19 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

19 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tihalât ihracat Italya ile ticari münasebet 9 ay içinde geçen seneye nazaran büyük fark var Italya ile aramızdaki ti mü masebetler geçen seneye nazaran azalmıştır. İstatistiklere göre 931 senesinin ilk dokuz ayında İtal yaya yöre 20 milyon 733 bin liralık mal satmıştık. Bu sene 1l milyon 339 bin Tirahik mal satılmış- tar. Bunların içinde en ziyade satılan tütündür. Geçen senenin 8 ayda Italyaya 6 milyon 653 bin 839 Tirlik tütün satemştık, bn sene bu miktar 3 wilyon küsur Tiraya inmiş, yani yarı yarıya azalmıştır. Buna karşılık Kalyanın bize'olan ithalâtı da geçen seneye nazaran azdır. Geçen senenin dokuz ayında! Italya bize 22 milyon 868 bin Tiralik mel satmıştı. Bu senenin dokuz ayındaysa bin liralik mal satmıştır. Torpitloya karşılık tütün Yunanistanla Italya arasında tütün Üzerine yeni bir itilâfname yapılmıştır. Bu itilâfnameye göre, Yunanistan hükümeti Ialyaya 106 bin ingiliz. lirasına yaptırdıği ikl torpidoya karşılık, tütün verecek” tr. Uzun Mehmet Seyrisefain bir vapura bu ismi koyacak Zonguldak, 18 (Hususi) Zonguldak Halkevinin Ereylide ilk kömürü bulan Uzum Mehmet hakkında merasim © yapacağını bildirmiştim, Halk evi, seyrisefain idaresinin vapurlarından birine “Uzun Meh- met, isminin verilmesi için teşeb- büsata girişmiştir. Bu münasebetle Seyrisefain idaresine müracaat edilmiştir. . Seyrisefain müdürü Sadullah bey teklifi memnu iyetle kabul etmiştir. Seyrisefain laresi ilk satm alacağı vapurun ismini uzun Mebmet koyacaktır. Diğer taraftan Ereğli belediye si de, Ereğlide bir sokağa uzun Mebmet sokağı ismini verecektir. Üzüm incir Mevsim iptidasından itibaren yapılan ihracat amir 17 (ALA sanayi odasının üzüm ve incirle- rimizin ticari vaziyeti ve hakkında tanzim eylediği rapora 932 tarihine kadar İzmir borsa” smda otuz iki milyon beş yüz seksen iki bin üç yüz yirmi kilo üzüm satılmıştır. Geçen sene ise 11 teşrinievvele kadar 10/013,453. kilo üzüm satılmıştı. sim iptidasından 15/10/1932. tarihice kadar İzmir limanından ecnebi memleketlere vaki ihracat 24 milyon 458 bin 88 kilodur. Geçen sene 17 teşvinicvvele kadar 12,389,741 kilo idi. İncirlere gelince mevsim iptida- sından 16/10/9327 tarihine kadar | Izmir brrsasında 8874:438 kile incir satılmıştır. Geçen sene 11 teşrinievvele kadar 1 90 kilo incir satılmıştı. Mevsim ipti- dasından 16/10/932 tarihine kadar İzmir limanından ecnebi memle- keilere vaki ihracat 10.211.160 kilodur. Geçen sene 14,010,070 kilo idi. İzmir 17 (A.A) — Bugün ber sada 5 kuruş 10 paradan 21 kuruşa “kadar 524 çuval incir ve 12 kuruştan 29 kuruşa kadar 2746 çuval üzüm satılmıştır. Ispanyol kadınlığı 7 milyon 512 | 5 mevsim iptidasımdan 16/10/ Tütüncülü! Dünyanın her tarafında tütün yetiştiriliyor. Bir çok memleketler dışarıdan tütün almamak için, kendi toprak- larında tütün tecrübeleri yapmak- tadırtar, Son zamanlarda, büyük bir Italyan tütün şirketi, Tarablusu garbin, muhtelif. yerlerinde Şark gelen haberlere göre Italyan şir- keti, tütün ziraatı tecrübelerinden iyi neticeler elde etmiştir. Bunun üzerine Italyan şirketinin. ürcütleri artmış, tecrübe sahasım | genişletmiştir. Diğer taraftan da tütün ekme tecrübelerine başlan umışlar. Ispanya, garp memleketi olduğu halde, araplar zamanmdan kalmı bir takım âdetler yüzünden, bu rada bir nevi barem hayatı vardı. Kedinlar Hetimsi hayatta büyük bir gal oynıyamıyorlardı. Cumbu Fiyet idaresinin teessüsünden sonra İspanyol kadınlığı büyük bir tekâ- mile mazhar oldu, Şimdi Ispan yol kadınları da erkeklerle yan yana çalışmaktadır. Az zaman içinde birçok tay- yareci kadınlar da yetişmiştir. Resmini dercettiğimiz Sonra An saldo bunlardan biridir. Acem halıları Türkiyeye girmelerinin meni takarrür etti oğaları Eze mıntakası ticaret kongresinde, memleketimize ithal edilmekte olan acem halılarının | memleketimiz halılarının fiatlerini düşürdüğü mevzoubahs edilmiş | ve acem halılarının ithalinin meni, telgrafla — iktisat / vekâlelinden istenmiştir. Bu talebi ehemmiyetle nazarı ara alan iktisat vekâletinden Izmir ticaret mıntaka müdüriye- #ne gelen bir telgrafta, yeni çıkacak kontenjan listesine Acem halılarının konmadığı ve bu suretle memlekete ithalinin menedildiği Sırrı bey geldi Italya ile mali müzakerede bu- lunmak üzere Romanyaya gitmiş olan maliye vekâleti para işleri müdürü Sırı bey, İtalyada şehri- mize gelmişti Mühim bir karar Almanyada saltanat meclisi Yeni bir kanunu esasi yapılıyor Berlin 18 — Alman kabinesi ümeti bazı yapmak niyetindedir. Bu maksatla yeni bir kanunuesasl hazırlanıyor. Bu kanuna göre Reisi cumhurun yanında bir “ Ri- yaset meclisi, bulunacaktır. Bu meclis bir nevi saltanat meclisi mahiyetinde olacaktır. Yeni mec- lisin azası Reisi cumhur tarafından tayin edilecekti Bu haberler üzerine ortalıkta bir takım şaymlar dolaşmağa başla tır. Bu cümleden olarak eski ahdın i hükümet olarak Hindenburğun yerine getirileceği | söylenmektedir. Bu bi lar > / sızdır. Başvekil, demokresiye ve parlemantarizme muhalif bir ka- | rar verilmiyeceğini, yalnız reisi cumhurun iyetlerinin arttırı lacağını söylemiştir. 1049 liraya mukabil 886 bin 786 lira! Son yapılan istatistiklere göre, Brezilya | Türkiyeden Mi içinde 1049 liralik mal almıştır. Buna karşılık 876 bin 786 liralık mal satmıştır. Amerikada intihap mücadelesi çok hararetlendi Vaşington 18 — intihap müca- delesi çok şiddetlendi, Demokrat ve cumhuriyet fırkalarına mensup muhtelif hatipler her tarafta nü tuklar. söylüyorlar. M. Hoover propaganda seyahatine çıkmıştır. Meşbur fabrikatör Fort amelesi- nin M. Ho mokratların lehinedir. Bu sebeple intihabın meticesi büyük bir me- sakla bekleniyor. Berlinde münakalât kazaları Berlin 18 (A.A) — Wolf Ajan sindam: Berlinde eylül ayındaki münakalât kazaları 2450'ye baliğ olmuş olup ağustos ayındakı ka- zalar adedine müsavidir. 31 kişi ölmüş ve 1166 kişi yaralanmışlır. Fransız intihabı Âyan intihabı kabine lehinde neticelendi Paris 17 (A.A) — Dünkü inti- habat, yan meclisinin sima mahsus bir surette değiştirmiye- cektir. Maamafih, Herriot hükümeti işin bir muvaffakiyet | teşkil etmektedir. Bazı mahalledeki radikal sosyalistlerin kıyeti şeklinde olmuştur. Sağ cenah gazeteleri, sosya listlerin tahmin hilâfima bir âzalik kaybetmiş olduklarını kaydetmek: tedirlr, Intihabatın şayan dikkat diğer noktası da 35 yeni za intihap edilmiş olmasıdır. Paris 17 (A.A) — Âyan int habatının bilânçosu! Cumhuriyet» radikaller, 2; radikal y 4 özalik © kazanmal muhafazakârlar 1; sol cenah cum- huviyetçileri, 4; cumhuriyetçi sos- yalistler 1 sosyalistler 1 özalık kaybetmektedirle Fındık fiatleri Trabzon gazetelerinin yazdığına bakılırsa, fındık fiatleri 13 buçuk kuruşa kadar o düşmüştür. Bu sukut son günlerde başlamıştır. Thracat ofisi'bu meselehakkında “Trabzon ve 'Gireson ticaret oda- larından malümat istemiştir, Büyük milli roman Suat, herkesten evvel, öne geçe- rek kendini iske- deye att. Saate bakmağa koştu. Kendi saati işle- miyordu. Ecmel Vamık beyin odasında elini pencerenin ken: rına çarpmış, leğindeki saatin camı da, yelko- vanı da parça parça olmuştu. Saat dokuz bu- çük. Merdivenlere doğru koşa koşa yürürken Lebip rkasından yetiş- ti. Gene ani olarak parlayıp kolandan yakal. maz mi? — Neri diyom? Yağ ma yok... Gelip geçenler bakıyor, bir çokları, ileriledikden sonra durup uzaktan seyrediyordu. Lebip, Suadın kolunu silici yakalamış, bırakmıyor, bağıra ba- Fra söyleniyorduz — Şuradan şuraya gidemezsin. Hele gitte göreyim. Adımını attı ğın saniyede peşindeyim. Kaynana| hazretlerinin kâşanesini beraber boylayacağız. Olanı, biteni, delille, ispatla anlattıktan sonra bu günkü sefe- izi de söyleyeceğim; hepsini ir siraya dizeceğim. kelin perçeminden.. Suat, ne yapacağını, ne diye" Şaşırmış, sallanıyordu. Yer yere girmeğe razı. Lebip haykırdıkca birikenler çoğalıyor, etraftaki ayak satıcıları bile oraya lişüşmeğe başlalayordu. Suat zangır zangır titriyordu. Polis yok mu? Diye bağır Iyi amma, rezalet ayyuka çıkacak; Kepazelik daha ziyade dal budak salacak. Kapalı peçesi altında, buram buram ter dökerken, hıçkırır gibi sordu: — Lebip, allah aşkına söyle, aklını im oynattm? Beni #leme rezil mi edeceksin? Mabvolmamı ım istiyorsun? Baksana herkes bizl seyrediyor. 'Lebip, o hiddetle etrafa saldırdı: — Ulan, dini, mezhebi lökün- lüleri,, Tiyatro mu. seyrediyorsu- nuz? Çekin arabaları, yok Karşıdan yetişen bir. polise doğru seğirtti; âmirane bir tavır takınarak: — Bana bak polis efendi! dedi, şu ayak takımını ortadan deble, Benim fartam Furtam olmadığını Sadrazam paşadan tut da bütün arkadaşlarım bilir. Gözüm döne- cek, bir ikisini ayağımm altma alıp belâya gireceğim. Toplananlara hitaben, hiddetli bağırıyordu: — Belki bir şeye kızdım da kanma beteliyoram. Size ne olu. yor amdavallıar?... Suat, tepeden tırağa buz kesilmiş, dizleri titriyor, tıkanacak böle geliyordu. — Merhamet et, benim başım için yürü, buradan kaçalımda nereye istersen oraya gidelim! diye yalvarıyordu. Polis efendi, önünün düğmele- biddetli Harp zengininin Gelini © Lebip yavaşça kapıyı açtı rini ilikliyerek, resmi tazimi ifa eder etmez kalabalığı dağıtmıştı.. Berzahitan kurtuldular, köprünün üstünü buldular. Istanbul tarafına doğru, koşar gibi yürüdüler. Eminönüne geldiler. || * Suat, ikide bir, etrafına bak- maktan da hâli değildi. Geciktiği ya kocası kendisini aramağa yanında Lebipla karacağı rezaletten korkuyordu. Kocasınm, kendisine, müslümanın iyemiyeceğini biliyordu. Karısını örmez, her tarafı gevşeye- cek, ağzı var, dili yok hale gele göze aldırmağa porvasi olmıyan adam, Karakolluk olmak, gazetelerdek zabıta vukutları arasına katılmak... Kendini yakından, uzaktan tam- yanlar... Hele Ecmel Vamık bey... Onun da duyacağını aklına gelirirken içi tırmalanır gibi olu yor, yüreğine sanki bir giş bab yordu. Herkesten evvel, Ecmel Varmı gözünün önüne geliyordu. Eminönünde, arabaların dar. duğu loş tarafa doğru yürüdüler, Suat, boynunu bükerek bir daha yalvardı — Lebip, intihar etmemi ister sen şu dakikada edeyim; fakat rica ederim, baysiyetimle, şerefimle oynama; benim mahvime yürüme, Dediğini kabul ediyorum ; ister- sen yemin de edeyim, Artik orada oturmiyacağı, daha doğrusu oturamıyacağım. Söz veriyorum, seninle yaşıya cağım. Fakat bu gece beni bırak, Şimdi gideyim. Sen, yarın işi takipet; müsbet bir netice alacağına şüphe yok. Hemen bana telefon edersin. O dakikada gelmezsem... bu sefer ne Lebi geldi; ne de telâş, melâş gösterdi, galeyana — Peki seslendi: — Arabacı, arabanı çek; bizi Veznecilere bırkacaksın. Suat, dona kalmış gibi bakıp dururken, kolundan yakalanmasile kendini arabamın içinde bulması bir olmuştu, Lebip, arabacıya emir vermişti (Arkası var) öyle ise dedi ve bu taraf,

Bu sayıdan diğer sayfalar: