14 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

14 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Eylül 1934 AKŞAM Sahife 7 “Nis,, ve “Montekarloda,, nasıl Topraklarını müdafaa edecek 9 askeri olmadığı halde kumarhanesini muha- yaşıyorlar? faza eden 900 memuru olan devlet! Vücutlarını, kızgın güneşin altında yakarak tunçtan bir renk almağa çalışan on binlerce kızın yıkandığı sahilleri... r Yukarıda solda; Mis şehrinden bir Juan - les - Balns plâj- Solda, meşhur Montekarlo sağda, Nis civarın. ları, aşağıda: kumarhanesi, sağda Kan'da bir plâjda şık kadınlar Nis, ağustos — Mesahai sathi- yesi bir buçuk kilometre, nüfusu 18,000 ve bütün ordusu, donan- ması, zabıtası mecmuu 64 pol ten ibaret olan. meşhur «Monako» hükümetinin merkezi olan «Mon: tekarlo» ya gidiyoruz. Topu topu iki sehri ko, Montekarle!.. İster i sine de merkezi hükümet diyebi- Tirsiniz! Çok garip bir memleket!.. Top- raklarını müdafaa edecek 9 askeri olmadığı halde kumarhanesini muhafaza eden 900 memuru var!., Hududu: Şimalen Fransa, ce- nuben Fransa, şarkan Fransa, gar- ben Fransa!., Yani Fransanın or- tasında bir memleket!... Denize karşı büyük bir kalesi ve kalenin içinde ağızlarını Bah- risefide doğru çevirmiş heybetli iki adet te topu mevcuttur. Kale nin direğinde dalma, içinde bir küç parlak renk taşıyan büyük Monako hükümetinin beyaz bay- rağı dalgalanırken görürsünüz! Caddelerde eski Abdülhamit pı şaları gibi sırmalı esvaplarile do- laşan polisler! Hükümet kumardan aldığı his se ile geçiniyor. Senede 10 milyon frank!, Saraylar, debdebeler, po- İisler, mahkemeler hep bu para ile yaşıyor... Fransızca konuşuyor. lar, ispanyolca konuşuyorlar, ital yanca, almanca, slavca daha bil- mem ne lisanlarla konuşuyorlar.. Mahkemesi var, hapishanesi yok, adliyesi var, jandarması yok... Vel. hasıl hayatı, yaşayışı gi ve hallaı d. karma karışık bir ye, e memba Parkların ve çiçeklerin arasın- da muazzam bir bina derhal nı zarı dikketinizi celbeder. Bakar- sınız, kapısında altın yaldızlı, gü- müş kılıçlı, göğsü kordonlarla do- lu bir polis., Kafasını yana bile çe- virmez, taştan bir heykel gibi di- lir, durur.. Burası meşhur Mon- #elzerlo kumarhanesidir... Hani şur #eMmtekrlo “bonibalar” altiiday filminin kahramanı olan kumar. hane!... Yani Monako hükümeti- nin maliye nezareti ile hazine da- Hususi salon, umumi salon, po- ker salonu, bakara salonu! Salon.. Salon!... Bazan güneş batmadan milyon- | ların battığı bu salonlarda 900 kişi daima hali mücadelededi Monako zabıtası dehşetli has- sastır. Yegâne vazifesi kumarh: nede hile yapılmasına mâni ok maklır. Her gece kâğıtlar değişti- tilir, rulet masaları muayene olu- nur, makineler yenileştiril «Hayat değişmek demektir!» «Montekarlo» bunu gayet iyi öğ Meselâ parklar içinde bir köşk görüp soruyorsunuz? — Bu köşk kimin? Muhatabınız gülerek cevap ve- Tiyor: — Kim bilir! çecekt. Bana Montekarloda bir adam Bakalım bu ge- gösterdiler. Monakonun yegâne değişmiyen zengini imişt., Saçla- rına kır düşmüş bir adam. «Bu serveti nasıl yapmış» diye sor- dum: «Bahşişten» dediler. Monte karlonun «metrdotel» i imiş; Ya ni şu bildiğimiz garsonların şefi!., Kazananlardan aldığı bahşişle bu serveti tedarik etmişti... Muhatabım, garip garip dudak büktüğümü görünce dedi ki — Hayret elmeyiniz! Kaç eski milyonere memleketine dönmek için yol parası vermiştir ol Monako | hükümetinin ikinel membaı varidatı da gazinoları ve deniz eğlenceleridir. Belediyenin yegâne mühim vazifesi | Monte karloya' gelenleri eğlendirmektir. «Nis» te de öyle, Belediyenin «eğlence tertibi heyeti» var: Kış ve yaz ecnebilere hoşça vakit ge- girmek için yapılması lâzım gelen şeyleri düşünüyor: Meselâ çiçek bayramı.. Çiçek muharebesi... De- niz kenarında çiçeklerle süslü ka- lar resmi geçidi. En güzel pi malı kadın, en güzel yüzen ka- dın, en güzel sigara için kadın mü- #abakaları ve saire yapıyor. Bele- diye bütün sokaklara, muvakkat tribünler inşa ettiriyor. Sandalya- lar koyuyor ve bunları seyre ge- lenlerden beşer frank alıyor. Va- sati bir hesapla elli bin kişi geldi mi sadece 250 bin frank bir seyir- den, hasılat! Montekarloda hele bir (Ako- vaplân) denilen bir deniz eğlen- cesi var, Müthiş müşteri toplu- yor. Zengin, milyoner kızları ma- yoları ile bir tahtanın üstüne çi- kıyorlar, bu tahta saatte 30, 40 mil giden kuvvetli kanolara bağlanıp gekiliyor. Kızlar ayakta düşme- den bir ipi tutarak muayyen me- safeyi katetmeğe çalışıyorlar. Kim. 'denize yuvarlanmadan / birinci abakayı kazanıyor. ıl müsabakayı kazanan belediyedir. Çünkü milyonerin kı- zını seyretmek beş franktır., Ne- ticede her iki taraf memnun: Kız müsabakayı kazandığından mem- mun.. Halk bir milyonerin kızını beş franka çıplak seyrettiğinden memnun. Velhasıl âlem memnun!, Fakat, şu güneşte yanmış tunç vücudu yakından seyredeyim di- ye metelâ «Montekarloyiç» gibi orkestrasını Amerikadan, dansöz- İtereden getiren bir lerini İn; nuz gündür: Bizim pat le yemeği tam 14 lira!... İşte burası böyle garip bir mem- Teket! Marsilya ile Montekarlo arasin- da 300 kilometreye yakın bir me- safe var!.. Asfalt caddeler güneş, gibi parlıyor.. Fransanın cenubun- dan, deniz kenarından gidiyoruz... Dünyanın en güzel sahillerini Çam ormanlarının, palmiyel limon ve portakal ağaçlarının göl gelediği sahiller!.. Heyecan ve aşk sahilleri... Her taraf plâj, her taraf otel, her taraf yeşillik... Bu yık yarışları, at yarışları, köpek üyük ve muhteşem dekor içinde meğherleri, “Beya z"elbiiöli kadiki"f“Devamı”9untu”sihifed), a LZ a EÇ MM AMMAN Tetrika No. 57 LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı er Gazze hücumu daha azim- kâr ve daha mahir bir kuman- dan tarafından idare edilsey şüphesiz muvaffakiyet elde edile- cekti. Merkezde yani erkânı har- başında oturan kumandanın kuvvei icadiye sa- hibi olmıyan dik kafalı olması ve Mısırdaki kumandanın da asabi ve hadden fazla ihtiyatkâr bulun- ması fırsatın kaçırılmasına sebep olmuştur. Eğer Iraktaki ceneral Maude o zaman Mısırda olsaydı Türklerin cephe hatlarını parçalar ve paskalyede Kudüste olurdu. Kudüsün işgali kararı 2 nisanda harp kabinesi Filis- tin seferinin muhtemel netayi tetkik etti, bu cephe üzerinden ya- pılacak bir ileri hareketin ve ba- husus Kudüsün işgali manevi ve siyasi cihetten azim menafi te- min edeceğine kanaat hasıl ettik. Uzun bir münakaşadan sonra İngiliz imparatorluğu erkânı har- biyei umumiye reisi vasıtasile Mi sırdaki heyeti seferiye başkuman- danına şimdiye kı elde edilen muvaffakiyetten imkân dahilinde geniş bir mikyasta istifade edil mesini ve Kudüsün zaptolunma- biyei umumiye sını bildirmeğe karar verdik. Bu karar mucibince erkâm har- 'biyei umumiye reisi Mısır kuman- danı sir Archibald O Murraydan Kudüsün üzerine Türklerin yap- tığı demiryolu boyunca doğruca yürümek, yahut Yafaya kadar sa- hili takip ederek oradan Kudüse sarkmak, yahut ber iki yoldan is- tifade etmek istediğini kati-surek te tayin ederek bil sini racakt Ayni zamanda ceneral Murray Kudüsün işgalini temin için ne kadar askere ve topa ve makliye- ye ihtiyacı bulunduğunu bildire- cekti. Bu karar harp kebinesinin Mı- sır kumandanına Filistin seferi için yeni takviye kuvvetleri gön- 'dermeğe hazır bulunduğunu açık bir surette anlatıyordu. Halbuki İngiliz imparatorluğu erkânı har- biyei umumiyesi, kabinenin ka: rarını Mısır kumandanına tebliğ ederken bundan sonra kendisine imdat gönderilmiyeceği seklinde malümat verdiği anlaşılıyor. ingilizlerin Gazzeye ikinci hücumu Çünkü sir Archibald Murrayın cevabi telgrafnamesinde denili- yor kiz «Muvasala hatlarımın. ütenasip olmak. şartile iratls takip etmekliğim. hususunda harp kabinesinin ba- na itimat gösterdiğinden habe: dar edildim. Harp kabinesinin bü- tün gayretimle Filistindeki hare- kâtı ileri götürmekliği de sile arzu eylediği bildirilmiştir. Halbuki ayni zamanda kuvvetle- lecek yeni kuvvetler gönderilmiyeceği ve çünkü Türk- lerin hali hazırdaki askeri vazi- yetlerine göre mevcut kuvvetimin harekâtı ileriletmeğe kâfi gelece- ilerile- Harp kabinesinin hatları Mısır kumandanının vaziyeti hakkında ceneralın telgrafnamesinde | bik dirildiği şekilde bir fikir ve telâk- kide bulunduğumuza dair bir kay- di ihtiva etmemiştir. Ceneralın kendisi de Filistindeki harekât muvaffakiyetle — ileriletebilmek İcin kendisine dahariki erkam” gönderilmesi talebini tekrar ve teyit etmekten hiç bir zaman ha- Ji kalmamıştı. Maahaza kumandan taarruzi tasavvurlarını tatbike devam et ti, Gazzeye yaptığı birinci bas- kın hücumu akim kaldıktan sonra ikinci bir hücum için kemali iti- na ile hazırlanmıştı, Mısır kuman- danı ikinci hücum hareketine 17 nisanda büşlamıştır. Fakat bu sı rada (Gazze) deki Türk kuvvet- leri takviye edilmiş olduğundan İngilizlerin yemi hücum hareketi hedefine vâsıl olmaksızın 20 ni- sanda yarı kalmıştır. Bu suretle Gazze üzerine İngi- lizlerin yaptığı ikinci hücum da muvaffakiyetsiz. olmuştur. Mısırdaki ingiliz kumandanının tebdili 1917 nisanında İngiliz harp ka- binesi Filistin seferinin safahatı- nı gözden geğirdikten sonra Mr sır heyeti seferiyesi kuvvetinin başıma daha azimkâr bir kuman- eticesine vâsıl paratorluğu erkânı harbi. miyesinin rey ve fikirleri alındık- tan sonra Misir ordusu başkur mandanının değiştirilmesi karar- laştırıldı. Ceneral sir Archi yerine muvafık birinin düşünüldüğü zaman cenubi Afri- onunun maruf devlet den büyük ehemmiyeti fikrinin azimkârane müdafaa ey“ lediği tahattur edilmiştir. Binaenaleyh bu harp sahnesini olduğu de Boer centralının. büyük bir azimle muharebeyi idare ve takip eylemesi melhuz bulunduğu der- meyan edilmiş ve Mısırdaki kuv- vetlerin başkumandanlığına eğ uygun kumandanlardan biri de bu ceneralın olacağı lehinde kuv- vetli bir cereyan peyda olmuştur. Fakat diğer harp kabinesi ce- neral Smutsun İngilterede mer kezi bir mevkide bırakılması le binde temayülün arttığından ha- berdar idi. Boer ceneralının hı bulunduğu büyük evsaftan harbini idaresinde istifade edileceği düşü- nülüyordu. Ceneral Smutsun parlak kabiliyeti İngiliz harbiye nezaretinde öte denberi anudane müdafaa olunan bir kanaat vardın miye ordu sunda uzun müddet talim ve ter iye ve tecrübe görmiyen hiç bir zabit yüksek askeri kumandayı idareye ehil olsmaz. Halbuki ta- rih (ingilterâde cumhuriyet tesis eden) Oliver Kromvellin misâli ile mezkür kanaatin doğru olm dığını isbat ediyordu. Ceneral Smutsun mazisi | bu kanaatin butlanını bilfül isbat eden yeni bir delil teşkil etmiştir. Smutsun asıl mesleği hukukği- mastır. Maahaza Transuval muha: rebesinde hiç talim görmemi Boerlere kumanda ederek, arka- sında İngiliz & imparatorluğunun. bütün satvet ve kudret menabil bulunan İng iz harbiye nezarsti- nin gönderdiği meslekten yetişmiş. en muktedir cenerallarını seneler. ce karşısında âciz bırakmıştı, gömme, CArkamsvar) 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: