15 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

15 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Şuhat 1937 > AKŞAM Amerikada 1936 yılında «İttihad ve Terakki » nin son devirlerinde suikasdlar ve entrikalar gaddarlıkta rekor kıranlar Evdeki çocuklarını zincirle ocağa bağlıyan babalar, körlerin ayakları altına muz kabuğu koyan vicdansız Bâzı insanlar vardır ki, bunlarda vicdandan ve mer bametten zerre kadar eser yoktur. Bunların insanlığı, ancak şekilden ibarettir. Bir canavar, şikârım ancak karnını doyurmak için parçalar fakat bu bahsettiğimiz #anavar, bir ihtiyaçları değil, fakat zevklerini tatmin etmek, kendilerini eğlendirmek için akla; hayale gelme- dik işkenceler icad ederek zavallı ve masum hemcins- deri üzerinde merhametsizce tatbik ederler. Bir Amerikan gazetesi 1936 senesinde, fecaat ve deh- şetitibarile bir rekor teşkil eden gaddarlık vakalarını birer birer tesbit ederek yazmıştır. Biz de naklediyoruz. Meşhur Amerikan şairi Pol bir zamanlar bir hikâye yazmışlı. Bir adam evdeki kediden o kadar nefret edi- yor du ki bu yüzden karısı ile kavga ederek karısın öl 'dürmüş, cesedini de duvarın içine sokarak üstünü taşla örmüştü. Fakat polis meseleyi tedkik ederken bir kedi iniltisi işiterek duvarı açmış cesedi bulmuştu. Meğer kedi görünmeden hanımının cesedinin altına saklanmış ve adam da farkına varmadan kediyi kapamıştı. BİR KEDİNİN BAŞINA GELENLER Geçen sene New Yorkta bir adam kedisini et çaldığı için işte böyle bir duvarın içine koyarak duvarı örmek- ten çekinmemişti. Maamafih vakayı öğrenen komşuları Polise haber vermişler ve kediyi feci ölümden kurtarmış- ——— — —— Jardır. New Yorkta başka birisi, manzara» sı hoşa gitmediği için mahallesini geceleyin muhtelif yerlerden ateşe yermiş ve bir çok fukaranın kış or- tasında evsiz barksız kalmasına s6- beb olmuştur. Yakalandığı zaman bu adam hâkime şu izahatı vermekten çekinmemiştir: — Evler gâyet eski idi. Oradan pöçtikçe kırık dökük duvarların man- zarasi sinirime dökundü. Dayanama- dım. Yaktım!... CİMRİ YÜZÜK SAHİBİ San Fransiskoda ötekinin beriki- nin janesi ile geçinen fakir ihtiyar bir kadın da bir gün sokakta büyük yordu Yarı aç bir vaziyette olduğu halde bu yüzüğü satmadı, Döndü, * dolaş- tı, eline geçen parayı ilâna sarfede- rek sahibini buldu. Yüzüğü iade etti. Zengin yüzük sahibi ihtiyar isteme- diği halde mükâfat olarak 10 dolar- hk bir çek verdi, Kadıncağız ertesi gün çeki bozdurmak maksadile se- vine sevine bankaya gitti. Fakat ma- atteessüf cimri yüzük sahibi çekin bedelinin verilmemesi için biraz ev- vel telefon etmişti, ÇOCUĞU ZİNCİRLE BOYNUNDAN BAĞLAMIŞ En Yvahşiyane (gaddarlıklarn üvey çocuklara tâtbik edildiği ne şüphe yöktur. Amerikada Okla- hama eyaletinde vicdansız bir adam üvey çocuğuna. yemekte tatlı ver- memiş, çocuk İrrendiği için yemek- ten sonra mutfağa giderek tatlıdan bir kaşık almak istemiştir. Üvey ba- bası çocuğun bu hareketini görünce, zavallı o yavrucağı iyice dövdükten Sonra zincirle sım sıkı boynundan ocağa bağlamış sabaha kadar orada bıraktığı gibi ertesi günü de mekte- be o zincirle göndermiştir. Ohio eyaletinde başka bir üvey baba İl Açık göz güveyi herif altı sene kürek cezasına mahs küm olmuştur. GADDAR GÜVEYİ Paskal isminde bir adam Alabama- da evlendiği gece memleketin âdeti mucibince bir çok fakir çocukların kapıda serenad söylediklerini ve para istediklerini görünce aklına şeyta- netkârane bir fikir gelmiştir. Yanan yalan söylediği için 8 yaşındaki ço- İSE cuğu bileklerinden tavana astıktan sonra kamçı ile dövmüş, çocuğun da- yak neticesi soyulan derileri üzerine tuz sürmüştür. Çocuğun feryadını duyan komşular polise haber vermiş- lerdir. Polisler eve geldiği zaman ço- cuğu yarı ölü vaziyette bularak has- taneye kaldırmışlar ve gaddar baba- yı da tevkif etmişlerdir. Vicdansız ocağın Üstüne bir tava koymuş ve içini ufaklık para ile doldurmuştur. Madeni paralar, sıcağın tesirile kıp kırımızı kesildikten sonr pencereden tavayı uzatarak zavallı fakirlerin 80- vinçle uzanan elleri ve başları üzeri- ne boşalmıştır. Bü gaddar güveyi, derhal tevkif edilerek hapishaneyi boylamıştır. BİR KÖRÜN SAATİNİ ÇALMIŞ New Yorkta bir çocuk kör bir gazete satıcısından para çaldığı için 10 gün | hapse mahküm olmuştu. İfade verir- ken hâkim çocuğa dedi ki: — Sen dünyanın en alçak hırsı- zısın. İsak Merain isminde ve 79 yaşla» rında New Yorklu bu körün 44 sene- dir taşıdığı bir saati vardı. İhtiyar bu saati her gece yastığının altına koyar ve sabahları kurardı. Camsız, olduğu için saatin Kaç oldüğünü ko-. bulunamayınca zavallı köre sıkıntı. dan inme inmiştir. MERHAMETSİZ VE GADDAR BİR ADAM Filâdelfiada körlerin âyaklirı 'altı- na muz kabuğu koyarak onları dü- şürmekten zevk alan Artemus ismin- deki herife ne dersiniz? Bundan zevk aldığını söylemekten çekinmiyen bu gaddar herifi hâkim altı ay hapse mahküm etmiş ve 1636 senesinin en yicdansız adamı lakabını da vermiş- tir. Gaddar kocalar bahsine gelin- ce bunlar arasında karılarını döven- leri saymıyacağız yalnız bazı garip hareketlerde bulunanları “zikredece- ğin New Yorkta madam Peğ kocasi a- Jeyhine bir boşanma davası açtığı zaman hâkim sordu“ — Niçin boşanmak istiyorsunuz? — Kocam benim farelerden kork: tuğumu bildiği için her gün dışarı- dan bir fare bulup getiriyor ve mut- fağa veya yatak odasına saldırıyor. Artık tahammülüm kalmadı. Diğer bir kadın ise kocasından şu sebebten boşanmak istediğini sürmüştür; Meri — Kocam beni dansa daima kır- mızı elbise ile götürüyor. Bundan başka elbise giymeme müsaade etmi- Telrika No, 17, Fakat Cemil paşa gibi kendi partisi- ne mensup olmıyan ve düşüncelerinde müstakil hareket etmek istiyen bir Şeh- remini için cemiyetteki yakın arkadaş- larının kalbini kırmak da değer bir iş değildi. Bu itibarla Talât bey, hükümeğ ve parti muhitinden alacağı son intibür lar üzerine Cemil paşayı feda edip et- memekte kati kararını verecekti. ŞEYRİSLÂMI TAHRİK EDİYORLAR Diğer taraftan unlarını Cemil paşa» ya satamıyanlarla arkadaşları, Şehre mini ile arasi hiç de iyi olmıyan Şeyh- islâm ve Evkaf nazırı Hayri efendinin. Cemil paşaya karşı beslediği menfi his- lerden İstifade etmeği ve Şeyhislâmı Şehremini aleyhinde bir kat daha tahrik eylemeği muvafık gördü, Meşrutiyet devrinde gelen Evkaf na- arları içinde Evkafı ihya, birçok mües- seseler vücude getirmek suretile pek ciddi ve kıymetli işler gören Hayri efen- ettiği için biribirlerile anlaşamamış- lardı, Son zamanlarda çıkan bir iki hâdise ve mesele de Cemil paşa ile Hayri efen- dinin arasına büsbütün soğukluk sok- tu. BİR ÂBİDE KAPATILIR MI? Hayri efendi, meşihat dairesinin bahçe ve avlusunu tanzim ettirmeğe karar vermiş ve dairenin cümle kapı sından itibaren avluya parke döşet- mek istemişti. Hayri efendi avlunun parke ile döşenmesini bir tezkere ile Şehremanetinden istedi, Cemil paşa, Şeyhislâmın bu tezkeresini pek yersiz bularak derhal red cevabı verdi im «.., Elimizdeki gayri kâfi, . tahsisat ile ia tahsisa kaldırımlarını yapmağa muvaffak olu- namadığı bir sırada Babı Meşihatin avlusundaki zemini parke ile inşaya imkân olmadığını ve bahusus bu işin Şehremanetine taallük etmediğiniz bil- dirdi. Hayri efendi, Cemil paşanın bu cevabından çok hiddetlenmiş, fakat 6s de çıkaramamışlı” Şehirde inşa ettiği yeni Evkaf akarile Evka! bütçesini bir kat daha zengin- leştirmeğe çalışan Hayri efendi, Çem- berlitaşın tam yanında bir bina inşa- sına başladı. Cemil paşa, bu binanın (Çemberlitaş için pek çirkin bir manza- ra teşkil edeceğini görmüş ve Evkafın inşaatım derhal tadil ettirerek Eykaf nezaretine şu mealde bir tezkere yaz- mıştı: «,.. Çemberlitaş gibi tarihi bir abidenin şu surete kapanması doğru belediyenin bu müdahalesine pek kız- mıştı. ENVER, CEMAL PAŞALAR, CEMİL PAŞANIN ÇEKİLMESİNE RAZI DEĞİLLER.. Şeyhislâm Hayri efendi, bir taraftan Şehremininin bu suretle kehdi arzuları- nı reddetmesinden, diğer taraftan Kara bir taraftan teklif edilen yüz bin çuval unu satın almamasını, diğer taraftan Hayri efendinin istek ve teşebbüslerine muhalefet etmesini, Cemil paşanın açıkçasına «İttihad ve Terakkisye kar- şı vaziyet almak suretile çalıştığını gös- termek istiyorlardı. Bu suretle işe fır- kacılık ve siyasi muhalefet rengi veri- yorlardı. Bu vaziyet karşısında Cemil paşa hakkında verilecek karar, kabinenin Meri gelenleri arasında kararlaştırı- Cemiyet nasıl battı? Teceddüd fırkası niçin doğdu, nasıl dağıldı? Yazan : Mustafa Ragıb Cemil paşa Şehremanetinde kalırsa, Şeyhislâm istifa tehdidinde bulunuyor nini tebdile bir zaruret teşkil edemi- yeceğini ileri sürdüler ve böyle-bir zamanda, şehir içi çok çalışan bir zatı Şehremanetinden uzaklaştırmanın hâ tali olacağını söylediler. Talât bey, bu İki arkadaşının bu mütalâalarmı ne red, nede tasdik etti: Dahiliye nazırı, < yukarda izah ettiğim sebepten dolayı - işe müdahale etmek istemiyor, bitaraf kalmağı ter- cih ediyordu. HAYRI EFENDİ, İSTİFA TEHDİDİNDE BULUNDU.. Fakat Hayri elendi, Enver ve Ce- mal paşaların mütalâalarına şiddetle mukabele etti .ve Cemil paşa Şehre- manetinde kaldığı takdirde, kendisi- nin kabineden çekileceğini kati bir surette ileri sürdü. Şeyhislâm Hayri efendinin mev- kiini terketmesi, harbin bu ilk günleri için, diğer üç arkadaşı tarafından en- dişe ile karşılanacak bir vaziyet ihdas edecekti. Şeyhislâm Hayri efendi, düşman devletlerinin müslüman tebaalarını eyaklandırmak maksadile bütün is- lâm âlemini Osmanlı hükümetile hârp eden devletlerle çarpışmağa davet eden (Cihad fetvası) ni veren zattı. Hayri. efendinin devletin umumi si- yaseti ve hayatı bakımından, hiç te kıymet ve ehemmiyeti olmıyan böyle alelâde işler için, Meşihat mevkiini terketmesi, bin türlü kilü kallere se- bep olurdu. Evvelâ dahilde, sonra da hariçte fena akisler yapacak olan böy- le bir istifa «İttihad ve Terakki hükümetinin bu fetvalardan bekledi. ği gayeyi sarsabilirdi. CEMİL PAŞANIN UĞRUNDA ŞEYHİSLÂM FEDA EDİLEMEZDİ. Farzı muhal olarak - Şehyislâ- Bundan başka, bu gibi endişeler ve- rid olmasa bile, Hayri efendi gibi inkılâbın ilk günlerinden beri cemi- yete bağlılığını isbat etmiş, hiç bir za» man «İttihad ve Terakki» nin gaye lerinden inhiraf etmemiş bir arkadaş ta, Cemil paşanın uğrunda, feda edi Yemezdi. (Arkası var) i

Bu sayıdan diğer sayfalar: