26 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

26 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Mecliste b (Baş tarafı birinci sahifede) Dahiliye memurlarının maaşları B. Galip Pekel (Niğde) maaş kıs- mında bir noktaya ehemmiyetle işa- rek etti, elde mevcut baremin her dairece muhtelif şekillerde değiştiri- lerek memurların maaşlarının art- tarıldığını, dahiliyenin de bu mak- satla bir kanun Jâyihası hazırlıya- rak Meclise verdiğini, fakat bunun hâlâ encümende beklediğini söyledi. Yeni çıkarılacak polis teşkilâtı ka nununda bazı kazalarda çalışacak polis âmirlerine 45 liraya kadar maaş verileceğini, halbuki bu yerlerdeki bazı kaymakamların 40 lira maaş al- makta devam edeceklerini söyledi ve bunun süratle tashih edilmesi lâzım geleceğinde israr etti. Nüfus kayıtla” rının yeniden ve her hangi bir sefer- berlik vukuundan evvel oyapılması Yâzım geldiğini söyliyerek sözlerini bitirdi. ğ Hududlarımızda emniyet teşkilâtı 'Bundan sönra Bere 'Türker kürsü- da çalıştırılacak emniyet memurları- na, jandarmalara maaşlarından baş- ka fevkalâde tahsisat ta verilmesi 18- ım geldğiini söyledi ve belediye işle- rinin kökünden tanzlın edilmesini 1s- tedi. Belediyelerin en mühim vazife- lerinden biri olan ihtikâra karşı mü- cadele işile daha yakından alâkadar olunmasını istedi. Dahiliye vekiline teşekkür B. Besim Atalay, Matbuat umum müdürlüğünün halk yığınları için ki- tap yazılması hususunda eli kalem tutanları davet etmesinin mucibi memnuniyet olduğunu söyledi. Ancak onların, bunları yapıp yapamıyacak- larında şüpheli olduğunu söylyerek;: «Yazmak için yaşamak lâzımdır. Duydurmak için de evvelâ yazanın duyması lâzımdır.» dedi. Halkı dü- şündüğünden dolayı Dahiliye vekili- ne teşekkür etti, Dahiliye vekilinin izahatı Dahiliye vekili ve Parti genel sek- rTeteri B. Şükrü Kaya hatiblerin mü- talâalarına cevab verdi. B. Berç Türkerin emniyet ve asâ- Yiş için söylediği sözlere cevab veren B. Şükrü Kaya dedi ki: — Berç Türker arakadaşımızın em- niyet ve asayiş için söylediği sözlerin cevabına ait olan kısmı Fransa ile Tür- kiye arasında siyasi müzakere mev- uu olduğu malümdur, Siyasi müza- kereler henüz bitmemiştir. Bunun bit- mesine bağlanan bir keyfiyettir. Fa- kat cenupla her kimin tarafından olursa olsun memleketimize gelecek, habasat edecek cüretkârlar bulunsa da onların cezası memleket dahilinde daima verilmiştir ve verilecektir. En nihayet jandarmalar, hudud muha- fızları, köy bekçileri, polisler vazifele- rini çok güzel ifa etmektedirler, Fa- kat 800 kilometre açık bir hududda bazı cüretkâr hırsızlar içeri girerlerse bunlardan şimdiye kadar pek azı müstesna olmak Üzere hepsi memleket dahilinde hayatlarını vererek cezala- rını görmüşlerdir. Halk edebiyatı B. Şükrü Kaya, B. Besim Atalaya cevab verdi ve halk edebiyalına temas ederek ezcümle dedi ki: — Halk edebiyalı demek, bugün za“ ten cihanın meşgul olduğu halk ede- biyatıdır. Rusların Gorki edebiyatı halk içerisinden alınmış edebiyattır. Bizim edebiyatımızın tuttuğu yol da budur, 10 küsur senedenberi, cumhu- riyetin ilk gününden bugüne kadar gerek resmi dilimizde, gerek edebiya- tımızın eserlerindeki fark ve taadül meydandadır. Biraz gayretle tamami- ie halk dili konuşacağımıza hiç şüp- he yoktur. Biz her vakit ve her yerde ilân ettiğimiz gibi gayemiz halka doğ- ru değildir, halkla beraber ve halk içindir. Bu esas gayemiz olduktan sonra yapacağımız bütün faaliyetin vereceği semereler halk için olmalı- vr. Bu gaye bittikten sonra edebiyat nda da gerek masrif yolundan, >eT-k matbuat ve gerek Halkevleri volundan daimi bu gayeye vasıl olmak için bir vazifedir. Belediyeler 5 Şükrü Kaya, B. Berç Türkere 26 Mayıs 1937 cevab vererek belediyeler işine temas etti. Belediyelerin, kanunlarile idare olunan hususi ve muhtar idareler ol- duğunu söyledi ve on sene evvelki be- Jediyelerle şimdiki belediyeler arasın- daki farkı tebarüz , ihtik İhtikâr meslesine işaret eden B. Şükrü Kaya ezcümle şunları söyledi: İhtikâir dâyasına gelince, memleke- tin birçok yerlerinde pahalılıktan şi- kâyet edilmektedir. Hayat pahalılığı, mesken pahalılığı vardır, denilmekte- dir. Bir de toptan eşya ile, toptan ol- mıyan eşya arasındaki fark göze çar- piyor, Bu sebeble büyük satışlar için İktisad vekâleti, küçük satışlar için de belediyeler uğraşmaktadır. Halkı- mızın disiplini, intizamperverliği ve nezaketi diğer memeleketlere nümü- ne gösterecek kadar ileridedir. (Bravo sesleri). Sırt hamallığı Yozgat mebusu B. Eminin sualine cevab veren B. Şükrü Kaya, mrt ha- mallığının kaldırılmasının hayat pa- halılığına tesir etmediğini söyledi ve sırt hamallığının ancak zaruri olan yerlerde ve yaş tahdidi suretile yapı- labileceğini ve çaresi bulunduktan sonra sut hamallığının tamamile kal- dırlacağını, bunun içtimai bir mese- le olduğunu keydetli. Köylünün kalkınması B. Şükrü Kaya, Köylünün kalkın- ması hakkında uzun uzadıya izahat verdi ve ezcümle dedi ki: — Köy kalkınması hususunda, ge- rek vilâyetlerimize verdiğimiz direk- tif, gerek Sıhhat vekâletinin nazarı itibare aldığı esas ve gerek bizim uğ- raştığımız cihel, bu köyleri mümkün mertebe fazla masrafa oboğmıyarak ve kendisine fazla külfet tahmil et- miyerek bir araya toplamaktır. Bun- dan başka miktarları beş ort bine va ran göçebelerimiz vardır. Kendileri memleketin en iyi yerlerinde otur- maktadırlar. Göçebe denilen Tahtacı- lar ve saire daha ziyade Muğla, An- talya, Adana taraflarındadır. Bu gi- bi yerlerde yaşamak kendilerine de uztırab vermektedir. Bunları kendi istifade edebilecek- leri yerlere yerleştirmek için zaruri masraflardan kısılacak paralarla işe girişmek , Bunların höp- sinin istinad ettiği esas, tahsisat ve paradır. Büyük masraflarımızdan kurtulduğumuz zaman buraya tahsis edeceğimiz paralar da bu milletin doğrudan doğruya hayatına taalük edecek menfaatlerine sarfedilecektir. Bunun da esası köylüyü kurtarmak olduğunu tekrar huzurunuzda arzet- mek isterim. (Bravo sesleri). Çocuk koruma Faaliyetlerinin devletleştirilmsi Sihhiye vekâleti bütçesinin müza- keresi sırasında bayan Esma söz ala- Tak nüfus meselesinin ehemmiyetin- den bahsetti, Çocuk koruma faaliyet- lerinin devletleştirilmesini istedi ve bu hususla uzun uzadıya izahet verdi. Kinin tevziatı Bayan Esmadan sonra Hüsnü Ki- tapçı (İzmir) muhtelif meseleler hak- kında etraflı beyanatla bulundu. Bu arada silma vukuatının geçen sene çok fazla olduğunu ve mücadele teş- kilâtının bezi yerlerde bü vukuatı karşılıyamadığını ve bu yüzden bazı yerlerde halkın sıkıntılara maruz kal- dığını, buna rağmen bu seneki Sıhhat bütçesinde sıtma mücadelesine konu- lan tahsisatın önümüzdeki sene de kâfi gelmiyeceğinden korkularını iz- har etti. Kinin tevziatının arttırılma- sı ve bunun yalnız sıtmalılara değil, sılmaya tutulmak istidadında bulu- nanlara da verilmesinin teminini is- tedi, Veremlilerin acıklı hali Veremlilerin acıklı vaziyetine temas eden hatib, birçok zavallıların sana- toryoma girmek için nöbet bekledik- lerini söyledi: — Sanatoryoma girenler de orada anacak dört ay alıkonuluyor. Bu kâfi değildir, dedi. Tahsisatın arttırılması lâzım geldiğine işaret etti. Muelece üzerinden alınmakta olan istihlâk vergisinin kaldırılması lâzım geldiğin- den ısrarla bahsetti. — Bundan bir gelir düşünmek hiç doğru değildir, dedi. eni B. Hüsünü Kitapçı; Avrupadan ge- | tirilen bazı müstahzaratın ihtikâr mevzuu olmasının çok acı bir şey ol- duğunu, buna behemehal bir çare bulunuması lâzım geldiğini söyledi. Ankarada mesken buhranı 'B. Hüsnü Kitapçı, sözlerine Ankara daki mesken buhranına işaret etmek suretile nihayet verdi. Memürlarına vaktinde mesken tedarik eden Sıh- | hiye vekilinin bütün Ankara memur- larının bu mühim derâlerinin kaldı- rılması için delâlet etmesini istedi. Müstahzaratta ihtikâr ! | | İ Köylünün yaşama tarzı Berç Türker söz aldı. Ezcümle köy- lülerin yaşama tarzlarının gayri sıh- hi olduğunu, köylünün hayatını tan- zim için her köye behemehal sıhhi- ye müfettişleri gönderilmesini istedi. Doğum işlerinin de sıkı kontrol al- tına alınması lüzumundan bahsetti, İsimsiz çocuklara yurd B. Ruşeni isimsiz çocukların hima- ye edilmesi için koruyucu şefkat yurd- larının açılmasını istedi, İstanbulda çocuk düşürmeği meslek edinen doktorlar var B. İstemat Özdamar, memlekette delilerin gittikçe çoğaldığını, timar- hanenin ihtiyaca kâfi gelmediğini söyledi ve İstanbulda bazı doktorla- rn çocuk düşürmeyi meslek edinme- lerinden bahsetti, Gerçi ceza kanununda bir takım ji vardır, fakta bu gayri kâfidir. İsterim ki, Sıhhiye Vekâleti memelketin hayatına sulkasd eden bu gibi düşük ruhlu doktorların şid- detli cezalara çarptırılmasını temin etsin. Sıhhiye vekilinin izahatı Sıhhiye vekili B. Refik Saydam, B. Hüsnü Kitapçının mütalâalarına kar- şıhk olarak, geçen sene sıtmanın faz- la olduğunu, bazı sebebler tahtında Adana ve Aydın mıntakasında işe geç başlandığını, hastaların derhal teda- visine geçilerek kinin dağıtıldığını, fa- kat kâfi gelmediğini söyledikten son- ra bu sene bu gibi vaziyetlerle karşılaş- mamak için tedbir alındığını kaydetti. Nüfus tezayüdü Sıhhiye vekili çok çocuk meselesin- den bahsederken nüfusumuzun her sene yüzde 21-22 derecesinde arttığını söyledi ve dedi ki: > — Bizim en çok uğraştığımız mese- le çocuğun ölmemesi meselesidir. Ço- cuk yetiştirecek annelerin çocuk hak- kındaki fikirlerinin düzeltilmesi için icab eden nasihatleri vermek suretile elden gelen yardımı yapıyoruz. Bunu daha ziyade tezyid etmeğe lüzum var- dır, Çünkü takdir buyurursunuz ki, halkta bu hususta bazı fikirler var- dır. Kızamık Kızamığı her çocuk çıkarır, der- ler, Binaen aleyh bir an evvel çıkar- sın, derler. Halbuki mesele hiç te öy- le değildir. Tesadüfen kızamığa yaka- lansa bile çocuğun üstünde daha te- fellüsatı dururken kapının önünde Oynadığını görürsünüz. Bu bittabi Sıhhat vekâletinden ziyade aileye, an- neye düşen bir vazifedir. Bu vazifeyi öğretmek için elimizden geleni yap- maktayız. Çocuklara nasıl bakılacak, hasta oldukları zaman ne yapılacak, mütemadiyen bunları ailelere öğret- mek için her vasıtaya müracaat et- mekten geri kalmıyoruz. Mahkümun elinde saz Adliye Vekâleti bütçesinin müza- 'keresi sırasında söz alan Berç Türker adliye omemurlaynın maaşlarının yüksetilmesinden, İmralı adasındaki hapishaneden bahsetti. Hapislere bu- rada fazla serbetsi verildiğinden bah- seti ve bunu tenkid etti. 18 sene- ye mahküm bir malıpusun elinde saz olduğunu ve bunun doğru ol madığını anlattı. B. İstemet Özdamar, icra işlerinin kanışıklığından şikâyet etti. B, Sa- yaçoğlu cevap verdi. Adliy mensuplarının maaşları Adliye vekili B. Şükrü Saracoğlu, B. Türkerin mütalâasına cevab vere- rek: — Mühterem mebus Türker, Adliye hâkim ve müddel- zakeresi umumilerin maaşlarının biraz daha yükselmesi temennisini izhar buyur- dular, Böyle bir temenninin hakikat | olmasına mani olmak asla benim ba- şımdan geçecek olan bir düşünce de- ğildir. Maaşları hadleri Büyük Millet Meclisi tayin eder. Her hangi bir tek- lif vaki olacak olursa onu iltifat te- lâkki eder ve memnuniyetle kabul ede- riz. Ancak Meclisin dalma göz önün- de bulundurduğu bir mesele vardır. O da bütün memurlar arasındaki a- henk ve tevazünü tutmak ve o nisbet- te memurlarımızı terfih etmek. Biz de umuyoruz ki ilk firsatta memurlara vaki olacak olan ahengi tanzim esnasında bizim de noksan bulduğumuz yerlerde diğer arkadaş- larımız gibi müreffeh vaziyete geç- memize bittabi müsaade edersiniz. İmralı adası B. Şükrü Saracoğlu İmralı adasın- daki mahkümlardan bahsederek €z- cümle dediki; İmralı adası bazı hikâyelerimin | dinlenmesinden mütevellid bir kana- âile arkadaşımın kafasında bir eğlen- ee, bir sayfiye yeri şeklinde tecelli et- miş görüyorum. Şurasını her şeyden evvel arzedeyim | ki, inzibat, intizam, ve kanunun her mahküm için kabul ettiği mahrumi- | yet içinde kalanların hepsi İmrahda mevcuttur. İmralıya gitmiş olan bir mahküm ailesile irtibatını sureti kat- iyede kesmiştir. İmralıya gitmiş olan bir mahküm, tayin edilmiş olan saat- | lerde yemek yemeğe, tayin edilmiş sa- atlerde çahşmağa mecburdur. İmrel- | ya gitmiş olan mahküm, ağzına si- gara almaktan menedilmistir. İmra- lıya, kurtulmasını ve kanunun bahş- ettiği iyiliklerden istifadenin tek ça» | resi oradaki başında bulunan âmiri- nin emrine itaat ederek istihsali ço- ğaltmak ve mütemadiyen çalışmak yolunda aramaktır. Zannediyorum ki, iktisadi sahada beden çalışması insa- nı hem vücudi noktai nazarından, heni ruhi nazarından tasfiye eden en büyük âmil, en büyük mektep ve en büyük hocadır, Arkadaşımın söylediği gibi orada elinde sazı olan 18 seneye mahküm bir 'Türk çocuğu vardır. Amma ben şimdiye kadar sazın esliheai memnua dan olduğunu bilmiyordum. Bilâkis Saz ruhu terbiye eden ve onu fenalık- lardan tecride yarıyan bir vasıtadır. Hattâ bunun içindir ki, Edirnede saz çaldırmayı sabahtan akşama kadar toprak üstünde çalışanlar için bir mü- kâfat telâkki ediyoruz. (Doğru ses- leri), : Profesör Piccard'ın balonu yandı Brüksel 25 (A.A.) — Profesör Pic- card ile muavini Max Cosyns'in binme- ğe hazırlanmakta odlukları Stratos- fer balonu, bu sabah saat 10,45 te ba- lon sepetinin tesbiti sırasında birden- bire ateş alarak tamamile harap ol- muştur. Nüfusça telefat yoktur. Balonun inşası, 300,000 franga mal olmuştur. TEŞEKKÜR Kızım Nejadenin tutulduğu hastalı” ğin vaktinde teşhis ve tedavisind. terdikleri hazakat ve Sıtkı Kandemir ile Yakacık sanâtoryo- mu başhekimi İhsun Rifat ve operatörü Sabriye Ominnet ve şükranlarım arzile beraber nazikâne ve şefkatli ihti- mamlarından dolayı da sanatoryom hemşirelerineve kızımı riyaret için zah- met ibtiyar eden aziz dost ve yakınları" ma ailece teşekkürler ederiz. Emekli Baytar Binbaşı Fethi Yücekan — Evlenmenin geciktirilmesine kızmış! Nişanlısı ile annesini yaraladı İzmir — Celâl Bayar olmuş, melesinin Cemal, sabahleyin şanlısı ile — Evlenme mus artık... Uzatıp durm Demiştir. Kız ve anmesi menfi ce vap verince Cemal bıçağını çekmiş, bayan Serveti üç ve snnesini de beş yerinden ağır surette Vaka faili yakalanarak adliyey rilmiştir. ' Trabzon limanı Yeni tesisata bu yâz içinde başlanacak Liman işletmesi müdürü B. Raufi iki güne kadar Trabzondan şehrimi- Ze gelecektir. Trazbon limanındaki tedkiklerin dün bitirildiği buraya tel- grafla bildirilmiştir. İstanbul liman işletme idaresine devrolunan Trabzon limanının tesi- satlandırılmasına bu yaz başlanma- | sı kararlaştınılmıştır. Bu münase- betle B. Reifinin riyasetindeki heyet Trabzondan döndükten sonra tesi- | satlandırma projelerinin hazırlanma» sına başlıyacaktır. Daha önce müdür Ankaraya gi derek Trabzondaki tedkikleri etrafın» da vekâlete İzahat verecektir. Haber verildiğine göre Trabzon Il- manımaâ da rıhtımlar yapılacak, antre- polar inşa edilecektir; Ölçü ve tartılar Eski kantar kullananlar- dan ceza alınacak 'Eski ölçülerin ortadan kaldırılma- sına rağmen bazı seyyar satıcıların halâ eski kantarları kullandıkları gö- Tülmüştür. Ölçü ve âyar müfettişleri, kömürcüler cemiyeti mümessillerile birlikte yaptıkları tedkikler neticesin- de bazı kömürcülerin eski kantarla- ri gizli olarak kullandıklarını görmüş” lerdir. Bu kantarların men'i ve kuk lananlar hakkında ceza vermek âyar müfettişlerinin elinde olmadığından bunun hakkında bir tedbir anması için belediye reisliğine müracant &- dllmiştir. Belediye esti kantar kullananlar hakkında verilecek ceza için daimi encümenden bit kirar alacaktır Paristeki cinayet tahkikatı Pariste genç bir kadının yeraltı şimendiferinde öldürüldüğünü ge- çende yazmıştık. Cinayet elân esrarı- nı muhafaza etmektedir. Vagonda bulunan bir kadının, öldürülürken hiç ses çıkarmaması garib görün“ fhüştü. Anadolu ajansının Paristen alıp tebliğ ettiği bir telgraf haberine , göre yapılan tecrübe, cinayet esnasın- daki vaziyette bulunan bir kimsenin ses çıkaramıyacağını göstermiştir. Anadolu şjansının bu cinayet hak- kındaki telgrafı geç tebliğ ettiğinden dünkü müshamızda bahsetmiştik. Ajansın ilk tebliğinde bir yanlışlık olmuştur, Ajans asıl cinayeti değil, yukarıda söylediğimiz tecrübeyi teb- iğ etmektedir. Bu yanlışı sonra tas- 'hih etmiştir. ie "SUMER sineması HBugün matinelerden itibaren tenzilâtı tarife ile yaz mevsimine başladı. 25 - 30 ve 35 kuruşla 2 film birden 1- TARAS BULBA HARRY BAUR ve DANİELLE DARRİEUX'nün büyük muvaffâkıyetleri 2 - Kırmızı Derililer çetesi “ BUCK JONES'in görülmemiş ve yeni macera filmi Sovare saat B.1/2 ta ber iki film birden görülebilir çi b Zam iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: