25 Eylül 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

25 Eylül 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| ei 25 Eylül 1935 AKŞ Söz dinlemeyen ölü Yazan: Necdet Rüştü Mişonun yerde İlki Me elan bala Bir emzikle örtmüştü ağlıyan dudağı Babasız yavrucuğun göz yaşları inmişti, Haham onu kendine öz evlâd edinmişti! Bir yumurcak olmuştu, yıllar se e in kalmak gibi, bu, unulmaz Onun gamsız kalbinde yoktu bir yeis a mdan habersizce, bazı aklına eser, Fakat sokakta kalmak “bu haylaza 'vız geldi, yüreğine neşe geldi, hız geldi, Sakallı Açıkgöz “satıcının arı uzamış, arkasında bir yaşı iri birlal Mişon zengin E seşmiin arası: Bi: rasil.. Mişon 'her gün “duyardı yüreğinde “bir s1 le sre “Geliyor mum mi Bir gün di — “Gerektir buradan uzaklaşmi “Başka yerde e çaşamik, başka yerde ailem Mişon -kı bu verdiği kararı: Belli bile pek memleket firarıl,. Biricik arkadaşı gölgesini "sürüdü, Denizlerde çalkandı, karalarda yürüdül. se ayak bastı uzakta bir ülkeye, Yerleş Buy olsun beniml!,., vatanım diyel, Ne mutlu; bu çe de talii yar olmuştu: Bu köye çok eski museviler dolmuştu! da şaşıp Erkek, kadın herkesi avucuna Artık Mişon her yere burnunu ye mi Asuriler vi “8 Iraktan Me ei yardımile Suriyede maklacır. Hastalara “bakıyor, dualar okuyordul.. ” götürmüştü ki o kadar ileriye, ân “etti: imden her deva yi diye, gösterir; — “El “Hattâ, eğer istersem, mucize Ölülere hile, yeniden can veririm... Bu, son iddia kattı halka biribirine, Dediler: — “ Bu hahamın konulamaz “Onu biz besliyelim, baş üstünde yeri war, “İngiliz lirasında eri <a öğe Marley Bir gündü. andı mlm koca “mahalle, Göklere çıkıy: — bir feryad, bir velvele, Doğrusu yerinileşii patırdılar bugünkü: Deden © ölmüştü bir delikanlı çünkül. zl deva bulacak rare lice iren a başıdır ancakl..,. Evden sahte nd o a gitti haber, Mişon da hapı yuttu bu habe Ölü: nasıl dirlir?, Şii ne yapacaktı?.. Kendi saçtığı yola çaresiz sapacaktıl., me 7 Ölünün ilanla ği girince eli, Meşhur dalavereci “yürüdü ileriye, iki karış sakalı, Yatan ölüye baktı -azametli, cakalıl., biran gururla durdu, Elini karyolanın demirlerine vurdu, i Dedi ki: — “Muizl.. Uyan.. Böyle emretti nani... Fakat ne kalkan vardı, ne yeni Mr 'Mişon Bu kez sesini biraz dah ha Keskin v5 kumandanın aksi rk a *“Muiz!.. Utanmalısın babanın sözlerinden: “Eskiler isede için, kalksın diyor yerindenl,, Deva bulamamıştı bu sahte haham derde: e doğrulmamıştı e bu sefer del.. olayı yı sarsan, en sonunda gürledi — sre rale Muiz!., Vanaki, “Haham emretti. a Dedil, il emri yerine gene geti, Sahte haham hiddetle md pi ,gence, Bağırdı: — “Anasını, babasını hahamı “Dinlemeyen haylâza emek vermek “Bu çapkını diriltmem.. Bırakalım da ölsün, “Aklı başına gelir, topraklara gömülsi Mişon, ölüye doğru hiddetle bakıp gitti, Ev halkını yüzüstü, şaşkın bırakıp gittil.. ÜNİ, Suriyede iskân ediliyor reva mi?)., çıkarılan Asurilerin Suriyede yerleştirilmesi ameliyesi devam ediyor. Asuriler, Fransanın ve i iskân edilmekte ve “onlar için hususi köyler teşkil olun- Yuk ariki resmimiz, Suriyede Asuriler için inşa edilen “ve tavanları mahruti bir şekilde olan evleri Tetrika No. 40 Arkadaş Karısı Yazan: Selâmi Kayacan * ii her şeyi söylüyordu. Ne tesirler Ikinci kısım altında Fatmaya yaklaştığını an- Ikisi lattı. Halbuki o kadından nefret Se ediyordu. e e amd al ba ella le” dihin hoşuna gitmedi. Fakat bir şey söylemedi, itiraz etmedi. Roma çok sıcaktı. Her tarafı bir şehirmiş gibi geldi ve bu dü- şünce ile gene yeise kapilmağa aşının dertlendiği- içlendiğini farkedince kuşkuya — Burada ağa zi med Ali. Ben sıcaktan mi sir oluyorum. e — Biraz Romada eğ iyi ime bir iyi gece geçirdiler. Bir gece Kolizede mehtapta dolaştılar, bir-akşam da Apyen yolunda grupu seyrettiler. o m kaj < astien kapı- sından çıkmışlardı. Yolda işten dönen mehpağların sürüsüne. ras- Bilen Ali i içini çekti: Ne güzl! Yürüyorlardı. “Gök bitimlerini sis ea Birdenbire orta- lik serinledi — Geri dönelim mi? — Dönelim. u sefer bunu söyliyen Mehmed 7 Çünkü bu güzel manza- ranın karşısında Salihin Fatmayı hatırladığı içine doğdu, ürpermesinden bunu anladı. Döndüler, Fakat Salih, Fatmayı ğırdılar. Salihin has- Mehmed Ali arkadaşını ne kadar çok sevdiğini daha iyi idrâk etti. Nekahet devresi iyi geçti, Artık biribirlerinden başka hiç bir şey düşünmüyorlardı. Fakat hastalık tamamile geçtikten son- ra, Salih Fatmayı düşiinmeğe baş- ladı... İyileştiğine pişman oldu... Bu- güne kadar Mehmed Aliyi iş çarpmağa başla mış ve gönlünde Fatmanın ha- yali uyanıvermi; Doktor her gün ie hasta- sını muayene ediyor: «Daha beş aha “dört gün kaldı.. deyip gidiyordu. Salihin içine en- i şüyordu : «Acaba igili beni gene se- mi?.. yec: Daha ii bu odanın dört duvarı arasında, bu yatakta kalmayı istiyordu. Bu hislerini Mehmed Aliye söy- ledi. Mehmed Ali bu hususta açık konuşuyorlardı. Salih artık ğuk kanlılıkla “dinliyor, arkada- şını mazur görecek noktalar bu- l Salk içini imes çok büyük fenalık yap- tım. Amma de ön geçti... Bu — Aşk söner, dect kalır. “Böyle ümidleniyordu. Ese Aali ibana li inan- AMI: inanır görünü- yor, di iü de inanıyordu. Salih ipl oyitleni sonra Roma- dan gitti günkü | tren seyahati seyahat- lerinin “en güzel ânı oldu. Heran değişen manzaralar karşısında, beraber bulunmaktan zevk aldı- lar. Yunanistana gittiler, tekrar Ma a Her itmişti. lr ema di, inanlar. 'Mesuddular, ln Ri mağa rının önünde hiç bir engel çik- mamalıydı, Fakat ikinci gün iş değişti. Fatma sokaklartla dolaşıyordu. Salih ondan kaçıyor, Mehmed “Ali ssokuluyordu. Mehmed Ali: — Haydi, e e ei etmemeli yl vi Napoliyi bir cennet gibi gör- müştü. Halbuki şimdi bir mez- belelikten başka bir yer değildi. Eskisi gibi her şeyi güzel gör- mek için kendisini zorluyordu. Soğük kanlılığını muhafaza ede- mediğini -anlıyordu. “Halbuki 'ta- mamile kurtulmuş, iyileşmiş ol- için 'Na- defa, Salihle konuşurken, gayri ihtiyari onu'tersledi. Sözle- rile âdeta arkadaşını kırbaçladı. Halbuki “o artık Fatmayı değil, arkadaşını seviyordu. inci gece gönlünü yokladı, hiç bir şey sevmiyordu. Kiper mn, di ze ale; Yol göster- mek istiyenler vet te sardı. Birine bastonile hücum etti Birini öldürebili ird Birdenbire a Böyle kr kı- zan, 'baston ve el kal miyiml diye şaştı, mabedinden, Neronun halk önünde “oyun oynadiğı Anfiteatr- dan'ona neydi? (Arkası var) Selâmi İzzet Kayacan TIYATRO SANATI Bu kilap Hütkçemizde tiyatro Kira hir noksan kaldığına Za Her ini bulunur, Fiyeti: . 75 kuruştur SERA

Bu sayıdan diğer sayfalar: