7 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

7 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Panini dahili harp çıktığından- ikinci defa olarak Fas meselesi m ei eğe sulhünü tehdit ederi ül, aldı. Afrikanın ştmali gar- tag olup Atlaş Okyanusunda ve iş glenizde ve bahusus Cebelüttarık dü Midkim bir mevkii bulunan aydan. en mühim impürator- © biri sayılan Fas sullanlır w aya sini Avrupa medeniyetine ve in Müdafaa uşulerine . uydur. GciZ Göstererek 2aafa uğradı. lamba Avrupa sulhü . içim Dİ Pareme #üman İngiltere tle Siasnda büyük, bir harbe 4€- KE a. İngiltere, ile. Fransa Am, Mİ arularında uzlaşlıkları sonrü, ön arasında, Agüğdir. bir Üğürine harp çıkmasına çok. Sie maştı,. Ancak 1912 sene- z cenubunda Elcezi- ie e akdolunan, bir mua Bağlan, 48 meselesi kati kararlara ve e, Tatlar, 2 4: dahili harp, bu ka- €decek vaziyetler ihdas Mroz iFas meselesi vakit nakit Meya dehşet ye karışıklığı ile ki ay evvel gene ay, un muyafakali ile... Ak donanması , imali Fastaki. i- âh, kitvvetler çıkarmış olmasından Fransa derhal burasını işgal etmek ile tehditte bulunmuş ve tehdidini ika adecek askeri tedbir- leri aimiş idi. İngillerenin tavassutu ve Almanyanın ricali le bu hadise güç belâ kapanmıştı. Şimdi de general Franko, Klcezire muahedesini imzalamış olan devlet- lere”notalar vermiş ve İspanyol Fa- sının hududunda Fransız memurlü- rının memleketin, sükün ve huzuru- nu (bozacak tedbirler alarak meskür muahedeyi ilâ! ettiklerini haber ver- miştir. Generül Pranko mezkür mu- ahedede imzast bulunan, devletleri, yani İngütere, Almanya, İtalya ve diğerlerini deynelmilet bir komisyon. teşkil ederek Fransız, memurlarının ahde uyyun "olmıyan hareketlerini mahallinde tahkik etmeğe davet et- MİŞ vE Londrddakt ademi müdahale | komisyonunun. dahi bu işe ayrıca | bakmasını istemiştir. Fransızlar ise, general Frankonun bu hareketi şimal Fasta Alman si- ril mühendislerin vücude, getirdikle- ri muazzam istilkkâmların işgali için Almanya ile İlalyanın tekrar asker Ürüç etmelerine bir bahane olmak üzere yapıldığını iddia ediyorlar. Bu suretle Fâs meselesi tekrar sonu belli olmıyan tehlikeli bir şekil almıştır. Feyzullah Kazan an 11 şiyi birden yaralıyan Hâyrinin muhakemesi ai Şerafi müdafaayinefs için vur- , bekçiyi yaralamadiğini söyledi n ,bir müddet hapisha- n.sonra af kanunundan #kek hapishaneden çıkmış- Kalamak suçundan mazmun mesinde mühakemesine' başlarımıştar. Suçlu za mahkemede yakayı şöyle | anlatmıştır .F Gece gazinoda vlurütken örada- ki kadınlarla şakalaşıyordum. Bu si- rada gene orada bulunanlardan Şe rafeddin işe karışarak gâzinoda ka- dınlarla Konuşamıyacağımı söyledi. Ben de böyle şeyelre karışmamasını ihtar eltim. Şerafeddin dışarıya çıktı ve biraz sonra yanında bir kaç kişi ile tekrar gelerek benimi yanıma 80- kulup. kulağımın arkasına bir yumruk vurdu. Ben gene sesimi çıkarmadım. Gazino dağıldıktan sonra ben o civâr- daki camiin kapısı önünde dururken Şerafeddinle arkadaşları gene üzeri- me hücum ettiler. Beni öldürecekler- di, Kendimi kurtarmak için süstalı çakımı çıkararak Şerafeddinin baca- ğına sapladım. O yere yüvarlanınca mağa başladım. Sonra biraz İle- polisler yakladılar. Ben bekçiyi vurmadim. Bu işten haberim yoktur. | e bizim yanırmza sönradan ge- Dala şahitlerden Muzaffer de suçlu Hayrinin kendisini yaklamak istiyen bekçinin elinden kaçmağa ça- lştığını, fakat bekçiye bıçak sapladı. ğını görmediğini söylemiştir. Diğer şahit Mehmed ise suçlunun elindeki bıçağı bekçi Sabite sapladığını gördü- İ dünü söylemiştir. Mahkeme, bekçi Sabitin hayatını kurtaran defterle kaputunun mua- yenesi için bunların mahkeme kale mine bırakılmasını bildirmiş ve diğer şahitlerin celbi için muhskemeyi baş- ka güne bırakmıştır. Suçlu mahkemede tevkif edilerek re tevkifhaneye gönderilmiştir. mevkufan muhakemesi yapılmak Üze- AKŞAM Sigorta şirketle- Ras meselesi tehdidkâr bir şekil aldı |sini dolandıranlar Ehli vukuf, imzanın Didarın imzası olmadığını söyledi Yaşıyan kimseleri ölmüş gibi gös- tererek Ünyon sigorta şirketinden pa- ra almaktan suçlu Onnik, Şemseddin, Vuçino, Dimitro, İzmaro, Armanak, Dişçi Karabet ve doktor. Asafın mu- hakemelerine dün dördüncü çeza mah, kemesinde devam edilmiştir. Şirketten para almak için kullanı- lan evrak üzerinde suçlulardan Şem- seddinin karısı Didarın imzası bulun- makta ve Didâr bu imzanın kendisi tarafından yazılmadığını söylemekte- olduğundan bu hususun tetkiki için bir ehli vukuf heyeti teşkil edilmişti. Dünkü muhakemede çhli vukufun tet- kikalı neticesini bildiren rapor okun- yuştur. Bu raporda evraktaki imza yazisi - nın Didarın yazısı olmadığı, bunun guçlulardan Onniğin yazısına çok ben“ zediği bildiriliyordu. Bundan sonra şahidler dinlenmiştir. Bunlardan doktor Fevzi şunları söy“ 1emiştir: i — Ağustos ayı içinde dişçi Karabet bana gelerek bir ölü için rapor ver- memi söyledi. Benim o sada meşgu- Myetim fazla olduğundan ölüyü mu- ayeneye gidemiyecöğimi söyliyerek ken- disine bir kaç doktor imi bildirdim ve bunlardan biri tarafından ölü mu- «yene edilerek rapor verilebileceğini anlattım. Belki o sırâda dokför As fın de ismini söylemişimdir. Fakat iddin edildiği şekilde ben rapor vör- mesi için doktor Asafa tavsiye mekltu- bu vesaire yazmadım. Şerife ve Şeref adlarında öiğer iki şahid daha dinlendikten sönra başka şahidlerin celbi için | muhakeme başka güne bırakılmıştır. | Mevkuf - ' komünistler “17 martta ağir cezada muhakemelerine | başlanacak Komünistlik tahrikaâti yapmaktan Suçlu ve mevkuf şair Nazım Hikmetle doktor Hikmet, bastoncu Fevzi; Sü- Jeymân, Hasan Basri, Zeki, Müstafa Refik, Bekir Ali, Cenab Şehabeddin, Şükrü, Kemal, Süleyman Kadri, İh- san haklarında istintak tahkikakı £k- mal edilerek muhakemeleri yapılmak üzere ervak ağır ceza mahkemesine verilmiştir, Komünist suçlularının 17 mart çar- şamba günü ağır ceza mahkemesinde Mwuhakemelerinin yapılması kararlaş- tarılmıştır. Dün suçlular usulen ağır ceza ka- lemine götürülerek erinin günü kendilerine tebliğ edilmiştir. Sandalcı Ahmed büyük bir lütüf gördü Geçen çarşamba günü limanda çı- kan bir fırtına esnasında Dolmabah- çe önünden geçmekte olân sandalci Ahmedin sandalı vevrilmiş, kendisi de! denize düşmüştü. Bu kazayi saray pen- ceresinden gören Atatürk derhal mat- derek Ahmedi oradari almış ve işiniü başıma kadar götürmüştür. Sandalcı Ahmed, büyük önderin but'yfikâek lü: tüflerine karşı dualar ederek işine baş- lamıştır. Azgın bir tay bir çocuğu çiynedi Yenibahçede Mehmed isminde biri- nin ahırında zincire bağlanarak du- tan tay; dün bir aralık zincirini kopar rip sokağa fırlamış, süratle Kaçmak” ta iken beş yaşında Cavide isminde bir kızcağıza çarparak yaralamıştir, İşe el koyan zabıta, kızı tedavi allı- na aldırmış, tey sahibi Mehmedi de yakalıyarak hakkında takibala giriş- miştir, Atinada müşahedeler Yunan gazeteciliği nasıl meslek haline getirildi ? Yunan gazeteciler birliğinin vaziyeti ve gazetecilere verilen haklar ve imtiyazlar Gâzetelerimizde aylıkla çalışan mu- harrirler, menfaatlerini koruyacak, 'larsa tedavi edeçek, İşsiz kalırlar ve yahut yâcak bir vaziyete, düşerlerse, hem kendilerine hem de aç ve yoksul ailelerine yardım #decek, öldükleri zaman, yardıma muhtaz iseler, hilelerine maaş'bağlı- yacak bir teşekkillden' mahrum bülu- Duyorlar. Vakıâ İstanbulda bir bâsm kurumu vardır. Fakat bul basin kurunluhun * azalarına yaptığı yar- dım, kasasında para bülunursa aza mi bir aylık nisbötinde borç para vef- mekten ibaret kâliyor. Gazetetileri ve muharrirleri, bugün- kü elim ve perişan vaziyetten kurtar- mak istiyen kıymetli Dahiliye yekili- mizin teşebbüsü ile milletin tenvir ve irşadında meçhul birer fedakâr asker gibi çalışan ve bu uğurda ölen mu- harririn, menfaatlerini koruyacak, İş- siz kaldıkları, hastalandıkları, çalışa- mıyacak bir vaziyete geldikleri zaman hem kendilerine hem de ailelerine müsbet bir yardımda bulunacak mes- Tek! bir teşskküle bağlamak gayesile, Türkiye basın birliğinin kurulmasına çalışıldığını bildiğim içih Balkan mat İtaat kongresi münasebetile Atinada bulunuşumdan istifade ederek, Yu- nan gazeteciler birliğinin nasıl çalış tığını, azalarına nasıl yârdım ettiğini, tetkik ettim. Bu, tetkiklerimi, Türkiye matbuat birliğinin teşekkülü düşünüldüğü şu sırada faydası” dokunur düşün. cesile YUNAN GAZETEDİLER BİRLİĞİ Yunan gazeteciler birliği 1910 sene- sinde kurulmuştu. İlk zamanlarında Azası 401 geçmiyordu. ! Azalar, ayda birliğe eli sahtini yani 100 para aidat veriyorlardı. Fükit asıl gelir menbai, gazeteciler birliğinin sere Nik balosundan geliyordu. Hükümet, balo hasılatından alınan ve yüzde elli- yi bulan hükümet hissesini, bir ka- nunla yüzde ona indirmiştir. Bu ba- 1onun hasılatı 1927 senesinde 300,000 drahmiye baliğ oldu. İlk zamanlarda birli, merkez itti haz etmek için kiral, binanın kira bedelini yeremiyecek bir vaziyet. te idi, Birliğe harleiye nezareti sen&- de 40,000, milli iktisat hezareti 80,000 drahmi tahsisat vermeğe başladılar. İ Bu tahsisat ie cemiyet binasının ki- İ Yaları ödendiği gibi, gazetecilerin mess) lekf malümatını tevsi için bir de ge zetecilet “ mektebi açıldı. Fakat bu mektep İki sene işledikten sonra ge- getecilerin, kursları takibe imkân bu- Jamadıklarından dolayı kapandı, 'TEKAÜT SANDIĞI NASIL KURULDU? Gazeteciler birliğinin teksüd sandı- Bı 1925 senesinde kuruldu. Hükümet bu tekâüd sandığına varidat olmak üzere her gâzete nüshasından birlik sandığına 1/8 santim verilmesi mec- buriyetini bir kanunla vazetti. Bun- dan başka, birliğe dahil muharrirler, 3000 drahmiden yukarı aylıklarrun yüzde 5 - 6 sını, sandığa vermeğe meç bur tutuldular, Gazete ; fiatlerinin mütemadiyen fırlaması üzerine gazetelerin satışlar rından birlik sandığınâ kanünla ve rilmekte olan aidat da yükseldi. Bu- gün her Yunan güzetesi, her nüshü- nin satışından birlik tekaüd sandığı- na 1 santim vermektedir. TEKAÜD HAKKINDAN KİMLER İSTİFADE EDİYOR? Gazeteellikte 25 sene çalışmış ve 55 yaşına yarımış olan her gazeteci, bir- lik azasından olmak şartile, tekatid hakkına maliktir. Bugün gazeteciler birliği tekaüd sandığı ölyevm bsrha- yat 26 azasına ve ölmüş âzasından 16 sının ailelerine tekaüd maaşı bağ- Jamıştır. Bu teknüd matşları, yazete- ciler birliğinin fkt azasındarı, iki ga- zeleciden ve hir hükümet kömisirin- den yani beş kişiden mürekkep bir komisyon tarafından tayin ve tahsis ediliyor. İÇTİMAİ YARDIM SANDIĞI Gâzeteciler birliğinin : tekaüd : san- dığından başka bir de içtimai yardım sandığı da yardır, İçtimat yardım san- dığı, gelirlerinin feykalâde artması sayesinde bugün gerek azasının ve gerek ailelerinin meccanen muayene ve tedavilerini yaptırmakta, ilâçları- hı bedava vermekte, hastârelerde yat- tıkları zaman hastane ücretlerini ken- di sandığından ödemektedir. Bu içti- mal yardım sandığının ne kadar İyi iş gördüğünü ve azasına ne geniş yardımlarda bulunduğunu göstermek için 1938 senesinde (550,000 drahmi yeni bizim paramızla 7000 küsur lira harcadığını söylemek kâfidir, İçtimai yardım sandığı yalnız has- talanan azasını tedavi ettirmekle kal- mıyor, fakat işsiz kalanlara da açık maaşı bağlıyor, 1935 senesinde neşredilen bir ka» nunla, bütün göüzeteciler, birliğe it- hal edilmiş ve muhtelif Yunan şehir- lerinde mevcnt bütün gazeteciler ce- miyetleri, mörkezi Atinada bulunan gazeteciler birliği İle birleştirilmiştir. Binaenaleyh o bugün Yunanistanda birlik haricinde kalmiş hiç bir gaze teci yoktur. GAZETECİLER BİRLİĞİNİN GELİRLERİ "Yunanistan gazeteciler birliğinin bugünkü yaridatı şudur, Azalarının verdikleri , güzötelerin beher nüshasiridâri alininakta, ölan birer santim, Yunanistan, Ve Yundn İhrac bankalarile Atina ve Pire belediyele- rinin birliğe vermekte bulunduklari senelik tâhsisat, hükümet tarafından bir kanunla * birliğin tertib etmesine müsaade ettiği piyango hasılatı Bu piyangöhun senelik hasilatı 9 milyon drahmi yani bizim paramızla 110,000 lira tutmaktadır. Piyango has sılatırım yüzde 20 8i (1,800,000) drah- rını' göstörniekle seyahat için mectas mi) Afindakal tekaüd - sahdığına yüzde (20 si (1800000 'drah- mi) içtimal yardım sandığma yüzde 10 u (900,000 drahmi) açılacak gaze- tecilik mektebine, mütebeki 'yüzde 50 si de (yani 4,600,000 drahmi) Yu- nanistanın muhtelif şehirlerinde bu- 1 gazeteciler birliği şubelerine tahsis edilmiştir. ** GAZETECİLERİN İSTİFADE ETTİKLERİ HAKLAR Bu yazımı: bitirmezden evvel. Yu- Dan gazetecilerinin müstefid olduklar rı haklardan da bahsetmek isterim, Yunan gâzstecileri ancak maâşları- nın yüzde birini hükümete vergi ola- rak veriyorlar. Bundan başka gazete- ciler hüviyet varakalarını göstermek- Ie devet simendiferlerinde birinci mevkide, hükümetten ( tahsisat alan vapur ve tayyare Kumpanyalarının nakil yasıtalarile teramvaylarda be- dava seyahat etmekte, sinema, Ti ti. vat metcaneli girmekte, yüzde emi tenzilâtı (algraf çekmekte, gene bu, tenzilâtlı uzasrafla muhabere et- mekte, hususi otomobil ve bisikletleri vassa bunlar için hiç bir resim ve ver- g! vermemekte, ve hüviyet varakalar rmi göstermekle g-yahat için mecca- nen pasaport alınaktadır. Bundan başka kabutaj kumpanyaları gazete- ellere #£ 50 tenzilât yapıyor, kral'tk vatrosu her gece gazeteciler birliğine meccani beş koltuk tahsis ediyor. Bizde matbuat birliği kanunu tan- zim edilirken komşu ve müttefik mem- ieket gazetecilerinin vazifelerini ko- kia ifa için istifade etikleri bu haklar, nazarı itibare alınırsa 'Türk gazeteciliğinin met edilmiş olur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: