21 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

21 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Mart 1937 Yerinde bir tedbir. Tema atlıyanlar iniyor Polis tramvaya atlıyanlardan birini aşağıya İndiriyor, atladıkları için y. Emniyet müdürlüğü, tramvaya ai- Jamak suretile inip binen çocuklar için dün çok sıkı bir emir vermiştir. Bu emre nazaran, bütün tramvay hatlarında sivil memurlar bulunduru- Jacak ve tramvaya atlayıp inen Ço“ Cukları ve adamları yakalıyarak: kas zakola götürecektir. i Bunlara, muayyen olan belediye ©0- saları yazılacak ve yakalandıkları yerlerden polis vasıtasile, evlerinin bu- Yunduğu mintaka zabıtasına sevkedile- cektir, Bu şekilde velilerine teslim edilen çocukların velileri tecziye edilmiş ola- yanda: Tramvaya -akalananlar cak ve para cezaları onlardan tahsil olunacaktır. Tramvay basamaklarında duranlar da ayni şekilde takip ve tecziye edi- leceklerdir, Emniyet müdürlüğünün. bu tedbiri | çok yerindedir, Çünkü şimdiye. ka- dar şehrimizde vukubulan tramvay ve otomobil kazalarının yüzde dok- Sanı, tramvayların seferlefi esnasın- daki atlayışlardan ileri geliyor: Emniyet müdürlüğü, bu musip ted- birini bihakkin tatbik ettirirse feci kazalardan büyük bir kısmının önü- ne geçilmiş olacaktır. Çay hırsızı Sulh ceza mahkemesi Osmanın tevkifine karar verdi ay hursızlığından suçlu Osman | adında biri dün Sultanahmed birinci | sulh ceza mahkemesinde sorguya Çe- kilmiştir. Tahkikat evrakına nazaran | Osman çırak olarak çalıştığı Nuri adında birinin dükkânından muhte- lif zamanlarda beş yüz küsur liralık çay çalmış ve nihayet dün gene dük- kündan çay aşırırken cürmümeşhud halinde yakalanarak adliyeye veril miştir. sai Suçlu Osman mahkemede yapılan sorgusunda suçunu itiraf ederek; — Dükkândan doksan kuruş yev- miye alıyordum. Bu para ihtiyacıma kifayet etmiyordu, aç kalmıştım, Dük- kândan çay çalarak dışarda satma- ğa mecbur kaldım. Fakat iddia edil- diği şekilde beş yüz Uralık çay çal madım. Daha az çaldım. | Demiştir. Osman hakkında mev- kuf olarak muhakemenin devamına karar verilmiş ve kendisi tevkif edil. miştir. Yeni tarihi BÜYÜK MOĞOL m bayatı, aşkı Çok yakında KUBİLÂY HAN » Yeni tefrikamızdan bir sahne - Mevsimin en güzel, eri heyecanlı aşk ve kahramanlık romanı Dolandırıcılık İki dolandırıcı yakayı ele verdiler Zabıta; Eyüpte mühim bir dolandı- ricilık vakası tesbit etmiş ve faillerini de yakalanıştır, Şimdi bu işten dola- yı hakkında tahkikat yapılmakta olan adamlar Hakkı ve Yusuf isimlerinde iki kişidir. Eyüple oturan Hak- kı ve Yusuf, bir plân tertib etmiş ler. Bu plânla Halilin evine gelmişler- dir. Dolandırıcılık plânlârında muvaf- fak olan Hakkı ile Yusuf nihayet Ha- Mlin 261 )irasını, elmas küpelerini ve bir dikiş makinesini alıp savuşmuş- lardır. Halil, aradan birkaç gün geç- tikten sonra dolandırıldığını anlamış ve doğrü zabıtaya müracaat ederek başına gelenleri anlatmıştır. Bunun üzerine araştırmalar baş- lamış, nihayet dün her iki dolandırıcı da yakalanmıştır. İkinel şube müdür- lüğü tahkikata devam etmektedir. Otomobil kazası Dün, Bakırköyden gelmekte olan şoför Salihin idaresindeki kireç kam- yonu Küçük Lângada İsmet isminde bir kız çocuğuna çarparak yarala- mıştır. tefrikamız İMPARATORU ve. istilâları Yazan; İSKENDER FAHREDDİN başlıyoruz. İ hıslardır. Kahve ve oda mühürlen- İ miş, kahveci de tutulmuştur. — AKŞAM T-ax Bir kumarhane gece basıldı Sekiz kumarcı cürmü- meşhud halinde yakalandı b semi EE Emniyet müdürlüğü ikinci kumar masası Mi beri, İstanbul - cihetini ki ran, birçok kişilerin canını yakan bir kumarhanönin izi peşinde idiler, Bir hayli gözcü adamları bulunmasi cüirmümeşhud o halinde yakalanması çok güç olacağı anlaşı- lan bu kumarhane, Nuruosmaniye civarında Tavukpazarında biri Türk öteki Ermeni iki müstecirin elinde bu- Tunan bir kırâethane ve odadır Evvelki gece yarısından sonra, ge- ne burada büyük bir kumar oyunu döneceğini haber âlan ikinci şube üçüncü kısmi baş memuru bay Ce- vad, kumar masası â Rahmi ve diğer sivil ve resmi meinurlar kumar- | hane civarında izim gelen tertibatı | almışlar ve beklemişlerdir. Bu sıra- | da, içeri kumarbazların “birer: ikişer | girdikleri görülmüş ve oyunun hara- | retli zamanları tahmin edilerek an- sızın içeriye girilmiştir. Polisler, ortada buldukları bir hay- Mi bârbut zarını, 99 aded fişi, birçok zarları, ve 50 kadar zarfı kumar âlât ve edevatını müsadere etmişlerdir. Cürmümeşhud bu şekilde yapıl dıktan sonra, kumarcıların hüviyet- lerinin tesbitine geçilmiştir. Bunlar da Mehmed, Muhsin, Ser- kis, Hüseyin, Takfor, Hilmi, Osman ve diğer Hüseyin isimlerindeki şa- Tütün ve yumurta Trabzunda tütün piyasası harasetli, yumurta (| piyasası gevşektir Trabzon. (Akşam) — Polathanede ve'şehrimizde tütün satışları harüret- le devam etmektedir. Bu sene Akça- abad tütünleri 2 milyon kilo kadar tesbit olunmuştur. Polathane tütün- leri kalite itibarile Trâbzon tütünle- rinden daha iyidir. Bu sebepten-Polat- hane tütünlerine verilen flat bir par- ça daha yüksektir. Bu yıl ihrakıye de çok azdır. Halen 297 kilo ihrakiye ay- rılmıştır. Fiat asgari 18, âzami 75 ku- Tuştur. İdareden başka tütün alan tüccar Türk Limited şirketi ile Os- manlardır, YUMURTA PİYASALARI i Burada yumurta pisaları çok düşük- | tür, İhrac mevsimi başladığı halde li- manımızdan ecnebi memleketlere yu- murta ihrac edilmemektedir. Panayır- da perakende olarak yumurlanın çif- ti 60-70 paraya satılıyor. Bir kız kaçırma teşebbüsü İzmir (Akşam) — Kemalpaşa ka- | zasının Yiğitler köyünde yürek sızla- | Lan bir kız kaçırma ve cinayet vakası olmuş, İbrahim adında biri, köyün en | güzel kızı Raziyeyi zorla kaçırmak is- | temiş, neticede derenin suları içinde boğmuştur. | Raziye, tarlalarma gübre taşıyordu. eskidenberi kendisini seven İbrâhim, ansızın yolunu kesmiş, Kızı kaçırmak istemiştir. Mücadele çok şiddetli ol- | muş, Raziye, namusunu korumak için , var kuvvetile çalışmış, didinmiştir. İb- rahim, kızı sürüklerken köyün dere- | sinde boğmuştur. Katil kaçmışsa da jandarmalar tarafından takib edilerek tutulmuştur... — İ Tütüncü dükkânların: soyanlar Zabıta, tütüncü dükkânlarına da- danarak bir hayli öteberi aşıran iki şeriri yakalamıştır. Bunlar Refik ve Hayri isimlerindedir. Son defa Gala- tada tütüncü Ali Rızanın dükkânın- dan yükte hafif pahada ağır inhisar maddelerini aşırıp kaçmaktalarken yakalanmışlardır. Katil hırsızin evraki Hırsızlık yapmak üzere evine gir- diği polis Hasan Basriyi öldürmek ve diğer bir polisle üç bekçiyi ve baş- ka bir adamı da yaralamaktan suç- la katil hırsız Ahmed Nâzumla! ar. kadaşı Salim haklarında sorgu: hâki- mi tahkikatı ikmal edilmiştir. «İttihad ve Terakki» nin son (| devirlerinde suikasdlar ve entrikalar Cemiyet nasıl battı? Teceddüdi fırkası niçin doğdu, nasıl dağıldı? TTefrika No. 47, Yazan:"Mustafa.Ragıb Şairi bir ihtilâlcı telâkki eden merkez kumandanı, Tevfik Fikretin çok ağır | şüncesine iştirak elmediklerini anla- Sorgu hâkimliği bu husustaki er- rakı müddelumumiliğe vermiştir, bir cezaya mahküm olmasını istiyordu. YA İDAM, YA KÜREK CEZASI! Divanı harb gibi örfi esaslara isti- naden karar vermek vaziyetinde bü- ! Yunan bir mahkemeden bu kabil se- beplerle istenen böyle bir ceza hük- mü, nihayet bir casus veya fiilen ihti- 1âl ve isyana Kalkışan bir mücrim hakkında verilecek idam kararından, başka bir şey değildi. Tevfik Fikret sehpaya çıkarılmasa bile, nihayet bir az hafif bir ceza ile behemehal mü- ( ebbed küreğe mahküm edilmeli idi Cevad bey, bu fikirde bilhassa israr © ediyordu. Nitekim günler geçtiği halde Tev- fik Fikretin divanı harbo çağrılarak iştintek ve nihayet mahküm edilme- diğini gören Merkez kumandanı, şair landırmasını istemişti! Artık Cevad beyin bu ısrarından bıkıp usanan müstantik Vehbi bey, Merkez kuman- danına «divanı harbin vazifesini bil diği» mealinde bir cevab yazmıştı, HÜKÜMET, TEVFİK FİKRET ALEYHİNE İLERİ GİDEMEZDİ O zamana kadar vaziyeti iyice kav- rıyamıyan Cevâd bey, bir taraftan | böyle bir cevap karşısında kalinca, diğer taraftan da ne Talât beyin, hattâ ne de Enver paşanın kendi dü- yınca, artık bu mesele etrafımda da- | ha fazla ısrar etmeğe, meselâ hükü- mele müracaat ederek divanı harbi şikâyet etmeğe Imkân bulamadı. Çün- kü. «İttihad ve Terakki» hükümeti- nin Merkez kumandanı, Tevfik Fikre- tin hükümete ve cemiyete küskün ol- wakla beraber, bütün memleket ma- zarında sevgi ve hürmetle tanındığın- dan, bilhassa fazilet ve dürüstlüğün- den hiç kimsenin şüphe. etmediğin- den haberdar değildi. Bundan başka, vaktile yazdığı manzumelerle Abdül- hamid idaresine hücum eden ve meş- rutiyet inkılâbını en güzel eserlerile âlkışlıyan Tevfik Fiktet aleyhine | sİttihad ve Terakki; hükümetinin | ileri gidemiyeceğini de takdir edeme- mişti. İşte Tevfik Fikret sleyhine ter- tib edilen hâdise bu suretle cereyan etmişti. Maamafih bu çirkin ittiham divanı harb müstantiğinin bu çok dü- rüst ve mütecellidane hareketine rağ- men,-gene PFikreti - manen olsun »- zarara uğratmamış değildi: Ömrünün son yılını yaşıyan zav şair, kendisine böyle bir cürüm isna- dını duyar duymaz, çök müteessir ol- müş ve şiddetle hiddetlenerek hasta döşeğinde müşteki aleyhine bir man- zume' yazmıştı. Bu manzume, hasta şairin gergin ve yorgun sinirlerinin bir ifadesidir. Yukarıya kaydettiğim bu Iki misal, Merkez kumandanı Cevad beyin dini mahiyette gördüğü hâdiseler karşı sında ne kadar hassas olduğunu isba- ta kâfidir. Bundan başka Merkez ku- | mandanlığı alelâde toplantıları ca- susluk olarak tevehhüm ederek, şid- detli hareketten de çekinmemiştir. Yöiciğin şu küçük misal buna ben- zer bir çok vakalardan biridir: POKER OYUNUNDAN ÇIKARILAN MÂNA Bağdadlı Nuseyri isminde bir ne- fer, askeri bir cürümden mevkuf bu- Junuyordu. Bu adam, hemşehrisi ol- mak itibarile Kadıköyünde Yeldeğir- | wleninde oturan Bağdad eşrafından Abdülcebbar paşayı (vefat etmiştir) tanıyordu. Abdüicebbar paşa, poker, bezik gibi oyunlara çok meraklı oldu- ğundan bilhassa poker oynamak için evine tanıdıklarını davet ederdi, Bağ- dadlı, paşanın evine siksik devam eden- Ver, Kiraz Hamdi paşa (şimdi yüz cili- liklerden) , Üsküdar âza mülâzimi Feh- mi bey (ölmüştür), İtalyan tebaasım- dan Tiryano (hayatladır) Galatada Cenyo lokantası garsonlarından Ale- ko (şimdi başka bir lokantada bâlâ / İdama veya hiç olmazsa mücbbed küreğe maliküm olması istenen şair 'Teyfik Fikret garsondur) bilhassa nazarı dikksti celbediyorlardı. Bunlar, sık sık *opla- narak poksr'oynarlardı. Fakat Mer- kez kumandanlığı, ayrı ayrı meslek ve milliyette bulunan bu insanların böyle hemen her gün bir araya gelme- | lerinden oşüphelenmiş, ayni zaman- da Nuseyrinin de mevkuf bulunduğu nu düşünevek bu Bağdad askerin cürmile bu toplantı arasında bir irti- bat görmüş ve Bağdadlı Abdülesbbar paşa ile arkadaşlarını tevkif edip dis vanı harbe Sevkeiuişti. Merkez kır mandanlığının bunlara isnad ettiği suç, «casusluk ile ihaneti harbiyw cürmü idi, Filhakika harp senelerinde devi tin harp siyaseti aleybiride o kadar Bâin ve faal casusluk hareketleri vere dı ki Cevad beyin gösterdiği bu hos« sasiyet pek te haksız değildi. Fakat divanı harpte yapılan tahkikat neti. cesinde asker 'Nuseyrinin cürmünün alelâde bir askeri suç olduğu'tahsk- kük etmiş, Yeldeğirmenindeki top Tântının da münhasıran poker oğnas mak maksxdile yapıldığı meydana çıkmıştı. Bu Hâdise de şunu isbat edis yordu ki her nevi hususi toplantılır, Şüpheli harsketler derhal Merkez kus mandanlığının nazarı dikkatini e: 'bediyordu. Bü suretle ferdlerin en tv bii hürriyetleri tahdid edilmiş, ve bims lerce kişi sebspsiz olarak tevkif ve divanı harbe sevkedilmişlerdi. MERKEZ KUMANDANI, BÜYÜK BİR HASSASİYETLE ÇALIŞIYORDU FAKAT... Bu gibi © toplantıları bile but dertte şüpheli bir inahiyette karşın- yan Merkez kumandanı Cevad beyin - içine silâh karışan - elelâde bir za bıta hâdisesi önünde daha büyük bir şiddetle harekete geçeceği tabii idi, Cevad bey, bilhassa (Yakub Cemil vakası) ndan sonra en basit ve mutad bir vakayı bile derhal bir isyan, bir ihtilâl mukaddemesi hareketi olarak telâkki ediyor, bu kabil vakaları hü- kümeti ıskat etmek maksadile tertib edildiğine ve lâkayd kalınırsa hemen büyüyeceğine hükmediyordu. Bir çok menfaat ve ihtirasların karşılaşıp çarpıştığı Harbi umuminin. böyle nazik günlerinde payitahtın asayiş ve emniyetinden mesul bir in- zibat âmirinin - vehim derecesine ge'- se-bile - gösterdiği bu ulâka, pek yr- rinde idi. Nihayet bütün ifratlı kusur- lerma rağmen, Cevad beyin bu tarz- de, çalışması, âmirine karşı rabitasi- nı, vazifesindeki hasasiyetini isbat ediyordu. Merkez kumandanının (Yakub C2s) mil vakası) ndan bu derece ürkmesi ve bu tarihlen vonra vakalara, hâli selere daha büyük bir ehemmiyetle müdahalede bulunması zaruri idi, (Arkası var) *

Bu sayıdan diğer sayfalar: