13 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

13 Ağustos 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 v AKŞAM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM <— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 536 Yunan donanmasının Çanakkaleden girmemesi için 2 muska yazdırılmış!.. Edhem paşa erkânı harbiyeden ane Bir tabiatten ei gibi Abdülhamid de büyük ve tam © bir mesuliyetle hiç kimseyi iş ba- b ma lâyik göstermek kâfi sie Padişahın en çok itimad etti adamlar ya mazileri basit ki yahut iktidar ile şöhretten mah- sum bulunanlardı. Ahvalin gidişine iyice vakıf olanlardan hiç biri zaten Osmanlı ordu: en kıymetli ve tecrü- beli serdarları olan Muhtar, Fuad, Osman paşalardan birinin Yünan muharebesine kumandan tayin edileceğini hatırlarına bile getir- miyorlardı. Bunlar ötekini, be- rikini düşünürken Edhem paşa ta- sunun yin edilince bu tensibi tabii bul. © uşlardı. Edhem paşada filvaki Gazi I)sman paşanın efalindeki şiddet ane >esiret ve kâmilâne meharet mef- kud idi, “fakat ondada askeri meziyetlerden birçok er var- Jı. Bir defa tab'an diplomattı de- ordusunda başku- mandanlık makamını muhafaza edemezdi! Ordusu başında bir Osmanlı kumandanının. sür düşünelim: mir, mühacim, dimagı as- , fikirlerle süz. zihninde 1” düşmanına tefavvuk ve ga- tmek fikri mevcud bir Av- İsman, Ferik Hakkı paşa Ferik Neşet paşa temeyyüz etmek için değil, padi- şahına olan sadakatini, iataatini isbat ve izhar etmek için in- tihap edilmişti. Nail olduğu te- vecc&hün devam ve asını ar- zu ederse kendisini ve işlerini bu- na göre idare ve tanzim eyleme- ğe de mecburdu. İşte bu noktai nazardan bakı- başka suretle görülür. lırsa ahval Onun da padişah nezdinde dos- tu da, düşmanı da vardı. Cüzi bir fenalık ve talisizlik ri yi d anlar o ciheti e a yakla ecburi şanın vakitsiz geriye çağırılm Tuna ordusunun perişanlığını icap eden sebeplerden biri , Şimdi de ilk muvaffakıyetsizliğin öyle bir hali intaç edeceği mu- hakkaktı, Orlunnn çandeti olmuştu. eti mam” askeri ek ei değişmesi- değerli ve 5 Edhem neralların bile emin değildi Yanında Biri şifresile saray ji he yetindeki tam itaatından hın nazarindan düşmesi ihtimali hafif değildi. Edhem paşa da mesuliyetten kurtulmak için Yıldızdan kendisi- ne tebliğ olunan harp plânını har- fiyen tatbike bütün dikkatini sar- fetmiştir. Golç paşanın Yunan savaşında- ki kumanda heyeti aki aki bu takdir teriyor ki bu heyetin daha mü- nlar seçilmiş, Bu heyetin idaresi ve Seikirid zıma hücumundan korku- yordu. Şeyh Ebulhüda efendinin Yu- nan donanmasının Çanakkaleden girmemesi için iki müessir azdığı, bu muskalardan birimin Seddülbahir tepesine; di- gerinin karşı sahilde diğer bir te- mdürüldüğü o günlerde Böyle elim vaziyetlerde şathi- ate mahal olmadığı isi isede Abdülhamidin Yunan harebesinin ilk günlerinde va lerin keşiflerine ve mânavi, ru- hami imdadlarına müracaat eyle- miş olması hiç istibad olunacak bir hal değildir! Abdülhamidin bu a» korkusu zail olmuş m Burası bilinemezse a eki donanmasının Boğazda bir mu- vaffakıyet elde etmesi ihtimalinin de kendisine uykularını kaçırta- cak bir kâbus tesirini yapacağında şüphe edilemez. Donanmanın bilindiği haline gö- re Abdülhamidi üşi l ri yersiz de değildi. Fakat Yunan donanması Boğa- zı zorlamak cüretine teşebbüs ede- edi. (Arkası var) ie ittihadına dahil Kere ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı an üç ylığı 1000 kur Adres, tebdili. için yirmi beş Cemaziyelevvel 13— Hızır günü 100 eş Öğle İkindi Akşam Yatı ri Dre 4,06 8,58 12 143 Va, 3,13 08 12,19 16,09 1912 20,56 İdarehane: Babıâli civarı Acrmusluk Sok. « TefrikaNo. 97 13 Ağu 3S. ALLAHA ISMARLADIK! Yazan: ESAD MAHMUD KARAKURD Zabit dudaklarını, kızın yanan dudaklarının üzerine koydu... Öp- ti... Bptü... — Beti; ben senin kadar yük- sek, kahraman bir insan görme- dim! Sen efsanevi bir kudsi- yet sp İpi ruhunda Seni etmek mi?. Bilâkis hayat su nuyor, ilde veriyorsun bana!. — O halde? — Bu bie Betil. ie — Niçin, söylesene niçin ola- maz — On kanun müsaid de- ! ve — Ne kahunu?, — Bir Türk ii ecnebi bir a evlenemez!... Kanun bunu bize yasak etmiştir!.. skel al la kn erlik için yetiştirilmiş biri insan, askerlikten çıkınca, uzun kafeste bırakılıp sonra d ek iste- va tutmaz, W sonra, e — mi ne demek isliyorüla eti; sen gittikten sonra bü- tün istikbalimi, hayatımı, sevgimi bü yatımMın nihayetine kadar, ayakta tutabilecek iki kuvvete is- tinat edeceğim: Senin hatırala- rın, Emelin istikbali!... dünyanın en büyük günal ledim... anasını, babasını; hayuaulajan bayii e. de, ve en bü- yük u aldım!... Ben ar- tık kendini bürme arık bir insan olarak görmüyorum!... Bı- rakın beni, dendi vicdanımın azap- ları ile inim inim inliyerek, sürü- nerek öleyim!... Ben buna tahakım!... Bu iztirap, mk belki beni bir müddet eli cak!. Kız, zabitin ıslak, esmer yanak- rının üzerine kendi yanakları- nı koyu Onu ince, narin kol- ları ile gi çalışıyor... Tatlı bir sesle konuşuyor: — İzzet evvelâ şu içindeki bur- guyu çıkar at!... düşünüş se- ni en hassas yerinden vuruyor... günahkâr değilsin!... eva bilâkis merd bir erkeksin!.. genç kizin, taşan heyacanlı göğüs germeğe çalışan sek alınlı bir adamsın pr şini, eniştesini öldüren adama bu- rada bilmiyorum amma, bizim Meme kahraman der- ler ni hem namuslu hem fedakâr bir adamsın! eti; ilk hamlede insanlar acı hissetmezler. Biz muharebe- de kolumuzu kaybederiz de far- kına varamayız!... Sonra sonra içimize çöker acısı da yıkılır ka- lırız bir köşedel... Sen bugün heyecan içindesin duymuyorsun bunu!... Fakat bir defa seneler geçsin!... Görürsün nasıl işliye- cek bu iztirap içine!... Mânevi i e ii süne ik 2 İli acılar morfin ei n gibi ağıf g > tesir eder Em& le gelince; hadiseyi m va kit katiyen beni affetmiyecektir.«* ün geçtikçe azalacağı ni, kuv” ölesi bilâkis!. a uz8* nan elin bir ucu Yi da i gene nafile!... Tabiat kanunla" rına mubaliftir bu hareket!.. İzzet titriyen dudaklarını > Dumanlanan gözlerini yı” Başı gayri ihtiyari ön9 doğru işi Or. lâsa Beti!, Ben baht bir neslin en bedbaht insa” nıyım!... Kaderimde bu varmış: -“ Çekeceğim < sonı rak beni, bir cüzamlı Hindli gibi kendi kendimi kemirerek bir kö şede sönüp gideyim Kız, boğuk bir ei cevap v& riyor: ayır İzzet!... Sen böyle iaya maruz kalmağa mü#“ bir faci tahak değilsin!... Yalvarırım 58“ a İzze eni gönderme n* olur!... Yanında kalayım!... Esi- rin gibi, gibi, bir hayal i ! güs geremezsi Beni y&” İ nına al!,.. erimi “mücadeley8 işelim sek a oluruz!.. Yenilirsek beraber illeti gene Kene 2 1 bizim için!... r İzzet!.- Sana gözlerim uğ sai vir kük, kalbim yanar yalvarıy0” m, beni İstanbulda alakoy!:- Her şeye razıyım!... İki odalı bif j yuva, sen içinde olduktan sonr# beni n bir cennet köşesi ols" aktır eni mesud etmeğe çâ“ lışırım | Emele genç yaşında bir sahad. rız!... Nen bileyim, sen çalışı” sın, sim de bir, iki kırıntı var katarı İzzet birdenbire kızın sözünü kesti, Sert bir sesle: — Beti!... Neler söylüyorsun? Son gevileriizden biri bu!... B€ ni ağır ihale rtma!,. » Hakaret ediyorsun ban elemi iüsleti;. Sözü * mü anlıyamadın! li nede” kendine bir hakaret iel çıka” rıyorsun!... Oh, m yüksek bir insansın!... Evlene” ep eğer kabilse, yaral yar ie neden erkeğe hakaref , sen ne mi Si z — Yi Beti!... Bizim meml€ kette ciddi bir erkeğe böyle 07” lerden bahsetmek ayıptır!... emek, beni istemiyorsun? Zabitin sesi gene hafifliyor:* Tatlılaşıyor... İnceliyor... Dudak” larını, kızın dudaklarının üzeri ne koyuyor... Sonra onu, kü üçükr çukur inden t yüzü” nü yukarı kaldırıyor.. » Üzerinde göz yaşları parlıyan esmer e ya larından öpüyor.. ö) — Beti!, yorsun? Beni içelim mı İ yorsun Bet

Bu sayıdan diğer sayfalar: