21 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

21 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Eylül 1932 lgadan sonra İhracatı tesbit komisyonu Elde mevcut eski işler ikmal ediliyor "Ticaret odalarındaki a tesbit komisyonları | vazifelerini bitirmişlerdir. Fakat komisyonun ilgasından evvel, yapılacak mua- #neleler olduğu İçin, hentiz iş bitmemişti. Komisyon, 18 eylü- den evvel, verilen beyannamelerin iüamelesile uğraşmaktadır. Bu ğer debir kaç göne kadar ikmal edilecektir. Ihracatı tesbit komisyonları mü- masebetile ticaret odası büyük bir yükün alna girmişti, Mevcut memurların üçte ikisi, bu işle uğraşıyordu. Odanın muamelât müdürü Taip Servet bey, işlerin ması için, bazı usuller Günde, odaya 1500 den fazla beyanname verilmiş, bu beyannameler oda kalemlerinde tetkik olunmuştı Oran demiryolu kazası hakknıda Oran, 20 (A.A) — Demiryolu kazası neticesinde yapılan tahki- kat ile 61 telef ve 20 si ağır olmak üzere 220 yaralı olduğu resmen tesbit edilmiştir. Edirne emniyet müdürlüğü İzmit 18 (Hususi) — Vilâyeti- miz polis müdürü Kerim bey Edirne Emniyet müdür iz edilerek yeni vazifesine hareket etmiştir. Firari katil Fırıncı Hüseyini öldüren henüz yakalanamadı Yüksek kaldırımda oturan fırıncı Ahmet ef. evvelki gece Şişhanede Havuz arkası caddesinden inerken Rizeli Ismail isminde arka- dan gelerek tabanca ila beş el ateş edip Ahmet efendiyi öldür. müş ve kaçmıştı. Iki gündenberi yapılan tahkikat ve ştırmalara rağmen İsmi henüz yakalanamamıştır. Zabıta dün bazı ip uçları elde etmiş ve lâzım gelen tertibatı almıştır. Ismailin şu günlerde yakayı ele vermesi muhakkal Evvelki gece Beykozda arpacı çifliğinden müsaadesiz odun kesip kaçmakta olan Şaban isminde sirini vuran orman bekçisi de akalanamamıştır. Jandar- dairesi © tahkikata © devam Fidanlık Izmirde bir orman fidanlığı yapılıyor Izmir 19 — — Karşıyakada Osman zade mevkiinde vücuda getirile- cek olan orman fidanlığı için Ziraat vekâletinden vilâyete 1000 Yiraık havelename gönderilmiştir. Mıntaka orman müdürü Sami bey Karşıyakada fidanlık ittihaz edilecek mahalde tetkikat yap- mıştır. Vaktile burada güel bir spor sahası tesisi için bu mahallin spor teşkilâtına bırakıl- ması hakkında teşebbüste bulu- nulmuştu. Maliye vekâleti; men- feati hazineye ait olmak mal bu mahallin orman idaresi ine terkini Ve fidanlık vücuda getiri mesini tensip etmiştir, Orman idaresince burada güzel bir fidanlık vücuda getirilmekle | beraber spor sahası ittihazı için 30 dönüm genişliğinde bir mahal açık bırakılacaktır. bususiyeden de fi- Sahife 5 Yumurta fiati Berlini müdafaa Şimdiye kadar görülmemiş! Alman ordusunun Yumurta fiatlerindeki “düşkün- lük devam etmektedir. Fransanın ve Italyanın, yumurtalarımıza karşı tahdidat vaz etmesi, ihraçatımızın azalmasına sebe h Bu yüzden dabi da fiatler düşmüştür. Ticaret odası piyasa cetvellerine göre, iri malların sandığı 27 liraya, ufak malların fiati 2 liraya kadar düşmüştür. Şimdiye kadar yumurta fiatleri, bu dereceye kadar düşmemişti. Zengin bir kadın Son zamanlarda Avusturya bü- yük bir oali buhran geçiriyor. Bunu nazarı dikkate alan Avus- turyann en zengin kadını madam Kitti Shroeder hükümetin muza- yakasını hafifletmek için hazineye 100 bin ingiliz lirası hediye etmiş- tir, Resmimiz madam Shroederi gösteri Badem, fındık Ispanyada piyasa vaziyeti ne halde? Madrit elçiliğimizden Ispanya badem rekoltesi hakkında bir manevraları Frankfurt civarında büyük hareket yapılıyor Berlin, 20 (A.A.) — Havas Ajansı muhabirinden: Alman or- dusunun takviye kıtaatı “Berlin muharebesi,, denilen bir muharebe yapmağa hazırlanmaktadır. Bunun gayesi, Öder batlnı tutarak Berlini himaye etmektir. Bu maksatla sakin bir ticaret şehri olan Francfurt-sur- Öder, umumi .gâh haline konulmuş” tur. Posta çavuşları gidip gelmek tedir. “Harp, muhabirleri cadde- lerde gezmektedirler. Harp hali, pazar günü ilân edilmiştir. Uzak- larda topların gürüldediği işidilmiş ve düşman taj elerinin muvasa- lati korkusu ile şehir tam bir zulmet içinde bırakılmıştır. Harekât kati olarak dün sabah başlamıştı Süvariler, Odere doğru ilerle- mektedir. Bunlar asri bütün silâh- larla mücehhezdirler. Maamafih bu silâhlar, hakiki olmayıp tak- ittir. Çünkü Versay muahedena- mesi Almanyanın tank, ağır topçu ve muharebe tayyareleri kullan masını menetmektedir. Piyade | kuvvetleri, işgal etmiştir. gezmekte ve düşmani olan asıl muharebe, salı akşamı veya çarşamba sabahı başlıya- çaktır. Hindistanda Gandi açlık grevine başladı, vaziyet karışık z Bi Gandi bein öğle vakti açlık grevine başlar mıştır. Gandi, serbes bırakılması için ileri sürülen şartları reddet- Dün kendisini ziyarete bir çok kimselerle görüş” bazı şehirlerinde rapor gönderilmiştir. Bu raporda | bülâsaten deniliyor ki: Yeni rekol- tenin toplanma ameliyesi yakında hitam bularak alım ve setim mu- amelesine başlanacaktır. Bu seneki badem fiatlerinin peçetaya satılacağı tahmin olun- maktadır. Şimdilik hariçten talep pek az- . Sicilya ve Beri piyasalarında faaliyet yoktur. Fındık: Geçen sene bu mahsul üzerine muamele kâmilen durmuş gibidir. Harişten talep pek azdır. Yeni rekoltenin mebzuliyeti bal kındaki tahminler tahakkuk etmiştir. Teşrinievvelde teslimi | meşrut yeni mahsulün çuvalı 50 peçetaya düşmüşlür. Fakat fintlerin tereffü edeceği ümidile müstahsiller mal larını elden çıkarmak istememek: tedirler, Kentali bir aralik yüz peçetaya satılan kabuksuz yeni mahsulün fiati şimdi 90 peçeta raddesindedir. Madrit « piyasasında Türkiye malı kuru bakla yüz kilosu 50-54 peçeta, Türkiye malı yumurtanın yüz adedi 15 - atadır. Fındık fiatleri Trabzon, 19 (Hususi) — Üç gün evvel 21-22 kuruşa çıkan itleri 18 kuruşa kadar halk tabakasının imtiyazlı sınıfların. | mabetlerine girmesine müsaade edilmesi üzerine karışıklıklar ok muştur. Hükümet bunları yatıştır- mak icin asker göndermeğe mec- bur olmuştur. Ispanyada tevkif edilenler Madrit, 20 (A.A) — 10 ağustos fesat (o harekektinde methaldar olmak töhmetile tevkif edilmiş olan milteveffa ceneral Primo de Riveranın iki oğlu dün dal mazırının emrile tahliye edilmiş- lerdi , Silâhları bırakma M. Hendersonun Alman hariciye nazirıma mektubu Paris, 20 (A.A) — Silâlbları bırakma konferansı reisi M. Hen- derson ile umumi komisyon ikinci is ve mazbata mu ları bırakma encümeni müdürü bu- lunduğu halde dün toplanmışl ve çarşamba günü yapılacak riya- set divanı içtima aleni olma sını teklif etmeği kararlaştırmış- lardır. a Sisi 14 eylül tarihli tebligata cevaj veren M. Henderson Alman e ciye nazırı baron von Neuratha gönderdiği bir mektupta Alman yanın 21 eylül tarihli içtimaa işti Tak etmemek hususundaki kara- rna mütcessif olduğunu beyan etmiştir. Trabzon piyasası Trabzon, 19 (A.A) — Bugün borsada 43 kuruş 15 paradan 7625 okka iç ve 1920 kuruştan 95 okka kabuklu fındık satılmıştır, Harp Büyük milli roman O azgın, kudurmuş karı?. Şunu ayağımın altına alayım da.. Ana, kız, ağızları kulaklarındı — Aşk olsun bacıl. Var ol Gülfidan L. Söyle söyle; hiç kork- ma, çekinme ; içini boşalt, Aygır, yayı, konyayı anlasınl.. Diye ledikçe bacı daha ziyade kö- pürüyor, hırsından kafasma yum- ruklar atıyor, terter tepiniyordu. Suat hanımla Bedriye, bu hen- güme arasında dışarı sıvışmışlar. du. Cevdet efendinin ise herk: Bacının bu derece hiddet ve giddetini hiç görmediğinden, adam akıllı korkmuştu.” Boyuna sakalını sıvazlıyor, encamı neye erecek diye üç buçuk abyordu. Allahtan ki madam meydanlarda yok. Maazallah boş bulunup veya aklına esip te bir içeriye girecek olsaydı. kısmetinde neler yoktu neleri? Sille tokat, tekme yomruktan tulla pehçe ve Urnağa, hattâ ısırmağa kadar, Bacı hiddetini yenemiyordu. — Nerede o cehennem zebanisi? Diye bir haykırış haykırıp dışarı fırlıyacağı canada buruşuk, titrek bir el eteğinden yakalayıverdi. Bu el Hacı dayın eli i kanık, mecalsiz bir sesle, gülüm- seyereki — Ne oluyorsun bacı, kendi düşen ağlamaz! demesin mi? Bu sefer, hepsinin gözleri, hay- retten dışarı uğradı. yüzü gülerek, kesik kesik — Telâş etmeyin. Madamanın asla ve kat'a cürmü günahı yok. Sofa loş; karanlıkta ayağım sürçt Olduğum yere oturuvermişii Malüma, ihtiyarlık... Bu söze akar sular durmaz mi? Hacı dayı, yattığı yerden doğ- rulup oturdu; geveledi: Beyhude patırdıya hacet yok. Zannı batıla istinaden mumailey- bayı rencide etmenizi katiyen ar- zu etmem; Inkisarı kalbine sebe- biyet vermeği, haşa, tecviz eyle mem. Rica ederim şamatayı kesi- niz. Çalgı çığana berdevam olsun ülüp / eğlenilsin.. Ben de bir köşecikten nasibedar olayım. Ellerini birbirine vurarak sesle- niyor: — Madam, kokona, neredesin yavrum? Gel, gene bülbül misali in nefes alan, en İçini yağlar bağlıyan Cevdet efendi Madama fazla taraftarlığı işrap, etmese, yakışıksız kaçmasa hemen Hacı dayının boynuna sarılacak, hay Allah razı olsunl diyip şapır şapır öpecekti. Pataküte pataküte pataküte... Malüm a, © zamanki otomo- biller, yeniler gibi sessiz değil; gürültülü, patırdılı, Şimdiki taka- ların aynı. Arkasından, bart, bart, bart.. Üst üste korna sesi Birden gürültü kesildi, galiba otomobil kapı önünde duruyor, evdekilerden — kimse © farkında değil, Ev halkı, bir yaşa daha girmiş gibiydiler. Hacı dayının söyledik- lerine şaşlım şaşkın baka kalmış lar, sanki dilleri tutulmuş, yerle" rinde tas kesilmislerdi. zengininin Gelini 21 Eyiüi 1982 Muharviri: Sermet Muhtar Gülfidan bacı, başından vuruk. muşa dönerek Dayı efendiye fevkalâde kazmışı — Erkek kısmına yaramılır m? Can verirken bile yabanm yell- zundan tarafa çıkıyor, © gırfıntıyı kayınyorl © Diyerek © yuvarlana yuvarlana kendini taşlığa atmış, küçük bohçasını koltuğunun altına alır almaz, sokak kapısını vurup <addeyi tutmuştu, Bütün bacılar gibi Gülfidanın da eski âdeti, Bir şeye ziyadece hırslandı mı, gece gündüz deme- yip, derhal bohçasın yakalar, komşulardan birine kendini atar, Hiddetinin derecesine göre, bir gün, iki gün gözükmez; öfkesi hızını alınca, (sanki hiç bir şey olmamış gibi, gerisin geri gelir, ei mi kiliti sandığına koyup mutfağa girerdi. Hiç haberleri olmadan, bir de bakarlardı ki Gülfidan bacı avdet etmiş. Bohçayi hamilen bu gidiş geliş, senede bir kaç kere vaku bulurdu. Hiç bir defasında da tekrarlâkır. dısı açılmazdı. Hattâ: i — Fal yok, yumur © yokken neden bu işi yapıyors — bacı bile denilmezdi Güm, güm, güm, sokak kapısı yumrukdanıyor, âdeta yıkılıyor. Hayırdır inşallah 1, Taşlıktan, ciyak ciyak Bedriye- 'nin sesleri işidildi — Efendi. şey. Beybabal,, bey- bh Ortanca hanım merdiven başına. koştu. —Annel., Anne anne, Kuzum duymıyor musunuz, bir otomobil geldi. Efendi... Aman benim de dilim, bey babamı istiyorlar. Cevdet efendi lâhzede pence- — Kimin evini aıyorsun/'efendi oğlum? - Cevdet efendi, giyinmiş, buyün üçüncü defa olarak sokağı boylamıştı. i Gelen otomobil, Kandilzadenin kendi bindiği otomobili imiş. Cevdet efendiyi Tokatlıyanda bekliyormuş. Şimdi serin gelsin, levazım reisine gideceğiz! diyormuş. Desenize Kandilzade ile ortak- il emri vaki haline girmiş; binaen aley, dananın kuyruğu kopuyor, Cevdet elendiye de, ne zamandır beklediği gün doğuyor. Saat bir buçuk, bata Evde herkes yatağında, Cevdet efendi hâlâ meydanlarda | imediği için Seber hanım, Zünd k entarisini ve hırkasını çıkarmadan o minderin — üzerine yaslanmış, kendinden geçip da rilmış. Lütfi beyde, karyolas uykuda, Uyurken, — kocasının dişlerini gıcırdattığı için, bitişik odaya çıkmıs olan Suat hanım da, üç buçuk franklık fransızca onamı kapayalı, lâmbasını söndüreli çok olmamıştı. Merdiven başındaki filizi oda- dan büyük hanımın horultusu, yanına yatağını sermiş olan Vic danın tahta kurusundan hatır. hatır kaşınması işidiliyordu. Hacı dayının yattığı küçük odada çıt yok misafir. odasına yan gelen madam Viyoletin ise elân gözleri açik içinde (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: