14 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

14 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 Türk biniciliğini bütün dünyaya tanıtan suvarilerimiz döndüler Suvarilerimiz Londrad: Londrada iki birincilik bir ikinci-| lik, Paris ve Romadada çok iyiderece aldılar Avrupada bir çok göstereni rilerimiz dün gece Pro- vidans vapurile mize döndüler. Genç suvarilerimizi istikbal için Binicilik mektebi talebe- lerinden mürekkep bir çok subay ve kalabalık bir halk erkenden Galata rıhtımını doldurmuşlardı. Vapur saat ona doğru rıhlıma ya- naşırken karşılayıcılar, suvarilerimize «yaşaş seslerilerile haykırıyor, sürekli alkışların arkası keşilmiyordu. oVa- purun yanaşması yarım saat kadar sürdü ve bütün karşılayıcılar genç su- bayları bir an evvel görmek için vapu- run merdivenine atıldılar. Polis inzi- batı güçlükle idare ediyordu. Biraz sonra Providans'ın güğertesinde sa- mimi bir kaynaşma başladı. Sipahi ocağı, Binicilik mektebi ve bir çok zabitanla suvarilerin dostları tarafın- dan gençlere takdim edilen çelenkleri samimi tebrikler takib ediyor, vapur Jambalarının: hafif ziyaları altında «Cevad Kula» , «Cevad Gürkan; , lerile arkadaşlarını arıyanların ses leri yükseliyordu. Yapurun merdiveni başında Türk ekibi şefi, Binicilik mektebi müdürü / saat 22 de şehri- | uvaffakiyetler (Türk ki, Asya ortalarının vahşi orman- İlarının serferaz mahlüku olan, atı bu- lan ve evine alan ve nihayet hemcins- lerine faydalı kılan, en sonunda ona bügünkü kıymet ve mevkii veren ulustur. Atma yalnız bu kıymet ve meyiini vermekle kalmamış, onu aynı zamanda silâh ve şeref arkadaşı edin- miştir. Bu bizim çalışmamız da bir ilhâm menbaıdır. Türk suvari ekibinin arsı- ulusal sahalardaki muvaffakıyelinden. bahsederken başta Büyük Önderimiz Atatürk ve sevgili Başbakanımız ol duğu halde dalma âzami alâka ve lütuf gördüğümüzü de zikretmeliyiz. Bu alâka ve lütfa daima lâyık kalmak düşüncesi ve bu #lhâm menbalarından aldığımız kuvvet de bizi muvaffak kılan âmillerdir, Bu kadar geç bir zamana kadar sizlerin bizi karşılamak ve taltif et- mek suretile gösterdiğiniz alâka da milletin süvari ekibi ile ne kadar alâ- kalı olduğunu gösleren en bariz bir delilidir, İşte üçüncü kuvvet ve Jiham memba da budur. Binaenaleyh kaza- nan Türk ve onun büyükleridir. Şeref onlara siddir. yarbay Saim kendilerini karşılıyanla- rın ellerini sıkarak samimi tebriklere mukabelede bulunuyordu. Yarbay Salm kendisinden ihtisaslarını soran, gazetecilere Avrupadaki muvaffaki- yetlerini şöyle anlattı: Yarbay Söinüük izahat « — Malümunuz olduğu üzere Türk Suvari ekibi busene Roma, Paris, onu farksız olarak takib ederler, Türk ekibi bu sahaları ilk defa olarak gör- Mmüşler ve çok kuvvetli ekiblerle kar- şılaşmıştır. Buna rağmen kendisine tevdi edilen temsil vazifesini şerefle ifa etmiş ve ak yüzle dönmüştür. Bu müsabaksların her birinde bi- rinci, ikinci, üçüncü ve ilâh.. gibi çok iyi dereceler alınmıştır. Suvari binlel- lik okulu her sahada olduğu gibi atlı spor cephesinde de en başta Türk ol- duğunu düşünerek “çalışmaktadır, 'Türk olduğumuzu düşünerek çalış- mak ulularımızın teveccüh ve itimad- larına karşi medyun olduğumuz şük- ranı sözle değil, fili ile ödemek mem- leketin bu alâka ve muhabbetine da- ima mazhar kalmak azmi bize bu mu- vaffakıyetleri vermiştir. Yalnız bu muvaffakıyetlerin şükre- nını fiilen göstermek hususunda bü- General Şemseddin de döndü Teftiş için Avrupaya giden suvari müfettişi general Şemseddin de ayni lerimizin Avrupadaki muvaffakıyet- leri çok büyüktür, Londrada iki birin- ilik, bir ikincilik almışlardır, Paris- te ve Romada da çok İyi derecelerle Türk biniciliğini bütün dünyaya tanı vapurla şehrimize gelmiştir. Süvari- tan genç suvari subaylarımızı tebrik ederiz. Rekabet kavkasının neticesi Hasköyde oturan bozmacı Kâmll adında biri yine bozmakılık yapan Ahmed adında diğer bir adamla reka- bet yüzünden kavga etmiş ve bir gün akşam üzeri Ahmed, yanında Emin adında bir arkadaşile kahveden çıka- Tak evine giderken Kâmil önlerine çık miş ve elindeki tabanca ile Ahmedin üzerine beş el ateş etmiştir. Fakat çı- kan kurşunlardan dört tanesi boşa gitmiş, biri de Ahmedin arkadaşı Emi- nin bacağına rastlıyarak yaralamış tır, Dün ağır ceza mahkemesinde Kâ- mil mevkufen muhakeme edilmiş ve altı sene sekiz ay hapsine, müebbeden âmme hizmetlerinden memnuiyetina karar verilmiştir. Şükran motörü karaya oturdu Limana gelen malümats göre ke- resteci B, Muammere aid 80 tonluk Şükran motörü İneboluda karaya oturmuştur. Fakat nüfusca zayıat yoktur. Çarpışan vapurlar Geçen pazar günü akşamı Saray- henüz neticelenmemiştir. Lokomotifin kıvılcımlari bir vagonu tutuşturdu İ Ankara 13 (Telefon) — Çetinka- yaya giden tren İncesu önünden ge çerken lokomotifin bacasından siçri- yan kıvılcımlar katara bağlı bir tra» Yers vagonunu tubuşburmuştur, Ateş birayele meydan verilmeden derhal göndürülmüştür, Çocuğu kaçırtmiş “ Karagümrük zabıtası bir çocuk ka- çırma ve yaralanmıya sebebiyet hâdi- sesi tahkikatına el koymuştür. Hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Edirnekapıda bir evde bayan Ayşe le kızı Hayriye ve bir de Torunu Ne- cati oturmaktadır. Bayan Ayşenin kızı zevcinden ayrı bulunduğu cihetle üç yaşındaki çocukları Necatiye de ken- dileri bakmaktadırlar, Evvelki gün Necati, bir aralık oyna- mak üzere kapı önüne çıktığı bir sıra- da ani olarak bir taraftan beliren bir adam çocuğu kucaklıyarak kaçırmak isterken büyük annesi Ayşe işin farkına varmış ve bu adamın peşinden yetişe- rek çocuğu kurtarmağa çalışmıştır. Fakat Necatiyi kaçırmakta olan adam bu sefer de birkaç tekme ile bayan Ayşeyi yaralıyarak savuşmuş, çocukla beraber gözden kaybolmuştur. Bayan Ayşe zabıtaya müracaat etmiştir. Po- Mis, tahkikata başlamıştır. müesseselerini ve işçi vaziyetini ma- hallinde tedkik etmek üzere dün Bursaya gitmiştir. Praglı talebeler . . | Şehrimize gelen 80 gençten mi rekkep bir Prag talebe kafilesi dün üniversitede hayvanat ve nebaigi. enstülerini ziyarek etmişlendir, | AKŞAM Muhtelis havale memuru Kâzım 7 sene 10 ay hapse 674 lira ödemeğe mahküm oldu rakla po posta memurl u sırada sahte bir t altına Makbule ma, bir imza atarak etmek ve ayrıca zimmetine ği 579 liranın da meydana çık- maması için ötekinin, berikinin pos- ta havalesi bedellerini vaktinde sahip- lerine vermemek suçlarından mazmun Küzunın muhakemesi dün ağır ceza mahkemesinde bitirilmiştir. Bfuhake- me neticesinde Kâzımın suçları sabit olduğunda, yedi sene on ay hapsine, 674 lira para cezası ödemesine, mü- ebbeden âmme hizmetlerinden mah- rumiyetine ve ceza müddetince kanu- ni mahcuriyet altında bulundurulma- sına karar verilmiştir. Galata rıhtımındaki meydan Merkez Rıhtım hanı ile Deniz tica- ret müdürlüğü binası arasında bir meydan yapılacağını evvelce yazmış- tak. Bu meydanın yapılacağı arazide- ki kahve ve dükkânların yıktırılması- na başlanmıştır, Binaların yıktırılması iki ay kadar sürecektir. Belediyenin ne vakit in- şaata başlıyacağı henüz bilinmiyor. Bununla beraber şehircilik mütehassı- 51 B. Proste meydanın yerini muvafık gördüğü için ilk imkânda belediyenin, bu işe başlıyacağı muhakkak görül- mektedir. Ayni zamanda meydanın müstakbel Galata yolcu salonile alâ- kası olacağı cihetle her iki inşaata bir- den başlanıp,'birden bitirlmesi çok muvafık olacaktır, Liman idaresinin bu ciheti belediyeye bildirmesi muh- temeldir. Bir hırsız yakalandı Topkapıda madam Mariyanın eyi- ne giren meçhul bir hırsız evden hir hayli mücevherat ve halı aşırarak kaçmıştır. Madam Marya bin liraya yakın tu- tan bu hırsızlığı, Topkapı polis kara- koluna bildirmiş, mahalli zabıtası tah- kikağ yaptığı bir sırada Abraham is- minde bir hırsızı yakalamıştır. Bunun hakkında yapılan tahkikat müsbet bir netice vermediği - cihetle kendisinden teminat alınarak bırakıl. mıştır. Diğer taraftan ikinci şube memurla» rından biri, Çarşı içinde komisyoncu- luk yapan İsmall isminde birinin Sa- tın aldığı bazı eşyadan şüphelenmiş ve bu eşyanın nereden alındığı nokta- sını tahkika girişmiştir. İş biraz kur- calanınca, İsmail, Hüseyin ve Halid isimlerindeki şahısların müşterek ola» rak bâzı kuyumculara ve halı tüccar- larına ve bir de şerbetçiya sattıkları eşyanın madam Maryanın evinden çar lanan eşya olduğu anlaşılmış va bu eş- yayı da ilk ellere satan şâhsın maruf gece hırsızlarından Abraham olduğu tesbit edilmiştir. Fail bu şekilde taayyün ettikten sor. ra, yakalanması için tertibat alınmış ve Abraham, evvelki gece Topkapı di- şarısında Dutluk denilen yerde bir ra- kı âlemi tertib ettiği sırada kımıldıyar madan z Bu sefer, bütün delâilile zabıtanın eline düşen Abraham hakkındaki tah» USE genişi Koyun, kuzu hırsızlarının * mi 'Asliye Üçüncü ceza mahkemesin- de bir hırsız şebekesinin muhakemesi- ne başlanmıştır. Bayram, Gafur, İbra» him ve Mehmed adlarında dört kişi bir şebeke kurarak Kâğıdhane köyü çi- varında bir çok celep ve kasapların ahırlarından koyun ve kuzu sürülerini aşırmışlardır. ” Dün üçüncü ceza mahkemesinde yapılan muhakmede suçlulardan üçü bırsızlığı katiyen inkâr etmişler, yal nız bunlardan Bayram iki ahırdan kuzu ve koyun çaldığını itiraf etmiş» ir, Mahkeme, hırsızlık yapılan yerler« de ehli vukuf tarafından keşif yapıl. masına karar vererek muhakemeyi 14 Temmuz 19371, El sürülmiyen para i için kazanç vergisi Amerikâda bir mebus madam Ruzvelti vergi kaçakcılığı ile itnam etti, Madam Ruzvelt meselenin mahiyetini anlattı Nevyorktan İn- trşnigesni ga- komis- cumhur çakçılığı yonu, reisi B, Ruzvel- tin en koyu ha- sımlarından olan. Nevyork o mebu- VK sü B. Pishin dik- BE kate şayan beya- sü yari hatını dinlemiş. 7 tir. Mebus Fish komisyonun tah- kikatına, siyasi bir mahiyet ver- meğe çalışmış ve hasımlari olan de- mokratları şaşkına çevirmeğe muvaf- fak olmuştur. Nevyork mebusu diyor ki: 4. Ruz- veltin zevcesi, radyo idaresile imzala- dığı mukavele mucibince radyoda ver- diği kokfefanslar için bir para alıyor, fakat bu paraya öl sürmüyor, bunları hayır müesseselerine bırakiyor. Ma dam Rüzvelt eline geçmiyen bu para- lar için hazineye kazanç vergisi öde- memiştir. Halbuki, mademki ortada bir kazanç vardır, kazanç vergisi ver- mesi lâzımdır. Bu vergiyi verdikten sonra kalan parayı İstediği yere te- berrü edebilir. Teberrüler için kazanç vergisi ve- Madam Kozvelt rilmese, hayır müesseselerine sayısiğ paralar Öberrü etmiş olan Rokfelisf yüzde altmış nisbetinde daha az vet” gi verecekti. Halbuki Rokfeller bütün kazancı için vergi vermiş, bundan sonra teberrüde bulunmuştur.» Mebus Fishin bu sözleri o kadar de finbir tesir uyandırmıştır ki gazete ciler bayan “Ruzveltin bu iddiali karşı ne diyeceğini anlamak için-der hal beyaz saraya koşmuşlardır. Bayan Ruzveli > gazetecilerin suallerine ŞU açık cevabı vermiştir: «— Belki ben kanunu yanlış anls* dım. Fakat hüsnü niyetim meydan dadır. Teberrü ettiğim bu paralar için kazanç vergisi ödemeğe mecbur oldü- ğum bana ispat edilirse hazineye ver gi hissesini vereceğim. İş bu şekilde tecelli ederse, bundan'sonra hastalsf ile ihtiyarlara yaptığım yardımın azâl maması için radyoda daha sık koni Translar vereceğim. » Miüddel B. Fish bu ilk muvaffak yelinden sonra nutkunun sonunda B: Ruzveltin iki oğlu John ile Elliotu, 3. Ruzveltin kızı bayan Boettigeri, sol cenah söndikalizmi relsi Harry Hop” tinsi vergi kaçıranlar arasında zikret” miş ve sözlerini şöyle bitirmiştir: — Her şeyden evvel maliye nazırı | B. Henri Morgentavın hesaplarını tef" kik etmek lâzımdır. Güzel Trakyada bir dolaşma Trakya Devlet Örnek ve Üretme çifliği (Baş tarafı 6 ncı sahifede) biraz ekşi, mayhoş olanını severler. Halbuki bizdeki elmaların çoğu tatlı- dır. Bunun için şimdi biz de mayhoş elma tipini yetiştirmeğe çalışıyoruz. Bunlar aynca tatlı elmalardan daha çok dayandıkları, kısa bir zamanda çürümedikleri için ihrac da eiveriş- lidirler. Bundan sonra armutlar gelir. Biz- de iki türlü armut yetişiyor; Biri kü- çük, diğeri büyük cinsler. Yerli ar mutlar içinde tanesi bir kilo gelen armutlar vardır. Bundan başka kü- çük cins olarak Mustabey armudu yetişiyor. Pakat bunlar da çabuk bo- Zuldukları için ihraca salih değildir. Burada armut cinslerinin mayhoş lezzette olanlarını üretmekteyiz. Üçüncü ihraç meyvamız şeftali ola» caktır. Şimdiye kadar Trakyada iyi şeftali yetişmiyeceği kanaati vardı. Halbuki yaptığımız yetiştirme tecrü- belerinden aldığımız neticelere daya- narak bilâfütür söyliyebilirim ki Trakyada bol bol şeftali yetiştirilecek ve en güzel ihraç maddesi olacaktır. Yalnız bunlarda biraz ambalâja dik- kat etmek icap der. Ayrca sofralık üzüm çeşitleri ha- zırlamaktayız. Tecrübe muvaffakı- yetle bittiği takdirde halka tamim edeceğiz. Üzümlerin de hastalıklara mukavim olan cinslerini yetiştiriyo- ruz, Bunları da parasız olarak halka dağıtacağız. Patates ziraatini bütün memlekete tamim için çalışıyoruz. Ağaç yetiştirme Çalışma proğramımız içinde ağaç yetiştirme de vardır. Trakyada kavak gelerberliği ilân edilmeltir. Ve çok isabet olmuştur. Tamim edilen ka» vak selvi cinsidir. Bunun kerestesi bi- çilmeye elverişlidir. Ve kibrit ima- linde kullanılır. Kavak çabuk büyü yen bir ağaç olduğu için istifadelik dir. Köy evleri inşaatında da kıy" metli bir ağaçtır. Anadolunun ve İstanbulun ev sü“ pürgelerini Trakya temin eder, Bun Yarın da hangisinin en ziyade verimli olduğunu, hastalıklara mukavim tipe lerini araştırıyoruz, Gene halka bildir. Teceğiz. Çiflikte 150 - 180 amele çalışmak” tadır. Bülün tarlalarımız ve tecr belerimiz halka açıktır. Çok İstifade edenler olmuştur. Bazıları «bize pi Ta vermeseniz de buraya gelip çal şacağız» diyorlar. Hayvan yetiştirme Burada gördüğümüz işler arasındâ ayrıca hayvan yetiştirmek te var dır. Trakya çilçisi için sığır hayvan ni olarak Pilevne ırkını tamim edi- yoruz, Burada lüks yoktur. Daima hak kın ihtiyacı göz önünde tutularak ça” aşılır. Faydasız bir işe girişmek memnudur. Bu çalışmalarımızi8 Trakya kalkınmasına küçük bir yar” dımımız olursa ne mutlu bizel B. Avni Akyardar bu izahatı ver dikten sonra bizi çifliği gezmeğe dir vet etti. Tecrübe tarlalarını, fidan” lıkları birer birer gezdik. B. Avni AK“ vardar: — Trakyada bilhassa kesif ziraat usulünü tamim edeceğiz, deği. Tar layı istirahate terk etmek usulü kal kacaktır. Bizim ziyan edecek, bo$ bırakılacak topraklarımız yok. BiF avuç toprağın vereceği mahsul bizin için ehemmiyetlidir. Bunu dalma &r yacağız ve köylüye anlatacağız» Halk için çalışan bu büyük mü esseseden öğleye doğru ayrıldık. Şevket Hıfzı Rado

Bu sayıdan diğer sayfalar: