23 Kasım 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

23 Kasım 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: nı Ma yaklaştım. © Teşrinisani 1935 AKŞAM Yaşayışımızda bir değişiklik Toptancılık o rtadan kalktı, hayatımız gittikçe perakendeciliğe dökülüyor Karpuz kavun dilim dilim, badem tane ile satılıyor, beş kişi bir Se a Dini Elimi kestim... Kan damlı- in Dilimi Kli .. Hey ba he aram olsa da ben de Buzların karnına yallah ederken Öbür ş tan da bağırıyor Dilimi kuruşa di a am olsa da b y başında ras geliyorum, Buh- “m Yüzünden midir? Nedir? Bil- e m ki... Dilim dilim-karpuz sa- > âdeta moda oldu... Bilhaz- ” vi esnaf ve —ü mınta- kasın Kuru n” UZ, yirmiliği toka e a dilimine yapışıyor... Şehir- Ni bu garip heee ticareti amakıllı taami 10 kuruş verip üye ça rpuz ala- Mi Yep soğuklak faslını n etmiş oluy” dilkacilerden birinin ya- Kik m. Hani neşeli, hoş İn bet, şakacı ermeni tipleri olur. Se onlardan biri, Bu İm “> İşler ne âlemde?. b pe bin bin bereket ver- eçinip gidiyoruz. anma daha ne istersin? > mal ne kadar kâr w eder. Lort gibi yaşadın D zg emek böyle dilim dilim “Puza daha çok rağbet var?., — Elbette azlık .. göre. 10 kuruşa bir ruz, dilim en ke in vi m fazla satılmasının Sonri karpuzu; stirme sebebi nedir bilir 7 Hayır.. u ateş pahasına yahu... Bunu bilmiyecek ne var?.. Su pa- alı, İçinden bir bard. su çıkan bir şişe beş kuruş... Onun da Iduğunu sen bi- lirsin, ne ben... Susadın mi?. Ver kuruşu.. al bir dilim karpu- zu.. için rahat rahat ye... Ne hilesi var ne karışığı. «İyi sumu? mu?» diye düşünme.. hi 8, SU sie e ki yediğin şey karpuz. iğ an ter içinde iki hamal ko- Mhuşmamızı SP karpuz yeme- ğe gelmişlerdi in tepsi- nin üstüne illerini Lâkin karpuzcu da bir adamdı. şakır Bund yifli yan br dol verdi: sından» memnun: işinde usta Dilimlerin arkala- yani kabuk taraflarına bı- şakır yediler. an sonra biri keyifli ke- bir geğirdi ve teşhisini ko- ktor gibi hükmünü Yaradı!... ın «yarama- — Tabif yarar ağabeyim... Ge m De ri n karaciğer — karpazlar dava doktordur. hey bab hey.. paramız olsa da biz de ye Fakat şu dilim dilim karpuz, kavun satışının çoğalmasına bak- tım d. tuhaf tuhaf şeyler eldi. Bu perakende satış öteki mey- valar üzerinde de başlarsa... Üzüm tane ile satılıyor.. 10 tane üzüm bir Se e Yirmi ke seksen para... Olurmu olur Biksan tane ile badem sa tanlar ne kadar çoğaldı, Sokak- larda: dem 40 a ye ellerindeki kavanozlardan çıkar- dıkları bademleri bir bank veznedarı gibi büyük bir dikkat- le sayan bademcileri görmüyor uz7.. b ileriledikçe bu garip perakende satışlar da fazlalaşı- yor, Hayatımız bayağı değişti. Şimdi bir ötomobili tek başımı: za tutamıyoruz. Sabahları biribi- rini tanımıyan beş kişi onar ku- ruş verip Tepebaşından Sirk. ye kadar otomobille geliyorlar.. ruş verip el Kavun eri keki badem tane ile.. ma hi pe yakendeciliğ ilüyor. prn Feridun Posta ittihadına dahil o ecnebi memleketleri Semi 3600, altı aylığı 1900, üç, aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi baş kuruşluk pı Mi pm lâzımdır. ğ Şaban 26 — Kasım 16 $ İmsak Güneş Akşam Yı Ez 2» 213 b 945 ız Ve 513 657 İdarehane; Babıâli civan Acımusluk Sok, No, 137 ,00 14,30 16,46 18,22 Beyoğlu Halkeinden > e spor salonunda Eskı leri düzenlenmişti; Bu ese iz direl CEREYANLAR, KITAPLAR Sahife 7 İnsan olmak şerefi “Andrâ Gide'in yazılarında şek- D ne kadar ehemmiyet verdiğini kü cümle- ürüyüşüne tam bir ay- na etmek arzusu ile kalmaz, ona bir konuşma hali verir. Konuşma de onun kitaplarını o- kurken karşımızda bize, bilhassa bize halini anlatan bir adam bu- landuğu vehmine kapılırız. «Bilhassa bize» dedim, çünkü Andre Gide'in üslübu kadar nu- tuk, kalabalığı hitap edasından uzak üslüp zor tasavvur olunur. O, başbaşa konuşma adamıdır. Önceden düşünmüş de sonra yaz- miş değil, karşımızda bizimle be- raber rpm hissini verir. serinin eri büyük kısmını, ie miyorsam, ei teşkil eder; ii aa öreek een olmak ü günü ne Mi bir lir defteri ok duğunu söyliyebiliriz. Kendini olduğu gibi göstermek ister; ken- dinden bahsetmekten çekinmez, günkü yo değil, ruhu- sahne oldi bi nun anı uğu bir çarpışmaya, pe fikirlerin çarpış- masına alâka gösterir; kendisi o sahneye karışmaz, ancak bir se- yirci, bir şahi e puis dire cen” - möme gue je m'intöresse, mais au conflit de cerlaines idöes dont mon âme n'est gue le thââtre et oü je fais fonction moins d'acteur gue de spectateur, de tömoin.» (Divers, 31). Daima kendinden bahseden bi muharririn yazıları, «objectivit&»- nin belki en güzel örneğidir; çün- kü bize kendinden bahsettiği de- gil, Andre Gide adlı ferdi tahlil ettiği hissini verir. Andrâ Gide'in bütü; ramanı yine mu olan bir büyük tün eseri, ka harririn kendisi tahlil romanıdır. Belki bunun içindir, Andrâ Gide'in eski, yeni hiç bir kitabın- da bir «tamı «bütünlük» EB. açmak, biri biri ile tamamlamak arzusunu duyarız, » Çünki Andrö Gide, eski Greklerin Proteos'u gi- bi, bir tek değil, türlü türlü şekil. lerde kendini gösterir; fakat bu bir saklanma hevesi değildir, her hangi şeklinde olursa olsun dai- ma kendisi olduğu görülür. Yeni azıklar'da diyor ki: «Je sens bi- en, â traver: sinde Philippe Berthelot için «de- Zişmeler a kendi kendinin aynı», «identigue â İzi - möme travers les me der; b güzel söz, Andrs G Gide tekrar edilebilir. isin Les Nouvelles mourritures'de (1) neler bulunduğunu anlatmak Meselâ oAndrâ Gide'in kommunismaya iltihakı, Bunu, bazı Fransız münekkitlerinin öne sürdüğü gibi, kendine karşı okur- . baş vurduğu bir çare saymak oraki bir ta hrif deği — kommunistliği, o cereya- n kurucu akidelerinden ziyade ihtilal, batı sosyetelerinde öteden beri inanılan lelere isyan ta- rafına iştirak ediyor. Andr& Gi- de'in, Barrös'e ve arrös'çilere karşı ihtilâlci olduğu da söylene- bilir; fakat bunu ame Gide Barrâs'e inad kommunist oldu de- mek değildir. Gerçi Kadrö Gid üzerinde Barrös'in böyle tersine i Onun Cahiers, sındakini lunur. Yeni ama a e kaç erinde komı yor; fakat müd lee, ip, die kandırma arzusu hisso- rılaştırmasına bağlanmak fikrine nın değişmediğine, baba ne ise oğlun da o olacağı iddiasına ihti- lâl, mal sevgisine ihtilâl, hazır fi- kirleri kabul etmek itiyadına ih- tilâl... Tarihi kapatmak ve yeri- ne Tabiat tarihini (tarihi tabit- yi) açmak; biri bize köklere dön- kl şişirir, Sie onları gis şirir. Bunu anlamı ve geç- mişten Marya olduğu kadar u- zaklaş. pe levs'i, anası tarafından Styx suyuna batırıldığı için, ya- ralamak kabil değildi; fakat ana- d , geldiğini gösterdiğini söylüyor. Bütün kitapta ihtilâl havalari duyulduğunu söyledim; buna in- sanlığın imkânları için bir kaside demek belki daha doğru n oruz, o haldi on biricik imanı, (Edipe'inin başına Sophoklös'in: «Hayranlığa |. çok şey vardır, fakat hiç bir şey insan kadar anlığa y de- ğildir» sözünü almıştı; bun tün eserinin başına Koyabilir. Bu- günün ki arasında, Gide'in her sayıfası ümid şarkıları ile do- lu olan bu son eseri kadar, insana mn İçin onu, ken- disi ile bir fikirde olmadığımız zamanlar bile, sevmemeğe imkâ 8 ye Narallah ATAÇ (IYI cil, 10 frank. (Gallimard). 23 Sonleşrin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: