12 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

12 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U / “ağ ayıs 1937 Sahife $ Bpbikkatlers -ZAVALLI TÜRKÇE! lk a Beyoğlu dükkân tabelâlarına, ye- mek listelerine, öteye beriye baks- | rak zavallı türkçenin ne hale sokul duğunu yana yana anlatmak isti. yoruz. Fakat o yazılar ne kadar olsa iyi türkçe bilmiyen ve Türk doğmamış vlan kalemlerden çıkmıştır. bunlar- dan dolayı ne kadar teessüf etsek yazı yazmağa salâhiyettar zannedi- len Türk, bazı Türk muharrirlerin elinde zavallı türkçenin maruz Ol- duğu işkence kadar feci değildir. Şimdi Anadolu #jansının şu tel grafını bir okuyunuz: «Bu kadar vaktinde düşen hiç bir görüşme mevcud olamaz». Bu lâflar türkçe midir, dersiniz? «Vaktinde düşen görüşme» nin mâ- nası nedir? «Görüşme mevcud ola- maz» ne biçim lâkırdı? Şu cümleye bakınız: «*Dirijanlarımız yeni Türkiyenin bu kadar salâhiyetli bir devlet adami- le yapılacak bu temastan ancak pek ziyade memnun olabilirler». Bu cümlenin son parçasında bir türkçe şivesi var mı? Fransızcadan kötü bir tercüme edasile lisana vu- Tulmuş bir darbe değil midir? Ayni telgrafın içindeki şu cümle- de de rabıt yanlışı var: «Başvekilimiz... İsviçre. hududun- da... tarafından karşılanarak Loza- na kadar birlikte gelmişlerdire. Zannederim her gün ayni telgraf- larda bu türlü yanlışlıklar eksik de- Bildir. ... BU DA BAŞKA TÜRLÜSÜ! Dükkân camekânlarında, lâvhala- | rında tesadüf olunan yanlışlar ve garabetler türlü türlü. Evvelki gün bir sokaktan geçerken gözüme şu ya- zı iliş sFrancala yapma evi» Bu da galiba türkçe! Şuna dosdoğ- Tu efrancala fırını» denilse acaba ne Ziyan vardı? mn Doktorun evine girerken öldü Çemberlitaşta, kolacılık eden Es- ter isminde bir kadın, âni olarak rahatsızlandığı cihetle, muayene Ol- mak üzere doktor Ruhinin evine gelmiş, hizmetçi kapıyı açmış, ma- dam Ester içeri girmiş, yukarı kata çıkmak üzere merdivenlere “geldiği Sırada birdenbire düşmüş ve ölmüş- tür. İki kişi tramvaydan atlarken düşüp yaralandı Dün tramvaydan atlama yüzünden İki kaza olmuştur: Aleko isminde biri, Samatyada tramvaya atlamak üzere uğraştığı sırada düşmüş, yaralanmıştır. Galatada Roza İsminde bir kadı- mın 6 yaşındaki oğlu Muiz, tramvay- dan yere inmek istediği sırada - mü- Yâzenesini kaybetmiş va yaralanmış- tır. Polis, her iki yaralıyı da tedavi altına aldırmıştır. Cami kapısında bir çocuk bulundu Dün öğle namazında Edirneka- Pi. camiine gelenler, bir kenarda kundağa sarılı bir çocuk bırakıldı- ğını görerek zabıtayı haberdar et- mişlerdir. Polis mernurları, on günlük oldu- Eu tesbit edilen bu erkek nevzadı al- Muşlar, karakola götürmüşler, ismi- Mİ Garip, babasının adını da Yavuz koymuşlar ve düşkünler evine gön- dermişlerdir. Polis, bu yavruyu bi- Takan erkek veya kadının hüviyeti- nin tesbitine uğraşıyor. | Otobüsler Belediye şimdilik 700 otobüs getirtecek Belediye, otobüs seferleri için ha- zırlığa başlamıştır. Otobüslerin hangi hatlara işletileceğine dair bir proje yapılmıştır. Proje bugünlerde tekrar Ankaraya gidecek olan Belediye reisi tarafından Dahiliye vekâletine tak- dim edilecektir. Belediye reisi aynı zamanda otobüslerin gümrük mua- fiyet kanununun çıkması işile de meşgul olacaktır. Belediye 200 ötöbüs sipariş etmek istiyordu. Ancak bukadar otobüs bir- den getimeğe mall imkân görülmedi- ğinden şimdilik yüz otobüs getirte- cektir, Bu 100 otobüsün satış parasi- nın üç sene içinde temin edilecek ge- lirle ödeneceği muhakkak görülü- yor. Bu masraf çıktıktan sonra ikin- ci 100 otobüs 3 sene sonra getirtile- cektir, Belediyenin şlındi yaptığı proje ilk partide gelecek 100 otobüs “içindir. rin en kalabalık merkezlerinde, tramvay hattı istika- meti göz önüne al'nınıyarak işletile- cektir, Bühassa Taksim - Beyazıt, Sirkeci * Harbiye arasında, sabah ve akşamları tramvaylardaki kalabalı- ğı azaltacak surette sefer yapılacaktır. Belediye otobüsleri bir kaç ay son- Ta getirterek işletmek fikrindedir. Emirgân - Eminönü Emirgân ile Eminönü arasında otobüs işletilmesi hakkında bundan evvel belediyeye yapılan müracaat O zaman reddedilmişti. Fakat bu ci- varda oturan halkın gösterdiği arzu üzerine belediye nihayet bu iki mevki arasında bir sefer tertibine muvafa- kat etmiştir. Bu hatta işleyen oto- büslerin: muayeneleri dün- Sultanah- med meydanında yapılmıştır. Beleği- ye bugünlerde otobüslerin bilet üc- retlerini de tesbit edecektir, Otobüs seferleri Köy mekteplerine Çavuşlara Istanbulda bir kurs açılacak Ordudan terhis cdilen çavuşlardan ilk mektep öğretmeni yetiştirmek üzere geçen sene Eskişehirde açılan kurstan pek iyi neticeler alınmıştır. Böyle bir kursun İslanbuldada açılması için tedkiklerde bulunmak üzere Eskişehire giden Maarif mü- dür muavini B. Neşet şehrimize dön- müştür. B. Neşet tedkikatının neticesi hak- kında bir rapor hazırlıyacaktır. Bu rapora göre vilâyet kurs için bir tahsisat ayıracaktır, İstanbuldaki çavuş kursuna işti- râk edecek olanların İsimleri tesbit edilecektir. Bu kurstan çıkanlar vi- lâyetçe köy mekteplerine muallim olarak tayin edileceklerdir. Birçok tiyatro kumpanyaları ve büyük artistler gelecek Yalnız bunun için yabancı truplardan alınan verginin indirilmesi lâyihasının Meclisten çıkması bekleniyor Memleketimize temsil vermek ü- zere geleecek yüksek ecnebi artistleri- le opera, operet ve tiyatro sanatkâr- larının yüzde elli nisbetinde kazanç vergisine tabi oldukları malümdur, Ecnebi artistleri bu ağır vergiye tabi tutan kanun meriyete girdikten son- ra yabacı truplar Türkiyeye (gelip temsiller vermeği kârlı bir iş nddet- mediklerinden yapılan davetleri ka- bul etmiyorlardı. Son zamanlarda bu vaziyet hükü- metimizin nazarı dikkatini celbetmiş ve meseleyi tetkik eden alâkadar mü- kamlar bilhassa bir devlet tiyatrosu ve bir opera tesisi için çalışılan bu günlerde yüksek kıymeti haiz tanın- mış artist truplarının memleketimize gelerek temsiller vermesinin hem hal- kımızın bedii hislerini yükselteceği ve hem de güzel sanatlara karşı daha bü- yük bir alâka uyandıracağı neticesi- | ne varmıştır. Geçenlerde Ankaradan verilen bir haber ecnebi artislerin memleketi- mize gelerek temsil vermelerini temin için alınmakla olan yüzde elli kazanç vergisinin yüzde beşe indirilmesi ka- rarlaştırılarak bir kanun lâyihası ha- | zırlanıp meclise verildiğini ve kanu- nun bu devrede meclisten çıkması muhtemel olduğunu bildiriyordu. Bu haber şehrimizin sanat muhit- lerinde büyük bir alâka uyandırmış, hattâ kanunun çıkmasına intizaren şimdiden bazı hazırlıklar yapılmasi- na sebep olmuştur, Fransız tiyatrosu müdi B, Arditi diyor ki: Bu kanunun bir an evvel çıkma- sını sabırsızlıkla bekliyoruz. Yüzde elli kazanç vergisi koyan kanun bizim elimizi kolumuzu bağlamış, müraca- at ettiğimiz trupların hiç birisi daveti- sene gene ecnebi artisilerden alınan verginin indirileceği hakkında yeni bir kanun çıkacağı mevzuu bahis ol- duğu zaman biz hemen dünyanın en meşhur triyosu olan Korto, Tibo ve Kazalslarını getirmek için faaliyete geçmiştik. Fakat kanun çıkmadı, bu- nun üzerine keman, viyolonsel ve pi- yanoda bugün Avrupanın en sevilen musiki şinasları olan bu sanatkârlar Bükreşe giltiler. Bunların Bükreş zi- yareti adetâ bir hâdise oldu. Kanun çıktığı takdirde bizim ilk niyetimiz bu üç artisti getirtmektir. Bunlardan sonra büyük bir İtalyan İ operası, tanınmış bir Viyana Öpere- ti ve Komedi Fransezin büyük artisi- lerinden mürekkep bir trupu getiri mek kararındayız. İlk getirteceğimiz bunlardır. Fakat her şeyden evvel ka- nunun çıkmasını bekliyoruz; Yeni silolar Ticaret odasında bir komisyon tedkikat yapıyor Ziraat vekâleti ambar ve silolar için bir etüd hazırlamış ve bu husus- ta alâkadarların fikirlerini sormuştu. Yeni modem silolarda tüccar malları da muhafaza edilecektir. Ticaret oda- sının seçtiği komisyon bugünlerde $ık sık toplanarak noktal nazarını t69- bit edecek ve Ziraat vekâletine bildi- recektir. Komisyon azasından bir zahire ih- racatçısı kendisile görüşen bir mu- harririmize bu hususta demiştir ki; «— Silolarda tüccar eşyalarının da bir ücret mukabilinde muhafazası çok güzel bir fikirdir. Silo ücretlerinin mümkün olduğu kadar ucuz tesbit edilmesi lâzımdır. Çünkü ücret fazla- laştıkçâ silolarda bekleyen malın ki- losuns bile tesir etmeğe, yani ilk ma liyet fiatinin artmasına sebep olma» ğa başlar. Ayni zamanda silolarda tahmil ve tahliyenin de kolaylıkla ya- | pılmasını temin etmek faidelidir. 15 yaşmda âşıklar! Sultanahmedde oturan İhsan ve Hasan adlarında on beş yaşında iki çocuk bir kadın meselesinden kay- ga etmişlerdir. İhsan Hasanı ile yaralamıştır. İhsan yakalanmıştır. On lira Bir tütüncü rüşvet vemrek isterken yakalandı Galata nahiye müdürlüğü dün bir rüşvet cürmümeşhudu yapmıştır. Ha- dise şu şekilde cereyan etmiştir: Yako adında bir tütüncü pul sat- mak için icap eden müsaadenin ve- rilmesi için pul müdürlüğüne mü- racat etmiş ve bu müracaat tedkik edilmek üzere müfettiş bay Şakire havale edilmiştir. Müfettiş bay Şakir Yakonun dükkânına gitmiş, müra- catını sormuş ve icap eden tedkikat- ta bulunmuştur. Bu sırada Yako, bay Şakire yaklaşarak: — Size on lira takdim edeyim de müşkülât çıkârmayın!... demiştir. Bay Şakir, biraz sonra gelip alaca- ğını - söylemiş, doğru Galata nahiye müdürüne gitmiştir. Bay Şakir, nahiye müdürüne va- ziyeti anlatmış, rüşvet cürmümeşhu- dü yapılması için icap eden tertibat alınmıştır. Bay Şakir, az sonra Ya- konun dükkânına dönmüş, ve tü- tüncü on lirayı müfettişe verdiği si- rada sivil memurlar tarafından ya- kalanmıştır. Yako hakkında kanu- ni takibat yapılmaktadır. İSTANBUL HAYATI: Bahar gezintileri İstanbulun nazlı baharı hâlâ yazla kış arasında kırılıp duruyor. Bazan yaza sokularak kızıl dudaklarından kaptığı ılık nefeslerle yüzümüzü gül- dürüyor. Fakat galiba kış baba da ihtiyarladıkça kıskançlığı arttırıyor. Baharın peşini bırakamıyor. Za vallı, tam yazım kolları arasina atıla- cağı sırada o, arkadan buzlu kırba- ; hirli gaz kursları vilâyetin şehir ha- ricindeki kazalarında açılmıştır. Bu kurslar gaz mütehassısı B. Hüsnü tarafından idare edilecektir. Köylüye gayet ameli tarzda korun- ma çareleri gösterilmektedir. Her kurs beş dersten ibaret olacaktır. Şehir içinde açılacak kurslara alt beyannameler ve yoklama defterleri henüz (hazırlanmadığından (şehir içindeki kurslar ancak ay başında fa- aliyete geçeceklerdir. — Ömürlerinin yarısını sanat ve İlim uğrunda harcamış olanlara göse Vİ ln mn pak Dep iy 110) dex .. Meselâ geçen hafta, şeref tacını üstat Halit Ziya giymişti... , Gelecek hatta da Hüseyin Rah mi giyecek, diyorlar... Mm ... Yalnız, dikkak ediyorum, jüble lesi yapılanlar hep örkek!., Hiç kadın edip veya sanatkâr yok!... a) B.A — Eielle öte için ihtiyarlamak lâzım! ç vr

Bu sayıdan diğer sayfalar: