bina tedarikinde muzaharet vadet- mişlerdir Gençlerin tatil müddetleri zar- fında tren ücretlerinde daima tenzilâtlı tarifeden istifade etme- leri de temin edilmiştir. Heyet temaslardan müsait inti- balarla ve memnuniyetle avdet etmiştir. Ithalât ihracat Dört aylık bir istatistik yapıldı Türkiyenin 1932 senesinit ilk dört ayları zarfında ecnebi mem- leketlerle otan harici ticareti hak- kında harici ticaret ofisinde bir istatistik o hazırlanmıştır. Bu ista- tistiğe nazaran vaziyet şudur: Memleketierr o 1932 1932 Ithalât (o Ihracat Almanya ( 4,440.898 3,351,921 Belçika 1,216.926 1,363,726 Bulgaristan (o 228,744 (o 249,678 Çekoslovakya 216,289 o 729,225 Fransa 2,260,438 2,826,620 Holanda 463,761 1,328,588 Ingiltere (o 2,954,284 2,859,152 Ispanya 38,773 o 849,325 Isveç 328,858 O 208,745 Isviçre 279,000 o 151,882 Italya * 2,834,520 6,910,557 Romanya 246,933 o 150,073 Rusya 1,896,783 o 830,475 Suriye 386,193 o 850,933 Mısır 419,830 o 861,452 Amerika 679,926 3,409,127 Yugoslavya 23,545 6,026 Yunanistan Oo 62,790 2,977,178 Diğer mem- leketler 2,720,747 2,624,156 Yekün: 22,401,240 32,624,156 Bu tablodan anlaşıldığı üzere Türkiyenin 1932 senesi ilk dört aylık ticari müvazenesi fazlalıkla kapanmıştır. Radyo 16 temmuz cumartesi akşamı Istanbul — 18-19 gramofon, 19,30 konser, Hafiz Ahmet heypti, 20,30 gr mofonla opera, 91 Hafiz Ahmet heyeti, 22 orkestra. Bükreş (394,2 m.) — 19,40 gramo- fon, 29 kema, 20,30 müsahabe, 20,50 romen musikisi Budapeşte ( 5 m.) — 2040 radyo Jamal, 21 or 29,15 spor haberleri, 24 çingene mus Londra (355,8 m.) — 20,15 orkestra, 22 oda musikisi, 23,35 dans musikisi. Paris ( 1725 m.) — 20 müsahabe, 20,10 gramofon, 21,45 radyo konseri, Prağ (488,6.m.) — 20 fanfar, 21 Brunu'den nakıl, 22 şarkılar, 23,20 Brunu'den nakıl. Roma (141,2 m.) 20,15 zirai müsahabe, 21,45 operadaki temsilin nakli, radyo jurnal. Toulouse (385,1 m.) — 20 senfo nik orkestra, 20,45 iŞen dul opereti, 21 opra komik: şarkılar 21,10 askeri mtzika 52 konser, 23 asri senfonik orkestra, Arjantin orkestrası. Varşova (411 m.) — 21 hafif müsiki konseri, 22 tefrika, 22,15 konsere devam, 23,5 Şüpenin eserleri, 23,50 dans musikisi, Viyana ( ) — 21 radyo jurnal, 12,1ö komed 10 konser. “16291 dosya numarasıle an olunur; “| (Baş tarafı birinci sahifede) Hususi mükâlemelere (o kulak misafiri olursanız, hep bu nevi mütalâalar işidirsiniz. Konferansın hali, murahhasların ruhi haleti, yaptığı eseri kendi de beğenmi- yen, boşuna çalışmış, yorgun bir ressamın, ,bozuk bir ( tabloya vurduğu son fırçaları andırıyor. Başlanan eseri yarıda bırakmış olmak ittihamına da maruz kal- mamak için, baştan savma, gayrı ihtiyari kesel verici darbeler... Muhakkak olan birinci nokta şudur: Konferans, teslihatın ten- zili, hattâ tahdidi için beklenen asgari neticeyi vermedi. Muhakkak olan ikinci nokta: Büyük ve müsellâh devletler, bugünkü © vaziyetlerinden (çok fedakârlık etmeğe razı değillerdir. Hiç dritnotu olmıyan, yahut harp tayyaresine, tahtelbahıre malik olmıyan küçük bir Asya, Amerika devletinin, aynı safta oturarak, aynı hakla, büyük bir Avrupa devletine: “Dritnotları kaldıralım, tayyareleri, (tabtelbahirleri ilga edelim!..,, demelerine tahammül edemiyorlar. Üçüncü nokta: Konferans, terki teslihat bahsinde, esas prensip- lerde büyük noktai nazar ibtilâf- larını meydana çıkardı. Meselâ, Almanlar müsavat prensipini ileri sürdüler, O fransızlar O teslihatın beynelmilel bir teşekkül emrine verilmesini istediler. Ruslar, âni ve külli terki teslihat talebinde bulundular. Bu esas noktalarda ayrılık gö- rülünce, konferansı (o akametten kurtarmak için, bunların münaka- Işasından vaz geçildi. İngilizler, her şeyden evvel “ teslihatın keyfiyet itibarile tenzili, yani “ hassa- ten tecavüze yarayan ,, silâhların ilgası hakkında bir teklif ileri sürdüler. Bu teklif esas itibarile kabul edildi, bu nevi silâhların hangileri olduğunu tayin etmek için, mesele komisyonlara havale edildi. Kara, deniz, hava komis- yonlarında, mütehassıslar iki ay çalıştılar. Hiç bir komisyonda, hiç bir nevi silâh hakkında anlaşmak kabil olmadı. Birinin taarruz silâhı dediğine, öteki “ hayır bu mü- dafaa âletidir!, dedi. Neticede, komisyonların hazırladıkları rapor- lar, her hususta bütün devletler arasında mevcut derin ayrılıkları tesbit etmekle iktifa ediyordu. Bu raporların umumi celsede müzakeresinden hiç bir netice çıkmıyacak, bilâkis Okonferans akametle dağılacaktı... Reis, daha evvel, büyük devletler murahhas- larının kendi aralarında hususi surette görüşüp anlaşmalarını, ve konferansın ondan sonra toplan- masını tavsiye etti. Bu sıralarda Fransa intihabatı, alman buhranı gibi, konferansın mesaisine tesir eden siyasi hadiseler çıktı; bu hususi konuşmalar, aynı Zamanda bir intizar devresi oldu. Amerika, Ingiltere, Fransa mu- rahhasları böyle başbaşa konuşur- ken, sökin ve ölgün bir anda Amerika reisicumhuru M. Hooverin yeni terki teslihat teklifleri geldi. Umumi komisyon, uzun bir atalet devresinden sonra, bu teklifi dinlemek için toplandı, konferansa biraz can geldi, faaliyet başladı... Fakat, Japonya ve Fransanın bu teklifleri kabul etmemeleri, Ingilterenin itirazları, (Hoover teklifini de suya düşürdü. Buna rağmen, son içtimalarda anlaşıldı ki, konferansta hazır bulunan 46 devletten 34 devlet Amerika tek- lifini kabul ettiler. Altı devlet ( Fransa, Romanya, Yugoslavya, Portekiz Arjantin, Japonya) kabul Uyuuuuuyu sare veee “Cenevrede Akşam 16 Temmuz 1932 | etmemişlerdir. Bu suretle, Hoover teklifatı da, diğerleri gibi, hasır altı edildi. Şimdi ne olacak? konferans beş buçuk aydır içtima ettiği halde, hiç bir netice elde edeme- den nasıl dağılsın? Evvelâ reis M. Henderson böyle bir neticeye (omuarız... Saniyen, hiç bir karar vermeden dağılmak, dünya efkârı umumiyesi üzerinde (fena tesirler (husule getirecek, ayıp olacak... Anlaş- mak da kabil değil... O halde ne yapmalı? Bu feci çıkmazdan kurtulmak için ufak, karanlık, miskin bir yol bulundu. Dediler ki, ( bu fikir fransızlardan çıktır. ) — Bu defa konferanstan büyük bir netice çıkmasına imkân yok.. Esasen, teslihatın tenzili ve tah- didi gibi muazzam, güç bir iş böyle bir hamlede başa çıkarıla- maz. Bu seferlik, ufak bir adım atmış olalım, hangi noktalar üzerinde az çok ittifak varsa, o meselelere karar verelim, aradan biraz daha zaman geçsin, tekrar toplanır, esaslı meseleleri müza- kere ederiz... “ Zaten, terki teslihatın safha safha, tedrici bir tarzda olmasına bir karar vermedik mi? Bu defa, ilk safhayı tesbit edelim...,, Bu safha nedir? Bu konferansta hangi noktalar üzerinde ittifak hasıl oldu?... Bu da pek malüm değil, çünkü ittifak edilen nokta (gaz ve mikrop harbinin ilgası meselesi müstesna) hiç yok gibi... Bu işi, mahirane bir surette yaparak, hakikatte müsbet bir şey ifade etmiyecek, fakat zavahiri kurtaracak, umumi ve müphem bir “konferans mukarre- ratı,, kaleme almak vazifesini, ingiliz hariciye nazırı sir John Simona havale ettiler. Sir John cenapları, bu nazik ve müşkil vazifeyi deruhte etti, muhtelif heyetlerle temas ederek, kimsenin itiraz edemiyeceği şekil- de, bir takım kararlar yazacak, bu karar daha evvel, hususi surette her devlet murahhasları tarafından münasip görüldükten sonra, bu hafta bir iki umumi celsede alenen münakaşa edilecek, ve bu defaki terki ( teslihat konferansının Oo kararı (o olarak ilân edilecek, ve konferans, beşe- riyete bizmet ettiğine, mühim kararlar verdiğine zahip görüne- rek, ayın yirmisine doğru dağı- lacak... Bu kararda neler bulunacak ? Gazeteler bundan az çok bah- settiler, umumi hatlarını yazdılar. Bunu ayrı bir makalede tahlil edeceğiz... ZE Dişçi mektebi talebesi Bulgaristana gidecek Darülfünun dişçi mektebi tale- besi, gelecek hafta içinde Bulga- ristana bir seyahat tertip edecek- tir, Bu seyahat daha ziyade dişçi mektebinde okuyan Bulgar tale- besinin arzusu üzerine yapıla- caktır. » Prof. M. Velman Istanbula geldi — Hayvan yetiştirme usul- lerimizin ıslahı için Macaristan'dan celbedilen ve bir müddettenberi Ankarada bulunan Budapeşte baytar mektebi müdürü meşhur baytar M. Velman Ankaradan sonra Eskişehirde de bir müddet tetkikatta bulunduktan sonra dün şehrimize gelerek Bristol oteline inmiştir M. Velman buradan Trakyaya gidip Tekirdağındaki harayı ve koyun ağıllarını gezerek tetkikatta bulunacaktır V adi

Bu sayıdan diğer sayfalar: