1 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

1 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Eylül 1937 SİYASI İCMAL: Torpillenen vapurlar Karadenizdeki Sovyet limanlarile Valencin arasında crâak ve malzeme Rakleden vopurların tahielbahirler ta- trafından torpillenmesi ve havadan İğyyarelerle bombalanması devam ediyor. Ahiren Akdenizde Valencia hü- Kkümeti k vapur daha torpillenip batırıldı. Valencia hükü- meti torpil kullanan tahtelbahirlerin İtaliyaya aid bulunduğu iddiasile Mil- ietler cemiyeti meclisinin fevkalâde toplanması için müracadtte bulun- muşlu. Bu müracaat kabul edil- memiştir. Bu suretle Akdenizde Valen- Cia hükümetine aid gemilerin torp- lenmesinde İtalyanların alâkadar olup olmadıkları meselesi suya düşmüştür. Şimdi Valncia hükümeti İtalyayı ye- *i bir müdahale işi ile itham ediyor. Bu hükümetin Harbiye Nazırı, San- İanderin sukutu ve burada yetmiş bi- ne yakın milişin esir düşmesi, İtalyan İırkalarının hücum ve müdahalesi ese- Tİ bulunduğunu beyan etmiştir. Şi mali İspanyanın Atlas Okyanusu aile- sinde Valencia'ya tâbi zengin ve mü- Kim eyalellerin general Franko tara- fından 2aptedilmesinde İtalyan gö nülü fırkalarının mühim bir âmil ol- EK. Hitlerin kardeşi olduğunu hiç . Fakat B. Hitlerin bir kardeşi vardır. Alois Hitler ismin- deki bu zat lokantacıdır. Berlinde kü- çük bir Tokantası vardır. Kardeşi baş- Vekil olalıdanberi herkes merak ede- Saç dökülmesine karşı elektrik fırçası Medeni haya- İn eni büyük ih- tiyaçlarından bi- Tİ şüphesiz elek- İtiktir. Elektirk ade ışık için ve Daki vasıtala- Ma tında Okulan <4 eğ kalmıyor. Evde ütü, temizlik gibi bir çok başka i de görüyor. Hattâ Amerikada talarda elektrikli makineler bu- aşık yıkarlar, Bugün saçlar, perme- Dant ondüle ancak elektrik sayerin- “e yapılabiliyor. Hayatımiza bu kadar elzem olan Meklriği, güzellik için kullanmakta ikalılar yeni bir daha Tetmişterdir. mi ae eğ Prize takınca fırçanın kılları oyna- a başlıyor. Başımızı otomatik bir UTette farçlıyor. İddia edildiğine gö- T8 bu fırçalama saçların parlamasını, A çabuk büyümesini, başın ke- Pekten kurt t ulmasını, temin “etmekte 19 $aç dökülmesinin önünü almak- tadır, Ki zamandâ baş ağrılarına kar- az Çok iyimiş. Çünkü başı ini dinlendirip ağrıyı geçirirmiş, fırçadır. | sinir. || duğ gizlemö- imi zaten İlalya daki seolini ile general Franfo ara- sında Sanlander zaferi münasebetile teati edilen ielgrajlarda bu nokta t03- rik edilmişli. Hattâ Fransa, bu tel- garjların, İtalyanın. fiilen müduhlesi- i olduğunu ileri sürerek metini prolesto etmiştir. nsanın kuru sözden ibaret ölan protestosuna İngiltere iştirak et- medi. İngiltere Akdeniz üzerinde İtalya ile anlaşmağı tasmim ettiğinden, Ital- yan tahtölbahirlerinin torpilleme f4- uliyetini bir mesele yapmadığı gibi ahiren Santanderi hücumla zapteden ve yanın Madrid üzerine hücum ede- cek olan İtalyan askeri fırkaların: da bir mesele yapmak niyetinde değildir. Bilhessa B, Mussolininin B. Hitler ile görüşmek üzere Almanyaya seyahat edeceği ve bu suretle Berlin - Romü mihveri müşterek menjaat ve gayele- re dayanan bir sağlam ittifak bulun- duğu bütün dünyaya anlatıldığı bir zamanda İngillere, İtalya le mesele çıkarmağa hiç te taraftar bulunma- maktadır. Feyzullah Kazan rek lokantasına geldiği için işi çoğal. mıştır, Şimdi Berlinde en müstesma bir sokakla büyük bir lokanta açmış- tır. Kenarda B, Hitlerin kardeşini gö- Tüyorsunuz. | Tolstoinin torunu Fransada Yankesicilik ederken yakalandı İD Meşhur Rus edibi Tolstoi'nin to runu, Frarisada Cannes şehrinde öte- İ kinin berikinin saatlerini ceplerinden aşırırken yakalanmıştır. Henüzon yedi yaşınd« bulunan bu yankesici, zabıtadan hakiki hüviyetini gizlemek İ ve sahte bir isim Yermek istemişse de asıl adınin Jean Tolstoi olduğu ve meş- İ hur Rus edibi Tolstoi'nin torunu bu- kunduğu, Grenoble şehrindeki çocuk | aslahhanesinden kaçtığı anlaşılmıştır. Bayan Safinaz, Feride ismini | alıyor | Kahireden Fransız gazetelerine bil- dirildiğine göre Mısır kralı birinci F'a- ruğun nişanlısi bayan Safinaz Züli- 4 ,kar, evlendikten sonra Feride ismini alacaktır. Kral nişanlısına Elkâmil ni- şanının büyük rütbesini müstakbel kayınbabasına da paşalık ünvanını nişti Müstakbel kraliçeye Feride adının verilmesi, Safinuz kelimesinin acemce asından ve Misir krali- çesinin bir Arap adını taşıması lüzu- mundan ileri gelmiştir. lime 6 İ memurları ev İ geler üzerinde silâh araştırması yapar- AKŞAM Namık Ismailin ölümünün yıldönümü Beyoğlu Halkevinde dün akşam merasim yapıldı Güzel Sanatler akademisi müdürü merhum Namık İsmeilin ölümünün İ yıldönümü xrünasebetile dür akşam saat 6,5 ta Beyoğlu Halkevin- de ihtifal meraslı yapılmıştır. İlhtifale Beyoğlu Halkevi başkanı 'B. Ekrem Tor'un kısa bir söylevile başlanmıştır. Başkandan sonra T€$- sam B. Nazmi Ziya merhumun sanat kudretini anlatmış, muharrir Elif Na- ci, merhum hakkındaki ihtisaslarını, B. İsmail Safa da Namık İsmailin ha- yatından ve idareclliğinden bahset- miştir. İhtifale geç vakit nihayet ve- 55 gün hapis Polisi döğmeğe kalkışan biri mahküm oldu Karakol içinde polisleri döğmeğe kalkışan Ali adında biri dün Adliye- ye teslim edilmiş ve Asliye dördüncü ceza mahkemesinde muhakemesi yar pılmuştır. Tahkikat evrakına nazaran vaka şöyle olmuştur; Kocamustafapaşa civarında polis elki gece şüpheli kim- larken Fethi adında biri polise müra- caatle © civarda bir kahvede çalışan Alinin üzerinde bir bıçak bulunduğu- nu ve kahvenin önünde durduğu için de bu bıçakla kendisini tehdid ettiği- ni söylemiştir. Komiser muavinile di- ğer polisler derhal Aliyi yakalamış- lar ve üzerinde bıçak bulunduğundan karakola götürülmüştür. Karakolda Ali sağa sola saldırmağa, tutulan zabıt varakasmı imzalama mak için memurlara küfretmeğe baş- Jamıştır, Bu esnada kendisini yaka- lamak istiyen bir komiser muavinine de kafasile vurarak burnunu yarala- mış ve kanlar içinde bırakmıştır. Dün Asliye dördüncü ceza mahike- mesinde yapılan muhakemede Ali su- çunu inkâre kalkışmış; — Ben polise nasıl taarruz edebi- Tirim?.. Diye kendini kurtarmağa kalkışmış- tır. Fakat gerek dinlenen şehidler ve gerekse tahkikat evrakile suçu sabit olduğundan, polise söğmek, döğmek, bıçak taşımak suçlarından bir ay yir- mi beş gün müddetle hapsine ve otuz lira ağır para cezası ödemesine karar verilmiştir. Ali mahkemede tevkif edi- Terek “Tevkifhaneye göndermiştir. Yeni yapılacak yollar için yakında münakasa açılacak Belediye bu sene biri şehir yolları na, diğeri de kanalizasyona aid olmak Üzere beşer senelik iki program ha zarlamış ve bu programlar hakkında Şehir meclisinden karar almıştı. Ka- nalizâsyon programı bir milyonluk, yol programı da 850 bin Tiralıktır. Yol Programından bu sene 150, kanalizas- yondan da 200 bin liralık inşaat yapı Jacaktır. On beş güne kadar yol inşa» atı münakaşaya çıkarılacaktır. Yol in- şaslı münakasaya metre üzerinden Çi- karılacak ve yapılacak yolun evsafı, miktarı bildirilmekle beraber hangi yolun inşa edileceği bildirilmiyecektir. Belediye bu seuretle istediği yo- Tu yaptırmakta serbes kalacaktır. Müteahhidi, ihale şartlarma göre ile- ride gösterilen yolu inşa edecektir. Bu 200 bin liralık yoldan bir kısımı asfalt: tır. Cihangirde Firuzağa - Def- terdar yokuşu tâmir edilecek Cihangirde Firuzağa ile Defterdar- yokuşu arasındaki yolun tamir edil- mesine karar verilmiştir. İnşaata bu- günlerde başlanacaktır. Gazetemizin İzmir ve havalisi satışı 1 Eylül 937 tarihinden itibaren İzmir ve havalisinde gazetemizin satışi İzmirde İkizbeyler sokeğın- da 66 numarada Esad Ekicigile verilmiştir. Alâkadar bayileriö ka- rilerimizin kendisine müracaat etmeleri ilân olunur. Sahife 5 Hapishane değil, zindan Çorludaki mevkufları bu binadan kurtarmalıdır! Dört duvarda avuç içi kadar üç pencere, ve sonra haşerat, haşerat, maazallah... Çorlu hapishanesinin ve avlusunun ve içindeki mahkümlardan bir grupun sokaktan çekilmiş bir semi Manevralar esnasında çok iyi şeyler | gördük. Bu iyilikler, muhtelif yazıla- rında tasvir ettiğim gibi, evvelâ ordu- muza iaallük ediyor. Sonra; kalkınma halinde bulunan Trakyaya... Bu ikin- ci ciheti de, gazetemizde, arkadaşımız Şevket Hıfzı son zamanlarda uzun uzadıya anlatmıştı. Fakat, Çorluda bulunduğum sırada, memleketimizin üslübile hiç te yakış- mayan bir manzara gördüm: Tevkit- hane ve hapishane vazifesini gören binanın bali, Şayet muhterem Vekil Şükrü Sa- racoğlunun hapishaneler vaziyetinde esaslı bir değişiklik yapmak arifesin- de bulunduğunu bilmeseydik, Çorlu «sindanı» hakkında daha pek şiddetli cümleler kullanmak Kabildi. Burası, buğday ambarı olmak üzere yapılmış bir binadır. Bütün cepheleri dahil olmak üzere, mecmu duvarların- da sade üç pencere var. Bunların ikisi 40x50 santim ebadında, biride 50x50 santim murabbar. Hapishanenin mesahai sathiyesi 14x16 metredir. İçinde şimdi serme döşeklerde 18 kişi yatıyor. Fakat ica- bı halinde mahpuslar yekünunun 40 - 45 kişiye kadar çıktığı da oluyor- muş. Binanın altından su geçiyor. Bir taraftan rütubet, bir taraftan da ha- şerat, Ama ne haşerat, Dahili taksimat namına bir şey yok» | tur. Yalnız yüksek smıftan mahpus lara inahsus tahta perde bir bölmesi vardır. Burada bir kaç portatif kar- yola duruyor ki, bazılarının sahipleri ihtilâsla zan altında bulunan bir ambar memuru, bir kız meselesinden dolayı mahküm bir öğretmen ve diğe bir münevverdir. Kimi mahıkâm olmuş, fakat kimi. nin suçu henüz tahakkuk etmemiştir. Ayni dahili taksimstsız binanın içinde ve bu insanların yattığı yerin tam yanıbaşında müthiş kokulu bir kötü spteshane, dolu bir çöp tenekesi ve kir, pas, örümcekler... Hulâsa, sefalet... Burası, hapishane de değil, bir zin- dandır. Bahçesi, resimde gördüğünüz tel örgünün içindedir ki tam önünden 80- kak geçmektedir. Yani mahkümların bir sıçrayışta aşacakları bir yer... Görülüyor ki, burası, biç bir suret- le maznun, mahküm barındırmağa elverişli değildir. İlk plânda ıslahının lâzım geldiğini alâkadarlara bildiririz. İçindeki zavallı mevkuflar yana yakı- la şikâyet etmekte ve bu kötü yerden kurtulmak arzusunu izhar etmekle dir. Veli Nuri Avrupaya yaş üzüm ihracatı artıyor Kavun satışlarından da mühim menfaatler temin edileceği anlaşılmaktadır İzmir (Akşam) — İzmir üzüm ku- rumu, bu mevsimde Avrupanın mul- telif yerlerine 3000 ton yaş Üzüm gön- derip satacaktır, Şimdiye kadar bin tona yakın yaş üzüm ve mühim mik- tarda kavun ihraç etmiş, iyi fiallerle satmıştır. Dış piyasalarda daha ziya- de razakı üzüm tercih edildiğinden üzüm kurumu, bu nevi üzümü terci- hen sevk ve ihraç etmektedir. İlk par- tide İngiltereye sevkedilen üzümler, Türk parasile 15 kuruştan satılmışsal da diğer partiler daha iyi fintlerle müşteri bulmuştur. Almanya piyasa- sında Üzümün kilosu 24, Polonyada 34 kuruştan satılmıştır. Üzüm kurumunun, bu yıl yapacağı yaş üzüm satışlarından elde edilecek kârın 150-230 bin lira olacağı tahmin olunuyor. Çünkü üzümün maliyeti çok ucuza temin edilmektedir. Kavun satışlarından daha iyi kâr temin olunuyor. Menisa ve Kırkağacın en iyi ve meşhur, kokulu kavunları, tahta ambalajlar içinde sevk ve ihraç edilmektedir. Bir sandığa altı kavun konmakta, kavunların tahtalarla ve biribirlerile için | aralarına İrice ştiritmekte- | dir. Bu süretl: vunların uzun za- man bozulmadan muh&fazaları te min edilmektedir. Önümüzdeki sene karpuz ve doma- tes ihracatı da yapılacaktır. Yaş mey- va ve sebze ihracatını geniş mikyas- ta yapmak için İktisad Vekâletinin emrile önümüzdeki sene içinde İzmir- de ve bağ mıntakalarında müteaddid soğuk hava depoları yapılacak, vapur- lar, doğrudan doğruya İzmirdeki 50- guk hava deposunun rıhtımına yö naşarak mahsullerimizi, ambarlarına alacaklardır. Üzüm kurumu, şimdi- den birçok bağlar kiralyacak ve bu bağlardaki üzümler, hususi bir itina ile yetiştirilecektir. Kuru üzüm piyasası Kuru üzüm piyasasındaki durgun- luk kısmen zail! olmuştur. Dış piya- salarda Kaliformiya üzümlerinin fi- atleri yükseldiği ve Girid üzümlerinin az olduğu anlaşıldığından İzmir üzün piyasasında da bir yükseliş hissedil- miştir. Bu yükseliş'iyi kalitelerde bir kuruştur. Yeni siparişler gelmiştir, bundan $onra dış piyasalara iyi satış» lar yapılacağı kuvvetle söyleniyor. İstatistik genel direktörlüğü tarafından Avrupaya gön- derilecek talebe İstatistik genel direktörlüğü tart fından Avrupaya gönderilecek talebe- nin imtihanlarına bugünden ftibaren İstanbul kız lisesinde başinnacaktır. imtihanlar üç gün sürecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: